Makro analiz (Sesmir)

2024 yılı görünümü 2023 yılına göre pozitif beklentiler içermektedir. Son kırk yılın en yüksek enflasyonu ve en keskin para politikası sıkılaştırmasının yapıldığı 2023 yılının tüm stresleri hiçbir fire vermeden 2024 yılına aynen devredilmekle beraber, 2024 yılı görünümü 2023 yılına göre pozitif beklentiler içermektedir. Çin’in büyümesindeki zayıflama, yine Çin ekonomisinin yaklaşık %25’ini oluşturan gayrimenkul sektörü ve tüketici güveni alanlarındaki krizler, küresel faiz artışları ve ihracattaki zayıflığın ekonomileri olumsuz etkilemesi nedeniyle Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan uyku ve İngiltere’de yaşanan stagflasyon hali, Ukrayna ve Orta Doğu'daki jeopolitik çalkantılar ve iklim değişiklikleri miras kalan gelişmelerin birkaç tanesidir.

Küresel resesyon riskinin olasılığı da eşzamanlı olarak azımsanmayacak ölçüde artmaya devam etmektedir. Enflasyondaki düşüş ilerledikçe koşulların 2024'te iyileşmesi muhtemel gözükmekle beraber, kırk yıldaki en sert para politikası sıkılaştırması büyümeyi beklenenden daha az yavaşlattı, ancak, yarattığı ekonomik etki, resesyon riskinin olasılığını da azımsanmayacak ölçüde artırmaya devam etmektedir.

Küresel ekonomik manzara esaslı bir değişime evrilmektedir. Artan jeopolitik strese bağlı olarak ortaya çıkan kutuplaşmalara rağmen 2024 yılında tedarik zincirlerinde beklenen hızlı toparlanma, küreselleşmeyi; yeni, rekabetçi, daha entegre ve fakat 80 yıldır devam eden halinden oldukça farlı bir noktaya taşıyacaktır.

Enflasyona neden olan büyük ölçekli yeni faktörler ortaya çıkmıştır. Küreselleşmenin içerik ve şekil değiştirmesi, daralan işgücü piyasaları, periyodik ücret artışları ve yapısal enerji dönüşümlerine ilişkin yatırımlar enflasyona neden olan ilave ve ancak önemli faktörlerdir.

Dünya ekonomisi 2024 yılında %2,5 - %3 civarında büyüyeceği beklenmektedir. En yüksek büyüme sırasıyla Hindistan ve Çin tarafından gerçekleştirilecektir. Almanya hariç diğer diğer Avrupa ülkeleri ve ABD’nin beklenen büyüme oranları dünya ortalamaları civarında olacaktır. Ancak Almanya da küçülme dahi beklenebilir.

Küresel düzeyde 2024 yılı son çeyreğinden önce faiz oranlarının düşürülmesi fiyat istikrarındaki düzelmeleri riske sokacaktır. Parasal ve mali sıkılaştırma politikaları 2024 yılının ikinci yarısına kadar devam edecektir, etmelidir de. Zira enflasyonla mücadele açısından yüksek faiz seviyesinin 2024 yılının ilk üç çeyreğinde de devam etmesi gereklidir. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok ülkede faiz artırımları son kademesine ulaşmış olmakla beraber faiz indirimleri 2024 yılının son çeyreğine kadar başlamayacak, o tarihe kadar faizlerin seviyesi yüksek kalacaktır. Sonuç olarak 2024 yılı son çeyreğinden önce faiz oranlarını düşürme ihtimali oldukça düşüktür.

Gelişmiş ekonomi olarak negatif faiz oranlarını koruyan tek ülke olan Japonya açısından resesyon riski 2024 yılında sıfır gözükmektedir. Negatif faize rağmen Japon ekonomisinde yüksek bir enflasyon problemi yaşanmaması enflasyonist davranışların iyi yönetilmesi ve ayrıcalıklı enflasyon ataletidir.

Küresel düzeyde tüketim harcamalarında görülen artışa yol açan enflasyonun 2024 ortalarından itibaren gerilemesi açısından jeopolitik stresler, enerji krizi, Çin-ABD arasındaki görüş ve uygulama farklılıkları 2024 yılında da risk olmaya devam edecektir.

Finansman maliyetleri 2024yılının ilk üç çeyreği için yüksek kalmaya devam edecektir. Enerji maliyetlerinin yükselmesi veya oynaklığının artması hala ihtimal dahilindedir. Dolayısıyla üretim ve büyüme bundan olumsuz etkileneceği beklenebilir

ABD seçimleri jeopolitik görünümün şekillenmesinde odak noktası olacaktır. İkinci çeyrek seçim sonrası Kasım 2024 de beklenen ABD başkanlık seçimleri çok fazla değişken alternatifler ortaya çıkaracak ve finansmana erişim zorlukları küresel düzeyde de devam edecektir. Seçime kadar faizler yüksek seyretmeye devam edeceği ve gevşeme yönünde ilerlenmeyeceği için bankaların kredi verme iştahlarında belirgin artışlar beklenemez. Dolayısıyla finansmana erişim zorlukları küresel düzeyde de devam edecektir.

Yapay zekanın ticarileşmesi ve süreçlerde kullanılması 2024 yılında iyice yaygınlaşacaktır. Büyük ilaç ve biyoteknoloji şirketleri, yarı iletkenler, yarı sermaye ekipmanı, endüstriyel otomasyon ve endüstriyel ekipman üreticileri açısından cazip yatırım fırsatları olacaktır. Yine, çeşitli coğrafyalarda artan ulusal güvenlik tehditler savunma teknolojilerine olan ihtiyacın artmasına neden olacaktır. Yüksek teknolojili gözetleme ve caydırıcılık alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin büyümesi hızlanacaktır.

Rusya-Ukrayna savaşı, arz üzerindeki kısıtlayıcı etkisi hala bitmediği için emtia fiyatlarını artırmaya devam edecektir. Aynı şekilde İsrail-Hamas savaşının bölgesel bir çatışmaya dönüşme ihtimali hala ortadan kalkmamıştır. Tayvan sorunu ve Batı'nın Çin'le gerilimi artıyor. Bu türlü jeopolitik riskler petrol fiyatlarının artışına ve devam eden yüksek faizlerin yardımıyla da stagflasyona yol açması muhtemeldir.

Yatırım ortamında devam eden ve 2024 yılına da sarkacak olan belirsizlik, yatırım eğilimlerini ve dış talebi zayıflatmış olduğu için 2024 yılında Türkiye ekonomisinin büyümesi hız kaybedecek ve rezervlerin yetersizliği ekonominin dış finansman ihtiyacını riskli sahada tutmaya devam edecektir. Türkiye’deki yavaşlamaya rağmen, gelişmekte olan ülkelerde büyüme temposu devam edecektir. Yavaşlamaya neden olan faiz artışları ve sıkı para politikaları, 2024 yılının ilk üç çeyreğinde de devam edecek

 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş