Sabah Stratejisi (Ziraat Yatırım)


7 Ağustos 2023
 
 
*Yeşil ok olumluyu kırmızı ok olumsuzu göstermektedir.
 
Geçen hafta da Borsada olumlu hava korundu. BIST100'deki prim %4,7 olarak gerçekleşti. Ülke risk primimizdeki iyileşme eğilimi, %30'un üzerine çıkan yabancı payının beklenti oluşturması, yüksek negatif reel faiz, borsayı cazip kılmaya devam ediyor. Bununla birlikte bilançoların da endeksi desteklediğini izliyoruz. Genel olarak olumlu risk algısını bozabilecek negatif bir gelişme bulunmuyor. Dolayısıyla, BIST100 endeksinde yükseliş eğilimi devam edebilir. Teknik olarak, mart başlarında görülen 285 - 290 USD bölgesi hedef (Cuma kapanışı 274 Dolar'dan gerçekleşmişti) olabilir. Mevcut kur seviyesi ile bu da 7.700/800 civarına denk geliyor. Genel olarak beklentilerden iyi gelen bilançolar takip edilmeye devam edilecekken, bugün seans kapanışının ardından İş Bankası, Akçansa, Kordsa, Enerjisa ve Teknosa'nın finansallarını açıklamasını bekleniyor. Yurtdışı piyasalarda ise ABD'de gelen bilançolar, karışık gelen tarım dışı istihdam verisi borsalarda kısmi oynaklık yaratırken, Ukrayna - Rusya gerginliğinin ön plana çıkması önemli. Karadeniz'de arz kesintisinin gıda fiyatları üzerindeki etkisi yakından izlenecek. Bununla birlikte 200 günlük ortalamasının üzerinde yükselişini sürdüren petrol fiyatları da risk algısı üzerinde etkili olabilir. Gerek gıda gerekse de petrol fiyatları küresel enflasyon/büyüme görünümü açısından mühim. Bu hafta da ABD'de perşembe günü açıklanacak enflasyon verisi küresel piyasalarda öne çıkıyor. Fiyatlamalara bakıldığında, bu sabah ABD vadelileri artıda. Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi ise yatay seyrediyor.
 
 
 
 
 
MAKROEKONOMİ

 
Cuma günü ABD tarafında, istihdam piyasası verilerinden, temmuz ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlendi. Temmuz ayında tarım dışı istihdam artışı, 185 bin kişi seviyesinden 187 bin kişi seviyesine hafif yükseldi, bunun yanında bir önceki ayın verisi de 209 bin kişiden 24 bin kişi aşağı yönlü revize edildi, beklentiler ise istihdam artışının hafif yavaşlaması (209 bin kişiden seviyesinden 200 bin kişi seviyesine) yönündeydi. Tarım dışı istihdam artışı temmuzda hafif hızlanma sergilemekle birlikte, son 12 aylık ortalamanın (312 bin kişi) altında kaydedildi, bunun yanında Aralık 2020'den bu yana en düşük seviyelerde gerçekleşti. Detaylara bakıldığında, istihdam artışının çoğunlukla özel sektör kaynaklı olduğu (172 bin kişi artış) görülürken, kamu sektöründe artışın sınırlı kaldığı (15 bin kişi artış) gözlendi. Özel sektör bazında bakıldığında ise, istihdam artışının büyük kısmının, 154 bin kişilik artışla hizmet sektöründe (özellikle, eğitim ve sağlık hizmetlerinde) olduğu gözlendi. Bunun yanında, inşaat sektöründe (19 bin kişi artış) ve madencilik sektöründe (bin kişi artış) sınırlı artışlar görülürken, buna karşın imalat sektöründe (2 bin kişi düşüş) gözlendi. Bu kapsamda, toplam istihdam artışının önceki aylara göre trend olarak yavaşlamasının yanında, hizmet sektöründe alt sektörler bazında istihdam artışının tabana yaygın olmaması (perakende ticaret, ulaştırma ve depolama hizmetleri vb. düşüşler), inşaat ve madencilik sektörlerinde istihdam artışının sınırlı kalması ve imalat sektöründe ise istihdam kaybı olması olumsuz yönler olarak öne çıktı.
• İşsizlik oranı ise, temmuzda yatay seyretme beklentilerine karşın %3,6 seviyesinden %3,5 seviyesine geriledi. Temmuzda işsiz sayısı 116 bin kişi azalışla 5,84 milyona gerilerken, istihdam edilenlerin sayısı ise 268 bin kişi artışla 161,3 milyona yükseldi. İş gücüne katılım oranı ise %62,6 seviyesinde yatay seyretti ve böylece Mart 2020'den bu yana en yüksek seviyelerdeki seyrini sürdürdü.
• Enflasyonun seyri açısından bakılan ortalama saatlik kazançlar, yani ücretlerdeki artış hızı ise temmuzda aylık bazda bir önceki aya benzer şekilde %0,4 seviyesinde gerçekleşerek beklentilerin (%0,3) üzerinde gelirken, yıllık bazda artış hızı da bir önceki aya benzer şekilde %4,4 seviyesinde gerçekleşti, beklentiler ise %4,2 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Bu kapsamda ortalama saatlik kazançlar verileri, ücretler kaynaklı enflasyonist baskıların canlılığını koruduğuna işaret etti.
Diğer yandan, Almanya'da fabrika siparişleri, mayısta aylık bazda %6,2 artışla beklentilerin oldukça üzerinde artış kaydetmesinin ardından haziranda aylık bazda düşüş beklentilerine karşın %7 oranında güçlü artış sergileyerek yükselişini üçüncü aya taşıdı ve üretimin seyrine ilişkin olumlu sinyal verdi. Haziran ayındaki söz konusu artış, Haziran 2020'den bu yana fabrika siparişlerdeki en büyük artışa işaret etti.
 
Öte yandan, Euro Bölgesi'nde perakende satışlar, aylık bazda mayısta %0,6 artışın ardından haziranda aylık bazda %0,3 düşüşle kısmi zayıflama sergiledi, yıllık bazda ise düşüş hızı %2,4'ten %1,4 seviyesine yavaşlamakla birlikte son dokuz aydır daralmayı sürdürdü. Özellikle, ECB'nin faiz artışlarına devam etmesiyle sıkılaşan finansal koşulların tüketici talebini olumsuz etkilemesi nedeniyle perakende satışların önümüzdeki dönemde baskı altında kalması bekleniyor.
 
Yurt içinde ise, TCMB tarafından yayınlanan temmuz ayı reel efektif döviz kuru endeksi, aylık %5,5 oranında düşüşle 51,66 seviyesinden 48,82 seviyesine geriledi ve böylece düşüşünü dördüncü aya taşıdı, bunun yanında Aralık 2021'den bu yana en düşük seviyelerdeki seyrini sürdürdü.

Ayrıca TCMB tarafından temmuz ayı Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi Raporu yayınlandı.
• Tüketici fiyatlarının temmuz ayında aylık %9,49 oranındaki yükselişle tarihsel olarak temmuz ayı eğilimine kıyasla yüksek bir artış kaydettiği ve yıllık enflasyonun 9,62 puan artışla %47,83 seviyesine yükseldiği,
• Söz konusu gelişmede, vergi ile yönetilen-yönlendirilen kalemlerdeki fiyat artışlarının yanında, TL'deki değer kaybı ve ücret artışlarının etkili olduğu,
• İlgili dönemde yıllık enflasyonun, ana grupların tamamında artış kaydettiği,
• Aylık bazda bakıldığında, enerji başta olmak üzere alt gruplar genelinde yüksek artışlar kaydedildiği, özellikle enerji grubu fiyatlarındaki artışı vergi ayarlamalarının yanında döviz kuru ve uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle yükselen akaryakıt kaleminin sürüklediği,
• Enerji grubunda, aylık fiyat artışında akaryakıt (%29,04) fiyatları öne çıkarken, tüp gaz (%14,76) ve şebeke suyu (%6,03) fiyatlarında da yükselişin gözlendiği, özellikle akaryakıt fiyatlarındaki artışta, başta maktu ÖTV tutarındaki güncelleme olmak üzere son dönemde TL'nin görünümü ve uluslararası petrol fiyatlarındaki yükselişin belirleyici olduğu,
• Temel mal grubu enflasyonunda kur geçişkenliği yüksek ve hızlı olan dayanıklı tüketim mallarının belirleyici olmaya devam ettiği,
• Alkollü içecekler ve tütün ürünleri grubunda fiyat artışlarında vergi ayarlamalarının belirleyici olduğu,
• Giyim ve ayakkabı grubunda fiyatların mevsim ortalamalarının aksine artmış sergilediği,
• Hizmet grubu fiyatlarındaki aylık artışın alt gruplar geneline yayılarak bir önceki aya kıyasla belirgin ölçüde güçlendiği,
• Gıda fiyatlarının, mevsimsel ortalamasının aksine yükseliş kaydeden taze meyve ve sebze grubu öncülüğünde bir önceki aya kıyasla önemli ölçüde yükseldiği,
• Hizmet grubunda, gıda ve ücret gelişmelerinin etkilerinin hissedildiği lokanta-otel alt grubundaki fiyat artışında gerek yemek hizmetleri gerekse de turizmdeki görünüme bağlı olarak konaklama hizmetlerinin etkili olduğu,
• Ulaştırma hizmetlerinde temelde akaryakıt fiyatlarındaki gelişmeleri takiben fiyatların artarken, fiyat artışlarının grup geneline yayılmakla birlikte demiryolu ve hava yolu ile yolcu taşımacılığının öne çıkan ana kalemler olduğu,
• Kiradaki aylık artışın söz konusu dönemde daha da güçlendiği,
• Üretici fiyatlarının, bir önceki ayın ardından ilgili dönemde de yüksek bir aylık artış kaydettiği,
• Üretici fiyatlarında temmuz ayında uluslararası emtia fiyatlarının, enerji dışı kalemlerdeki yatay seyre karşın, enerji kalemleri öncülüğünde artış gösterdiği, bunun yanında TL'deki değer kaybının asgari ücret artışı ile birlikte maliyet baskılarının önemli ölçüde güçlenmesine neden olduğu,
• Bu kapsamda, mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranının B ve C göstergelerinde bir önceki aya göre belirgin şekilde yükselirken, göstergelerin yıllık enflasyonlarının da artış kaydettiği belirtilmekte.
 
Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,
• ABD tarafında, piyasaların odak noktasında Fed'in para politikasına yön vermesi açısından yakından takip edilecek verilerden, perşembe günü temmuz ayı TÜFE verileri ve cuma günü ise temmuz ayı ÜFE verileri takip edilecek. Haziran ayında TÜFE ve ÜFE verileri, piyasa beklentilerinin altında gelmişti. Bu kapsamda haziran ayında manşet TÜFE'nin aylık bazda artış hızı %0,1'den %0,2 seviyesine beklentilerin (%0,3) altında hızlanırken, yıllık bazda %4'ten %3 seviyesine gerilemişti ve böylece Mart 2021'den bu yana en düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü, beklentiler ise %3,1 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Özellikle, enflasyonda yıllık bazdaki yavaşlamada geçen yılki yüksek baz etkisi de etkili olmuştu. Gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE'nin ise, haziranda aylık bazda artış hızı %0,4'ten %0,2 seviyesine beklentilerin (%0,3) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda da %5,3'ten %4,8 seviyesine gerilemişti ve böylece Ekim 2021'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti, beklentiler ise %5 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Manşet ÜFE ise, aylık bazda mayıs ayında %0,4 düşüşün ardından haziran ayında %0,1 artışla beklentilerin (%0,2 artış) altında artış sergilerken, yıllık bazda ise %0,9'dan %0,1 seviyesine gerilemişti ve böylece 2020 yılının üçüncü çeyreğindeki deflasyondan bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti, beklentiler ise %0,4 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Bunun yanında, gıda ve enerji ürünlerini dışlayan çekirdek ÜFE ise haziran ayında bir önceki aya benzer şekilde %0,1 artışla beklentilerin (%0,2 artış) altında artış sergilerken, yıllık bazda da %2,6'dan %2,4 seviyesine gerilemişti ve böylece Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti, beklentiler ise %2,6 seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi. Temmuzda ise manşet TÜFE'nin aylık bazda artış hızının, bir önceki aya benzer şekilde %0,2 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda %3'ten %3,3 seviyesine hafif yükselmesi ve çekirdek TÜFE'nin de aylık artış hızının bir önceki aya benzer şekilde %0,2 seviyesinde gelmesi ve yıllık bazda ise bir önceki ayki gibi %4,8 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Manşet ÜFE'nin ise temmuzda aylık artış hızının %0,1'den %0,2 seviyesine yükselmesi ve yıllık bazda %0,1'den %0,7 seviyesine yükselmesi ve çekirdek ÜFE'nin de temmuzda aylık bazda aylık artış hızının %0,1'den %0,2 seviyesine yükselmesi ve yıllık bazda ise %2,4'ten %2,3 seviyesine hafif yavaşlaması bekleniyor. Öte yandan, istihdam piyasası verilerinden, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi izlenecek. Son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, 221 bin kişi seviyesinden 227 bin kişi seviyesine hafif yükselmekle birlikte, tarihsel ortalamaların altında düşük seviyelerde seyretmişti ve iş gücü piyasasında sıkı görünüme işaret etmeyi sürdürmüştü. Bunun yanında haziran ayına ilişkin dış ticaret dengesi verisi yarın açıklanacak. Mayısta aylık bazda ihracat zayıflayan küresel talebi yansıtarak %0,8 düşüşle 247,1 milyar USD seviyesine gerileyerek Mart 2022'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşirken, ithalat ise mayısta yüksek seyreden enflasyon ve yükselen faiz oranlarının iç talebi olumsuz etkilemesiyle özellikle tüketim malları ithalatındaki düşüşün etkisiyle aylık bazda %2,3 düşüşle Aralık 2021'den bu yana en düşük seviye olan 316,1 milyar USD seviyesine gerilemişti. Bu kapsamda, aylık bazda ithalattaki düşüşün ihracattaki düşüşten daha fazla olmasının etkisiyle aylık dış ticaret açığı 74,4 milyar USD'den 69 milyar USD seviyesine gerilemişti. Cuma günü öte yandan, ağustos ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öncü verisi takip edilecek. Temmuz ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, enflasyonda devam eden gevşemenin yanında iş gücü piyasasındaki istikrarlı seyrin etkisiyle 64,4'ten 71,6 seviyesine yükselmişti ve Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyeye kaydedilmişti. Detaylara bakıldığında, temmuzda cari koşullar alt endeksi 69'dan 76,6'ya yükselirken, beklentiler alt endeksi ise 61,5'ten 68,3'e yükselmişti. Ayrıca tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri %3,3'ten %3,4 seviyesine hafif yükselirken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri ise bir önceki aya benzer şekilde %3 seviyesinde korunmuştu.
• Avrupa tarafında, Almanya'da üretimin seyrine ilişkin olarak haziran ayı sanayi üretimi verisi bugün takip edilecek. Almanya'da sanayi üretimi, nisanda aylık %0,3 oranında artışın ardından mayısta aylık %0,2 oranında düşüş kaydetmişti. Detaylara bakıldığında, aylık bazda mayısta tüketim malları üretimi %1,2, ara malları üretimi %0,5 ve inşaat sektörü üretimi %0,4 daralırken, sermaye malları üretiminin %1,3 oranında artması, sanayi üretiminin sınırlı düşüşünde belirleyici olmuştu. Almanya'da sanayi üretiminin haziranda ise aylık bazda %0,5 gerileyerek daralmayı sürdürmesi bekleniyor. Bunun yanında, Euro Bölgesi'nde ağustos ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi bugün takip edilecek. Temmuz ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi, özellikle Almanya ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde resesyona girmesinin bölgede oluşturduğu endişelerle ve Almanya ekonomisindeki zayıf seyirle -17'den -22,5 seviyesine gerileyerek beklentilerin üzerinde düşüş kaydetmişti ve böylece üst üste üçüncü ayda düşüş sergileyerek son sekiz ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Detaylara bakıldığında cari koşullar endeksi -15,8'den -20,5 seviyesine gerilerken, yatırımcıların gelecek 6 aylık döneme ilişkin değerlendirmelerini yansıtan beklentiler endeksi ise -18,3'ten -24,5 seviyesine gerilemişti ve böylece her iki endeks de Kasım 2022'den bu yana en düşük seviyelerde kaydedilmişti. Özellikle bölgede son dönemde açıklanan çekirdek enflasyon verilerinin rekor seviyeye yakın seyretmesi ve ECB'nin, faiz artışlarına devam edeceğinin sinyalini vermesinin büyüme üzerinde baskı oluşturabileceği beklentileriyle yatırımcı güveninin zayıf seyrini sürdürmesi bekleniyor. Diğer yandan, ECB'nin para politikasına da yön verecek olan enflasyon verilerinden, yarın Almanya'da temmuz ayı nihai TÜFE verisi takip edilecek. Öncü verilere göre, Almanya'da manşet TÜFE aylık bazda haziranda %0,3 oranında artışın ardından temmuz ayında da beklentilerle uyumlu olarak %0,3 oranında artış sergilemişti, yıllık bazda da beklentilerle uyumlu olarak %6,4'ten %6,2 seviyesine hafif gerilemişti. Ayrıca yıllık bazda çekirdek TÜFE ise temmuzda %5,8'den %5,5 seviyesine hafif gerilemişti. Cuma günü, öte yandan İngiltere'de bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH büyüme öncü verileri açıklanacak. Çeyreksel bazda bakıldığında, İngiltere ekonomisi geçen yılın birinci çeyreğinde %0,5 büyüme sergilemesinin ardından ikinci çeyrekte ise Rusya ve Ukrayna savaşı, enerji arz güvenliğine yönelik endişeler, artan enflasyonist baskılar, sıkılaşan finansal koşullar ve artan resesyon endişelerinin etkisiyle büyüme hızı %0,1 seviyesine yavaşlamıştı, üçüncü çeyrekte ise %0,1 oranında daralmıştı. Geçen yılın son çeyreğinde ise çeyreklik bazda %0,1 oranında sınırlı büyüme sergilemişti ve böylece 2021'den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti. İngiltere ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde de çeyreklik bazda beklentilerle uyumlu olarak %0,1 oranında sınırlı büyüme sergilemişti, yıllık bazda büyüme hızı ise %0,6'dan %0,2 seviyesine yavaşlayarak son iki yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Ülke ekonomisinin ikinci çeyrekte ise çeyreksel bazda %0 oranında büyümeyle durağan seyretmesi bekleniyor.
• Asya tarafında ise, Çin'de temmuz ayı dış ticaret verileri yarın izlenecek. Çin'de yıllık bazda haziran ayında ihracatın düşüş hızı %7,5'ten %12,4 seviyesine beklentilerin (%10 düşüş) üzerinde gelerek Şubat 2020'den, yani Covid-19 salgınının başlangıcından bu yana en sert düşüşe işaret ederken, ithalatın düşüş hızı da %4,5'ten %6,8 seviyesinde beklentilerin (%4,1 düşüş) üzerinde artış kaydetmişti. Söz konusu dış ticaret verileri, küresel ekonomik faaliyette ve Çin ekonomisinde yavaşlamanın hızlandığına işaret etmişti. Temmuzda ise Çin'de yıllık bazda ihracatın düşüş hızının %12,4'ten %12,6 seviyesine yükselmesi ve ithalatın düşüş hızının ise %6,8'den %5,5 seviyesine yavaşlaması bekleniyor. Ayrıca küresel enflasyonun seyrine yönelik de sinyal verecek olan Çin'de temmuz ayına ilişkin TÜFE ve ÜFE verileri çarşamba günü takip edilecek. Çin'de aylık bazda haziranda manşet TÜFE, %0,2 düşüşle art arda beşinci ayda düşüşünü sürdürmüştü, beklentiler ise %0 artışla yatay seyretmesi yönündeydi. Yıllık bazda ise TÜFE, bir önceki aya benzer şekilde %0,2 seviyesinde gerçekleşme beklentilerine karşın %0 seviyesine yavaşlamıştı ve böylece Şubat 2021'deki deflasyondan bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Gıda ve enerji fiyatları hariç çekirdek TÜFE ise, yıllık bazda mayıs ayındaki %0,6'lık artışın ardından haziranda %0,4 artışla Mart 2021'den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti. ÜFE ise, aylık bazda mayıs ayındaki %0,9'luk düşüşün ardından haziranda %0,8 düşüşle üst üste üçüncü ayda gerilemeyi sürdürmüştü. Yıllık bazda ise ÜFE'nin düşüş hızı %4,6'dan %5,4 seviyesine beklentilerin (%5 düşüş) üzerinde artmıştı ve böylece art arda dokuzuncu ayda gerilerken zayıflayan talep ve ılımlı emtia fiyatları arasında Aralık 2015'ten bu yana en hızlı düşüşe işaret etmişti. Temmuzda ise yıllık bazda manşet TÜFE'nin %0,5 oranında düşüş sergileyerek deflasyona işaret etmesi beklenirken, yıllık bazda ÜFE'nin ise düşüş hızının %5,4'ten %4 seviyesine gerilemesi bekleniyor.
Yurt içinde ise, bugün temmuz ayı Hazine nakit dengesi verisi, yarın temmuz ayı DHMİ uçuş istatistikleri, perşembe günü haziran ayı sanayi üretimi, inşaat maliyet endeksi ve iş gücü istatistikleri ve cuma günü ise haziran ayı cari işlemler dengesi ve perakende satış ve ciro endeksleri takip edilecek.
• Hazine nakit dengesi, haziranda 206,3 milyar TL açık vermişti, mayısta 169,8 milyar TL fazla vermişti, 12 aylık kümülatif nakit açığı ise haziranda 499 milyar TL'den 678,7 milyar TL'ye, GSYH'a oranı ise %2,9'dan %4'e yükselmişti (GSYH verisi olarak 1. çeyrek kümülatif verisi kullanıldı). Alt detaylara bakıldığında gelirlerde aylık %51,6 oranında belirgin düşüş gözlenirken, giderler ise faiz giderlerindeki aylık %77,5 oranındaki belirgin düşüşe karşın faiz dışı giderlerdeki aylık %39,5 oranındaki artışın etkisiyle aylık %14 oranında artış kaydetmişti.
• DHMİ haziran ayı verilerine göre, dış hat yolcu sayısı, aylık bazda %18,1 oranında artış sergilemişti. Öte yandan, dış hat yolcu sayısının haziran ayındaki aylık 12,5 milyon kişilik seviyesi, tarihsel olarak en yüksek haziran ayı verisi olmuştu. Haziranda dış hat yolcu sayısının yıllık artış hızı ise %21,1'den %16,3'e yavaşlamıştı. Haziranda iç hat yolcu sayısı ise aylık bazda %3,6 artış kaydetmişti, yıllık bazda ise artış hızı %15,5'ten %14,2 seviyesine yavaşlamıştı.
• Sanayi üretimi mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak aylık bazda nisan ayında %0,9 düşüş sergilemesinin ardından mayıs ayında aylık %1,1 oranında artışla toparlanma kaydetmişti. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise yıllık olarak nisanda %1,2 oranında düşüşün ardından mayısta %0,2 düşüşle son iki aydır gerilemeyi sürdürmüştü. Bloomberg beklentisi ise mayısta yıllık %0,8 artış idi. Bloomberg Anketi'ne göre haziranda ise mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış aylık bazda sanayi üretiminin %2,3 oranında düşüş sergilemesi ve takvim etkisinden arındırılmış bazda yıllık olarak ise düşüş hızının %0,2'den %3 seviyesine yükselmesi bekleniyor.
• Arındırılmış işsizlik oranı, mayıs ayında bir önceki aya göre 0,5 puanlık düşüşle %9,5 seviyesinde gerçekleşmişti ve böylece üç ay aranın ardından yeniden tek haneli seviyelere gerilemişti, bunun yanında Mart 2014'ten bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti. Arındırılmamış işsizlik oranı ise mayısta bir önceki aya göre 1,2 puanlık düşüşle %8,8 seviyesine gerilemişti ve böylece Mayıs 2014'ten bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Arındırılmış verilere göre istihdamda nisanda 526 bin kişilik artışın ardından mayısta 63 bin kişilik artışla son iki ayda toplam 589 bin kişilik istihdam artışı kaydedilmişti, böylece şubat ve mart aylarındaki toplam 563 bin kişilik istihdam azalışının telafi edildiği görülürken, işsiz sayısı ise mayısta 193 bin kişilik düşüş kaydetmişti. İş gücüne katılım oranı mayısta %53,9'dan %53,6 seviyesine gerilerken, istihdam oranı ise %48,5 seviyesinde yatay seyretmişti.
• Mayıs ayı inşaat maliyet endeksinin aylık artış hızı %1,03'ten %0,54 seviyesine yavaşlarken, yıllık bazda ise %52,99'dan %47,95 seviyesine gerilemişti ve böylece Ekim 2021'den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti.
• Tüketim harcamalarına dair izlediğimiz perakende satış hacmi şubatta 11 ilimizi etkileyen depremlerin olumsuz etkisiyle aylık %6,1 oranında gerileyerek salgın tedbirlerinin uygulandığı Nisan 2021'den bu yana görülen en sert düşüşü kaydetmesinin ardından martta aylık %7 oranında güçlü artışla Haziran 2021'den bu yanaki en güçlü toparlanmayı kaydetmişti, nisanda aylık artış hızı %1 seviyesine yavaşlamasının ardından, mayısta ise aylık artış hızının %2,1 seviyesine kısmi yükseldiği gözlenmekteydi. Perakende satış hacminin yıllık artış hızı ise nisan ayındaki %27,6'dan mayıs ayında %28,4 seviyesine hafif yükselmişti. Ciro endekslerinde ise mayıs ayında aylık bazda tüm sektörlerde artışlar (sanayi ciro %1,6, ticaret ciro %3,2, inşaat ciro %3,5 ve hizmet ciro %4,7 artış) gözlenirken, güçlü yıllık artışlar kaydetmeye devam ettiği gözlenmişti, yıllık ÜFE baz alındığında reel bazda ise toplam ciro endeksinde şubat ve mart aylarındaki kısmi düşüşler sonrasında nisan ayındaki kısmi artışın ardından mayısta artışını hızlandırdığı görülmekteydi
• Mayıs ayında net hizmet gelirlerindeki (özellikle net seyahat gelirlerindeki) kısmi artışa karşın dış ticaret açığının artmasının etkisiyle nisan ayına göre aylık cari açık 5,4 milyar USD'den 7,9 milyar USD'ye yükselmekle birlikle Bloomberg beklentisi olan 7,4 milyar USD'nin üzerinde gerçekleşmişti (2022 yılında aylık cari açık ortalama 4 milyar USD seviyesindeydi). Mayısta dış ticaret açığının artmasında (7 milyar USD'den 10,5 milyar USD'ye), özellikle aylık bazda ihracattaki artışa (2,2 milyar USD artış) karşın ithalattaki artışın (5,7 milyar USD artış) belirgin şekilde daha fazla olması belirleyici olmuştu. Öte yandan, mayısta ithalattaki artışa bakıldığında, altın ve enerji ithalatının üç aylık düşüşün ardından yeniden artışa geçtiği gözlenmişti. Bu kapsamda altın ithalatı, ocak ayında ulaştığı rekor seviye olan 4,9 milyar USD'den düşüşe geçerek nisan ayında 1,2 milyar USD seviyesine kadar gerilemeyle düşüşünü sürdürmüştü, mayıs ayında ise yeniden yükselişe geçerek 2,8 milyar USD seviyesinde gerçekleşmişti. Enerji ithalatı da ocak ayında 8,8 milyar USD ile eylül ayındaki rekor seviyeye yakın gerçekleşmesinin ardından düşüşe geçerek nisanda 5 milyar USD seviyesine kadar gerilemişti, mayıs ayında ise 5,3 milyar USD seviyesine yükseldiği gözlenmekteydi. Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi ise nisan ayında 0,5 milyar USD açık vermesinin ardından mayıs ayında 1,3 milyar USD açık vermişti ve böylece son iki ayda açık vermişti, geçen yılın aynı ayında ise altın ve enerji hariç 1 milyar USD fazla verilmişti. 12 aylık kümülatif cari açık ise, nisan ayındaki 57,86 milyar USD'den mayıs ayında 59,96 milyar USD'ye yükselerek Haziran 2012'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı ve cari açık/GSYH oranı %6 seviyesinden %6,2 seviyesine gelmişti (GSYH olarak 2023 yılı 1. çeyrek gerçekleşme baz alındı). Enerji ve altın hariç 12 aylık kümülatif fazla ise nisan ayındaki 43,8 milyar USD'den mayıs ayında 41,5 milyar USD'ye gerilemişti, bunun yanında 2022 yılının aynı dönemindeki 45 milyar USD'nin altında kalmıştı. Bloomberg Anketi'ne göre haziran ayında ise cari açığın, ilgili ayda dış ticaret açığının belirgin şekilde gerilemesi ve turizm gelirlerinin güçlü seyriyle aylık bazda 0,30 milyar USD seviyesinde sınırlı fazla vermesi bekleniyor. Bu seviyelerde gerçekleşebilecek cari açıkla ise 12 aylık kümülatif cari açık 59,96 milyar USD seviyesinden 57,08 milyar USD'ye kısmi gerileyecek, GSYH oranı da 1. çeyrek verisini baz aldığımızda %6,2'den %5,9 seviyesine gelecek.
 
ŞİRKET HABERLERİ

Alarko Holding (ALARK, Nötr): Bağlı Ortaklığı Alarko Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Halil Pekdemir Çiftliği Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi arasında; Halil Pekdemir Çiftliği Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nin ("Pekdemir") kısmi bölünmesi suretiyle kurulacak yeni şirketin hisselerinin Alarko Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye devredilmesi amacıyla 14/07/2023 tarihinde bir ön protokol imzalandığı daha önceden kamuya duyurulmuştu. Pekdemir'in kısmi bölünmesi suretiyle kurulan Alden Jeotermal Tarım Gıda Sanayi ve Tic. A.Ş.,'nin hisselerinin tamamının (%100) 12,3mn karşılığı TL bedelle satın alınmasına, daha önceden avans olarak ödenmiş olan 2mn USD karşılığı TL bedelin belirlenen hisse satın alma bedelinden mahsup edilmesine ilişkin Hisse Devir Sözleşmesi 04.08.2023 tarihinde imzalanmış ve aynı tarihte söz konusu hisse devir işlemi gerçekleştirilmiştir. Hisseleri devralınan Alden Jeotermal Tarım Gıda San.ve Tic. A.Ş., 120bin m2 yüzölçümlü sera da dahil olmak üzere toplamda yaklaşık 310bin m2 taşınmazın mülkiyetine ve Denizli ili Sarayköy ilçesindeki 8.254 hektar alana ilişkin olarak 15/09/2041 tarihine kadar geçerli olan jeotermal kaynak işletme ruhsatı kapsamında bulunan iki adet jeotermal sıcak su kuyusu için kullanım hakkına sahiptir.

Astor Enerji (ASTOR, Sınırlı Pozitif): Şirket, Republic Of Iraq Mınıstry Of Electricity General Company Of Middle Electricity Distribution ile 14,5mn USD (TCMB Satış Kuru ile 392,6mn TL) tutarında, 6 Trafo merkezinde kullanılmak üzere, Güç Transformatörleri ve Anahtarlama Ürünleri, satış sözleşmesi imzalamıştır. Yapılan sözleşmenin 2022 yılı hasılatına oranı % 5,31 olarak açıklanmıştır.

Çimsa (CIMSA, Nötr): Şirketin bağlı ortaklığı olan ve Rusya'da kurulu bulunan Cimsa Rus Cement Trade Company Ltd. şirketinin tasfiye işlemleri 03.08.2023 tarihi itibarıyla tamamlanmıştır.

Kimteks Poliüretan (KMPUR, Pozitif): Şirket'in 2Ç2023'de net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %148 oranında artarak 447mn TL olarak açıklanmıştır. Satış gelirleri 2023 yılının 2. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %64,2 oranında artarak 1.982mn TL olurken, brüt kar %102,6 oranında yükselerek 441mn TL'ye ulaşmıştır. Aynı dönemde Şirket'in operasyonel giderleri %104,1 oranında artarak 97mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 169mn TL net gelir elde edilmiştir. Faaliyet karı yıllık %123,1 oranında artarak 513mn TL'ye yükselmiştir. Şirket'in FAVÖK'ü ise %100,9 oranında artarak 350mn TL olurken, FAVÖK marjı da %14,4'ten %17,7'ye yükselmiştir. Şirket bu dönemde yatırım faaliyetlerinden 147mn TL gelir elde ederken, 157mn TL net finansman gideri kaydetmiştir. 53mn TL'lik vergi gideri sonrasında net dönem karı 447mn TL olarak gerçekleşmiştir.

2. çeyrek karıyla birlikte şirketin 6A2023 net dönem karı 597mn TL'yi göstermiştir. 2022'nin aynı dönemindeki net dönem karı 355mn TL idi.


 



Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
Halifax: İngiltere'de konut fiyatlarının ani değil, kademeli olarak düşeceğini tahmin ediyoruz
Güney Afrika'da döviz rezervleri Temmuz'da 62.21 milyar dolar (Önceki: 61.55 milyar dolar)
Halifax: İngiltere'de konut fiyatlarının gelecek yıl düşmeye devam etmesini bekliyoruz
Japonya'da Nikkei 225 Endeksi %0.19 artışla 32254,56 puandan kapandı
Facebookta Paylaş