Makro analiz (Sesmir)

İthal ikameci sanayiler ve ithal ikameci teşvik politikaları başta olmak üzere, orta ve uzun vadeli, geniş yelpazeli yapısal dönüşüm paketlerinin devreye alınmaması halinde, TL’deki değersizleşmenin enflasyona yansıma ve satın alma güçlerindeki transfer problemleri hiçbir zaman önlenemeyecektir.

Türkiye’nin coğrafi konumunun, özellikle lojistik başta olmak üzere dünya ticaret hacminin artışında sağlayacağı potansiyel ekonomik avantajları öne çıkartılarak, kamusal öncülüğün uluslararası girişimler için seferber edilmesi suretiyle, bu yolla döviz kazançlarının ilave akışlarına ilişkin yeni kanallar yaratılmalıdır.

Enflasyonun kontrol edilmesi için öncelikle döviz kurlarının kontrol edilmesi gerekir. Negatif faiz söz konusuyken, serbest piyasa ve dalgalı kur rejimlerinde döviz kurlarının kontrolu mümkün değildir. Zira, negatif faiz ortamlarında sermaye akımlarının ülke içerisine gelmesi beklenemez. Ancak, serbest piyasa ve dalgalı kur rejimlerinde pozitif reel faiz söz konusu ise döviz kurlarının kontrolu mümkün olabilir.

Eski ve yeni ekonomi yönetimleri arasında negatif faiz politikalarını sürdürme yönünden tam bir benzerlik söz konusu olup, her iki yönetimin de başarısızlıklarının temel nedeni, negatif faiz politikalarının her iki yönetim tarafından da uygulanmış ve uygulanıyor olunmasıdır. Eski yönetim döneminde faiz oranları düşürülürken, enflasyon ve döviz yukarı tırmanıyordu. Yeni yönetim döneminde de tam tersi faiz yukarı çıkarılırken sonuç değişmiyor, yine döviz ve enflasyon yukarı tırmanıyor. Bu durumun nedeni her iki yönetim döneminde de negatif faiz politikalarının sürdürülmesidir.

Reel faizler negatif alanda kalmaya devem eder iken, nominal faiz seviyelerinde oluşan artışların fiyat istikrarı için hiçbir anlamı yoktur.

Eski ve yeni ekonomi yönetimleri, döviz arzını artırıcı ve döviz talebinin nedenlerini ortadan kaldırıcı ve/veya azaltıcı politikalar geliştirmek yerine, diret olarak döviz talebini kısıtlayıcı ve düzenleyici önlemlere gitmeleri bir diğer önemli politika yanlışlığıdır. Döviz kurlarının artışını sınırlamak için eski yönetim KKM gibi, döviz satışları gibi çaresiz uygulamaları devreye alırken, yeni yönetim de talep çekişli arz kısıtları yaratarak, ekonomiyi küçülterek ve işsizliğe razı olarak döviz talebini sınırlamaya çalışıyor.

Direkt olarak döviz talebini kısıtlıyı düzenlemeler, paralel piyasaların oluşumuna ve kayıt dışılığın artmasına yol açmaktadır. Ekonominin içerisine düştüğü bu ortamda kayıt dışılık da önemli bir problemdir.

Reel faizin pozitif alana taşınmaması halinde, yeni yönetimin enflasyonla mücadele başarısının görünümü hep zayıf kalacaktır.
 
 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş