Türkiye, Enflasyonda dönemsel etkiler ve ana eğilim(Tera Yatırım )


Türkiye: Enflasyonda dönemsel etkiler ve ana eğilim…

Enflasyon konusunda ana görünüm ve dönemsel değişimlerin birbiri ile aynı doğrultuda olmadığını ve aslında söz konusu olguların birbirinden farklı ele alınması gerektiğini düşünürüz. Bu bakımdan, 4Ç21 ile içine girilmesi beklenen baz etkisi kaynaklı düşüşe ek olarak elde uzun süreli düşüşü onaylayacak yeterli done olmadığını kanaatindeyiz. Yarın açıklanacak olan Ağustos ayı enflasyonunda %0,5’lik bir aylık artış bekliyoruz, bu da yıllık bazda enflasyonun %18,5’e getirecek. Temmuz ayındaki %18,95 seviyesinden sınırlı bir düşüş olabilir. 4Ç21’de, geçen yılın benzer dönemindeki yüksek dönemsel değişimler nedeniyle, lehte bir baz etkisi işleyebilir. Bu kapsamda biz halen TCMB’ye göre daha ihtiyatlı bir tahminde bulunuyor ve yukarı riskleri saklı tutmakla beraber %16 yılsonu öngörümüzü devam ettiriyoruz.

Enflasyonu dönemsel hafifletebilecek etkenlerden başlayacak olursak; talep tarafında sınırlamaya yönelik etkinlikler biraz enflasyona baz etkisinden başka faktörler katmayı amaçlıyor. Makroihtiyati tedbirler, taksit sınırlaması, ihtiyaç kredilerine düzenleme düşünülmesi gibi etmenleri talep enflasyonu etkisini azaltmaya yönelik olarak gruplandırabiliriz. Fiyatlardaki vergi etkisi bakımından, buna yönetilen yönlendirilen fiyatları da elbette katabiliriz, Ağustos ayında binek araçlara yönelik yapılan ÖTV matrah düzenlemesinin fiyatları düşürücü etkisini gözlemleyeceğiz. Otomotivde TÜİK hesaplamasına konu olan ve bildirilenler bayi fiyatları, fiyatlar konusundaki tüketici geri dönüşleri farklı olabilir. Matrah düzenlemesi, bayiden çıkan otomobillere modeline göre 30K-40K TRY fiyat düşüşleri olarak yansıdı.

Aylık fiyat artışları devam, ancak bir de bundan sonraki aylarda geçen yılın yüksek aylık artışlarından dolayı baz etkisi devreye girecek. Şimdi, enflasyon ana metriklerine bakacak olursak buradaki o kadar da pozitif değil. Maliyet kanalında yoğun şekilde kontrol dışı faktörler var. ÜFE’den yansımamış maliyet, gıda fiyatları, emtia gibi faktörler yukarı yönde etkili olmaya devam edecektir. Gıda iklimden arz eksikliğinden küresel gıda enflasyonundan (FAO’nun açıkladığı küresel gıda fiyatları endeksi yükselmeye devam ediyor) etkileniyor. Biraz emtia fiyatları son günlerde düştü ama kur etkisinden dolayı iç piyasada yine artış var. Hammadde, sektörel girdiler, enerji gibi unsurlar halen yüklenilen maliyet etkisini artırıyor. Çimento, demir, çelik gibi girdilerdeki fiyat artışı konut fiyatlarını ve kira enflasyonunu artırıyor. Buradan ÜFE’ye varacağız. TÜFE artışı, ÜFE kadar belirgin değil. Bu yoğun bir şekilde, üreticinin yüklendiği maliyeti tüketici fiyatına yansıtamamasından kaynaklanıyor. Bunun içerisinde de piyasa koşulları, alım gücü gibi faktörler var. ÜFE-TÜFE ilişkisi normalleşip de makas daraldığında bunun TÜFE’nin ÜFE’ye yaklaşması şeklinde bir risk barındırdığını belirtmekte fayda var. Bu da TÜFE’nin yükseliş eğilimini öne çıkartan bir olgu olacaktır ki, mesela ekonomide kısa süreli talep artışı veya öne çekilen talep gibi durumlarda zam etkisinin de hızlı bir şekilde gerçekleşiyor olması bundan kaynaklıdır.

Dün yapılan ekonomist toplantısında; Merkez Bankası enflasyonun geçici faktörlerinin de etkisini kaybedeceği ve 4Ç21’de düşüş eğilimini ön plana çıkaracağı öngörüsü üzerinde durdu. Ekonomik aktivitedeki toparlanma çerçevesinde de, büyüme seyri dönemsel olarak güçlü bir eğilim izleyecek görünüyor. Özellikle sanayi üretimi, PMI gibi öncü göstergeler 3Ç21’de de güçlü büyüme görünümü olduğunu gösteriyor. Buna karşılık; iç talepteki seyir açısından ihtiyaç kredilerine gösterilen ilgi (bireysel kredilerdeki bu ağırlıklanma yoğun şekilde bireysel borç çevirme veya tüketime gidiyor) ithalat ve enflasyonu artırıcı etkide bulunuyor. Merkez Bankası, makroihtiyati tedbirlerin ihtiyaç kredisi üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna işaret etti ve politika faizi dışında ek bir enstrümanın kullanılması gerekliliğini belirtti. Yani, bireysel krediler üzerinde bankalar nezdinde bazı düzenlemeler göreceğiz.

Merkez Bankası’nın sıkı politika zemininde, enflasyonun da faize çok yakın olduğu bir ortamda ana politika aracını sıkılaşma yönünde kullanmama eğiliminde olduğunu görüyoruz. TCMB, enflasyonun kontrol edilebilecek talep bileşeni faktöründe düşüş sağlayarak baz etkisiyle açılacak alanı daha fazla genişletmeyi düşünüyor olabilir. Bu, bizim faiz artırımı yönünde bir aksiyon beklemiyor olmamızın ana hatlarını oluşturuyor. 4Ç21’de belli oranda baz etkisi kaynaklı düşecek enflasyon kapsamında, politika faizini manşet enflasyonun üzerinde tutacak şekilde sınırlı faiz indirimleri olabilir. Son çeyrekte Fed’in de tapering konusunda adım atacak olması, küresel finansal piyasalar üzerinden gelecek etkiyi absorbe etme anlamında faiz pozisyonunun yeterli seviyede ayarlanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, çok sınırlı ölçekte faiz indirimleri olmasını bekleyebiliriz, bunun zamanlaması açısından Eylül’ü erken görürüz. Ekim veya Kasım, resmin daha net olması anlamında konu edilebilir. Merkez Bankası’nın bir sonraki politika toplantısı 23 Eylül’de, Fed toplantısından bir gün sonra gerçekleşecek.


 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
AĞUSTOS AYINDA GTS KAPSAMINDA İHRACAT, % 51,83 ARTARAK 18 MİLYAR 912 MİLYON DOLAR, İTHALAT, % 23,78 ARTARAK 23 MİLYAR 218 MİLYON DOLAR - BAKANLIK
AĞUSTOS AYINDA GTS KAPSAMINDA DIŞ TİCARET AÇIĞI 4.3 MİLYAR DOLAR - BAKANLIK
BAKAN MUŞ: E-TURQUALİTY'İ DEVREYE ALACAĞIZ
BAKAN MUŞ: 12 AYLIK İHRACAT 207.5 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ - APARA
BAKAN MUŞ: DIŞ TİCARET AÇIĞI AĞUSTOS'TA % 10 AZALDI
BAKAN MUŞ: İHRACAT % 51.8 ARTIŞLA 18 MİLYAR 912 MİLYON DOLAR OLDU
BAKAN MUŞ: İTHALAT AĞUSTOS AYINDA YILLIK % 23 ARTIŞLA %23.2 MİLYAR DOLAR
BAKAN MUŞ: FAHİŞ FİYAT ARTIŞINA KARŞI TÜM ENSTRÜMANLARIMIZI KULLANIRIZ
Facebookta Paylaş