Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), yayınladığı raporlar ile Türkiye plastik sektörünün nabzını tutmaya devam ediyor. PAGEV'in son olarak yayınladığı Ocak-Haziran 2020 dönem raporu, koronavirüs etkisinin yılın ilk yarısında yoğun bir şekilde hissedildiğini ortaya koydu. İç ve dış talepteki düşüş 2020 yılının ilk yarısında plastik mamul üretiminin 2019 yılının ilk yarısına kıyasla miktarda yüzde 4,8 azalışla 4,8 milyon tona, değer bazında ise yüzde 7,9 düşüşle 16,6 milyar dolara gerilemesine neden oldu. Yılsonunda üretimin miktarda yüzde 3,5 azalışla 8,9 milyon ton değerde yüzde 5,6 gerilemeyle 30,9 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Geçen yılın aynı dönemine göre ilk çeyrekte artış kaydeden sektördeki kapasite kullanım oranları, ikinci çeyrekte 2019 yılının ikinci çeyreğine oranla önemli oranda geriledi. Böylece plastik sektöründe kapasite kullanımı 2019 yılının ilk 6 ayında yüzde 72,1 iken 2020 yılının ilk 6 ayında ortalama 3,6 puan gerileyerek yüzde 68,5 olarak gerçekleşti.
İlk yarıda ihracat miktarda yüzde 5,2 artarken değerde yüzde 7,8 geriledi
Plastik mamul sektöründe Covid- 19 salgınının etkileri ihracat verilerine de yansıdı. Sektörün ilk yarı ihracat performansı 2019 yılının aynı dönemiyle kıyaslandığında miktarda 5,2 artışla1,82 milyon ton, değerde yüzde 7,8 gerilemeyle 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 200'e yakın ülkeye ihracat yapan plastik sektörünün bu dönemde en fazla plastik mamul ihraç ettiği ilk beş ülke; Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve Fransa olarak sıralandı.
Makine ve teçhizat yatırımları ilk yarıda yüzde 27 arttı, yerli makine istenilen payı alamadı
Plastik sektöründe makine ve teçhizat yatırımları 2020 yılının ilk yarısında, 2019'un ilk yarısına kıyasla yüzde 27 artarak 387 milyon dolara ulaştı. Yatırımdaki bu artışta özellikle ambalaja olan talepteki yükseliş etkiliydi. 2020 yılının ilk yarısında 4,8 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinden ambalajların aldığı pay 1,9 milyon ton oldu. Söz konusu yatırımların yüzde 66'lık büyük bölümü ithal makinelerle karşılanırken yerli makine sektörü bu artıştan istenilen oranda pay alamadı. İthal makine yatırımı 2019 yılının ilk 6 ayında 174 milyon dolar iken 2020 yılının ilk 6 ayında 255 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde yerli makine üretimi ise 132 milyon dolar oldu.
İç ve dış talepteki daralma sürüyor
Plastik mamul iç pazar tüketimi 2020 yılının ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 7,5 gerileme ile 3,77 milyon ton ve değerde yüzde 10,9 azalışla 4,16 milyar dolara düştü. İnşaat, otomotiv ve turizm sektörleri başta olmak üzere plastik ürün kullanan pek çok sektördeki olumsuz etkilerin süreceği ve bunun yılsonunda plastik mamul iç pazar tüketimini 2019 yılına kıyasla miktarda yüzde 3,1 azalışla 6,82 milyon tona değerde ise yüzde 8,4 gerileme ile 8,33 milyar dolara düşüreceği tahmin ediliyor.
Plastik hammadde ithalatı ise 2020 yılının ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 4,2 gerileyerek 3,9 milyon ton, değer bazında yüzde 8,9 düşüşle 4,3 milyar dolar oldu.
Plastik mamul sektöründe yılın ilk yarısında 1,1 milyar dolar dış ticaret fazlası verildi. Geçen yılın aynı dönemine göre dış ticaret fazlasında yüzde 7,8'lik bir düşüş gerçekleşti.
Yılın ilk yarı verilerini değerlendiren PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi: "Yılın ilk çeyreğinde plastik mamul üretiminde pozitif gelişmeler yaşandı. Ancak Mart ayında kendini hissettirmeye başlayan koronavirüs etkisi Nisan ve Mayıs'ta zirve yaptıktan sonra Haziran ayında bir miktar toparlanmaya işaret etse de rakamlar ekside seyretti. Covid-19 salgını başta hijyen ve medikal olmak üzere gıdadan ambalaja kadar pek çok alanda plastiklerin hayati öneme sahip olduğu gerçeğini teyit etti. Korona ile birlikte hijyen sağlamak için hammaddesi plastik olan maske, eldiven, siperlik, tanı kitleri, dezenfektan, kolonya şişeleri, gıda ambalajları ve tek kullanımlık ürünlerde artış oldu. Covid-19 sürecinde çatal, kaşık, bıçak ve bardak gibi tek kullanımlık plastik tüketimi yüzde 25 arttı. Pandemi sürecinde plastik sektöründeki düşüşün daha büyük olmaması ise bu dönemde tüketimi artan gıda ambalajı, kozmetik ve dezenfektan ambalajı, hijyen ürünleri ve tek kullanımlık plastik ambalajlar sayesinde oldu. Yılın ilk yarısında hemen tüm göstergeler ekside seyretse de makine yatırımlarında yaşanan yüzde 27'lik artış, pandemi süresince plastiklerin hijyen açısından oynadığı rolün daha iyi anlaşılması ve tüketicilerin bu tarz plastik ürünlere gösterdiği ilgiden kaynaklandı. Salgın riskinin azaltılması için Bakanlıklardan da iş yerlerinde mutlaka tek kullanımlık ürünlerin tercih edilmesine yönelik uyarılar geldi. Sağlık Bakanlığı işe dönüş sürecinde hazırladığı Güvenli İşe Dönüş Kılavuzlarında tek kullanımlık ürünlerin kullanılması gerekliliğinin altını çizdi. Covid-19 sürecinde yeni çıkan düzenlemelerle pazar yerleri ve marketlerde artık sebze ve meyveler açıkta elle seçilemeyerek ve plastik poşetlerde sunulmaya başlandı. Ekmek de ambalajsız satılmıyor. Ticaret Bakanlığının bu kararı halk sağlığı için atılmış önemli bir adımdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da fabrikadaki yemeklerin tek kullanımlıklarla sunulması gerektiğini duyurdu.. İnsan sağlığını korumak ve gıdayı hijyenik olarak tüketmek için tek kullanımlık plastikler bir ihtiyaç olarak önem kazanıyor. PAGEV olarak tek kullanımlık ürünlere yönelik artan ihtiyacın karşılanabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile anlamlı bir iş birliği yaptık. Bu kapsamda PAGEV Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz ve PAGEV Küçükçekmece Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizin gönüllü öğretmenleri ülkemizin ihtiyacı olan tek kullanımlık plastik kaşık, çatal, bıçak üretimini gerçekleştiriyor. "Çorbada kaşığımız olsun" dediğimiz bu projenin yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığımızın belirleyeceği plastik meslek liselerinde aylık 300 bin siperlik üretilmesini ve ihtiyaç duyulan yerlere gönderilmesini destekleyerek bu mücadeleye katkı sağlıyoruz."
Pandemi sürecinden en az hasarla çıkmanın yolunun üretimi ayakta tutmaktan geçtiğini belirten Yavuz Eroğlu; "Üretimde, ihracatta ve istihdam kayıpların önüne geçilmesi için üretim maliyetlerinde baskı yaratan unsurların ortadan kaldırılması ve rekabetçi üretim için gerekli enerji maliyetlerinin aşağıya çekilmesi gerekiyor. Sanayicilerin Covid-19 nedeniyle keskin şekilde düşen iç ve dış talep nedeniyle zor günler yaşadığı aylarda gelen astronomik elektrik faturaları işleri daha da zorlaştırdı. YEKDEM kaynaklı yüksek elektrik fiyatları ile ilgili itirazlarımızı uzun zaman gündemde tutarak sesimizi duyurmayı başardık. Yenilebilir enerjiyi destekliyoruz ancak yenilenebilir enerji teşvikinin sanayicinin sırtına yüklenmesinin artık sürdürülemez olduğunu söylüyoruz. Geçtiğimiz ay Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez'in YEKDEM için yeni model üzerinde çalıştıklarını duyurmasını sevindirici bir gelişme olarak görüyoruz. YEKDEM ile ilgili yapılacak yeni düzenlemelere çözüm odaklı yaklaşımlarla katkı sunmaya hazırız" dedi