Paslanmaz Çelik Derneği YKB Leflef: Dış pazardaki belirsizlikler, 2017’de hedeflerin revize edilmesine yol açtı

Türkiye'nin ihracat pazarları arasında yer alan Ortadoğu, Avrupa, Ukrayna ve Rusya’da yaşanan gerek politik sorunlar gerekse ekonomik durgunluk ve belirsizliğin, paslanmaz çelik sektörünün 2017 için öngördüğü ihracat hedefini revize etmesine yol açtığını belirten Paslanmaz Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Leflef, firmaların yurtdışı pazar arayışlarının 2016 yılında da sürmesine rağmen hedeflerin tutturulamadığına dikkat çekti. Paslanmaz çelik sektörünün ihracat hedefine 2017'de ulaşması için çalışmaların yoğunluk kazanarak devam edeceğini kaydeden Leflef, “Bu stratejilerin başarılı olması özellikle Ortadoğu’daki politik istikrarsızlığın sona ermesine bağlı. Öte yandan bu durumun 2020 yılına kadar olumlu sonuç vermesi mümkün görülmüyor” dedi.

 Güney Kore dışındaki Uzakdoğu ülkelerinden yüzde 10 gümrük vergisi ile ithal edilen paslanmaz çeliğin sanayiciye yeni maliyetler getirdiğini kaydeden Ufuk Leflef, bunun da ürüne dönüştürülen paslanmaz çelik maliyetlerinin kayda değer şekilde artmasına ve ihracatı olumsuz yönde etkilemesine yol açtığını vurguladı. Bu durumun Türkiye'de başta beyaz eşya, makine, gemi, gıda ve kimya sektörleri olmak üzere birçok sektörde maliyet artışına neden olduğuna işaret eden Leflef, öte yandan gümrük vergilerinin sektördeki firmaların ihracattaki rekabetçiliğini ve pazar payını olumsuz yönde etkilediğini, bu durumun iç pazarda da fiyatı artırdığını ifade etti.
Vergisiz olarak ithal edilebileceği düşünülen Güney Kore çıkışlı paslanmaz çelik fiyatlarının diğer Uzakdoğu ülkelerinden gümrük vergisi oranına yakın derecede pahalı olmasının sanayicileri zorladığına dikkat çeken Ufuk Leflef, 2013'te yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile Güney Kore’den Türkiye'ye ithal edilen soğuk ve sıcak haddelenmiş paslanmaz çelik ürünlerinde kayda değer oranda bir arttığını kaydetti. Bu durumun ise Uzakdoğu ülkelerinden yapılan ithalata konulan yüzde 8'lik gümrük vergisinin yüzde 10’a çıkarılmasından kaynaklandığını dile getiren Leflef, "Böyleece Güney Kore dışındaki Uzakdoğu ülkelerinden yapılan ithalat azaldı. Türkiye'ye ithal edilen paslanmaz çelik fiyatlarındaki artışlar Güney Kore’nin artı kâr hanelerine yazılıyor ve bu para sanayicimizin cebinden çıkıyor. Bu nedenle konunun bir daha düşünülmesinde, mümkünse verginin kaldırılması veya düşürülmesi gerekiyor" diye konuştu.
“İstikrarsız fiyat hareketleri sektöre zarar veriyor”
Öte yandan önemli alaşım elementi olan krom ve nikel fiyatlarının inişli çıkışlı bir dönem geçirmesinden sonra paslanmaz çelik fiyatlarının da 2016'nın son çeyreğinde yükselişe geçtiğini dile getiren Ufuk Leflef, “İstikrarsız fiyat hareketleri sektörü rahatsız etmeye devam ediyor. Ayrıca spekülatif hareketler, alım ve satımdaki yanlış politikalar ve de en önemlisi günü kurtarmak amacıyla oluşacak ekonomik uygulamalar platforma zarar veren etkenler arasında yer alıyor. Akıllı ve doğru tahminlerle ve gerektiğinde beklentilerin uzağında da olsa, önemli ve ciddi planlamalarla sektörün hayatiyetinin korunnması ve devamı mümkün görünüyor” açıklamasını yaptı.
İhracatta hedef Sahraaltı Afrika ve Körfez ülkeleri
Sektörün ihracat pazarları hakkında da bilgiler veren Leflef, Türkiye’nin ihracat pazarlarının yer aldığı Ortadoğu, Avrupa, Ukrayna ve Rusya’da yaşanan politik ve ekonomik belirsizliğin de bu fiyat belirsizliğinde etkili olduğuna vurgu yaptı. Leflef, bu durumun paslanmaz çelik sektörünün 2016 yılı için öngördüğü ihracat hedefini revize etmesine yol açtığını belirterek, “Bu nedenle 2017 hedeflerimizi akılcı yönde yeniden revize etmemiz gerekiyor. Paslanmaz çelik sektörünün ihracat hedefine 2017'de ulaşması için pazar arayışları devam ediyor. Ancak bunun başarılı olması özellikle Ortadoğu'daki politik istikrarsızlığın sona ermesine bağlı. Fakat bu durumun 2020 yılına kadar olumlu sonuç vermesi mümkün görülmüyor" ifadesini kullandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Dış Ekonomik İlişkiler Kurumu (DEİK) ve Ekonomi Bakanlığı'nın çalışmalarında yer alan yeni pazar ve piyasalar olluşturarak ihracat hacminin geliştirilmesi hedefinin paslanmaz çelik sektöründe beklentileri karşılayamadığına dikkat çeken Leflef, Kuzey Afrika’nın yanı sıra Sahraaltı Afrika ve Körfez ülkelerinin sektörün yeni hedef pazarları arasında ilk sırada yer aldığı bilgisini verdi. Leflef, özellikle Ortadoğu ülkelerindeki politik istikrarsızlık ve euro-dolar paritesindeki düşüşün geçici süreyle de olsa AB'yi hedef pazarlar arasından çıkardığını dile getirdi.
“Türkiye'de entegre üretim bulunmuyor”
Sektörün globaldeki gelişmelerinden de bahseden Ufuk Leflef, globalde mevcut ergitme paslanmaz çelik kapasitesinin 2016 yılı itibarıyla yıllık 65 milyon tona ulaştığını kaydetti. Sıvı paslanmaz çelik üretiminin ise 44 milyon ton gerçekleştiğini vurgulayan Leflef, “Global üretim kapasitesinin yüzde 53’ünü Çin’in elinde bulunduruyor. Bu oran diğer Asya ülkeleri ile beraber yüzde 72 seviyesine ulaştı. Diğer taraftan günümüzde kullanılamayan kapasite globalde 20 milyon tonu buluyor” dedi. Öte yandan Türkiiye'nin 2016 yılı ithalat rakamlarıyla global paslanmaz çelik pazarından yüzde 1.2“lik pay aldığını kaydeden Leflef, şunları kaydetti: “Türkiye'de paslanmaz çelik entegre üretimi yapılmıyor ve yakın bir zamanda da böyle bir üretime geçilebilmesi mümkün görünmüyor. Bunun temel sebepleri arasında; pazarın durumu, global mevcut atıl kapasite, yatırım için gerekli hammadde arzının Türkiye'deki yetersizliği ve dış ülkelere göre daha pahalı olması, aşırı enerji kullanımı gereksinimi ve yüksek yatırım tutarından kaynaklanan işletme geri dönüş ve amortisman süreleri yer alıyor.”