Özel sektör tüketimi güçlü seyretmeye 4. çeyrekte de devam etti
GSYH 4. çeyrekte beklentilerin üzerinde yıllık %4,0 büyürken, çeyreksel büyüme de %1,4 oldu. TÜİK GSYH büyümesinin 4. çeyrekte yıllık %4,0 olduğunu açıklarken, bu rakam %3,6'lık medyan piyasa beklentisi ve bizim %3,3'lük tahminimizin üzerinde gerçekleşti. Bu rakamla 2023 yılı GSYH büyümesi de %4,5 olarak ortaya çıktı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH de önceki çeyreğe göre %1,4'lük artış kaydederek büyüme ivmesinde artışa işaret etti.
İç talep büyümenin ana motoru olmaya devam etti. 4. çeyrekte özel tüketim harcamalarındaki yıllık büyüme oranı önceki çeyreklere göre gerilese de halen %9,3 gibi çok güçlü bir seviyede seyrediyor, ki bu da manşet büyümeye %6,7'lik önemli bir katkı yapıyor (Tablo 1 ve Tablo 2). Özel tüketim harcamalarında çeyreksel bazda da %3,2'lik bir oranda yeniden artıya geçtiğini görüyoruz. Hatırlatmak gerekirse, özel tüketim harcamalarında 3. çeyrekte 11 çeyrek sonra ilk kez dönemsel düşüş (-%1,7) görülmüştü (Grafik 2). Yatırım harcamaları da yıllık %10,7'lik büyümeyle manşet büyümeye %2,6'lık ciddi bir katkı sağlıyor, ki bu katkının büyük ölçüde yıllık %14,0 artış gösteren makine-teçhizat yatırımlarından kaynaklandığı da söylenebilir. Devletin nihai tüketim harcamalarının %0,2'lik katkısı da eklendiğinde, manşet büyümede toplam iç talebin katkısı %9,6 olarak ölçülüyor (Grafik 1). Net dış talep manşet büyümeyi negatif etkilemeye devam etse de, bu etkinin ithalattaki sert yavaşlamaya bağlı olarak daha da küçülerek %0,6 olarak ölçüldüğünü görüyoruz. Stok birikimi de son 12 çeyrektir olduğu manşet büyümeyi aşağı çekmeye devam ediyor. Stokların büyüme üzerinde bu çeyrekteki etkisi -%5,0 olarak ortaya çıkıyor. Üretim tarafından bakıldığında da, sanayi sektöründe yıllık büyüme %1,9 seviyesinde zayıf seyretmeye devam ederken, inşaat sektörünün baz etkisi ve de depreme bağlı yeniden inşa faaliyetlerinin yardımıyla yıllık %10,8 büyümeyle GSYH büyümesine katkısını arttırdığı görülüyor.
Özel tüketimdeki yavaşlamanın yetersiz kalması, seçimlerin ardından ek parasal sıkılaştırma gerektirebilir. Enflasyonda düşüşün kalıcılığı ve 2025 ve sonrasına taşınabilmesi için enflasyonda atalet yaratan geriye dönük fiyatlama ve talebi öne çekme eğilimlerinin kırılabilmesi gerekiyor. Bu da iç talebin sert bir şekilde yavaşlatılmasını gerektiriyor. Oysa, Haziran'dan itibaren uygulanan sıkılaşmaya rağmen, enflasyon beklentilerindeki bozulma nedeniyle talebi öne çekme eğiliminin devam ettiğini ve iç talepte ancak çok sınırlı bir yavaşlamanın olduğunu görüyoruz ve bunun da kalıcı dezenflasyon sürecini başlatmak için çok yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Buna ek olarak, geçen seneki seçim vaatleri ve depreme bağlı yapılması gerekli harcamaların yarattığı mali genişleme de bir yandan para politikasının etkinliğini sınırlarken, bir yandan da büyümeyi destekleyici bir işlev görüyor. Bu faktörler nedeniyle, seçimlerin ardından para politikasında sıkılaşmanın dozunun arttırılabileceğini düşünüyoruz. Bu sıkılaşma, ek politika faizi artışı olmasa bile mevduat faizlerinin çeşitli düzenlemelerle yüksek tutulması olarak da ortaya çıkabilir. 2024 için %2,0'ilk piyasa beklentilerinin (%3.0-3,5) altındaki tahminimiz temelde para politikasında sıkılığın korunacağı (hatta duruma göre arttırılacağı) varsayımına dayanmakta. Buna göre, ek sıkılaşma olmaması 2024 büyüme ve de enflasyon tahminlerimizin yukarı çekilmesini gerektirebilir. Dolayısıyla, 2024 yılı GSYH büyümesinin biraz da TCMB'nin enflasyonu 2025 ve 2026 tahminlerine yönlendirmek konusunda göstereceği kararlılığa bağlı olacağını söyleyebiliriz.
Serkan Gönençler
Baş Ekonomist
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.