Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı inişli çıkışlı bir seyirde devam ediyor. Trump yönetimi Çin’den aldığı pek çok ürün kalemi için alternatif ülke arayışını sürdürüyor. Söz konusu ürünlerin başında ise plastikler geliyor. Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmini 20 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkarma hedefinde plastik sanayinin önemli bir yer tutacağını belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, ABD’ye 44 milyar dolarlık plastik mamul ihraç eden Çinli firmaların yerini Türk plastik sanayicilerinin doldurabileceğini belirtti. PAGEV olarak ABD’deki konuyla ilgili meslek örgütleriyle dirsek temasında olduklarını söyleyen Eroğlu, bu süreci kolaylaştıracak çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.
Çin, ABD’nin toplam plastik ürün ithalatından yüzde 44 pay alıyor
ABD ekonomisi Trump yönetiminin yerli üretimi teşvik edici önlemleri ile birlikte yeniden ivme kazansa da üretim noktasında eksik kaldığı ürünlerde ithalatta bağımlılığı devam ediyor. Bu ürünlerin başında da plastik geliyor. İhtiyaç duyduğu plastik ürünlerin büyük çoğunluğunu Çin’den alan ABD, ticaret savaşlarının ardından alternatif ülke arayışına girmiş durumda.
ABD’nin Çin’den yaptığı 44 milyar dolarlık plastik mamul ithalatı Türk plastik sanayicilerinin iştahını kabartıyor. Dünyanın en büyük altıncı Avrupa’nın en büyük ikinci plastik üreticisi konumunda bulunan Türk sanayicisi, Çin’den boşalacak ABD pazarını başka ülkelere kaptırmama konusunda kararlı…
ABD - Çin ticaret savaşının sonucu olarak ABD’nin Çin’den yaptığı ithalatın Türkiye gibi ülkelere yöneleceğini ve ABD pazarının Türkiye için büyük bir potansiyel ihracat pazarına dönüşeceğini belirten Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, şunları söyledi: “ABD fırsatını çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. ABD’nin plastik mamul ihracatından Türkiye’nin aldığı pay sadece yüzde 0,02 seviyesinde. Oysa Türkiye plastik sektörü olarak bu rakamı yukarıya taşıma ve ABD - Çin ticaret savaşı nedeniyle ortaya çıkacak büyük ABD pazarına yönelik ihracat potansiyelini; altyapımız, üretim kabiliyetimiz ve teknolojimiz ile karşılayabilecek güce sahibiz. Söz konusu kapının açılması daha yüksek fiyatlarla ihracat, daha yüksek ciro ve katma değer demek. Aynı zamanda sanayicilerimiz teknolojilerini geliştirerek yüksek katma değerli üretime yönelebilecek ve istihdam kapasitelerini artırabilecek. Böylece sektörümüzün ülke ekonomisine verdiği katkı artacak,ülkemizin işsizlik ve dış ticaret açığı sorunu büyük ölçüde çözüme kavuşmuş olacaktır. Yakın gelecekte bitmek üzere olan SOCAR yatırımı ve yeni başlayacak Yumurtalık Polimer Vadisi projeleri de bir fırsat olarak karşımızda duruyor. Söz konusu projeler, Türkiye plastik sektörümüzün hammadde ihtiyacını önemli ölçüde karşılayacak, orta ve yüksek teknoloji plastik mamullerin üretim ve ihracatına önemli bir altyapı oluşturacak.”
ABD’nin geçtiğimiz yıl Çin’den yaptığı 44 milyar dolarlık plastik mamul ithalatının Türkiye’ye kaymasının sektörün üretim kapasitesini önemli ölçüde artıracağını söyleyen Yavuz Eroğlu; “AB ülkelerinin tersine Çin’in yıkıcı etkisi ile mücadele etmeye çalışan ABD’de plastik sektörüne yönelik herhangi bir kısıtlama söz konusu değil. Dolayısıyla bu durum bizim için bir avantaj. Dünyanın en büyük plastik ürün kullanıcısı olan ABD, Türkiye için çok cazip bir pazar konumunda. Çin şu an ABD’nin 260 milyar dolarlık plastik mamul ithalatında yüzde 44 ile aslan payını elinde tutsa da değişen koşullarda bunu sürdürmesi mümkün görünmüyor. ABD pazarında Çin’in boşluğunu Türkiye gerek büyüklüğü gerekse de fiyat avantajı ile doldurabilecek en ideal ülke konumunda bulunuyor. PAGEV olarak konu ile ilgili çalışmalarımızı ABD’deki ilgili meslek örgütleriyle dirsek temasında yürütüyoruz. ABD kapısını zorlamaya ve Çin’in yerini almaya kararlıyız” dedi.