Makro analiz (Sesmir)

• Ücretlerdeki düşüş, mali sıkılaşma, ülkeler arasındaki iş birliği ve koordinasyon seviyesinin düşmesi küresel ekonomilerin kırılganlığını hızlıca artırmaya başlamış, dünya ekonomileri açısından kırılganlığı, belirsizliği ve resesyonu ana tema haline getirmiştir. Özellikle pandemi öncesinde, ülkelerin ortak standartları çerçevesinde oluşturulan kurallara dayalı olarak yürütülen uluslararası iş birliği son zamanlarda giderek zayıflamakta ve yön değiştirebilmektedir. Finansman maliyetlerinin en önemli kalemi olan faiz oranlarının düşüklüğü ile fiyat istikrarının dengelendiği düşük serviye öngörülebilirliği kolaylaştırmakta ve belirsizliği azaltmakta idi. Aynı zamanda ülkelerin ortak standartları çerçevesinde oluşturulan kurallara dayalı olarak yürütülen uluslararası iş birliği standardize olması da belirsizliğin azalmasında önemli rol üstlenmekte idi. Ancak, özellikle pandemi öncesinde, ülkelerin ortak standartları çerçevesinde oluşturulan ve kurallara dayalı olarak yürütülen uluslararası iş birliği son zamanlarda giderek zayıflamakta ve yön değiştirebilmektedir. Aynı şekilde faiz oranları artırılmakta, enflasyon giderek yükselmektedir. Sonuçta dünya ekonomileri açısından kırılganlık, belirsizlik ve durgunluk ana tema haline gelmiştir. Jeopolitik stres ve çatışmaların son zamanlarda artmasının en önemli nedenlerinden birisi de küresel olarak artan bu ekonomik oynaklıktır.

• Önümüzdeki 5 yıllık dönemde ortaya çıkacağı beklenen küresel gelir kayıplardan en çok darbe alacak olan ülkelerin başında ithalat bağımlılığı ve cari açığı yüksek olan Türkiye gibi ülkeler olacaktır. En aza 5 yıl devam edeceği öngörülen bu küresel durgunluğun, gelişmiş ya da gelişmemiş ayırımı yapmadan az ya da çok hemen her ülkeyi ilgilendirmek kaydıyla küresel ölçekte toplam olarak 4-5 trilyon dolar civarında bir gelir kaybı oluşacağı öngörülmektedir. Beklenen bu kayıp tutarı, mevcut haliyle Türkiye gibi 7 ülkenin yıllık GDP ’sine denk geldiği göz önüne alınırsa, beklenen durgunluğun küresel ölçekte doğuracağı kayıpların faturasının oldukça ağır olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Ortaya çıkacak tahribatın boyutu 2008 yılındaki finansal krizi kat be kat aşacaktır. Beklenen bu küresel kayıplardan en çok darbe alacak olan ülkelerin başında ithalat bağımlılığı ve cari açığı yüksek olan Türkiye gibi ülkeler etkilenecektir. Genel olarak da daha çok GOÜ’ler olumsuz etkilenecektir.

• Dünya ekonomileri açısından gelecek 5 yıl içerinde, ekonomilerin kuralları ve alışılmış ekonomik rejimler kökten değişecek, neoliberal yaklaşımlar sonlanacaktır. Yeni ekonomik rejimlerin çerçevesi tam olarak oluşuncaya kadar şu anda başlayan geçiş sürecinde yaşanacak deneme-yanılma metotlarının ülke ekonomilerini epeyce yoracağı kesindir. Örneğin, bu geçiş sürecinde Merkez Bankalarının mevcut kurumsal statülerinin önemli yaralar alacağı, yükselecek olan kamu harcamaları nedeniyle birçok ülkenin dibe vuracağı, toplumsal gelir dağılımında adaletsizliklerin had safhaya ulaşacağı, serbest piyasa kurallarının hiçe sayılacağı, finansal ve sermaye piyasalarında seri iflaslar ya da geri çekilmelerle sermayenin büyük oranda el değiştireceği beklenmektedir. Ancak geçiş sürecinden sonra ortaya çıkacak olan denge döneminde, toplumlar düşük büyüme tuzağından çıkacağı, çevre dostu teknolojilerin ve kuralların oluşacağı, gelir adaletinin nispeten sağlanacağı gayet mümkün olacaktır.
• Neoliberalizm dönmelerinde etkinliği azalan kamunun ağırlığı ve üretimdeki payı bundan sonraki dönemlerde tekrar artmaya başlayacaktır. Aynı şekilde kamunun genel faiz oranlarının haricinde sıfır veya sıfıra yakın kredi teşvikleriyle, kamu alım destekleriyle, vergisel avantajlarla yerel üreticiler desteklenerek ithal ikameci politikalar ön plana geçecektir. Bu politikaların sonucunda karşılaştırmalı üstünlüklere dayalı üretim yapısı tüm dünyada zarar görecek, kaynak israfı bir miktar aratacaktır.

• Tahmin edilen 5 yıllık geçiş döneminde ülkelerin dış şoklara ve dış borçların ödenmesine dair dayanıklılık yapıları daha da zayıflayacaktır. Bu kapsamda birçok ülkenin ilk 5 yıl içerinde dış borç ödemelerinde temerrüde düşme olasılıkları oldukça yükselmiş durumdadır.

• Tahmin edilen bu geçiş döneminde ücret seviyeleri daha da düşecek ve buna bağlı olarak hane halkı borçluluk oranları olağanüstü aratacaktır. Sosyal ve toplumsal stresin şiddete dönüşünü gidermek adına, kamu bütçelerindeki transfer harcamalarının payı oldukça büyük ölçüde artacak ve bu artışı başaramayan ve kamusal önlemler kapsamında daha çok temel gıda ve ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarındaki dalgalanmaları gideremeyen ülkelerde iç karışıklık ve kaos önemli boyutlara ulaşacaktır.

• Küresel ekonomilerde işsizliğin ve durgunluğun artacağı bir geçiş dönemi yaşanacaktır.

• Tedarik kısıtlarının yumuşatılıp ortadan kaldırılması amacıyla, yeni tedarik zincirlerinin oluşumlarında kamunun küresel düzeyde bizzat rol alacağı beklenmektedir.

• Genel fiyat seviyelerindeki yukarı yönlü artışların önlenmesi GOÜ açısından daha zor olacaktır. Emtia fiyatlarının kontrolu ülkeler açısından bireysel olarak kontrol edilmesi artık mümkün olmadığına göre yeni ekonomik rejim oturana kadar yüksek enflasyon hali hem gelişmiş ülkelerde hem de GOÜ’de devam edecektir. Ancak gelişmiş ülkelerin faiz artıma yönündeki parasal sıkılaşma GOÜ’lerin paralarının değer kaybetmesine ve yerel enflasyonun emtia fiyatlarındaki küresel artışların haricinde ilave olarak artmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla Gelişmiş ülkelerdeki enflasyonun temel nedeni küresel emtia fiyatlarındaki artış iken, Gelişmekte olan Ülkelerin enflasyonu hem küresel emtia fiyatlarındaki artışa hem de gelişmiş ülkelerin mali sıkılaşma politikalarının yerel paralarda yarattığı değer kayıplarına dayanmaktadır. Dolayısıyla GOÜ açısından hem enflasyon seviyesiyle hem de fiyat oynaklığıyla mücadele etmek gerekmektedir.

• Satın alma güçlerini kaybedenlerin desteklenmesi kamusal öncelik haline getirilmelidir: Satın alma gücünü kaybedenler lehine transfer harcamalarının artırılması, fiyat oynaklıklarıyla kamusal mücadele edilmesi, enflasyon kazançlarının vergilendirilmesi, fiyat hareketlerinin yaratacağı avantajlardan yararlanmak üzere yürütülecek stokçuluk faaliyetleriyle ve finansal fırsatçılıklarla mücadele edilmesi kamusal öncelikler haline getirilmelidir.


 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
İngiltere/Rees-Mogg: BOE'nin bağımsızlığı İngiltere'nin istikrarı için esastır
İngiltere/Rees-Mogg: Ekonomik tahminler konusunda dikkatli olmalısınız, çoğu yanlış çıkıyor
İngiltere/Rees-Mogg: BOE Başkanı Bailey saygıdeğer bir başkan
İngiltere/Rees-Mogg: Piyasa hareketlerine şaşırmamak gerek
İngiltere/Rees-Mogg: Emeklilik fonlarında sistemik bir risk görünmüyor
Facebookta Paylaş