Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Endonezya’nın Bali Adası’nda geçen hafta yapılan Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Enstitüsü toplantılarını değerlendirdi.
Dünya ekonomisinin makul ve sakin bir büyüme seyri içinde olduğunu belirten Aydın, “2008 yılının altında olmakla birlikte %3,5 civarında bir büyüme hızı var. Ancak, büyüme hızı ülkeler arasında önemli farklılıklar da gösteriyor.” dedi.
Aydın, “Ekonomik ve finansal gelişmeleri etkileyen başlıca faktörler olarak; uluslararası finansal imkanların daha sıkı hale gelmesi, gelişmiş ülkelerde daha daraltıcı para politikası uygulamaları, faiz oranlarının yükselmesi, petrol fiyatlarında artış, uluslararası ticarete getirilen sınırlamalar, İngiltere’nin AB’den ayrılması, siyasi ve jeopolitik riskler, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı ile enflasyonda yukarı yönlü artan baskılar söylenebilir.” şeklinde konuştu.
Bu gelişmelerin kurda ve faizde yukarı yönde, yüksek düzeyde dalgalanmalara neden olduğunu belirten Aydın, makro değişkenlerdeki farklılıklara göre gelişmekte olan ülkelerin performanslarını etkileyebildiğini; özellikle, enflasyon, kur politikası, dış ticaret açığı, hane halkı, reel sektör ve kamu borçluluğu gibi faktörlerin bu ülkelerin etkilenme düzeyini belirlediğini ifade etti.
Uluslararası düzenlemelere uyum sağlanmasına yönelik genel bir isteksizlik gözlemlendiğine dikkat çeken Aydın, “Düzenlemelerin hazırlanmasında çok hızlı hareket edilse de uygulama daha yavaş ilerliyor. Özellikle gelişmiş ülkeler arasında küresel sorunlara ortak bir çözüm bulunması konusunda derin görüş ayrılıkları bulunuyor.” dedi.
TBB Yönetim Kurulu Başkanı, gelişmekte olan ülkelerin bir yandan küresel dengesizliklerin neden olduğu zorluklarla baş etmeye çalışırken bir yandan da büyümenin sürdürülmesi ve istihdamın artırılması amacıyla para piyasalarında istikrarı sağlamaya, enflasyonu düşürmeye ve dış kaynak bağımlılığını azaltmaya ağırlık verdiklerini söyledi.
AAydın, “Toplantılar süresince uluslararası yatırımcılara Türkiye’de üçüncü çeyrekte yaşanan gelişmeler, etkileri, Hükümet’in aldığı kısa ve uzun dönemli önlemler ile bankacılık sektörü hakkında bilgi sunma imkanımız oldu. Yatırımcılar G20 üyesi olan Türkiye’nin dünya ve bölge için önemli bir ülke olduğunu, yüksek bir potansiyeli bulunduğunu, yakın geçmişte çok başarılı bir performans gösterdiğini ifade ettiler. Yaşanan gelişmeleri sadece ekonomik nedenlere bağlamanın doğru olmadığını, kısa ve orta vadeli önlemleri yakından izlediklerini, politika bileşenlerini yerinde bulduklarını ve büyümenin sağlıklı olarak sürdürülmesine yönelik olumlu sinyaller aldıklarını, Türkiye ekonomisinin uzun dönemli performansına güven duyduklarını belirttiler.” diyerek sözlerine son verdi.