Makro analiz (Sesmir)

Enflasyon hem ekonomik birimler arasındaki hem de coğrafi bölgeler arasındaki ekonomik güç eşitsizliğini daha da büyütmekte ve bozmaktadır: Resmi açıklanan enflasyon %61,1 iken, MB tarafından bankaların %14 faiz oranından fonlanması, tasarruf sahiplerine en fazla %18 ve ticari kredilere de %25 civarında faiz uygulanması karşılıksız ve zorunlu servet transferlerinin ve gelir bölüşümde adaletsizliğin resmileştirildiğinin matematiksel faktörleridir.

Gerektiğinde faiz artırımı yapılmayan durumlarda enflasyon kendi kendini beslemeye başlaması ve kar topu gibi büyümesi genele iktisadi kuraldır.

2021 sonuna doğru ortaya çıkacak baz etkisi nedeniyle, enflasyonda hesaben bir miktar düşme oluşacağı beklentisinin dışında Türkiye’nin sistematik ve geçerli bir senaryo kurgulayamaması sorunun esasıdır.

Enflasyonun yarattığı belirsizlik nedeniyle tasarruflar yatırımlara değil, ikame alanlara kayacaktır. Faiz oranlarının enflasyona endeksli olarak artırılmayıp düşük bırakıldığı bu ortamda, tasarrufların dövize yönelimi şimdilik KKM yoluyla geçici de olsa çok yüksek maliyetlere katlanılarak son üç aydır dengelenmekte birlikte, eş zamanlı olarak tasarruf sahiplerinin de fiyat artışlarına karşı koruyucu alternatif arayışları artmaktadır. Bu ortamın aynı paradigmayla devam etmesi halinde, enflasyonun yarattığı belirsizlik nedeniyle tasarruflar yatırımlara değil, ikame alanlara kayacaktır.

KDV’yi içermeyen ÜFE endeksinde ortaya çıkan bu kadar yüksek artış, KDV indirimlerinin TUFE de yapması beklenen düşme eğilimlerinin yetersiz olacağının göstergesidir.

Küresel fiyat artışları ve arz kısıtları Türkiye’deki %61,1 oranındaki enflasyonun en fazla %20’lik kısmını izah etmektedir. Enflasyonun %80’lik kısmı Yönetim hatası ve politikasızlıktır: %61,1 seviyesine yükselen TÜFE’den enerji ve gıda dışlandığında yıllık enflasyon %48,4 olarak ölçülmüştür. Dolayısıyla kontrol dışında kalan emtia fiyatları dışlandığında Türkiye ekonomisindeki TÜFE oldukça yüksek olması, enflasyonun küresel nedenlerle arttığı iddiasını çürütmektedir.

Türkiye ekonomisindeki elektrik, doğalgaz ve petrol ürün fiyatlarındaki artış Avrupa ülkelerindeki artışın yaklaşık üç katından fazla olması Türkiye’deki enflasyon ataletinin yönetilemediğini göstermektedir.

Üretici fiyatları enflasyonundaki artışlar devam edeceğine göre, enflasyon ataleti de karşılıksız servet transferleri ve gelir bölüşümündeki adaletsizlikler de devam edecektir.

Fiyat artışlarının müsebbibi olarak gösterilen stokçuluk, spekülasyon, riskli varlıklara kaçış ve para ikamesi sebep değil enflasyonun sonucudur.

 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
Ukrayna Başbakan Yardımcısı: Bugün 11 insani koridor için anlaşmaya varıldı, fakat insanlar kendi araçlarını kullarak Mariupol'den ayrılmayı deniyor
AB/MİCHEL: RUS PETROL VE DOĞAL GAZINA YÖNELİK ÖNLEMLER EN YAKIN ZAMANDA ALINMALI
Rusya/Medvedev: Moskova, ülke dışındaki Rus mallarına batılıların el koymasına karşı mücadele edeceğiz, ABD, Avrupa ve uluslararası mahkemelerde yasal mücadele vereceğiz
Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 80728,3 milyon TL artıda
Merkez Bankası'nca açıklanan verilere göre bankaların serbest depoları toplamı 127977,1 milyon TL
Facebookta Paylaş