S&P Global Ratings, 1 Kasım 2024'te Türkiye'nin uzun vadeli ülke kredi notlarını 'B+'dan 'BB-'ye yükseltti. Görünümüne ise istikrarlı olarak belirledi. Aynı zamanda, 'B' olarak belirlemiş olduğu kısa vadeli ülke kredi notunu ise teyit etti, Yine ulusal ölçekli notları ise 'trAA-/trA-1+'dan 'trAA+/trA-1+'ya yükseltti.
Türkiye S&P den matematiksel olarak 100 puan üzerinden sadece 40 puanlık bir not almış ve sınıfı geçecek bir not seviyesine hala ulaşamamıştır. Sonuçta Türkiye’nin kredi derecelendirme notu 100 puan üzerinden 30 puandan 40 puana yükseltilmiş oldu. S&P Global Ratings 'in ülke ratingi metodolojisine göre kredibilite analizi, beş temel derecelendirme faktörünün değerlendirilmesi ve puanlanmasına dayanmaktadır: “Kurumsal değerlendirme”, “Ekonomik değerlendirme”, “Dış değerlendirme”, “Mali esneklik-performans ortalaması-borç yükü” ve “Parasal değerlendirme”. Bu faktörlerin her biri 1 (en güçlü) ile 6 (en zayıf) arasında değişen skorlarla ve bir süreklilikte değerlendirilir. Son raporda Mali esneklik ve performans ortalaması ve borç yükü ile Parasal değerleme 5’er puan, diğerleri ise 4’er puan almıştır.
S&P, en kritik öneme sahip olan “Transfer Risk” ve “Convertibility Risk” notlarını ise ‘BB-'den 'BB 'ye revize etti. Rating notları arasından ek kritik öneme sahip olan transfer and convertibility notlarının artırılmış olması dış borç ödeyememe risklerinin bir miktar azaldığını ifade etmektedir. Zira S&P önceki değerlendirmelerinde Türkiye’nin dış tamponlarının tükenmiş olduğunu ifade ediyor idi. Şu andaki bu not artışı göreceli olarak dış tamponların yeniden inşa edilmeye başlandığını ve yabancı para likidite yönetimini engelleyen finansal sektör düzenlemelerinin kademeli olarak kaldırıldığını, özel sektörün yabancı para cinsinden borçlarını ödemesini engelleme kamusal oluşumların azaldığını göstermektedir.
Hala yüksek olan enflasyonu düşürme, çalışanların ücret beklentilerini yönetme ve Türk ekonomisini yeniden dengeleme konularına yönelik planlamaların rasyonalitesine ikna olunduğu için Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 12 ayda İstikrarlı bir görünüme sahip olacağını belirtmişlerdir. Durağan görünüm, mevcut ekonomik ekibin hükümetin orta vadeli programıyla ilişkili uygulama risklerine karşı sıkı para politikasını sürdürüleceğini beklediklerini ifade etmişlerdir. Türkiye'nin kamu maliyesi üzerindeki genişletici baskıların yoğunlaşması halinde, anti-enflasyonist politikaların tersine çevrilmesi riskinin ortaya çıkacağını, TL’nin değer kaybının yeniden başlayacağını ve dolayısıyla görünümün bozulacağını not etmişlerdir. Buna mukabil, enflasyonu tek haneli seviyelere yakınlaşması, Türk lirasına ve yerel sermaye piyasalarına uzun vadeli güveni yeniden sağlaması konularında ilerleme sağlanması halinde de notları yükseltebileceklerini ifade etmişlerdir.
Türk bankacılık sistemindeki yabancı para mevduatlarının payının azalması, yerel sermaye piyasalarının döviz likiditesinin ve derinliğinin artmasına katkı sağlamakta olup ilave not artışı ile sonuçlanabileceği ifade edilmektedir.
Cari açığın düşmesi, döviz mevduatlarının payının azalması ve eşzamanlı olarak TCMB'nin net döviz rezervlerinde görülen artışlar Türkiye'nin dış hesaplarının yeniden dengelenmesine katkı sağlamıştır. Türkiye'nin dış hesaplarında oluşan bu yeniden dengelenme not artışına gerekçe olmuştur.
S&P, enflasyonla mücadelede %30’un üzerindeki bir asgari ücret zammının enflasyon başarısını Türkiye’nin gelecek görünüm notunu zedeleyeceğini ifade ederek enflasyon yükünün çalışan kesimlerin üzerine yüklenilmesini öneriyor. Türkiye ekonomisinde ücret belirlemede bir kıstas olan artışın, hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan %17 yerine, yaklaşık %44 olan 2024 enflasyon oranına geriye dönük endekslenmesidir. Siyasi gerçekler ve hala sıkı olan işgücü piyasası göz önüne alındığında, S&P’ye göre anlaşmanın bu iki uç nokta arasında bir yerde bir rakamda karar kılacağıdır. Ancak, %30'dan yüksek herhangi bir artış, zaten uzamış olan enflasyonla mücadele sürecini daha da uzatacak ve 2027'de tek haneli enflasyonu daha az ulaşılabilir bir hedef haline getirecektir. Bu durum 2025 yılında gerçek ücretlerde düşüş ve hane halkı harcamalarında aşağı yönlü baskı anlamına gelmektedir.
Mart 2028'e kadar herhangi bir seçimin planlanmamış olması politika yapıcıların 2025 ve 2026 için geriye dönük endeksli ücret artışlarını kabul etmeleri üzerindeki baskıyı azalmaktadır denilerek, ücret artışlarında hükumeti zorlayacak bir durumun olmadığını ve elinin rahat olduğunu belirtiyor. Zira, 2028'e kadar planlanmış ulusal seçim olmadığından, Türk politika yapıcılarının kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırması yoluyla talebi ve enflasyonu sıkıştırmak için ek politikalar uygulama alanlarının olduğu ifade edilmektedir.
İktidardaki AKP’nin 2017 anayasasını revize etme desteğine, genel seçimleri öne çekme olasılığına rağmen, S&P’ye göre 2026'dan önce erken seçim olmayacaktır.
Hükümet asgari ücreti 2025'te yalnızca bir kez ayarlama kararında kararlı göründüğünü ifade etmiştir.
Hizmet enflasyonundaki katılık hane halklarının yaşam maliyetini artırmaya devam etmektedir.
Türkiye’de merkezi karar alma mekanizmalarının aşırı etkinliği, lehte ve aleyhte cereyan edecek olan politika tepkilerinin öngörülebilirliğini, kurumlar arasındaki dengelerin devamlılığını, verilerin zamanında ve doğru bir şekilde oluşma olasılığını zayıflatmaktadır.
Türk Lirasının uzak erimli görünen ve/veya tahmin edilen ufukta rezerv para olma veya etkinliğinin arma olasılıkları sıfırdır.
Yönetilen dalgalı döviz kuru rejimi ekonominin esneklik kabiliyetini törpülemektedir.
Siyasi müdahale olasılığı sıfırlanmadığı için Merkez Bankası’nın bağımsızlığı hala sorgulanmaktadır.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.