Sabah stratejisi - 1 (Ziraat Yatırım)

Dün Fed beklentilere paralel politika faizini 50 baz puan artırdı ve önümüzdeki birkaç toplantıda da benzer adımlar atacağının sinyalini verdi. Diğer yandan, Fed Başkanı Powell'ın komitenin 75 baz puan faiz artırımını aktif bir şekilde düşünmediğini belirtmesi, Fed'in çok fazla agresif olmayabileceğini algısı yaratırken, kısa vadeli belirsizliğin de kalkması ile piyasalarda rahatlama rallisi gözlendi. Dün Dolar endeksi (DXY) %0,9 oranında değer kaybederken, S&P500 endeksi %3 prim yaptı. Bu sabah ise ABD vadelileri yatay. Asya tarafında, Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi %1 civarında yükseliş kaydediyor. Fed sonrasında yaşanan fiyatlamalar ve yurtiçi bilanço sezonunda olumlu gelmeye devam eden ilk çeyrek finansalları ile birlikte BIST100 endeksi de güne %1 civarında alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Bu sabah açıklanacak ve yıllık %67'lere çıkması beklenen nisan enflasyonu ile birlikte BIST100 endeksi son düşüşün yarısını geri almak isteyebilir ve 2.480 seviyesine kadar yükseliş kaydedebilir.

 
 
 
 
 
     
MAKROEKONOMİ

    
Fed beklentilerle uyumu olarak 50 baz puan faiz artırımına gitti. Bu toplantıda ayrıca bilanço küçültülmesine haziran ayında başlanılacağını duyurdu. Plana göre haziran, temmuz ve ağustosta aylık bazda 47,5 milyar USD bilanço azaltımına gidilmesi ve eylül ayı itibarıyla bu rakamın aylık 95 milyar USD'ye (60 Hazine +35 mortgage tahvili) ulaşması planlanmakta. Fed ilk çeyrekteki momentum kaybına işaret ederken hanehalkı harcamaları ile sabit yatırımların güçlü seyriyle ekonomik aktivitenin olumlu seyrettiğine vurgu yaptı. İstihdam piyasasına yönelik olumlu görüş ise korunmakta. Enflasyon konusunda ise Fed'in karar metninde enflasyon risklerine karşı dikkatli olduğu ifadesi yer almakta. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin insani ve ekonomik zorluklar yarattığı metinde yer alırken, bu durumun enflasyona yukarı yönlü baskı yaptığı ve ekonomik aktivite için aşağı yönlü risk unsuru olduğu belirtilmekte. Ayrıca Çin'deki salgın kısıtlamalarının tedarik zinciri sıkıntılarını artırmasının olası olduğu belirtilmekte.

Yurt içinde, TÜİK tarafından mart ayına ilişkin dış ticaret istatistikleri yayınlandı. Jeopolitik gelişmelerin ilk yansımalarının gözlendiği mart ayında ihracatta güçlü seyir sürdü, ithalat rekor seviyelerine yakın kalmaya devam etti. Mart ayında Rusya ve Ukrayna'ya ihracatımız keskin şekilde azalırken, AB'ye artan ihracatımız buradaki kayıpları telafi etti. İhracatta miktar değişimi bazında aylık en çok ilk 6 artışın Romanya, ABD, Hollanda, İtalya, İspanya ve İsrail'e olduğu görülmekte. Ticarette normalleşme adımlarıyla Suudi Arabistan'a yönelik ihracatın belirgin artmaya başladığı da dikkat çekmekte. Aylık bazda en çok azalışın ise Ukrayna, Rusya, BAE ve Belarus kaynaklı olduğu görülmekte.
• Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre ihracat rekor seviyeye çıksa da aylık artış hızı önceki aya göre yavaşladı ve %1,2 arttı, ithalat ise %0,9 düşüşle sınırlı geriledi. Arındırılmış verilere göre dış ticaret açığı ocak ayında 9,9 milyar USD ile rekor seviyeyi görmüştü. Şubat ayında 8,2 milyar USD ardından martta ise 7,7 milyar USD'ye yavaşladı.
• Arındırılmamış verilere göre, dış ticaret açığı 8,2 milyar USD gerçekleşti. İlk çeyrekte ihracat 60,2 milyar USD, ithalat ise 86,6 milyar USD gerçekleşti. Bu sene Hükümet yetkililerince 250 milyar USD'lik ihracat beklentisi paylaşılmaktaydı. İlk çeyrekte yaklaşık dörtte birinin gerçekleştiği görülmekte.
 
  Kaynak: TÜİK.
• Sanayi sektörünün gücünü koruması ve küresel ölçekte enerji fiyatlarındaki yüksek seyrin etkisiyle enerji ithalatı rekor seviyelerine yakın. Enerji ithalatı 8,4 milyar USD gerçekleşerek aylık %8,3 artış gösterdi ve mart aylarının ortalaması 4 milyar USD'ye göre oldukça yüksek. Altın ithalatı her ne kadar 2020 yılına göre düşük seviyelerini korusa da mart ayındaki aylık %141 artışı dikkat çekmekte ve bu durumun kalıcı olması toplam ithalat üzerinde yukarı yönlü bir risk unsuru olarak öne çıkabilir. Mart ayında özel tüketime dair izlediğimiz öncü verilerde kısmi toparlanma gözlemlemiştik. Bununla uyumlu olarak altın ve enerji hariç ithalatta da aylık %9 artış görmekteyiz. Ayrıca tüketim malı ithalatındaki aylık artış bu görünümle uyumlu.
• Son günlerde EUR/USD paritesinde belirgin bir düşüş görmekteyiz, bunun dış ticaret kanalına yansıması ise yakından izlenmekte. Genel olarak ham maddenin dolarla satın alınması ve ihracatın ise euro ile yapılması nedeniyle dolar lehine hareketlerin arttığı bir ortamda ihracat gelirleri azalma eğiliminde olmakta. Türkiye'nin ihracatının %44'ünü Euro Bölgesi'ne gerçekleştirmesinin de etkisiyle ihracatımızın %46'sı euroyla gerçekleştirilmekte.
• TCMB, geçen haftaki Enflasyon Raporu'nda ihracat beklentilerine yönelik değerlendirmelerini de paylaştı. Küresel büyüme tahminlerinin savaşın etkileriyle aşağı yönlü revize edildiği bir ortamda ihracatın yapısı ve ihracatçı firmaların pazar çeşitlendirme esnekliğinin dış talepteki gerilemeyi sınırladığı değerlendirildi ve TCMB bu sene dış talepteki toparlanmanın devam etmesini beklemekte. Emsal ülkelere nazaran Türkiye'nin 226 farklı ülke ve bölgeye 4308 çeşit ürün satarak daha yüksek bir pazar ve ürün çeşitlenmesine ulaştığına yer verildi. En fazla ihracatı yapılan üç ürünün toplamdaki payının %29 gibi diğer ülkelere nazaran daha düşük oranda olmasının ihracatın, belli ürünlerde yoğunlaşmadığını gösterdiği, aslında bunun da tedarik sorunlarına karşın ihracat performansını koruyabileceğine işaret ettiğine değinildi. Bu arada petrol gelirleri artan ülkelerin de ihracat performansına olumlu katkıda bulunabileceği ifade edildi.
Ayrıca mart ayına ilişkin hizmet üretici fiyat endeksi, aylık %5,44 artarken, yıllık ise %80,62'ye ulaştı. Alt gruplara bakıldığında martta aylık bazda en yüksek artışlar, ulaştırma ve depolama hizmetleri (%8,26) ve gayrimenkul hizmetlerinde (%5,80) görülürken, yıllık bazda en yüksek artışlar ise gayrimenkul hizmetleri (%154,95) ve ulaştırma ve depolama hizmetlerinde (%107,57) gözlendi.

Diğer yandan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından mart ayına ilişkin gelen yabancı ziyaretçi sayısı verisi açıklandı. Gelen yabancı ziyaretçi sayısı martta yıllık %130 artarak 2,1 milyon kişi oldu, 2019 yılı Mart ayında 2,2 milyon kişiydi. Dolayısıyla ziyaretçi sayısı, turizm gelirlerinde rekor seviyeleri gördüğümüz yıl olan 2019 seviyelerine yakınsamakta. Detaylara bakıldığında, gelen yabancı içerisinde martta ilk 5'te yer alan Rus turistlerin 2021 yılına göre yıllık %48 azaldığı görülüyor. İran yıllık %284, Almanya %164, Bulgaristan %275 ve İngiltere ise %947 artışla ilk 5 içerisindeki ülkeler. Ukrayna ise ilk 5 ülke arasında bulunmuyor ancak Ukrayna kaynaklı ziyaretçi sayısı yıllık %30 artmış gözüküyor.

Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın mayıs-temmuz dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisine göre, mayıs ayında 53 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 59 milyar TL iç borçlanma, haziran ayında 19,2 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 28 milyar TL iç borçlanma, temmuz ayında ise 10,8 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 20 milyar TL iç borçlanma öngörülüyor. Bir önceki takvimle kıyaslandığında ise 5 yıl vadeli TLREF'e endeksli tahvil ihracının programdan çıkarıldığı, 3 yıl vadeli altın tahvili ve 3 yıl vadeli altına dayalı kira sertifikası ihraçlarının mayıs ayı borçlanma programına eklendiği görülmekte.

Avrupa tarafında da nisan ayına ilişkin S&P imalat ve hizmet PMI nihai verileri takip edildi. Nisan ayında öncü verilere göre imalat PMI'larda hafif artış gözlenmekle birlikte, Rusya ve Ukrayna kaynaklı jeopolitik gerilimler, tedarik sıkıntıları ve artan girdi fiyatlarının etkisiyle mart ayı verilerine göre düşüşler görülmekte. Hizmet PMI'larda ise nisanda öncü verilere göre sınırlı değişimler gözlenmekle birlikte salgın tedbirlerinin gevşemesiyle mart ayı verilerine göre yükselişler görüldü. Böylece, nisanda Avrupa genelinde sınırlı değişimlerle birlikte imalat ve hizmet PMI'lar güçlü büyüme bölgesindeki seyirlerini sürdürdü.

Avustralya Merkez Bankası artan enflasyonist baskılarla beklentilerin üzerinde faizleri %0,25 baz puan artırarak %0,35'e çekti ve önümüzdeki dönemde faiz artışlarının devam edeceğine yönelik sinyal verdi. Piyasalarda ise bu sene sonunda faizlerin %2,5'e, 2023 ortalarında ise %3,5'e yükselmesi beklenmekte. Varlık alımlarına yönelik ise vadesi dolacak 250 milyar USD tutarındaki devlet tahvillerinin yenilenmeyeceğini duyurdu.

ABD tarafında, mart ayına ilişkin kişisel tüketim harcamaları (PCE) deflatör ile kişisel gelirler ve harcamalar verileri takip edildi. Fed'in enflasyon göstergesi olarak takip ettiği PCE deflatör martta aylık %0,5'ten %0,9'a hızlanırken artarken, yıllık bazda %6,3'ten %6,6'ya yükselerek Ocak 1982'den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti ve enflasyonist baskıların sürdüğüne işaret etti. Martta kişisel harcamalar ise özellikle benzin ve gıda fiyatlarındaki artışın ve hizmetler grubundaki genel artışın etkisiyle aylık %1,1 artarken, kişisel gelirler ise %0,5 arttı.

Ayrıca ABD'de nisan ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi nihai verisi, 59,4'den 65,2'ye yükseldi. Alt endekslere bakıldığında, cari koşullar endeksi 67,2'den 69,4'e yükselirken, beklentiler endeksi ise 54,3'ten 62,5'e belirgin şekilde yükseldi. Öte yandan, tüketicilerin enflasyon beklentileri yatay seyretti. Bununla birlikte, devam eden Rusya ve Ukrayna savaşının olumsuz etkileri, artan enflasyonist baskılarla tüketicilerin alım gücünde yaşanabilecek olası düşüşler ve Fed'in hızlı parasal sıkılaşmaya geçişiyle finansal koşullarda görülebilecek olası sıkılaşma tüketici güvenini önümüzdeki dönemde baskı altında bırakabilecek unsurlar olarak öne çıkmakta.

ABD tarafında, nisan ayına ilişkin S&P imalat ve ISM imalat PMI verileri açıklandı. Her iki endeks de güçlü genişleme bölgesinde yer almasına rağmen farklı bir resme işaret etti. Nihai verilere göre Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin yansımalarına rağmen imalat PMI, 58,8'den 59,2'ye yükseldi. ISM imalat PMI ise arz sıkıntıları, iş gücü eksikliği ve enflasyonist baskılarla 57,1'den 55,4'e geriledi ve son 18 ayın en düşüğünde. Ayrıca Çin'deki salgın kısıtlamaları ve Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın arz sıkıntılarını artırdığına işaret edilmekte. Yeni siparişler salgın sonrası en düşük seviyede, istihdam artış hızı yavaşlarken, fiyat endeksleri kısmi gerilemesine rağmen tarihi yüksek seviyelerine yakın. Ayrıca ABD tarafında S&P hizmet PMI ve ISM imalat dışı PMI açıklandı. Nihai verilere göre nisanda hizmet PMI ise 58'den 55,6'ya gerilerken, ISM hizmet PMI ise 58,3'ten 57,1'e geriledi fakat her iki endeks de hizmet sektörünün salgın kısıtlamalarındaki gevşemenin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etti. ISM hizmet PMI'daki düşüşte istihdamın daralma bölgesine geçmesi ve yeni siparişlerdeki artış hızının yavaşlaması temel etken oldu.

ABD'de JOLTS verisi mart ayında da emek talebinin yoğun olduğuna işaret etti. JOLTS açılan iş sayısı 205 bin artarak 11,549 milyona yükseldi. Ayrıca işlerinden istifa edenlerin sayısı ise 4,5 milyon kişiye ulaştı ve tarihi yüksek seviyede. Ayrıca ADP özel sektör istihdamı nisan ayında beklentilerin altında 247 bin kişi arttı. İstihdam artışının çoğunluğu salgın önlemlerinin gevşetilmesi ile 202 bin kişilik istihdam artışı ile hizmet sektöründen kaynaklandı. Firma ölçeklerine göre bakıldığında ise büyük ölçekli firmalar istihdamı 321 bin kişi artırırken, küçük ölçekli firmalar da ise istihdam 120 bin azaldı. Veri önceki aylara göre yavaşlamaya işaret etmekte, yarın açıklanacak tarım dışı istihdam verisi de bu açıdan dikkatle izlenecektir.

Yurt dışı veri gündemine bakıldığında,
• ABD tarafında, veri gündeminde haftanın geri kalanında istihdam piyasasına yönelik veriler izlenmeye devam edecek. Bu kapsamda bugün haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve yarın ise nisan ayı tarım dışı istihdam verisi izlenecek.
• Avrupa tarafında ise bugün BoE ve Norveç Merkez Bankası toplantıları izlenecek. Bir önceki toplantısında BoE politika faizini %0,25 artırarak %0,75'e çekmişti. Karar 8'e karşı 1 oyla alınırken, bir üye faizlerin sabit kalmasından yana oy kullanmıştı. 25 baz puan artışa gerekçe olarak ise sıkı istihdam piyasası ve artan enflasyonist baskılar gösterilmişti. Enflasyonun önümüzdeki dönemde Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın da etkileriyle yükselmesinin ve bu sene 2. çeyrekte %8'e yakın bir enflasyon görülmesinin beklendiği ve daha sonrasında daha yüksek rakamlar görülebileceği belirtilmekteydi. Bu toplantıya yön verecek unsurlara bakıldığında ise, büyüme Ukrayna ve Rusya savaşının yansımaları ile aşağı yönlü risk altında ve enflasyonist baskılar da yükselmekte. Bu açıdan BoE'nin bu toplantıda faiz artırımlarına devam etmesi fakat büyümeye yönelik endişeleri de dikkate alarak 25 baz puan faiz artırımına gitmesi beklenmekte. Diğer yandan Norveç Merkez Bankası da politika faiz oranını 25 baz puan artışla %0,75 seviyesine yükseltmişti, ayrıca gelecek toplantıda ilave faiz artışına yönelik mesaj vermişti. Banka, enflasyonu dizginlemek için daha agresif bir sıkılaştırma döngüsüne işaret ederken, haziran ayında da ilave faiz artışının olabileceğini belirtmişti. Bu açıdan bu toplantıda faiz artırımı beklenmemekte. Veri gündeminde ise bugün İngiltere nihai hizmet PMI ve Almanya mart ayı fabrika siparişleri ve yarın ise Almanya mart ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Şubat ayında Almanya sanayi üretimi aylık %0,2 artmıştı. Özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın enerji fiyatlarına ve tedarik zincirine olan yansımaları ile Almanya mart ayı sanayi üretimi verisinde daralma görülmesi beklenmekte.
Yurt içi veri gündeminde ise bugün nisan ayı TÜFE ve ÜFE verileri ve imalat PMI, yarın ise reel efektif döviz kuru açıklanacak. Ayrıca yarın TCMB aylık fiyat gelişmeleri raporu açıklanacak.
• Mart ayında İSO imalat PMI 50,4'ten, 49,4'e gerileyerek 10 ay sonra daralma bölgesine geçmişti. Ukrayna ve Rusya savaşının sanayi üretimine olan yansımaları mart ayına ilişkin raporda görülmekteydi. Raporda Ukrayna'daki savaşın müşteri talebini baskılamasının ve fiyat artışlarının üretim ve yeni siparişlerde yavaşlamaya neden olduğu belirtilmekteydi. Savaşın etkisiyle yeni ihracat siparişlerinin ivme kaybını artırdığı, tedarik zincirindeki aksamaların ise devam ettiği belirtilmekteydi. İstihdamın arttığı fakat son 22 ayın en düşük artışı olduğu, girdi maliyetlerinin yüksek seviyelerini koruduğu fakat son beş ayın düşüğünde olduğu, girdi maliyetlerindeki artışın nihai ürün fiyatlarına yansımasıyla fiyatların arttığı belirtilmekteydi. Nisan ayında ise mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksinde kısmi düşüş gördük fakat eşik değerin üzerinde kalmaya devam etti, kapasite kullanım oranı da tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmeye devam etti. Bu açıdan İSO imalat PMI endeksinin nisan ayında yataya yakın seyretmesi olası.
• Mart ayında TÜFE aylık %5,46 artmış, yıllık bazda %54,44'den %61,14'e yükselmişti. ÜFE ise aylık %9,19 ile önceki ayki %7,22 seviyesine göre hızlanmış ve yıllık bazda %105,01'den %114,97 seviyesine yükselmişti. Enflasyon verileri öncesinde izlenen İTO tarafından yayınlanan İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi ise nisan ayında %11,36 arttı ve yıllık bazda %79,97'ye yükseldi. Alt endekslerin tamamında aylık bazda artış görüldü. En belirgin artış ise mevsimselliğin de katkısıyla %29,82 ile giyim grubunda olurken, kamu fiyatlarındaki artış ve değişken tüketim ağırlıklarının etkisiyle %23,95 ile ulaştırma kaleminde gözlendi. Gıda fiyatları ise %11,49 arttı. Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise nisan ayında %5,33 arttı ve yıllık artış oranı ise %73,21'e yükseldi. İşlenmemiş maddeler grubu hariç bütün alt gruplarda fiyat artışları görülürken, en belirgin artış %8,42 aylık yükselişle gıda grubunda görülmekte. Bu ayki beklentilere baktığımızda ise Foreks Anketi'ne göre TÜFE'nin nisan ayında aylık medyan %5,61 artması ve yıllık bazda medyan tahmin olarak %67,33'e yükselmesi öngörülmekte. Geçen hafta izlediğimiz Enflasyon Raporu'nda ise TCMB yıl sonu enflasyon tahminlerini yükseltmiş fakat enflasyonda mayıs ayında tepe noktasının görüleceğine dair öngörüsünü değiştirmemişti.
• Reel efektif döviz kuru endeksi mart ayında kurdaki durağan görünümle %0,2 oranında sınırlı artışla 53,92'den 54,01'e yükselmişti.


Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.