2008 yılından bu yana devam eden bol likidite koşulları finans dünyasında oyunun kurallarını çok uzun süreden beri değiştirmişken, eski kurallara inanan yatırımcıların varlık sınıfları arasında bozulan ilişkileri halen şaşkınlıkla izlediğini görüyoruz. Buna güzel bir örnek dün yaşadığımız ve önümüzdeki günlerde de yaşanmasını beklediğimiz hareketler oldu. ABD faiz oranlarının yükseldiği, doların güçlendiği ama eş zamanlı olarak ABD borsalarının %1 üzerinde değer kazandığı ve gelişmekte olan ülke borsalarının %2-3 primlendiği bir günü geride bıraktık. Bu noktada gözden kaçan en önemli konu bu sene global varlık sınıflarının amiral gemisi olan ABD 10 yıllık faiz oranlarının sene başından bu yana Trump, Fed, Çin'in ABD tahvil satışı gibi etkenlere rağmen %2,7'yi geçememesi oldu. Bu noktada;
27 Aralık 2016 tarihinde hazırladığımız global görünüm raporunda ABD 10 yıllık faiz oranlarının yılın ilk çeyreğinde Fed, Trump ve diğer etkenlerden bağımsız olarak yatay/aşağı yönlü seyir izleyebileceğini belirtmiştik. Burada ABD 10 yıllık faiz oranlarında tüm piyasanın yükseliş beklemesi (genelde tersi olur) ve ekonometrik modellerimizin düşüş beklemesi etkili olmuştu.
Peki ABD 10 yıllık faiz oranları tahminlerimiz doğrultusunda yatay/aşağı yönlü kalınca neler oldu?
ABD doları fazla güç kazanamadı, ons altın gözünü yükseklere dikti, reel kur bazında değersiz kalan borsalar (Türkiye, Meksika) başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeler ralliye başladılar, ABD borsaları yeni rekorlar kırdı. Son geldiğimiz noktada ise bu eşzamanlı hareketin bir süre daha devamını beklerken:
- Ons altında 1235 dolar üzerinde kalındığı sürece ilk çeyrek tahminimiz olan 1250-1280 dolar aralığı geçerli kalmaya devam ediyor
- BIST100'ün de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke borsaları (yukarı yön potansiyeli azalsa da) ralliye devam ediyorlar. Burada reel kurlar bazında BIST100 ve Meksika Bolsa cazip konumunu sürdürüyor.
- S&P 500 yükselişe inanmayan kalmayana kadar gücünü kooruma isteğini sürdürüyor. Kuvvetli dolar S&P'nin önünde engel değil. Ancak yine de bir düzeltme sonrası yatırım yapmak daha uygun olabilir. Mevcut durumda ABD yatırım derecesindeki şirket tahvillerinin ortalama getirisi %3,35, S&P500 "earnings yield" ise %4,5'te bulunuyor. Diğer bir deyişle S&P, ABD tahvillerine göre daha cazip bir yatırım olmaya devam ediyor.
- Dolar global ölçekte güçlenmeye devam ediyor, ancak borsa ve altındaki rallinin sürmesini engelleyecek boyutta olmuyor.
Peki bu süreç ne kadar devam edebilir?
Bu süreç 15 Mart tarihinde ABD Kongresi'nin ABD'nin mevcut borçlanma tavanına (2 trilyon dolar) ilişkin vereceği karara göre devam edebilir. Kongre limiti kaldırırsa veya artırılırsa Trump vergi indirimleri için gerekli borçlanmayı rahatça yapar ve borsalar ralliye devam edebilir.
Limit kaldırılmaz ise ABD Hükümeti borçlanamaz duruma gelir ve kasadaki nakit ve harcama kısıntılarıyla Haziran'a kadar reformlar ertelenir. Bu durum ABD borsalarında satışa, ABD tahvil faizlerinde düşüşe ve risk iştahında azalma nedeniyle dolarda değer kazancına neden olabilir.
Bu konuyla ilgili detaylı raporu bugün yayımlayacağız.
Bugün... 13:00'de Euro bölgesi Şubat ayı öncü enflasyon rakamları açıklanıyor. Global ölçekte önemli etki yapabilecek veri yok. Hisse senetleri yukarı yönünü koruyabilir. Yarın akşam 21:00'da Fed Başkanı Yellen konuşması beklenecek. Halihazırda Mart ayı Fed faiz artırımı fiyatlanmış durumda olduğundan konuşmanın piyasa nötr etki yapmasını bekliyoruz.
AK Yatırım
www.akyatirim.com.tr
***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.