ABD borç tavanı ile ilgili görüşmeler odak noktasında kalmaya devam ediyor. Bugün Biden ile Temsilciler Meclisi Sözcüsü McCarthy'nin görüşmesi bekleniyor. Bu arada Fed Başkanı Powell'ın, önümüzdeki toplantıda faiz artırımlarını durdurma eğiliminde olduğuna dair net bir sinyal vermesi yakından izlendi. Çözüme ulaşan daha önceki borç tavanı anlaşmazlıklarının ardından piyasanın Fed'e odaklandığı düşünüldüğünde Powell'ın açıklamaları önemliydi. Bu kapsamda da veri odaklı söylemlerin ardından bu haftaki veriler de yakından izlenecektir ki konut satışları, ilk çeyrek büyüme revizesi, haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, dayanıklı mal siparişleri, kişisel tüketim harcamaları bu hafta yakından takip edilecektir. Ayrıca, küresel çapta PMI rakamları öne çıkarken, Fed'in tam olarak düşüncesini ortaya koyacak son FOMC toplantısının tutanakları çarşamba günü açıklanacak. Bu gelişmeler öncesinde de ABD vadelileri haftaya yatay bir görüntüyle başlıyor. Diğer yandan, Avrupa vadelileri hafif artıdayken, Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi %0,5 civarında primli. Yurtiçi tarafta ise bu hafta sonu yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi öncesinde siyasi haber akışları yakından izlenecektir. Diğer yandan, bankacılık sektörüne yönelik düzenlemeler de bir taraftan takip edilirken, TCMB'nin nakit avans kullanımı ve kredili mevduat hesabı kredilerinde sınırlama uygulanmayacağına yönelik haberle BIST100 güne alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Endeks, son işlem gününde %3,43 oranında değer kaybetmişti. Yurtiçinde bu hafta; bugün mayıs ayı tüketici güven endeksi, çarşamba günü kapasite kullanım oranı, reel sektör güveni ve perşembe günü politika faizinde değişiklik yapılması beklenmeyen TCMB toplantısını izleyeceğiz.
MAKROEKONOMİ
ABD'de konut piyasası verilerinden, nisan ayı ikinci el konut satışları aylık bazda %3,4 gerileyerek düşüşünü sürdürdü ve konut piyasasında yavaşlamaya işaret etti. Fed'in faiz artışlarının ardından sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle konut piyasasının zayıflamayı sürdürmesi bekleniyor.
Bunun yanında, Almanya'da nisan ayı ÜFE, aylık bazda %0,3 artışla eylül ayından bu yana ilk kez artış kaydederken, yıllık bazda ise %6,7'den %4,1 seviyesine gerileyerek son 25 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti.
Yurt içinde ise, TCMB tarafından mayıs ayı Piyasa Katılımcıları Anketi yayınlandı. Mayıs ayına ilişkin Piyasa Katılımcıları Anketi'nde katılımcıların, yıl sonuna ve 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinde kısmi düşüş görülmekte, buna karşın 24 ay sonrasına ilişkin orta vadeli enflasyon beklentilerinde ise hafif yükselişle yataya yakın seyir görülmekte. Bu yıl sonu büyüme tahmininin hafif yukarı yönlü revize edildiği gözlenirken, gelecek yılda da hafif yukarı yönlü güncellemeyle birlikte %4 seviyesinin üzerinde büyüme öngörülmeye devam edilmekte. Bu yıl sonu ve gelecek yıl sonu cari açık beklentilerinde ise hafif yukarı yönlü revize gözlenmekte.
• Katılımcıların, bu yıl sonu TÜFE beklentisini, %37,77 seviyesinden %37,17'ye kısmi aşağı yönlü revize ettiği görülürken, 12 ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisini de %31,02'den %29,84 seviyesine kısmi aşağı yönlü revize ettikleri gözlenmekte, buna karşın orta vadeli TÜFE beklentilerinden 24 ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi ise %17,54'ten %17,74 seviyesine hafif yukarı yönlü revize edilerek yataya yakın seyretti. Son açıklanan nisan ayı TÜFE, Bloomberg piyasa beklentisi olan %2,60'ın altında aylık %2,39 artmıştı, yıllık bazda ise devam eden baz etkisiyle birlikte %50,51'den %43,68'e gerilemişti ve böylece Aralık 2021'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Yılın ilk yarısında enflasyonda baz etkisi yıllık yavaşlamada etkili olmayı sürdürecektir, bununla birlikte depremlerin üretim, iş gücü ile tedarik zinciri ve konut kiraları üzerindeki etkisinin yanında, gıda fiyatlarının seyri ve hükümet tarafından uygulanacak para ve maliye politika adımları enflasyon üzerinde önümüzdeki dönemde belirleyici unsurlar olacaktır. Özellikle, hükümet tarafından bayram ikramiyelerinde ve en düşük emekli aylıklarında artışa gidilmesinin ve EYT düzenlemesinin tamamlanmasının yanında, memur ücretleri ve asgari ücrette ara dönemde artışa gidileceğinin açıklanması gibi tüketim talebini artırıcı adımlar enflasyona yukarı yönlü etki edebilir, buna karşın hükümetin nisan ayından itibaren sanayide kullanılan doğal gaz tarifesinde ve elektrikte tüm abone gruplarında indirime gitmesi ise enflasyonu düşürücü yönde etkide bulunabilecektir.
• Piyasa katılımcılarının aylık enflasyon beklentisine baktığımızda; mayıs ayında %2,41 artış sonrası haziran ayında %2,49 ve temmuz ayında ise %2,37 artış öngörülmekte. Neticede anket katılımcılarının beklentileri bu yılın ilk yarısında TÜFE'deki yavaşlamanın süreceği yönünde. Aylık beklentilere göre yıllık TÜFE'nin mayısta %42,89 seviyesine ve haziran ayında %39,54 seviyesine gerilemesi ve temmuzda da %39,54 seviyesiyle bir önceki aya göre yatay seyretmesi beklenmekte.
• Ayrıca politika faizinin önümüzdeki 3 ay boyunca %8,50 seviyesinde korunması bekleniyor, 12 ay sonrasında politika faizinin ise ortalamada %11,11'e çekilmesi bekleniyor ki önceki ankete göre daha sınırlı faiz artışı beklenmekte.
• Piyasa katılımcılarının bu yıl sonu için büyüme beklentisi depremlerin olumsuz etkilerine karşın muhtemelen depremlerin ardından hükümet tarafından uygulamaya alınan kapsamlı destekler ve yeniden inşa faaliyetlerinin oluşturacağı olumlu etkilerle %3,51'den %3,66 seviyesine hafif yukarı yönlü revize edilmiş ve böylece bu yıla ilişkin büyüme beklentisinde son iki aydır yukarı yönlü revize gözlenmekte. Gelecek yılki büyüme beklentisi de %4,43'ten %4,60 seviyesine hafif yukarı yönlü güncellemeyle birlikte %4 seviyesinin üzerinde büyüme öngörülmeye devam edilmekte.
• Cari açık beklentisi bu yıl sonu için 37,8 milyar USD'den 38,4 milyar USD'ye hafif yukarı yönlü revize edilirken, gelecek yıl sonu cari açık beklentisi ise 25,8 milyar USD'den 26,1 milyar USD'ye hafif yukarı yönlü revize edilmiş. Bu yıl sonuna ilişkin beklenen cari açık seviyesini OVP tahminindeki GSYH beklentisine böldüğümüzde yıl sonunda cari açık/GSYH oranının %4,4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmekte. Son açıklanan mart ayı verilerine göre, 12 aylık kümülatif cari açık 55,3 milyar USD'den 54,2 milyar USD'ye kısmi gerileyerek cari açık/GSYH oranını %6,1 seviyesinden %6 seviyesine getirmişti. (GSYH olarak 2022 yılı 4. çeyrek gerçekleşme baz alındı).
Ayrıca TCMB tarafından mart ayı uluslararası yatırım pozisyonu istatistikleri yayınlandı. Net uluslararası yatırım pozisyonu, bir ülkenin yurt dışı finansal varlıkları ile yurt dışına olan finansal yükümlülükleri arasındaki fark olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, net uluslararası yatırım pozisyonu açığı geçen yılın sonundaki -277,7 milyar USD'den 30,3 milyar USD'lik azalışla bu yılın ilk çeyreği sonu (mart ayı sonu) itibarıyla -247,4 milyar USD seviyesine geriledi, uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH oranı ise -%30,7 seviyesinden -%27,3 seviyesine (GSYH 2022 yılı dördüncü çeyrek kümülatif verisine göre) geriledi.
Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,
• ABD tarafında, piyasaların odak noktasında çarşamba günü Fed'in 2 - 3 Mayıs tarihli FOMC toplantısına ilişkin tutanaklar olacak. Fed son toplantısında, faizleri beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan artırarak federal fonlama faiz aralığını %5,00-%5,25 bandına yükseltmişti ve karar metnindeki değişiklikle, faiz artışlarının sonuna gelinebileceğinin sinyali verilmişti, buna karşın faiz kararı ardından konuşan Fed Başkanı Powell, yüksek enflasyona dikkat çekerek gerekirse para politikasını daha da sıkılaştıracaklarını ve veri odaklı kalmaya devam edeceklerini belirtmişti. Ayrıca Powell, faiz artırımlarının durdurulup durdurulmayacağı kararının haziran ayı toplantısında ele alınacağını söylemişti. Cuma günü gerçekleştirdiği son konuşmasında ise Powell, politika sıkılaştırmada uzun bir yol kat ettiklerini, politikanın duruşunun kısıtlayıcı olduğunu ve şimdiye kadarki sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerinden ve son bankacılık streslerinden kaynaklanan kredi sıkılaştırmasının boyutu hakkında belirsizlikle karşı karşıya olduklarını ve buraya kadar geldikten sonra, dikkatli değerlendirmeler yapmak için verilere ve gelişen görünüme bakmayı göze alabileceklerini belirterek önümüzdeki ay faiz artışlarını durdurma eğiliminde olunduğuna ilişkin açık sinyal verdi. Bu hafta yayınlanacak Fed'in toplantı tutanakları para politikasının geleceğine yönelik olası yeni sinyaller açısından takip edilecektir. Bunun yanında, ekonomik faaliyetin son görünümüne ilişkin sinyal verecek olan mayıs ayı S&P Global imalat ve hizmet sektörleri öncü PMI verileri yarın takip edilecek. ABD'de nisan ayı imalat sektörü PMI, 49,2'den 50,2 seviyesine yükselerek imalat sektörünün beş aydır seyrettiği 50 eşik seviyesinin altındaki daralma bölgesinden yeniden büyümeye geçtiğine işaret etmişti. Hizmet sektörü PMI ise, nisanda 52,6'dan 53,6 seviyesine yükselerek hizmet sektöründe büyümenin hızlandığına işaret etmekle birlikte büyüme bölgesindeki seyrini üçüncü aya taşımıştı. Mayıs ayında ise, imalat PMI'ın 50 eşik seviyesine gerileyerek imalat sektörünün durağan seyrettiğine ve hizmet PMI'ın ise 52,5 seviyesine hafif gerileyerek hizmet sektöründe büyümenin hafif yavaşladığına işaret etmesi bekleniyor. Cuma günü öte yandan, nisan ayı dayanıklı mal siparişleri öncü verisi takip edilecek. Dayanıklı mal siparişleri, iki aylık düşüşün (ocakta %5 düşüş ve şubatta %1,2 düşüş) ardından martta aylık %3,2 oranıyla artış kaydederek kısmi toparlanma sergilemişti. Detaylara bakıldığında, martta savunma dışı uçaklar ve parçalarının (%78,3 artış) siparişlerindeki belirgin artış, dayanıklı mal siparişlerinin yükselişinde belirleyici olmuştu. Bunun yanında, firmaların yatırım harcamalarının göstergesi olan hava araçları hariç savunma dışı sermaye malları siparişleri ise martta aylık bazda %0,6 düşüş kaydetmişti ve böylece son iki aydır düşüş kaydederek yatırımlarda zayıflamaya işaret etmişti. Ayrıca perşembe günü bu yılın ilk çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda GSYH büyüme revize verisi takip edilecek. ABD'de geçen yılın birinci çeyreğinde yıllıklandırılmış çeyreklik bazda GSYH, %1,6 oranında daralmasının ardından ikinci çeyrekte %0,6 oranında daha ılımlı oranda daralma kaydetmişti. Üçüncü çeyrekte ise ülke ekonomisinin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda büyümesi güçlü özel tüketim harcamalarının etkisiyle %3,2 seviyesinde gerçekleşmişti. Geçen yılın son çeyreğinde ise, yüksek seyreden enflasyon ve Fed'in faiz artışlarıyla sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle yıllıklandırılmış çeyreklik bazda büyüme hızı tüketici harcamalarındaki ve net ihracattaki yavaşlamayla %2,6 seviyesine yavaşlamıştı. ABD ekonomisi 2022 yılı genelinde ise %2,1 oranında büyüme kaydetmişti. Öncü verilere göre, bu yılın ilk çeyreğinde ise ülke ekonomisinin yıllıklandırılmış çeyreklik bazda büyüme hızı %1,1 seviyesine yavaşlayarak beklentilerin (%1,9) üzerinde yavaşlama kaydetmişti. Detaylara bakıldığında, bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yavaşlamada; özel stok yatırımları, konut ve konut dışı sabit yatırımlardaki yavaşlamaya karşın kişisel tüketim harcamalarındaki ve net ihracattaki hızlanma belirleyici olmuştu. Öte yandan, perşembe günü Fed'in önemli bir enflasyon göstergesi olarak takip ettiği yıllıklandırılmış çeyreklik bazda kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endekslerinin (çekirdek dahil) bu yılın ilk çeyreğine ilişkin revize verileri açıklanacak. Öncü verilere göre, yıllıklandırılmış çeyreklik bazda PCE fiyat endeksi, bu yılın ilk çeyreğinde %3,7'den %4,2'ye, çekirdek PCE fiyat endeksi ise %4,4'ten %4,9 seviyesine beklentilerin üzerinde yükselmişti ve fiyat baskılarının arttığına işaret etmişti. Özellikle çekirdek PCE fiyat endeksinin, geçen yılın ilk çeyreğinden bu yana en yüksek seviyeye ulaşması dikkat çekmişti. Cuma günü diğer yandan, Fed'in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) nisan ayı verileri ile kişisel gelirler ve harcamalar nisan ayı verileri takip edilecek. Öncesinde açıklanan nisan ayına ilişkin manşet TÜFE'nin aylık bazda artış hızı beklentilerle uyumlu olarak %0,1'den %0,4'e hızlanırken, yıllık bazda %5'ten %4,9 seviyesine hafif gerilemişti ve böylece Nisan 2021'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Nisanda PCE deflatörün aylık artış hızının %0,1'den %0,3'e yükselmesi ve yıllık bazda ise %4,2'den %4,3 seviyesine hafif yükselmesi, çekirdek PCE deflatörün artış hızının da aylık bazda bir önceki aya benzer şekilde %0,3 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda da bir önceki aya benzer şekilde %4,6 seviyesinde gelmesi bekleniyor. Nisanda kişisel gelirlerin aylık bazda artış hızının %0,3'ten %0,4'e yükselmesi ve kişisel harcamaların aylık bazda artış hızının ise %0'dan %0,4'e yükselmesi bekleniyor. Diğer yandan, istihdam piyasası verilerinden, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi izlenecek. Son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, son 18 ayın en yüksek seviyesi olan 264 bin kişi seviyesinden 242 bin kişi seviyesine beklentilerin üzerinde düşüşle iş gücü piyasasında sıkı görünüme işaret etmekle birlikte düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü. Ayrıca konut piyasası verilerinden, yarın nisan ayı yeni konut satışları ile perşembe günü satış sözleşmesi yapılmış fakat tapu devri henüz gerçekleşmemiş konut sayısını gösteren nisan ayı bekleyen konut satışları verileri takip edilecek. Cuma günü bunun yanında, mayıs ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi nihai verisi takip edilecek. Öncü verilere göre, mayıs ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, 63,5 seviyesinden son altı ayın en düşük seviyesi olan 57,7 seviyesine gerileyerek beklentilerin (63) üzerinde düşüş kaydetmişti. Detaylara bakıldığında, mayısta cari koşullar alt endeksi 68,2'den son beş ayın en düşük seviyesi olan 64,5'e ve beklentiler alt endeksi ise 60,5'ten temmuz ayından bu yana en düşük seviye olan 53,4'e gerilemişti. Özellikle tüketici güveninin, beklentilerin üzerinde zayıflamasında, mayıs ayında sıkılaşan finansal koşullar ve durgunluk beklentisi ile ülkedeki borç tavanı anlaşmazlığı da dahil olmak üzere ekonomiyle ilgili olumsuz haberlerin etkisiyle tüketicilerin ekonomiye yönelik artan endişelerinin belirleyici olduğu görülmüştü. Ayrıca tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri son beş ayın en yüksek seviyesi olan %4,6'dan %4,5 seviyesine hafif gerilerken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri ise %3'ten %3,2 seviyesine yükselerek 2011'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Ayrıca hafta boyunca Fed üyelerinin gerçekleştirecekleri konuşmalar da Fed'in para politikasına yönelik olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecek.
• Avrupa genelinde son ekonomik görünüme ilişkin bilgi verecek olan mayıs ayı HCOB imalat ve hizmet sektörleri öncü PMI verileri yarın takip edilecek. Nisan ayına ilişkin PMI verileri, bölgede ekonomik faaliyetin oldukça dengesiz olduğuna ve büyük ölçüde hizmet sektörü tarafından yönlendirildiğine, imalat ve hizmet sektörlerindeki talep koşullarındaki farklılığa ve imalat sektöründe düşen taleple daralmanın hızlandığına işaret etmişti. Buna göre, bölge genelinde nisanda imalat PMI'lar, gerileyerek imalat sektöründe daralmanın hızlandığına işaret etmişti. Nisanda hizmet PMI'lar ise, bölge genelinde artış kaydederek hizmet sektöründe büyümenin hızlandığına işaret etmişti ve 50 eşik seviyesinin üzerinde büyüme bölgesindeki seyirlerini sürdürmüştü. Öncü verilere göre, mayısta ise bölge genelinde imalat PMI'ların, hafif yükselerek imalat sektöründe daralmanın hafif yavaşladığına işaret etmesi ve hizmet PMI'ların ise bölge genelinde hafif gerileyerek hizmet sektöründe büyümenin hafif yavaşladığına işaret etmesi bekleniyor. Ayrıca Almanya'da imalat, inşaat, toptan ve perakende ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların, ekonomide mevcut ve gelecek 6 aylık döneme yönelik değerlendirmelerini yansıtan IFO iş dünyası endeksi mayıs ayı verisi çarşamba günü açıklanacak. IFO iş dünyası endeksi nisan ayında 93,2'den 93,6 seviyesine yükselerek beklentilerin hafif üzerinde gerçekleşmişti ve böylece yükselişini altıncı aya taşımıştı ve Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü. Detaylara bakıldığında, cari koşullar endeksi son yedi ayın en yüksek seviyesi olan 95,4'ten 95'e hafif gerilerken, beklentiler endeksi ise 91'den 92,2'ye yükselişle son altı aydır artışını sürdürerek Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyelerde seyretmişti. Özellikle, Avrupa'da yüksek enflasyon ve ECB'nin faiz artışlarına devam etmesinin cari koşullar endeksini baskıladığı görülmekteydi, ancak enerji krizinin aşılmasıyla bölge ekonomisinde resesyon olasılığının azalmasıyla beklentiler endeksinin yükselişini sürdürmesi firmaların gelecek dönemi daha olumlu değerlendirdiklerine işaret etmekteydi. Bunun yanında, tüketici güveni göstergelerinden bugün Euro Bölgesi'nde mayıs ayına ilişkin tüketici güveni öncü verisi ve perşembe günü Almanya'da haziran ayına ilişkin GfK tüketici güveni verisi takip edilecek. Euro Bölgesi'nde nisan ayına ilişkin tüketici güveni verisi, -19,1'den -17,5 seviyesine yükselerek beklentilerin üzerinde toparlanma kaydetmişti ve böylece Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Almanya'da mayıs ayına ilişkin GfK tüketici güveni verisi de -29,5'ten -25,7 seviyesine yükselerek art arda yedinci ayda artarak toparlanmayı sürdürmüştü ve böylece Nisan 2022'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Avrupa'da tüketici güveninin, bölgede resesyon endişelerinin zayıflamasına karşın ECB'nin faiz artışlarına devam etmesinin etkisiyle kısmi toparlanmakla birlikte negatif bölgedeki zayıf seyrini sürdürmesi bekleniyor. Perşembe günü diğer yandan, Almanya'da bu yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi nihai verileri açıklanacak. Öncü verilere göre geçen yılın son çeyreğinde yüksek seyreden enflasyon, devam eden enerji krizi ve ECB'nin faiz artırımlarıyla birlikte sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle çeyreklik bazda Almanya ekonomisi %0,5 oranında daralmanın ardından bu yılın ilk çeyreğinde enerji krizine ve resesyona yönelik endişelerin azalmasına karşın sıkılaşan finansal koşulların tüketici harcamalarını baskılamasıyla %0 oranında büyüme sergileyerek beklentilerin (%0,2 büyüme) altında performans sergilemekle birlikte resesyona girmekten kurtulmuştu. Ayrıca BoE'nin para politikasına da yön verecek olan verilerden, İngiltere'de nisan ayı TÜFE verisi çarşamba günü takip edilecek. İngiltere'de martta aylık bazda manşet TÜFE'nin artış hızı %1,1'den %0,8 seviyesine yavaşlamakla birlikte beklentilerin (%0,5 artış) üzerinde gelirken, yıllık bazda ise %10,4'ten %10,1 seviyesine gerilemekle birlikte çift haneli seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü ve beklentilerin (%9,8) üzerinde gerçekleşmişti. Martta çekirdek TÜFE'nin aylık artış hızı ise %1,2'den %0,9 seviyesine yavaşlamakla birlikte beklentilerin (%0,7) üzerinde kalırken, yıllık bazda ise %6,2 seviyesinde yatay seyretmişti, beklentiler ise %6 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Nisanda ise manşet TÜFE'nin artış hızının %0,8'den %0,7 seviyesine yavaşlaması ve yıllık bazda ise %10,1'den %8,2 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Nitekim geçen hafta BOE Başkanı Bailey, düşük enerji maliyetlerinin, fiyat artış hızını düşürmeye yardımcı olmasıyla enflasyonun önümüzdeki aylarda mevcut yıllık %10,1 seviyesinden keskin bir şekilde düşeceğini, ancak gıda fiyatları enflasyonunun halen son derece yüksek olduğunu belirtmişti. Bunun yanında, başta çarşamba günü ECB Başkanı Lagarde'ın ve BOE Başkanı Bailey'in olmak üzere hafta genelinde ECB ve BoE üyelerinin gerçekleştirecekleri konuşmalar da, bankaların para politikasına ilişkin olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecek.
• Asya tarafında ise, çarşamba günü Yeni Zelanda Merkez Bankası'nın toplantısı takip edilecek. Banka, geçen ayki son toplantısında enflasyonu orta vadeli fiyat hedef aralığına döndürmek için politika faiz oranını 50 baz puan artışla beklentilerin (25 baz puan artış) üzerinde artırarak %5,25'e yükseltmişti. Banka'nın bu haftaki toplantısında ise politika faiz oranını 25 baz puan artışla %5,50 seviyesine yükseltmesi bekleniyor. Öte yandan, perşembe günü Güney Kore Merkez Bankası'nın toplantısı takip edilecek. Banka, geçen ayki son toplantısında politika faiz oranını beklentilerle uyumlu olarak %3,50 seviyesinde ikinci kez sabit tutmuştu. Banka'nın bu haftaki toplantısında da faizi sabit tutması bekleniyor.
Yurt içinde ise, bugün mayıs ayı tüketici güven endeksi, mart ayı tarımsal girdi fiyat endeksi ve nisan ayı yurt dışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE) verileri, çarşamba günü mayıs ayına ilişkin sektörel ve reel sektör güven endeksleri ile kapasite kullanım oranı verileri ve cuma günü ise nisan ayı gelen yabancı ziyaretçi sayısı verileri takip edilecek. Öte yandan, perşembe günü TCMB'nin PPK toplantısı izlenecek.
• Nisan ayına ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi aylık bazda %9,2 oranında güçlü artışla 80,1 seviyesinden 87,5 seviyesine yükselmişti ve böylece Ağustos 2018'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Ayrıca aylık bazda %2,9 düşüş sergileyen mart ayı verisi açıklandığında, TÜİK tarafından yapılan açıklamada, tüketici eğilim anketinin, deprem felaketinden etkilenen Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya ve Osmaniye illerinde yapılmadığı belirtilmişti. Son yayınlanan nisan ayı verisiyle birlikte yapılan açıklamada ise depremden etkilenen bölgeler dahil 81 ilde nisan ayı için Tüketici Eğilim Anketi uygulamasının gerçekleştirildiği belirtilmekteydi, bu kapsamda deprem bölgelerinin ankete dahil olmasına karşın tüketici güveninin güçlü toparlanma sergilediği gözlenmekteydi. Öncesinde açıklanan Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi mayısta aylık %1,84 artışla 79,25 seviyesine yükselmişti. Detaylara bakıldığında, tüketicilerin kişisel mevcut durum algısında hafif gerileme görülürken, geleceğe ilişkin beklentilerinde ve özellikle tüketim eğiliminde önemli iyileşme gözlenmişti.
• Şubat ayı tarımsal girdi fiyat endeksi endeksinin artış hızı, aylık %6,24'ten %1,22'ye yavaşlarken, yıllık ise %95,99'dan %69,99 seviyesine gerilemişti ve eylül ayında ulaştığı rekor seviye olan %138,15'ten düşüşünü sürdürmüştü.
• Yurt dışına ihraç edilen ürünlerin üretici fiyat değişimlerini ölçen YD-ÜFE'nin mart ayında aylık artış hızı %0,42'den %1,65'e hızlanırken, yıllık ise %48,13'ten %40,35 seviyesine gerilemişti.
• Sektörel güven endeksleri nisan ayında karışık görünüm sunmayı sürdürmüştü. Nisanda mevsim etkilerinden arındırılmış bazda hizmet sektörü ve reel kesim güven endeksleri artarken, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endeksleri ise gerilemişti. Nisanda güven endekslerinin aylık bazda seyrine baktığımızda, hizmet sektörü %1,1 ve reel kesim %1 artış sergilerken, perakende ticaret %1,3 ve inşaat sektörü %0,1 düşüş kaydetmişti. Reel kesim güven endeksi alt endekslerinden gelecek üç aydaki ihracat siparişleri şubatta %8,7'lik gerilemeyle Nisan 2021'den bu yana en sert düşüşün ardından martta depremlerin sanayi üzerinde devam eden olumsuz etkilerine karşın aylık %4,7 artışla kısmi toparlanmıştı, nisanda da %4,2 artışla toparlanmasını sürdürmüştü. Yatırımlara dair izlediğimiz diğer bir gösterge olan sabit sermaye yatırım harcamaları nisanda aylık %5,2 artışla yükselişini hızlandırarak son dört aydır toparlanmaktaydı ve tarihsel ortalamasının üzerindeki seyrini sürdürmekteydi. Arındırılmış kapasite kullanım oranı üç aylık düşüşün ardından nisanda 1,4 puanlık artışla %75,6 seviyesine yükselerek kısmi toparlanma kaydetmişti, bununla birlikte Mayıs 2021'den bu yana en düşük seviyelere yakın gerçekleşmişti ve 2022 yılı ortalamasının altındaki seyrini sürdürmüştü.
• Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan mart ayı gelen yabancı ziyaretçi sayısı verilerine göre, gelen yabancı ziyaretçi sayısı aylık bazda %24,9 artışla 2,34 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmişti ve böylece yedi aydır devam eden gerilemeyi sonlandırmıştı. Bununla birlikte bu yılın mart ayındaki veri tarihsel olarak en iyi mart ayına işaret etmişti. Gelen yabancı ziyaretçi sayısının martta yıllık bazda artış hızı ise %21,3'ten %12,3'e yavaşlamıştı. Öncesinde açıklanan DHMİ nisan ayı verilerine göre, dış hat yolcu sayısı, aylık bazda %19,5 oranında artış sergilemişti. Öte yandan, dış hat yolcu sayısının nisan ayındaki aylık 8,59 milyon kişilik seviyesi, tarihsel olarak en yüksek nisan ayı verisi olmuştu. Nisanda dış hat yolcu sayısının yıllık artış hızı ise %38'den %38,7'ye hafif hızlanmıştı.
• TCMB, geçen ayki toplantısında politika faizini beklentilerle uyumlu olarak %8,50 seviyesinde sabit tutmuştu, ayıca depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkilerini yakından takip edeceğini ve depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerini yakından izlediğini yinelerken, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşünü korumaktaydı. Banka'nın bu haftaki toplantısında da politika faiz oranını sabit tutması bekleniyor.
ŞİRKET HABERLERİ
Alfa Solar Enerji (ALFAS, Sınırlı Pozitif): Şirket ile yurt içinde yerleşik bir müşterisi arasında güneş paneli satışına ilişkin KDV hariç yaklaşık olarak toplam 17mn USD bedel tutarında sipariş alındığı, ayrıca söz konusu siparişe ait avans ödemelerinin de alındığı açıklanmıştır.
Emlak Konut GYO (EKGYO, Nötr): Şirket ile THY arasında imzalanan 28.05.2018 tarihli Sözleşme doğrultusunda ihale edilen İstanbul Arnavutköy Dursunköy 1. Etap 1. Kısım İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İşi'nin sözleşmesi, Yüklenici UNTD İnş. A.Ş. ile 17.05.2023 tarihinde imzalanmıştır. Sözleşme Bedeli: 3.489mn TL + KDV'dir.
Hektaş (HEKTS, Nötr): Şirket, Ankara - Sincan İlçesinde kain arsa ve fabrika binasının satın alınması amacıyla yaptırılan gayrimenkul değerlemesi sonucunda tespit edilen değer 147,6mn TL olup; yapılan görüşmeler sonucunda ilgili taşınmazın 141,9mn TL'ye satın alınması hususunda Genel Müdürlüğe yetki verilmesine karar verildiğini duyurmuştur.
Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri (SMRTG, Sınırlı Pozitif): Şirket'in bağlı ortaklığı olan Smart Güneş Enerji Ekipmanları Pazarlama A.Ş. ile enerji sektöründe faaliyet gösteren yurt içinde yerleşik bir müşterisi arasında KDV hariç toplam 21mn USD tutarda güneş paneli satışı işine istinaden sözleşme imzalanmıştır.
Ayrıca yine Şirket'in bağlı ortaklığı olan Smart Güneş Enerji Ekipmanları Pazarlama A.Ş. ile Kontrolmatik Teknoloji Enerji ve Mühendislik A.Ş. (KONTR) arasında; şirket tarafından güneş paneli satışı yapılması işine istinaden KDV hariç toplam 4,4mn USD tutarda sözleşme imzalanmıştır.
Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): İştiraki Vergi İade Aracılık A.Ş'nin ("VIA") 3mn TL ödenmiş sermayesinde THY'nin sahip olduğu %30,00 oranındaki 900bin adet payın VK Holding A.Ş.'ye ve Maslak Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ("Alıcılar") satılması konusunda anlaşma sağlanarak, THY ile Alıcılar arasında Pay Devir Sözleşmesi imzalanmış ve hisse devrine ilişkin kapanış işlemleri 18.05.2023 tamamlanmıştır.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: Merkez Bankası, kredi büyümesi, kredi kartından nakit avans çekimi ve kredi kartı ile kuyum alışverişine sınırlama getiren düzenlemesini iptal etti. Kaynak: Bloomberg HT
Deri Giyim: İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Güven Karaca: "İlk 4 ayda deri ve kürk konfeksiyon sektörü 50 mn USD ile %23'lük bir artış sergiledi. Her yıl endişeli başlıyoruz ama sektörümüz ve ihracatçılarımız çok dinamik. Sektörün değişik pazarlara yönelmesiyle, özellikle ABD ve Avrupa Birliği ülkelerindeki ciddi artışlarla Rusya'daki kayıp sübvanse edildi" dedi. Kaynak: AA
Otomotiv: Türkiye ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında geçen ay 172 bin 450 adetlik satış gerçekleşti. Nisanda ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında perakende fiyatlar bir önceki aya göre %7,7 arttı. Satışlar, nisanda geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %10 azalarak 172 bin 450 adet oldu. Kaynak: AA
.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.