Haftalık Bülten (Odeabank)

Geçen hafta veri akışının zayıflığında politik gelişmelerle beraber önceki haftalarda belirttiğimiz emtia ve gelişmiş ekonomilerin borsalarındaki aşağı yönlü riskler küresel risk iştahının seyrini belirledi. İngiltere Avrupa Birliği'nden (AB) çıkış sürecini (Brexit) 29 Mart'ta başlatma kararı alırken ABD'de sağlık sigortasındaki değişikliğe ilişkin yasa tasarısının Cumhuriyetçilerin muhalefeti nedeniyle rafa kaldırılması ABD Başkanı Trump'ın büyüme dostu maliye politikalarını kabul ettirmekte de zorluk çekebileceği beklentisini artırdı. ABD borsalarında bir miktar kar realizasyonu ile riskten kaçışın etkisi gözlenirken emtia piyasasındaki petrol, demir ve bakır fiyatlarındaki düşüşler de küresel büyüme beklentilerindeki risklere işaret etti. ABD petrol üretimindeki artışa karşılık OPEC üyelerinin yılın ikinci yarısında gerekli olduğu koşullarda arz kısıntısı yapabilme ihtimalini değerlendirmeleri haftaya başlarken petrol fiyatlarını destekliyor. Haftanın son gününde ABD'de mali politikaların kabulüne dair belirsizliklerin artması ABD tahvil faizlerindeki yukarı yönlü riskleri sınırlarken bu etkinin birkaç haftalık kısa vadede veri akışlarındaki pozitif sürpriz beklentilerinin azlığında desteklenebileceğini fakat ABD'de vakit kaybedilmeden başlanacak olan vergi indirimleri tartışmalarının yeniden gündeme taşınarak ABD tahvil faizlerinde aşağı yönlü riskleri de sınırlayacağını tahmin ediyoruz. Geçen hafta Moody's'in görünümü düşürme kararının Türk finansal varlıklar üzerindeki olumsuz etkisinin Dolar'ın güç kaybettiği destekleyici küresel piyasalar nedeniyle sınırlı kaldığını ve benzer piyasa koşullarının bu hafta da Türk varlıklarında değer kazançlarını destekleyebileceğini düşünüyoruz. Fakat AMB'nin de Fed'in ardından sıkı para politikası uygulamalarına geçme ihtimalinin artması ve bu ihtimalin orta ve uzun dönemli Avrupa faizlerinde yükselme eğilimine sebep olmasıyla beraber ABD tarafından yapılabilecek ilave genişleyici mali politikaların etkileri 2.çeyreğin ortasıından itibaren küresel faiz hadlerinde yukarı yönlü baskıları artırabileceğini tahmin ediyoruz.
Makroekonomik gündemde ise geçen hafta ABD'de Ocak'taki hızlı artışın ardından ikinci el konut satışları Şubat'ta bir önceki aya göre %2,5 olan tahminlerin üzerinde %3,7 geriledi. İkinci el konut satışlarındaki zayıf sonuçlara rağmen ABD'de yeni konut satışları Şubat'ta bir önceki aya göre %1,6 olan beklentileri aşarak %6,1 arttı. Ayrıca, Ocak verileri belirgin olarak yukarı revize edildiler. Yeni konut satışlarındaki bu güçlü sonuçlar kısmen öne çekilmiş talebi yansıtırken mortgage faizlerindeki yüksek seviyelerden dolayı sektörün görünümüne yönelik temkinli değerlendirmemizi koruyoruz. Bununla birlikte, işgücü piyasasının gücünü korumasının ve ücretlerdeki devam eden artış eğiliminin sektörün üzerindeki aşağı yönlü riskleri kısmen dengelediğini düşünüyoruz.
Avrupa Öncü hesaplamalara göre, Euro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi Şubat'taki -6,2'den Mart'ta, -5,9 olan tahminleri aşarak, -5,,0'a yükseldi. Petrol fiyatlarındaki düşüş hane halkı güvenindeki iyileşmeyi desteklerken Mart sonuçları ilk çeyrekte ekonomik aktivite ve işgücü piyasasında devam eden kademeli toparlanmayı teyit ediyor. Euro/Dolar paritesinde orta ve uzun vadede aşağı yönlü risklerin azaldığını fakat bu yılın ikinci yarısına kadar olan kısa vadede halen aşağı yönlü risklerin canlılığını koruduğunu tahmin ediyoruz.
İngiltere'de Şubat'ta TÜFE bir önceki aya göre %0,5 olan beklentilerin üzerinde %0,7 artarken yıllık enflasyon Ocak'taki %1,8'den, üç yıl sonra ilk kez İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) hedefini aşarak, Şubat'ta %2,3'e çıktı. Aynı dönemde çekirdek TÜFE yıllık enflasyonu %1,6'dan %1,7'lik tahminlerin üzerinde %2,0'a yükseldi. Enflasyondaki beklentilerden hızlı yükseliş Sterlin'deki değer kayıplarının yanında küresel emtia fiyatlarında geçtiğimiz dönemlerde görülen yükselişleri yansıtıyor. Bununla birlikte, yurtiçi maliyet baskısının ılımlı seyrettiği ve enflasyon beklentilerinin kontrol alttında kaldığı görülüyor. Bu da BoE'nin şu aşamada faiz artırımına başlamaktan veya ek genişlemeci tedbirler almaktan ziyade mevcut para politikası duruşunu bir süre daha koruyabileceği beklentilerimizi destekliyor.
Bu hafta küresel veri takvimi nispeten daha yoğun. ABD'de Fed Başkanlarının konuşmalarının yanı sıra 4.çeyrek büyümesi revizyonu, Şubat ayı bireysel gelirler, harcamalar ve PCE verileri açıklanacak. Avrupa'da Mart ayı öncü TÜFE değeri, Almanya'da Mart ayı IFO anketi verileri ile Şubat ayı perakende satışlar verisi takip edilecek. Japonya Şubat ayı TÜFE ve sanayi üretimi verileri ile Çin Mart ayı PMI verileri de küresel piyasalarda önem kazanan diğer veriler. Türkiye'de ise 4.çeyrek büyümesi ve Mart ayı kapasite kullanım oranı açıklanacak. Türkiye'de kamu harcamalarının etkisiyle büyümenin %2,7 civarında gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz. Küresel piyasalarda ABD tahvil faizleri baskısının bir süreliğine azalacağı bu dönemde emtia fiyatlarında ve borsalarda aşağı yönlü riskllerin canlı kalacağını, gelişmekte olan ekonomilerin varlıklarında bir miktar kar realizasyonlarıyla beraber ılımlı değer artışları gözlenebileceğini fakat ABD'de vergi indirimi görüşmelerinin canlılık kazanacağı dönemin başlamasıyla global faizler üzerindeki yukarı yönlü baskının tekrar artacağını düşünüyoruz. Bu yüzden yatırımcıların, faiz hadlerinde sınırlı gerilemelerle beraber Dolar endeksinde zayıflık görülebilecek bu dönemde, orta ve uzun vadedeki belirsizliklere karşı temkinli iyimser olmaları tavsiyemizi koruyoruz. Nisan ayının ortasından itibaren hız kazanabilecek olan ABD vergi indirimi görüşmeleri ve yoğunlaşacak veri akışları ile küresel risk iştahı eğiliminin daha belirgin bir trende kavuşacağını öngörüyoruz.
Bu görüşler doğrultusunda haftalık beklentilerimiz:
EURUSD: 1,0620 - 1,0940
USDTRY: 3,4960 - 3,6740
BIST 100: 87.200 - 91.800
10 YILLIK BONO (Bileşik): %10,55 - %11,00
ALTIN: 1.210$ -1.265$


Odea Bank A.Ş.
www.odeabank.com.tr


                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş