Makro analiz (Sesmir)


Faizi düşük tutabilmek için, her bir finansal varlığın getiri/maliyet oranlarını teker teker kontrol edici regülasyonların sürdürülmesi finansal istikrarsızlığı mutlak surette tetikleyecek, optimum dengeler bozulacaktır. Para politikasının normal olmayan uygulamaları finansal istikrarı tehdit eder durumdadır.

Ekonomi potansiyelini aşan mevcut talep seviyesi artık sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Türkiye’deki iç talep seviyesinin, ekonominin potansiyel kapasitesini aşmış olması uzun vadeli ve sürdürülebilir bir durum olmadığı için, eninde sonunda ve en geç 2023 ortalarından itibaren mali disiplini sağlama ihtiyacını ön plana çıkaracak, popülist sosyal aktarımlara sınırlamalar getirilecek ve piyasa dışı anormal müdahaleci politikalar hızlıca sonlandırılacaktır. Aksi taktirde cari açık, yüksek kurlar, negatif faiz dışı dengeler ve aşırı fiyatlar ekonomiyi perişan edecektir.

Toplumsal stresi ile baş edebilmenin tek seçeneği, bozulmuş olan gelir bölüşümünde bir an önce adaletin sağlanmasıdır. Son yıllarda iyice vahşileşen bir bölüşüm süreci sonucunda yoksulluk sınırına ve giderek açlık sınırına itilmiş geniş yığınların artan toplumsal stresi ile baş edebilmenin tek seçeneği gelir bölüşümünde adaletin sağlanmasıdır.

Ekonomilerin beslendiği, küreselleşme, ucuz enerji ve düşük faiz döneminin radikal ve köklü bir dönüşüm sürecine girmiş olması, varlık piyasalarındaki mevcut oynaklıkların en temel tetikleyicisidirler.

Düşük faiz ve yüksek borçlanmaya bağlı kalarak faaliyet yürütenler, finansal sıkılaşma sonucunda oluşan finansal istikrarsızlaşma halinden ilk etkilenen gruplar olmaktadır.

Yüksek borçlu olanların, bu borç sarmalından kurtulmalarına yüksek enflasyonun imkânı sağlaması, düşük faiz politikasının önemli bir pozitif dışsallığı olsa da tasarruf sahiplerinin sermaye kayıplarına yol açması, toplumsal maliyeti nette negatife dönüştürmekte, tasarruf güçleri zayıf olan ülkelerde büyüme dinamiklerini daha derin tahrip etmektedir.

Türkiye ekonomisi açısından, 2023 yılının önemli zorluklarından birisi, stoklu çalışma modelinin ihtiyaç duyacağı yatırım sermayesi tedariği olacaktır. Stok tamponları olmadan dizayn edilen tedarik zincirlerinin tökezlemesi, bölgesel ve yerel üretim ihtiyacını ve bir anlamda ithal ikameci yaklaşımları tekrar ön plana çıkartmıştır. Ancak, Türkiye ekonomisinin stoklu çalışma modeline geçecek yeterli sermaye birikimi ve fonlama olanağı kalmamıştır. Likidite sıkışıklığı ve daralmanın arifesinde stoklu çalışma modeline geçiş epeyce zorlaşmıştır. 2023 yılının önemli zorluklarından birisi yatırım sermayesi tedariği olacaktır.

Piyasa kapitalizminin, piyasalar ve tüm varlık çeşitleri arasında oluşturduğu korelasyon ve tam entegrasyon, farklılaşan veya ayrışan politikaların başarısını engelleyici boyutlara ulaşmıştır. Küresel konjonktürün geldiği bu aşamada, tüm piyasalar ve tüm varlık çeşitleri arasındaki münferit ve bağımsız faktörler giderek yok olmakta ve senkronize bir korelasyon her şeye hâkim olmaktadır. Bağımsız kalma ve farklılaşmaya manevra alanı daralmakta, oluşan tam entegrasyon milli söylemlerini ve milli politikaları işlevsiz bırakmaktadır.

Mevcut konjonktürde, yatırım, ihracat ve uluslararası fonlara erişim kanallarının Türkiye ekonomisinin büyümesini destekleme güçlerinin zayıfladığı bir döneme girilmiştir.
 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.