Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'de son 10 yılda 3 kat büyüme performansı gösteren sağlık turizmi 2021'in ikinci yarısında yeniden atağa kalkmaya hazırlanıyor. TÜİK verilerine göre 2019'da sadece tedavi amaçlı Türkiye'yi ziyaret eden sağlık turisti sayısı 662 bin. Dünyada diş tedavilerinin toplam sağlık turizmi içindeki payı yüzde 25 seviyelerinde. Yılda 100 bin sağlık turisti ise diş tedavileri için Türkiye'yi tercih ediyor. DİŞSİAD Başkanı Erkan Uçar, ağız ve diş sağlığı turizminin kısa-orta vadedeki gelecek projeksiyonunu değerlendirdi.
Türkiye'nin sağlık turizmi alanında özellikle son 10 yılda yaptığı yatırımlar küresel salgın döneminde dahi karşılık buldu. 2019'da 3 milyar dolar hacimsel büyüklüğe ulaşan, pandemi yılında ise dünya genelindeki seyahat kısıtlamalarına rağmen özellikle 2020'nin ikinci yarısında atağa geçen sektör için diş tedavilerinin önemi büyük. Geride bıraktığımız yıl yaklaşık 100 bin sağlık turisti diş tedavileri için Türkiye'yi tercih etti. Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği (DİŞSİAD) Başkanı Erkan Uçar, sağlık turizminde bu yıl 2019 rakamlarının geçilebileceğini ifade etti.
DİŞ TEDAVİLERİNDE TERCİH TÜRKİYE
Türkiye'nin sağlık turizminde son 10 yılda ciddi yatırımlar gerçekleştirdiğinin altını çizen Erkan Uçar şöyle konuştu: "Sağlık turizminin son beş yıllık ortalama büyüme performansı yüzde 25 seviyelerindeydi. Pandemi yılında büyüme ivmesi doğal olarak düşüş eğilimine girdi ancak önümüzdeki günlerde aşılamanın devamı ve uluslararası uçuşların başlaması ile birlikle 2021 yılında ivmelenme bekliyoruz. 2021 yılı işlem hacimlerinde 2019 rakamlarının aşılmasını bekliyoruz. Dünyanın kayıp yıl olarak nitelendirdiği 2020'de diş tedavileri için Türkiye'yi tercih eden yabancıların sayısı 100 bini buldu. Dünyanın yavaş yavaş eski normale dönmesi halinde bu rakamın bu yıl en az yüzde 15 oranında artacağını tahmin ediyoruz."
Hangi diş tedavileri için geliyorlar?
DİŞSİAD Başkanı, sağlık turistlerinin tedavi tercihleri ile ilgili detayları da aktardı: "Ülkemiz sağlık turizmi açısından birçok avantajı bir arada barındırıyor. Turizm ülkesi olmamız, diş hekimliği alanında ileri teknolojilere ve eğitimli diş hekimlerine sahip olmamız ve tedavilerdeki fiyat avantajları ülkemizin başlıca tercih sebepleri. Tedavi tercihleri açısından baktığımızda ise estetik diş dolgusu, beyazlatma, implant, ortodonti, estetik lamina, gülüş estetiği ve diş protezleri olduğunu görüyoruz. Diş hekimliği alanında son 10 yılda yaşanan teknolojik gelişmeler ve ülkemiz diş hekimlerinin kendilerini yenilenen ve gelişen teknolojilere hızlı ayak uydurması ülkemiz diş hekimliğinin dünyada öne çıkmasına da neden oldu. Diş tedavileri için Türkiye'yi ziyaret edenlerin memnuniyet oranı yüzde 90'lara ulaşmış durumda. Bununla birlikte, 2023 sağlık turizmi hedefimiz 10 milyar dolar. Dental alanının da buna bağlı olarak 2.5 milyar dolar büyüklüğe ulaşmasını öngörüyoruz. Sadece Avrupa Birliği ülkelerinin ağız ve diş sağlığına ayırdıkları rakam 75 milyar dolar. Bunlara Körfez bölgesi, Rusya, Türki
Cumhuriyetleri de eklediğimizde ihracatımız açısından sağlık turizmi ve dental sağlık turizminin ne denli önemli olduğu görülüyor. Ülkemizde sağlık turizmi denildiğinde bugün için sırasıyla İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Erzurum ve Yalova öne çıkan illerimiz. Dental sağlık turizmi açısından ise özellikle İstanbul, İzmir, Antalya ve Muğla ön planda yer alıyor."
TÜRKİYE DÜNYA LİGİNDE İLK 10'DA
Türkiye'nin sağlık turizmi alanında dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığına dikkati çeken Uçar, "Forbes'ın verilerine göre 5 yıllık projeksiyonda yüksek büyüme sağlayan sektörlerin başında sağlık turizmi geliyor. Sektörün işlem hacmi her yıl ortalama yüzde 24 oranında artış kaydediyor. Türkiye olarak da bizim bu doğrultuda ara vermeden çalışmalarımızı sürdürmemiz çok önemli. Dünya geneline bakıldığında ülkemiz sağlık turizmi açısından ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Dental sağlık açısından bölgemizde öne çıkan ülkeler Macaristan, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Hırvatistan olarak öne çıkıyor. Sağlık turizminin büyümesi, yerli üretim payımızın büyümesi ile doğru orantılı." ifadelerini kullandı.