Makro analiz (Sesmir)

Türkiye’de talebin uzun vadeli baskılanması hep gündem dışı tutulmaktadır. Maliye politikasının alt başlıklarından hiç birisi dezenflasyon için gerekli olan sıkılaşmaya istenilen düzeyde destek olmamasına, üretim potansiyelinde ve kapasitesinde artış sağlanmasına yönelik teknik tedbirlerin devreye alınmamasına bağlı olarak, talebin uzun vadeli baskılanmasının gündem dışı kalması, para politikasının başarısının kalıcılaşmasında önemli bir engeldir.

Türkiye ekonomisi, faiz düşürülmesi sonrasında sürdürülebilir bir büyüme ve istikrarlı üretim dizaynı ortaya koyamamıştır. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi açısından, düşük faiz ortamında enflasyonun tekrar canlanma olasılığı yüksektir ve/veya enflasyonun düşük seviyelerde dengelenme olasılığı düşüktür.

Düşük faiz ortamının politika, üretim, bütçe kurguları ve yelpazenin tüm faktörlerini kapsayan genel çerçeve dizaynı yapılmadan faizlerin düşürülmesi zayıflamaya başlayan riskleri tekrar ve ancak bu kez daha hızlıca canlandıracaktır.

Para politikasının veya eş değişle Merkez Bankası’nın yalnızlığı para politikasındaki kurumsal bağımsızlığın devam edeceğine dair güveni, özellikle yabancı yatırımcılar ve uluslararası sermaye akımları nezdinde hep zedelemektedir.

Hayal edilen ve ancak gerçekleşmesi mümkün gözükmeyen düşük enflasyon hedeflerine endeksli maaş zamları genel refahı ve satın alma gücünü düşürerek toplumsal stresi artırmaktadır.

TCMB’nin % 50 faiz oranında takılıp kalması ve indirimin geciktirilmesi, üretim ortamının düşük faize henüz hazır olmaması ve mevcut büyüme ve üretim modellerinin uygun hale getirilememiş olunmasıdır. Üstelik, büyüme ve üretim modellerini değiştirecek hiçbir çalışma da politika gündeminde bulunmamaktadır.

 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
Bankacılık sektörünün verdiği krediler, 11 Ekim itibarıyla haftalık %0,06 artış ile 14 trilyon 472.86 milyar TL
Bankacılık sektörü mevduat ve fonları, 11 Ekim itibarıyla haftalık %0,41 artış ile 18 trilyon 170.97 milyar TLTCMB
Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarında haftalık stok farkı değişimi -3.31 milyar dolar
Mevduat bankaları tasfiye olacak tüketici kredileri, 11 Ekim itibarıyla haftalık %0.03 düşüş ile 45 milyar 296.94 milyon TL
Yurt dışı yerleşikler DİBS stoku haftalık net değişimi (piyasa fiyatı ve kur/parite hareketinden arındırılmış) 11 Ekim itibarıyla: +200,5 milyon USD
Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarında parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim -2.77 milyar dolar
Mevduat bankaları tasfiye olacak kredi kartları, 11 Ekim itibarıyla haftalık %0.51 artış ile 50 milyar 425.38 milyon TL
Yurt içi yerleşiklerin mevduat bankalarındaki toplam yabancı para mevduatları 11 Ekim itibarıyla haftalık %1,97 azalış ile 146.88 milyar dolar
Yurt içi yerleşiklerin katılım bankalarındaki toplam yabancı para mevduatları 11 Ekim itibarıyla haftalık %1,79 azalış ile 19.63 milyar dolar
Bankacılık sektörü TL mevduatları, 11 Ekim itibarıyla haftalık %2.02 artış ile 10 trilyon 980.84 milyar TL
Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduat ve fonları (mevduat+katılım bankaları) 11 Ekim itibarıyla 166.51 milyar dolar (Önceki hafta: 170.26 milyar dolar)
TCMB resmi rezerv varlıkları, 11 Ekim itibarıyla 157.39 milyar dolar (Önceki: 156.32 milyar dolar)
Facebookta Paylaş