Türkiye, Enflasyon gıda fiyatları etkisiyle Ağustos’ta verilen faizin üzerine çıktı(Tera Yatırım )

Türkiye: Enflasyon gıda fiyatları etkisiyle Ağustos’ta verilen faizin üzerine çıktı…

Türkiye’de tüketici fiyatları Ağustos ayında %1,12 artış gösterirken, yıllık enflasyon ise %19,25 oranında gerçekleşti. Aylık ve yıllık bazda artan gıda maliyetlerinin binek arabalardaki fiyat düşüşlerini absorbe etmesiyle beraber enflasyon hızlı yükseldi ve Merkez Bankası’nın politika faizinin üzerine çıktı, verilen reel faizin güncel enflasyona göre negatife düşmesine yol açtı. Yüksek enflasyon gerçekleşmeleri ışığında, mevcut dalgalanmanın Merkez Bankası öngörüsünün de üzerinde olabileceğini düşünüyoruz, bu nedenle sene sonuna dair daha ihtiyatlı enflasyon beklentimiz %16,3 olarak belirlenmiş durumdadır.

Enflasyonun alt kalemlerine bakacak olursak; ana harcama gruplarının birçoğunda artış gözlenmektedir. Gıda ve enerji gibi değişken kalemlerin dışarıda bırakıldığı C göstergesinde yıllık bazda Temmuz ayındaki %17,2 seviyesinden Ağustos ayında %16,8 seviyesine düşüş söz konusudur. Çekirdek enflasyon ile açılan makas, aslında genel manşet enflasyonun altında yatan güçlü baskıların işaretidir. Bu kapsamda aslında gıda fiyatları üzerinden çok büyük bir yukarı etkinin geldiği ortaya konulmaktadır. Enflasyon sepetinin yaklaşık çeyreğini oluşturan gıda fiyatları, geçen ayın %24,9 oranından da ciddi artış göstererek %29’luk yıllık gıda enflasyonuna işaret ediyor. Bu haliyle de Merkez Bankası’nın yılsonu gıda enflasyonu tahmini olan %15’in çok üzerinde kaldı. Gıda ve alkolsüz içeceklerde aylık artış %3,18 seviyesinde ve enflasyona dönemsel katkıyı en çok yapan kalem olarak da öne çıkıyor. Enerji enflasyonu tarafında ise; Ağustos’ta küresel petrol fiyatlarının gerilemesi ve TRY’nin USD karşısında değer kazanması etkisiyle yıllık artış Temmuz’daki %21,5’ten %20,7 seviyesine yavaşladı. Ağustos ayında hükümetin bazı binek otomobiller için vergi matrahı limitlerinde değişiklik yapması, 300K TRY baremine kadar fiyat etiketine sahip araçların nihai fiyatlarında yaklaşık %15'lik bir düşüşe yol açtığından ulaştırma fiyatları ise %0,77 geriledi.

 
Gelişmekte olan ülkelerin enflasyona göre ayarlanmış (reel) faiz oranı (Kaynak: Bloomberg, TCMB, TÜİK)

Manşet enflasyondan daha yüksek artış gösteren kalemler olarak gıda ve alkolsüz içecekler %3,18, lokanta ve oteller %2,27, ev eşyası %1,38, çeşitli mal ve hizmetler %1,21 ve Eğlence ve kültür %1,13 ile öne çıkmaktadır. Yüksek artış gösteren harcama gruplarının gıda ve hizmetler grubu tarafında yoğunlaştığı görülmektedir. Aylık bazda sadece giyim ve ayakkabı %3,08 ve ulaştırma %0,77 oranında gerilemiştir.

ÜFE’nin de yıllık %45,5 seviyesine arttığını görüyoruz. İç talepteki soğumanın henüz istenen seviyede gerçekleşmediği ve kuvvetli seyrettiğini de düşünecek olursak; ÜFE’den TÜFE’ye geçişkenlik konusunda o sağlanabilecek etki potansiyel bakımından önemli risk teşkil etmektedir. Bu nedenle, halen ÜFE konusunda etki eden unsurların, son 1 - 1,5 aylık dönemde kurda sağlanan geri çekilmeye rağmen olumlu bir etkide bulunamadığı görülüyor. Bu durumda da, enflasyonun kur artışına verdiği tepki kadar kur düşüşüne tepki verememesi, yapışkanlık etkisine neden olmakta ve 2018 kur şokuna oranla daha uzun döneme yayılacak bir düzelme evresine neden olma ihtimali taşımaktadır. Bu kapsamda, enflasyonun ana göstergeleri ve genel eğiliminin düzelmesinin içinde bulunduğumuz veya bir önümüzdeki periyot içerisinde olmayacağını ve tek haneye ulaşmanın 2023 yılına doğru olabileceğini düşünürüz.

Önümüzdeki ayların enflasyon gerçekleşmeleri açısından ise; dönemsel bazda hizmetler enflasyonu kapsamında bir miktar katılık görme olasılığımız bulunmaktadır. Özellikle özelden genele yayılım etkisi çerçevesinde; kira (talep ve konut maliyetleri), lokanta ve oteller (açılma, sosyal yaşam hareketliliği, ayrıca kira enflasyonu buradaki fiyatları da etkiliyor), ulaştırma (kur, enerji fiyatları, talep) hizmetlerinde doğal etkilerin dışında ekonomilerin açılmasının etkisini de görebiliriz. Söz konusu harcama gruplarına ilişkin olarak, hizmet sağlayıcıların hem artan maliyetlerini karşılama, ekonomide artan talep etkisiyle bu maliyetleri fiyatlarına daha hızlı yansıtması ve önceki aylardaki kaynaklı ciro kaybı etkileri yüksek fiyat artışlarına neden olmaktadır ve ileride de olabilecektir.

TCMB, bir sonraki faiz toplantısını 23 Eylül’de yapacak. Merkez Bankası son ekonomist toplantısında çekirdek enflasyon olgusunu daha fazla öne çıkarmıştır ve referans noktasında denge değişiklikleri yapma eğilimindedir. Bu kapsamda, Merkez Bankası’ndan Eylül toplantısında herhangi bir yukarı yönlü hareket beklemiyoruz. Eylül ayının, güncel negatif reel faiz pozisyonu ve Fed finansal piyasa etkisi riski itibariyle faiz indirimi yapılabilecek bir dönem olmadığını düşünürüz. Bu kapsamda, enflasyonda düşüş hareketinin ilk etapta görülmek isteneceğini öngörüyoruz. Düşüş patikasının muhtemelen baz etkisiyle Ekim ayından sonra biraz öne çıkacağını ele alırsak, manşet enflasyonun aşağı geldiği bir dönemde faiz indirimi olmasını daha olası görürüz. Merkez Bankası, bu kapsamda yılsonunda %16,3 olarak revize ettiğimiz enflasyon beklentimiz çerçevesinde Ekim ayından itibaren sene sonuna kadar toplamda 150 baz puan indirim yapabilir.



 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş