Makro analiz (Sesmir)


Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü OECD-Organisation for Economic Co-Operation and Development ülkeleri arasında asgari ücret/medyan ücret rasyosu en yüksek olan ülkelerden birisinin Türkiye olması, Türkiye ekonomisinin bir popülist lüksüdür: İstihdam üzerindeki yüksek vergiler ve medyan ücrete giderek yakınsayan asgari ücret miktarı kayıt dışılığı özendiren ve hatta artıran uygulamalardır. OECD üyesi 37 ülke arasında asgari ücret/medyan ücret rasyosu en yüksek olan ülkelerden birisi Türkiye olmuştur. Zira, rasyonun paydasındaki medyan ücret asgari ücret artışına eşlik edememiştir.

Son yıllarda enflasyon tahminlerine ilişkin çeyreklik frekansta yayımlanan Enflasyon Raporlarında, paylaşılan enflasyon ve çıktı açığına ilişkin tahminler niteliksel açıdan yeterli açıklamaları içermemektedir. Para politikasının gelecekteki seyrine ilişkin risk faktörleri, söz konusu risklerin gerçekleşmesi halinde TCMB’nin ortaya koyabileceği olası politika tepkileri anlatılmamakta ve gelişmelere koşullu olarak gelecekte uygulanabilecek faiz patikasına ilişkin sinyaller verilmemekte, her şeyin sabit oluğu şeklinde ön kabullerle açıklanmaktadır. Ekonomiyi gelecekte etkileyecek şoklar ve dışsal faktörler gerçekçi bir şekilde oluşturulan tahminlere ve varsayımlara yer verilmemektedir. İki tahmin dönemi arasında meydana gelen şokların, ülke risk primini yükseltici olayların, döviz kuru geçişkenliğini artıran gelişmelerin ve para politikasının etki alanında olan ya da olmayan gelişmelerin etkilerine göre para politikasında yapılması gerekli duruş güncellenmemekte, her raporda aynı sabit görüşler paylaşılmaktadır.

Enflasyon ve enflasyon beklentileri resmi hedeflerin önemli ölçüde üzerinde kalmış, kontrol ufku olmadığı için politika ufku da oluşmamıştır. Son iki yıllık süreçte, enflasyon görünümünü etkileyen tüm etkiler dikkate alınarak enflasyonu hedeflenen patika ile uyumlu seviyelerde tutacak şekilde parasal duruşun uyarlanması veya tahmin patikasının yukarı yönlü güncellenmesi söz konusu olmamıştır.

Türkiye ekonomisi, önceliklendirme açısından makroekonomik politikaların çerçevesi oluşturulmadan yönsüz bir şekilde yol almaktadır. Seçimlerin sonrasında uygulanacak politikaların öncelikli sıralaması yapılarak en başa yüksek enflasyonla mücadele konulmalı, cari açık ve döviz kazanma kabiliyeti sorunuyla mücadele hemen eş zamanlı olarak ele alınmalıdır. Regülasyon görevi ve hakkı bulunan kurumların bağımsızlığı tekrar sağlanarak, regülasyon içerikleri ve kaynak dağılımları bilimsel kurallara göre popülist hedeflerden uzaklaşılarak yeniden şekillendirilmelidir.

Cari enflasyon, beklenen enflasyonun bir fonksiyonu olmakla beraber çift yönlü etkileşim fasit daire etkisi yaratmaktadır. Zira tüm ekonomik davranışların temelini oluşturan ve enflasyonun arkasındaki temel itici gücü oluşturan beklentiler son iki yıllık enflasyonun esas nedenidir. Beklentilerin düzeltilmesi sürecinde, para politikasının doğrudan düşük ve sürdürülebilir enflasyon oranına odaklanması, hesap verebilir ve ileriye yönelik ciddiye alınan bir taahhüt mekanizması yaratabilir.

Para politikası çerçevesi ve enflasyon hedeflemesi son iki üç yıldır ciddi bir kırılma yaşamıştır. Takip edilen para politikası kararlı bir dezenflasyon programı hedefinden uzaklaşmış, siyasetin arzusu üzerine büyüme odaklı hale gelmiş ve ancak ortaya çıkan tahripkâr maliyet dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır.

Gerçekleşen enflasyonun beklenen enflasyon üzerindeki etkisinin artmakta olmasının nedeni merkez bankası hedeflerinin güvenilir olmadığı, gevşek para politikası uygulandığı algısı ile birebir ilişkilidir. Gerçekleşen enflasyonun artışına neden olan döviz kurlarındaki artışlar da beklentileri bozmuştur.

Yakalanabilir olmayan hedeflerin İlan edilmesi daha işin başında beklentileri ve inandırıcılığı zayıflatılmaktadır. Ayrıca, işin sonunda hesap verilmeden aynı başarısızlığa devam edilmesi de taahhüt mekanizmasının inandırıcılığını yok etmektedir.

Önceki dönemlerde alınan fiyatlama kararları, kontratlar, öngörülemeyen şoklar gibi nedenlerle, Merkez bankalarının kullandığı araçların cari enflasyon üzerindeki kontrolü sınırlı kalmaktadır. Para politikası araçları, parasal aktarım mekanizmasının ihtiyaç duyduğu süre içerinde enflasyonu belirli bir gecikme ile etkileyebilmektedir. Bunun yanı sıra, tahminlerin hedeflere hangi vadede yakınsayacağı (politika ufku) iktisadi konjonktüre, enflasyon ve çıktının denge değerlerinden ne kadar uzak olduğuna ve ekonomiye gelen şokların büyüklüğüne ve niteliğine bağlı olarak değişebilmektedir.

Enflasyona karşı politika duruşu oluşturulurken ve yorumlanırken daha çok “orta vadeli” tahminler dikkate alındığı için, seçim sonrasında doğru duruş sergilenmeye başlamış olunsa bile enflasyon iyileşmesi hemen kısa sürede ortaya çıkmayacaktır. Zira, para politikası kararları ve enflasyon tahminleri arasındaki karşılıklı olan çift yönlü dinamik ilişki enflasyon tahminlerinin hedef doğrultusunda gerçekleşmesini hızlandırmakta veya yavaşlatmaktadır.

Enflasyonla mücadele için en öncelikli olarak tahrip olan kredibilitenin yeniden kazanılması için sert ve gerçekçi bir “beklenti çıpalandırılması” gerekir.

 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis: Karadeniz'de daha büyük bir NATO varlığına ihtiyaç var
OPEC+ JMMC toplantısı başladı -Kaynak
Çin Merkez Bankası Anketi: Hanehalkının %18.5'i ikinci çeyrekte konut fiyatlarının artacağına inanıyor
Çin Merkez Bankası Anketi: Hanehaklarının %14.4'ü konut fiyatlarının 2. çeyrekte gerileyeceğine inanıyor
Çin Merkez Bankası Anketi: Bankacıların %37.2'si ilk çeyrekte para politikasının gevşek olduğuna inanıyor
Çin Merkez Bankası Anketi: Bankacıların %61'i 1. çeyrekte para politikasının uygun olduğuna inanıyor
Facebookta Paylaş