Latin Amerika’da artan siyasi riskler ekonomik göstergeleri baltalamaktadır - Coface

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan rapor aşağıda bulunuyor:

Latin Amerika’da seçim dönemi:

Artan siyasi riskler ekonomik göstergeleri baltalamaktadır

 Önümüzdeki haftalarda ve aylarda Kolombiya, Meksika ve Brezilya’da
yapılacak olan başkanlık seçimleri bölgede halihazırda geçerli olan siyasi
sistemlere yönelik yaygın memnuniyetsizliği ortadan kaldırmayı
amaçlamaktadır

 Coface’ın siyasi risk endeksine göre sosyal kırılganlıklar & yolsuzluk en
ciddi sorunlar olarak görülmektedir

 Siyasi belirsizlikler; öz kaynakların azalması, düşük kurumsal ve tüketici
güveni, yatırım ve harcama kararlarında gecikmeler gibi problemleri
tetikleyebilir

Latin Amerika’daki siyasi riskler sosyal kırılganlık ve yolsuzlukla ilişkilendirilmektedir

Latin Amerika diktatöryel siyasi sistemler ve popülist hükümetlerle yönetilme geçmişine sahiptir.
Coface Siyasi Risk Endeksi; güvenlik, siyasal ve toplumsal kırılgan sorunlara ilişkin çeşitli risk
unsurlarını dikkate almaktadır. Terörizm ana sorun kaynağı değildir fakat yetersiz toplumsal
yapılar, yolsuzluk sorunlarının neden olduğu olumsuzluk ve oldukça yüksek olan cinayet oranı
bölgenin büyüme perspektiflerini baltalayan faktörlerdir. Modele dahil olan makroekonomik
değişkenler (örneğin kişi başına düşen GSYİH, işsizlik oranı, enflasyon ve gelir eşitsizliği)
genel itibariyle Latin Amerika ülkeleri açısından zayıf noktalardır.

Çatışmalar açısından Meksika temel olarak çete savaşlarının neden olduğu artan şiddet
nedeniyle bölgenin en kötü performansına sahiptir. 2017 yılında cinayet oranı, ülkede
uyuşturucu savaşının zirve yaptığı 2011 yılı oranını aşmıştır. Kolombiya ise bu durumun
aksine önemli bir iyileşme sağlamıştır. Gerilla gruplarına ilişkin şiddet Kolombiya Hükümeti ile
Kolombiya Silahlı Kuvvetleri (FARC) arasında imzalanan anlaşma sayesinde önemli ölçüde
azalmıştır. Bununla birlikte bu açık iyileşmelere rağmen ülkede hala faaliyette bulunan bazı
muhalif gruplar bulunmaktadır.

Yolsuzluk bölgenin bir diğer önemli sorunudur. Özelliklee de 2014 yılı başında gerçekleştirilen
Araç Yıkama Operasyonu adı verilen operasyon neticesinde yolsuzluk daha belirgin bir hal
almıştır ve Brezilya’da yolsuzluk buzdağının ucu ilk kez görülmüştür. Genel itibariyle bu
skandal, 11 ülkenin rüşvete bulaştığını ve rüşvet tutarının tahminen 788 milyon Amerikan
Dolarına ulaştığını ortaya çıkartmıştır.

Meksika ve Brezilya’daki seçimler geleneksel siyasetçilere yönelik genel
memnuniyetsizliğin gölgesinde kalmıştır

Geleneksel siyasi kurumlara olan genel güven kaybı, diğer rakipler açısından fırsatlar
yaratmaktadır. Birkaç aday kampanyalarını yolsuzlukla mücadele başlığı altında
sürdürmektedir. Dolayısıyla Meksika ve Brezilya zorlu bir siyasi atmosferle karşı karşıyadır.
Meksika’nın sol parti adayı Andrés Manuel López Obrador anketlerde açık ara önde
gitmektedir. Tarihsel olarak kendisini özel yatırımlara ve geleneksel olarak devlet tarafından
yönetilen endüstrilere karşı konumlandırmıştır. Bununla birlikte siyasi müttefikleri arasındaki
ideollojik yakınlaşmanın kapsamı; güçlü bir koalisyon kurma ve kongre desteği alma kabiliyetini
önleyebilir.

Brezilya halkı geleneksel siyasetten kapsamlı düzeyde memnun olmasa dahi, Temmuz
2017’de para aklama ve pasif yolsuzluktan hüküm giyen eski cumhurbaşkanı Lula paradoksal
olarak şu anda favori durumdadır. Kendisi muhtemelen yerel seçim yasaları gereğince aday
olamayacaktır. Bu hukuk savaşı gerçekleşirken Jair Bolsonaro isimli tartışmalı bir aday söz
konusudur. Kendisi eski bir subaydır ve medya tarafından ‘‘silah kullanma taraftarı ve gey
karşıtı’’ olarak tanımlanmaktadır. Lula’nın aday olamadığı bir ortamda Jair Bolsonaro en
popüler aday olacaktır. Bununla birlikte eski cumhurbaşkanı Lula’nın aday olamaması halinde,
kendisi tüm olasılıklarda favori olarak görülmektedir.

Siyasi belirsizlikler bölgesel büyümeye engel teşkil edebilir

Mevcut siyasi riskler bölgesel büyüme üzerinde bazı etkilere sebep olmuştur. Brezilya’da
yaşanan en kötü resesyona açık bir şekilde katkı sağlayan bir faaktör olarak, Araç Yıkama
Operasyonun etkileri buna örnek gösterilebilir.

Bölgenin GSYİH’nın 2018 yılında daha fazla ivme kazanması beklenmektedir, iki yıl boyunca
yaşanan resesyon ve 2014 yılından bu yana emtia fiyatlarında gözlemlenen azalmanın
ortadan kalkmasıyla birlikte, 2017 yılından sonraki (% 1.1 YOY) toparlanma sayesinde + % 2.4
büyüme kaydedileceği tahmin edilmektedir.

Mevcut siyasi belirsizlikler karşılıklı olarak olumsuz sonuçlara sebep olabilecek iki geçiş
kanalında daha fazla kötüleşmeye yol açabilir: Hisse senetleri piyasasında düşüş ve düşük
düzeyde kurumsal ve hane halkı güveni ile birlikte (yatırım veya harcama kararlarındaki
gecikmelere veya iptallere yol açmaktadır) tahvil fiyatlarında artış olabilir. Uzun süreli hükümet
boşluğu olması halinde, kamu harcamalarına yönelik her türlü dondurma kararı faaliyetler
üzerinde olumsuz bir etkiye yol açacaktır.



Facebookta Paylaş