BIST-100 endeksinde 5,000 seviyesini ana destek noktası olarak izlemeyi sürdürüyoruz
Küresel piyasalarda büyüme, enflasyon, merkez bankaları politikaları ve bankacılık sektörüne yönelik gelişmeler takip edilen ana konu başlıkları olmaya devam ediyor. ABD'de Silicon Valley Bank'in iflasının ardından öne çıkan likidite endişeleri eşliğinde riski varlıkların satış baskısı altında kaldığını dolar endeksi ve tahvil faizlerinin geri çekildiğini takip etmiştik. 4200 direnç bölgesinden kar satışları ile geri çekilen, banka hisselerine yönelik endişeler öncülüğünde tekrar satış baskısı altında kalan küresel risk barometresi olarak da izlediğimiz S&P 500 endeksinde 3800 desteği üzerinde tutunma çabası devam ediyor. Silicon Valley Bank'in iflasının ardından geçen hafta ABD Hazine Bakanlığı, Fed ve FDIC ortak bir açıklama ile bankacılık sistemine güveni tesis etmeye yönelik adımlar açıklaması, ABD Şubat ayı TÜFE verisinde her ne kadar detaylarda çekirdek enflasyondaki yapışkan görünüm korunsa da, veride beklenene nazaran yukarı yönlü sapma görülmemesi ve İsviçre Merkez Bankası'nın Credit Suisse Group AG'nin ihtiyaç duyması halinde likidite sağlayacağını duyurmasının ardından risk iştahının dengelendiğini gördük. Ayrıca ABD'nin 11 büyük bankası kredi notu S&P tarafından çöp statüsüne düşürülen First Republic Bank'e toplam 30 milyar dolar para yatırma konusunda anlaşması da bu görünüme destek oldu. Cuma günü S&P 500 endeksi baskı altında kalarak günü %1.1 düşüşle 3916 seviyesinde, teknoloji endeksi Nasdaq %0.5 ekside, Dow Jones sınai endeksi %1.2 ekside ve Russell 2000 endeksi ise %2.6 ekside tamamladı. (Dolar bazında MSCI Dünya: %-0.8, MSCI EM: %+1, MSCI Türkiye ETF: %-2.8, BIST-100: %-1.8, Türkiye cds spread: +5 baz puan 540). ABD iki yıllık tahvil faizi cuma günü 30 baz puan civarı geriledi. Bu sabah ise piyasalarda Fed ve küresel merkez bankalarından gelen likidite adımlarının öne çıktığını görüyoruz. Fed ve beş merkez bankası pazar günü dolar swap anlaşmaları aracılığıyla likiditeyi artırmaya karar verdiklerini açıkladı. Fed, ECB, BOE, BOJ, SNB ve Kanada Merkez Bankası ortak açıklamasında 7 gün vadeli operasyonların haftalık yerine günlük yapılacağını bildirdi. Diğer taraftan UBS, tarihi anlaşmayla rakibi Credit Suisse'i devletin de sağladığı garantilerle almayı kabul etti. Bu doğrultuda önümüzdeki günlerde banka hisselerine yönelik haber akışı, makro veriler ve merkez bankaları politika duruşuna yönelik olası mesajlar riski varlıklar açısından önemli olmaya devam edecek. Zayıf makro veriler likidite endişelerinin öne çıktığı piyasalarda tepki denemelerine destek olabilir ancak güçlü rakamların veya resesyon endişelerine destek olabilecek nitelikteki zayıf verilerin ise riskli varlıklar üzerinde olumsuz etkisi olabileceğini belirtelim. Likidite endişeleri öncülüğünde 22 Mart'taki Fed toplantısına yönelik piyasadaki faiz artışı beklentilerinin zayıfladığını, hatta faizlerde herhangi bir değişikliğe gidilmeyeceğine dair beklentilerin de öne çıktığını not edelim. Bu hafta FED FOMC açıklamaları (22 Mart) başta olmak üzere , TCMB PPK kararları (23 Mart - değişiklik beklenmiyor) ABD'de konut verileri, ECB üyelerinden gelecek açıklamalar ve Mart ayı öncü PMI endeksleri takip edilecek. Fed FOMC kararları 22 Martta saat 21:00'de açıklanacak. Bloomberg anketine göre 25 baz puan faiz artırımı bekleniyor. Fed üyeleri aynı zamanda zirve faiz ve ekonomik verilere ilişkin tahminlerini de açıklayacak. Fed Başkanı Jerome Powell 21:30'da basın toplantısında konuşacak.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.