Makro analiz (Sesmir)

Moody’s Türkiye için tahsis ettiği not artışının diğer derecelendirme kuruluşlarının
seviyesine ancak yeni ulaştığı için piyasalardaki etkisi zayıf kalacaktır: Türk lirası, 2024'te
şu ana kadar yaklaşık yüzde 10'luk bir değer kaybı yaşayarak, gelişmekte olan ülke para
birimleri arasında en kötü performansı gösterenlerden biri olmaya hala devam ediyor
olmasına rağmen, Moody's Investors Service, yönetişim ve ekonomi politikalarındaki
iyileşmeleri gerekçe göstererek, on yılı aşkın süredir ilk kez Türkiye'nin kredi notunu
yükseltti. Moody’s bu son kararıyla; Ortodoks politikalara geri dönüş çerçevesinde,
yönetişimdeki iyileşmeleri ve enflasyondaki düzelmeleri öne çıkartarak Türkiye'nin kredi
notunu yükseltti, görünümü ise "pozitif" olarak korudu. Ülkenin kredi notunun pozitif bir
görünümle "B3"ten "B1"e yükseltildiğini söyledi. Moody's'in bu kararı Hükumet
politikalarındaki değişimlerden, özellikle de Ortodoks para politikasına dönüşten
kaynaklanmış olduğu kesindir.
 Türkiye’nin gri listeden çıkması Moody’s in kararını etkilemiştir. Türkiye açısından bir
diğer olumlu gelişme ve Moody’s in kararında etkili vaka ise, kara para aklama ve terörün
finansmanı konusunda daha sıkı izlemeyle karşı karşıya olan ülkeleri içeren Mali Eylem
Görev Gücü'nün "gri listesinden" geçen ay çıkarılması oldu.
 Esasen Türkiye, kronik enflasyonun girdabına düşmüş, ciddi ekonomik zorluklarla karşı
karşıya kalmış durumda iken Moody’s bu not artırım kararı şaşırtıcı değildir. Zira ancak
diğer derecelendirme kuruluşlarının notlarıyla paralel hale gelmiştir. Türkiye ekonomisinin
2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,7 oranında büyümesiyle paralellik gösteriyor.
 Moody’s in not artırımında vakalardan ziyade ön kabul ve beklentiler etkili olmuştur.
Moody’s Investors Service’e göre enflasyon ve iç talepte ılımlılaşma başladığı, önümüzdeki
aylarda ve 2025'te enflasyonist baskıların azalacağı öngörülmektedir. Bu kapsamda Türkiye
Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasının güvenilirliğini hızla artırdığı, bunun da Türk
lirasına olan güvenin yeniden tesis edilmesine yardımcı olduğu ve sıkı politika duruşunun
Türkiye'nin artan dış kırılganlığını önemli ölçüde azalttığı ifade edilmektedir. Ayrıca, para
politikasının aratan güvenilirliği ve etkinliği, makroekonomik istikrarı, kurumların gücünü,
Türkiye ekonomisinin çeşitliliğini, rekabetçi gücünü ve nispeten güçlü maliye ve borç
göstergeleri gibi temel kredi güçlerinin yeniden öne çıkmasına olanak tanıyabileceğini
belirtiyor.
 Rating kuruluşlarının vakalar yerine öngörü ve beklentilere dayanarak not artırması
validasyon yanılsamalarına yol açma olasılığı oldukça yüksektir. Böyle bir riski Moody’sin
almasının altında, due diligence esnasında toplantıya katılan Türk Hazine Yetkiliklerinin
etkili savunma gücü olduğu tartışmasızdır.
Yerelde, Globalde
Akat Mahallesi, Nisbetiye Caddesi, Aysu Sokak, Ceylan Apartmanı, No:1, D:8, Beşiktaş-İSTANBUL
T: +90 (212) 351 30 66 , F: +90 (212) 351 30 65
www.sesmir.com.tr
 Makroekonomik politikanın yürütülmesindeki değişime gelecekte uzun süreli enflasyon
şokları riskini azaltacak yapısal değişikliklerin eşlik etmesi halinde bunun gerçekleşeceği
ifade edilerek Yapısal reformların önemi öne çıkartılmaktadır.
 Ekonomi politikalarına hükumet müdahalelerinin olmaması gerektiğine dikkat çekilmiştir.
Moody's, Türkiye'de dolarizasyonun yüksek düzeyde olduğunu ve Türk lirasına olan güvenin
henüz tam olarak sağlanmadığını kaydetmekle birlikte, dış dengesizliklerde daha fazla
azalma ve para politikası etkinliğinin iyileştirilmesinin yanı sıra ekonomide nispeten sınırlı
bir hükümet müdahalesinin olacağını söylüyor.
 Enflasyonun düşmesinde baz etkisi Moody’s tarafından yanlış yorumlanmıştır. İç talepte
devam eden yavaşlama ve reel döviz kurundaki değerlenmenin de yardımıyla tüketici
enflasyonunun aralık ayına kadar sert bir şekilde %45'in altına düşmesini bekliyor. Halbuki
bu düşmenin temel nedeni baz etkisidir.
 Moody'sin, Türkiye'nin cari açığının 2022'deki %5 seviyesinden 2024'te yönetilebilir
GSYİH ' nın %2,4'üne ve 2025'te ise %2'nin altına düşeceğini beklemesi oldukça optimistik
bir beklentidir.
 Türkiye de finansman ihtiyacının önemli bir bölümünün sağlam kaynaklardan finanse
edilmesine yönelik Moody’sin tespitleri gerçekçidir. Türkiye'nin dış finansman ihtiyacının
GSYİH ' nın yüzde 20'sinin üzerinde yüksek seviyelerde kaldığı, diğer yarısından fazlasının ise
istikrarlı finansman kaynaklarla, özellikle ticari krediler ve hem TCMB hem de tekrarlanan
şoklara dayanıklı bankacılık sistemindeki mevduatlar aracılığıyla finanse edildiği ifade
ediliyor.
 Merkez Bankasının son dönem rezerv politikaları da not artırımında etkili olmuştur.
Merkez Bankanın döviz cinsinden rezervleri 12 Temmuz itibarıyla 86,9 milyar dolara
yükselirken, "59,4 milyar doları aşan altın rezervleriyle birlikte rezervler şu anda on yıldan
uzun bir sürenin en yüksek seviyesine ulaştığı belirtiliyor.
 Moody's, tarafından Türkiye'nin nispeten düşük bütçe açıklarına dönmesi öneriliyor.
Kamu borcunun GSYİH ' nın %30'u civarında istikrar kazanmasına yardımcı olacağını ve bu
seviyenin, başarılması halinde birçok gelişmekte olan ülkeyle karşılaştırıldığında düşük bir
seviye olacağını söylüyor.
 Enflasyonda sürdürülebilir ve kalıcı bir düşüş, dolarizasyondan kurtulma ve daha güçlü bir
cari denge pozisyonu sağlanması halinde Türkiye'nin notunun yükseltilebileceği
belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye'nin enerji ithalatına bağımlılığında yapısal bir azalma eşlik
etmesi ve yapısal değişikliklerin olması halinde daha yüksek bir not artışı olacağını söylüyor
ve özellikle yapısal değişiklikler bağlı olarak görünümün de istikrara kazanacağını söylüyor.
Yerelde, Globalde
Akat Mahallesi, Nisbetiye Caddesi, Aysu Sokak, Ceylan Apartmanı, No:1, D:8, Beşiktaş-İSTANBUL
T: +90 (212) 351 30 66 , F: +90 (212) 351 30 65
www.sesmir.com.tr
 Güçlü bir kredi büyümesine yol açacak siyasi baskıların olması, daha yüksek ücret
artışlarının yapılması veya enflasyonu artıracak düzeyde yüksek hükümet harcamalarının
devam etmesi kredi notlarında negatifi gelişmelere yol açacağını söylüyor. Ekonomik
rehabilitasyon açısından bu tespit ve uyarı yerinde olmakla birlikte, geniş yığınların tahrip
olan satın alma güçlerinin başka yöntemlerle telafi edilmesi maliye politikasının kapsama
alanı içerinde temel görevdir.
 Moody's, merkez bankasının para politikasının güvenilirliğini "hızla artırma" hareketinin
para birimine olan güvenin yeniden sağlanmasına yardımcı olduğunu söyleyerek gereksiz
yere oldukça fazla subjektif alana kaymaktadır.
 Moody's, dış kırılganlık risklerinin Türkiye için önemli olmaya devam ettiği konusunda
uyarıyor. Ayrıca, siyasi risklerin önemli bir derecelendirme kısıtlaması olmaya devam ettiği
belirtiliyor.
 Hükumetin enflasyonu aşağı çekme konusunda zaman flexibilitesinin rahat olduğunu
teyit ederek, bu zamanın iyi kullanılması gerektiğini söylüyor. 2028'de yapılacak bir
sonraki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte bunun Ankara'ya, geçici olarak
düşük ekonomik büyüme pahasına olsa bile enflasyonu daha önceki düşük seviyelere
indirmesi için zaman tanıdığını kaydediliyor.
 Moody's, büyümedeki çok keskin bir yavaşlama ve hızla artan işsizlik, para politikası
duruşunun erken gevşetilmesi yönünde siyasi baskılara yol açabileceği uyarısında da
bulunuyor.
 Enflasyon beklentilerinin merkez bankası hedefine sürdürülebilir bir şekilde
yakınlaşmasını sağlamak amacıyla otoritelerin sıkı ekonomi politikası duruşunu bir süre
daha sürdürmesini beklediklerini ifade ediyor.

Orhan ÖKMEN

 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.