ntvcom internet sitesinde yayınlanan habere göre;Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, NTV'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Funda Görey'in sorularını yanıtlayan Akdağ, Türkiye'nin yeni deprem haritasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Akdağ, "Haritalar bize tehlikeyi gösteriyor. Bir önceki haritada daha kaba bir değerlendirme vardı. O günkü teknoloji ona el veriyordu.
Örneğin benim milletvekili olduğum Erzurum hep ikinci derece deprem bölgesi olarak bilinir. Şimdi orada farklı ivmeler ortaya çıktı ve Erzurum'da 1., 2. ve 3. derece bölgeler oluştu. Bu harita 10 sene sonra biraz daha gelişmiş olacak; bilim ve teknoloji gelişiyor. Ama bugün eldeki tüm verileri kullanarak bu haritayı hazırladık. İmar planlarıyla ilgili olarak belediyelere, TOKİ’ye ve mühendislere yol gösteren bir harita." diye konuştu.
Bakan Akdağ, olası İstanbul depremi ve yeni haritada Avrupa Yakası'ndaki risk artışıyla ilgili olarak da, "Haritada yapılaşmalar yok. Sadece yer bilimiyle ilgili hususlar var. Marmara Denizi'nden geçen fay var. İstanbul depremi bu fay üzerinden konuşuluyor. Avrupa Yakası'ndaki sahil kesimi en riskli bölge. Binaların yenilenmesi konusunda belediye çalışıyor ve yeni bilgi değil bu. Bu alanlarda bina dönüşümlerini yapmak lazım. Kentsel dönüşümü artık deprem açısından dayanıksız binaların dönüşümü gibi anlıyoruz ve buraya odaklanmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Gemlik'in taşınması
(Gemlik ilçesini taşıma kararı sonrası yeni ilçe merkezleri ya da yerleşim yerlerinin taşınması gündeme gelir mi?) "Haritayı hazırlayan veriler neyse, Gemlik'in yer değiştirmesine karar verdiğmiz veriler de onlar. Deprem Danışma Kurulumuz var. Yakın bir zamanda tartıştık ve ben de bu soruyu sordum. Evet, Türkiye'de en riskli alan Gemlik'ti. Altındaki zemin sıvılaşmış bir zemin gibiydi. Bir an önce değiştirilmesi lazımdı ve kararı aldık. Başkaları olabilir mi sorusuna gelince. Bir bölgenin tamamen boşaltılması konusunda Gemlik gibi bir yeri tespit etmediklerini söylediler bana."
Haakan Atilla Davası
ABD’de yargılanan Halk Bankası Eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, kendisine yöneltilen 6 suçlamanın 5'inde suçlu bulunması hakkında Ankara’dan ilk resmi tepki Dışişleri Bakanlığı’ndan gelirken, Recep Akdağ da şunları söyledi:
"Başından beri bu davanın haksız, hukuksuz, Türkiye’nin içişlerine karışan bir dava olduğunu ifade ediyoruz. Bu karar bir hukuk ciddiyetinin olmadığını ve inanılırlığının da kıymet ifade etmediğini gösteriyor. Sahte deliller ve Türkiye’nin içişlerine karışma çabası var. ABD kendi gücünü başka ülkelere dayatmanın ve bunu yargıyla da desteklemenin peşinde. Yanlış ve talihsiz bir karar. Eski Genel Müdür Hakan Atilla'nın temyiz hakı var ama ABD yargısının bir an önce bu karardan dönmesi lazım.
(Halk Bankası’na ceza) Nisan ayında görüşülecek ama davanın aslına odaklanmak lazım. Maalesef Türkiye’de, özellikle ana muhalefet partisi olmak üzere haklı bir davaymış gibi ortaya konuyor. Hepimiz ve milletin de görüşü, hukuksuz ve siyasi bir dava olduğu yönünde."
Kabinede değişiklik
(Büyük kongre öncesi kabinede değişim ihtimali) "Gazetecilerin en sevdiği sorulardan biridir bu. Bunun cevabı hemen hemen her zaman aynı. Siyasette konuşulması beklenen bir şeydir. Ama bunların hiçbirine kulak asmadan işinizi yapmanız lazım aksi halde işler aksar. Erken seçim de böyledir. Bunlar bürokrasi ve siyasetin çalışmalarını aksatmasına neden olur. Değişiklik olacaksa olur, hep böyle olagelmiştir. Türkiye’nin zaman kaybına tahammülü yok."
(Erken seçim tartışmaları, önce Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yerel seçimin yapılma ihtimali) "Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile partimizin sözcüleri bu hususta çok konuştular. Bu konu kabinede ve partide gündeme gelmiyor. Neden erken seçim yapılır sorusunun yanıtlarından hiçbiri şu anda mevcut değil. Türkiye’de işler tıkır tıkır işliyor."
MHP ile seçim ittifakı
(Yasal düzenleme yapılacak mı? ‘Cumhur ittifakı’ formülü hayata geçirilebilecek mi? 2019'da MHP'nin Erdoğan'ı desteklleyeceği yorumları...) "Son anayasa oylamasında birliktelik oldu. Şunu rahatça söyleyebilirim ki, Türkiye’deki milli meselelerde Sayın Devlet Bahçeli’nin duruşu milli bir duruştur. CHP bu söylemimi istismar etti ama yine söylüyorum. CHP'de bu anlamda nasıl muhalefet edileceğini MHP’ye bakarak örnek almalı. Mesele milli meseleyse muhafeleti iktidarı olmaz ki. 15 Temmuz'da olmadığı gibi.
Mesela son bütçe görüşmelerinde MHP’nin konuşmacıları hükümeti acımasız şekilde eleştirebilmiştir. Milli meseleler üzerindeki ortak duruş, seçimlere giderken nasıl şekillenecek göreceğiz. İşin detaylarını, şeklini, gelişebilecek bir takım mekanizmaları şu anda tartışmak çok doğru değil. Bunlar partilerin yetklili kurullarında tartışılacaktır ve belki liderler de görüşecektir. Ama bugün AK Parti ile MHP, konu milliyse ortak hareket edebiliyor."
Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bakan-akdagdan-yeni-deprem-haritasiyla-ilgili-aciklama,d0-XpfKnAUGIGVdYgSmm6sA