Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, domatesin tek başına ekonomiye 12 milyar 671 milyon liralık katkı yaptığını bildirerek, “Türkiye’deki çok geniş sera alanlarıyla yaz kış üretilebilen ve ekonomiye yaklaşık 12,7 milyar liralık katkı sağlayan bu kadar önemli bir sebzede, sorunlar en kısa zamanda çözülmeli, üretimin devamı sağlanmalıdır” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, domatesin sebzeler içinde bir tekel gibi olduğunu, değerde toplam bitkisel üretimdeki payının yüzde 10,7’sini, toplam sebze üretimindeki payının ise yüzde 40’ı bulduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, 11,85 milyon tonluk üretimiyle Çin, Hindistan ve ABD’nin ardından dördüncü sırada gelen ve dünya domates üretiminin yüzde 6,9’unu karşılayan Türkiye’nin ihracatta ise dördüncü sırada kaldığını vurguladı. Toplam sebze ihracatının yüzde 62’sinin domatesten oluştuğuna dikkati çeken Bayraktar, 6,2 milyon tonu bulan örtü altı sebze üretimindeki payının da yüzde 52,8’i bulduğunu bildirdi.
Domates ihracatında, Meksika, Hollanda ve İspanya’nın ardından dördüncü olan Türkiye’nin, dünya domates ihracatında aldığı payın yüzde 4,5’e ulaştığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“İlginç olan ihracatta Türkiye’yi geride bırakan Meksika, Hollanda ve İspanya, üretimde Türkiye’nin ardında kalıyorlar. Hatta, domates üretimi Türkiye’ye göre çok çok gerilerde olan Hollanda, ithal ettiği domatese katma değer katarak yeniden ihraç ediyor ve dünya ihracatında ikinci sırayı alıyor.
Rusya’nın Türk tarımsal ürünlerine 2016 yılı başından itibaren uyguladığı ambargo kararı en çok domates üreticisini etkiledi. Üreticimizin en önemli sorunlarından birisi, Rusya ambargosudur. 2015-2016 döneminde Rusya hariç domates ihracatı 106,5 milyon dolardan 239,9 milyon dolara çıksa da Rusya da dahil edildiğinde toplamda 365,3 milyon dolardan 239,9 milyon dolara geriledi.
İhracat, Irak, Belarus, Gürcistan ve Suudi Arabistan başta olmak üzerre diğer ülkelere yöneldi.
-“Salçalık domates üretimi artıyor”-
2006-2016 döneminde, domates ekiliş alanının yüzde 6,8 gerilediğini, buna karşın verimdeki yüzde 37,2’lik artışın üretime olumlu yansıdığını ve üretim rakamını yüzde 27,9 yükselttiğini bildiren Bayraktar, “verim artıkça, Türkiye, üretim ve ihracatta dünyada daha üst sıralara tırmanacaktır. 2006-2016 döneminde salçalık domatesteki yüzde 36,6, sofralık domatesteki yüzde 24,1’lik artışın sebebi verimdeki yükselmedir” dedi.
Bayraktar, iller bazında bakıldığında sofralık domateste Antalya’nın yüzde 19,1 payıyla, salçalık domateste Bursa’nın yüzde 29,8 pala ilk sırayı aldığını belirtti.
-“Domates ürünleri çok önemli”-
Başta salça olmak üzere domatesin, salçası, konservesi, suyu, ketçabı ve sosunun da gündelik hayatın ve ihracatın önemli unsurları olduğunu, özellikle salça üretiminde ve ihracatında ülke potansiyelinin iyi kullanılması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “Türkiye salça ihracatında 157,3 milyon dolara değerriyle ve yüzde 4,4 payıyla Çin, İtalya, ABD, İspanya ve Portekiz’in ardından 6’ıncı sırada yer almaktadır. Ayrıca, Türkiye 128,8 milyon dolarlık dondurulmuş, kurutulmuş, tüm ve parça halinde konserve edilmiş domates ve domates suyu, sosu ve ketçabı ihraç etmektedir” dedi.
-“Domatesin besin değeri saymakla bitmez”-
Besin değeri yüksek domatesi, çok geniş sera alanlarıyla yaz kış dört mevsim üretebilen ve tüketen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Domates mutfakların gözbebeğidir. Yemeklerin, salataların vazgeçilmezdir. Rengi, tadı ve kokusu insanı çekmektedir.
İnsan sağlığına büyük katkıları olan C, A vitamini, potasyum ve folik asit içerir. Domatesin içindeki likopen ise sadece domatesin kendisinde değil, domates suyu, domates salçası, ketçap ve her türlü domatesli yemek ve soslarda da bol miktarda bulunmaktadır.
Daha sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşam sürmenin anahtarının domates olduğu bilinir. Hastalık risklerinden koruyan antioksiddan özelliği oldukça önemlidir.”
-“Sorunlar ve çözüm önerileri”-
Üretimi sürekli artan salçalık domateste yapılan sözleşmeli üretimde, sözleşmelerin sanayiciler tarafından tek taraflı hazırlanmasının üreticileri mağdur ettiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Sanayici yapılan sözleşmeye sadık kalmamakta, düşük fiyat vermekte, üreticinin ürününü almamaktadır.
Sebze üretiminde karşımıza çıkan en önemli sorunlardan birisi de hastalıklardır. Ülkemiz ekonomisinde büyük kayıplar oluşturan hastalıklar çok çeşitlidir. Diğer sebzelerde olduğu gibi domateste de hastalık bitkiye bulaşmadan önce, kültürel tedbirlerle önlemler alınması gerekir. Bu tedbirlerle hastalığın yayılması önlenemediğinde, hastalık yaygınlaşmadan koruyucu olarak kimyasal mücadele yapılmalıdır. Hastalık yaygınlaştıktan sonra yapılacak işler hem az hem de zordur. Sebzecilikte başarı çeşit seçimi ve uygun yetiştirme tekniği yanında büyük ölçüde bilinçli yapılan hastalık mücadelesine bağlıdır.
Üretimde teknolojiyi enn üst düzeyde kullanarak verimi artırmanın yolları aranmalı, birim maliyet düşürülerek, ihracatta da avantajlı bir konuma geçilmelidir.
Domates ve ürünleri üretim ve ihracatına verilen desteklere devam edilmeli ve sözleşmeli üretimde üreticinin mağduriyetini giderici tedbirler alınmalıdır. Bu bağlamda, sözleşmelerin tek taraflı hazırlanmasının önlenmesi, üreticilerimizin hak ve menfaatlerinin korunması, sözleşmelerin Ziraat Odaları marifetiyle yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
Üretici birlikleri ve kooperatifleri ürün pazarlamasında daha güçlü hale getirilmeli üreticilerin bu kanallar yoluyla ürününü pazarlama yoluna gitmesi teşvik edilmelidir.”