TCMB Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 50 düzeyine yükseltildiğini açıklarken ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi. Piyasada genel beklenti faizin sabit bırakılacağı yönünde idi.
Son günlerde özellikle yurtdışı raporlarında faiz artışı beklentisinin paylaşılması üzerine, yurtiçinde faiz artışına dair beklentiler oluşmaya başlamıştı. Bir önceki toplantı metninde görünümde bozulma olması durumunda para politikası duruşu gözden geçirilecektir ifadesi de yer almıştı. Bu ifadeyle biz de esasen gelecek dönemde olası bir faiz artırımı için açık kapı bırakıldığı şeklinde yorumlamıştık fakat yerel seçimler öncesinde bir faiz artırım kararı alınmasını da beklemiyorduk.
Hem Ocak hem de Şubat ayında beklentilerin üzerinde gelen enflasyon sonuçlarını TCMB’nin görünümde bozulma olarak değerlendirdiğini görüyoruz. Bu bağlamda TCMB karar metninde, Şubat ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin hizmet enflasyonu öncülüğünde, öngörülenden yüksek gerçekleştiği şeklinde açıkladı. Ayrıca yakın döneme ilişkin diğer göstergelerin yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmesi ile hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır şeklinde de açıklamada bulunarak görünümün bozulduğunun kanıtlarını ortaya koydu.
Faiz kararının nedeninin belirtildiği paragrafta ise bu değerlendirmeyi “Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar vermiştir.” ifadesiyle yaptığını görüyoruz. Bu paragrafın devamında ise “enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.” diyerek gelecek dönem için de gerekli olması durumunda faiz artırım hamlelerinin gelebileceğini de vurgulamış oldu.
PPK Karar metninde para politikasındaki kararlı duruş ile yurt içi talepte dengelenme, Türk Lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceği paylaşıldı. Kurul, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının desteklenmeye devam edileceğini ve likidite gelişmelerini yakından takip ederek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanmaya devam edeceğine de metinde yer vererek sıkı duruşun yalnızca faiz artırım hamleleriyle değil miktarsal sıkılaştırma hamlelerini de içerecek şekilde sürdürüleceğini de yineledi. Faiz artırımı ve diğer hedef hamlelerle amaçlananın TL mevduata yönelik talebin artması için mevduat faizlerinin yükselmesine zemin hazırlamak ve iç talebi baskılamak olduğunu da eklememiz gerekiyor. Açıklanan 500 baz puanlık artış (hatta gelecek dönemde de faiz artırımı için açık kapı bırakılması) ve diğer hedefler enflasyonla mücadelenin ve buna bağlı sıkı para politikasındaki kararlılığın sürdüğünü açıkça gösteriyor. Merkez bankasının net bir şahin duruşla yerel seçim öncesinde faiz artışına gitmiş olması, izlenen makro ihtiyati tedbirlere ve geçen seneki genel seçimler sonrası dönüşüm sağlanan para politikalarına bağlı ilerlendiğini gösteriyor. Son haftalarda gerileyen net döviz rezervleri piyasa üzerinde endişe oluşturmasına karşın, Merkez bankasının kararlı duruşu Türk Lirası’na duyulacak güven açısından da önemli bir adım oldu diyebiliriz.
Karar sonrası dolar kuru 32,05 seviyesine kadar gerilerken gram altın 2275 TL seviyesi ile düşüş yaşadı. BİST100 Endeksi aşağı yönlü kırılım hareketi ile yazıyı kaleme aldığımız anda 9.020 seviyesini test ederek ardından tepki alımlarıyla yeniden yükseliş trendi olarak karşılandı.
Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler
www.ahlatciyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.