İstanbul Ticaret Odası Başkanı Avdagiç: Resmi enflasyon ile sepet kur artışı arasında yaklaşık 35 puanlık bir fark oluştu, bu büyüklükteki bir makası değil Türkiye hiçbir ülke sanayicisi hazmedemez, yönetemez

Ekonomi'nin haberine göre; İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyasının döviz kuru ile enflasyon arasındaki makasın neden olduğu dış ticaretteki olumsuz gelişmelerin 2025’te de devam edeceğinden endişe ettiğini söylerken, üretimin korunması için özellikle mikro ve küçük ölçekli işletmelere yönelik finansman kanallarının açılması gerektiğini dile getirdi.

Yoğun gündem trafiğinde görüşme fırsatı bulduğumuz İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 2025 yılına girerken iş dünyasının önündeki riskleri ve üretime nefes aldıracak önerilerini EKONOMİ gazetesiyle paylaştı. Bu yıl özellikle ihracatçıların ana gündemini oluşturan döviz kurunun 2025 yılında da birtakım ekonomik sonuçları olacağını dile getiren Avdagiç, bu konunun sadece ihracatçıları ilgilendiren bir sorun gibi dursa da, ihracatçılara çalışan diğer sektörleri de yakından ilgilendirdiğini belirtti.

 

Sipariş kayıpları sektörlere yayılıyor
İthalatı cazip hale getiren bir sürecin içinden geçildiğini kaydeden Avdagiç, “Son 1 sene içinde resmi enflasyon ile sepet kur artışı arasında yaklaşık 35 puanlık bir fark oluştu. Bu büyüklükteki bir makası değil Türkiye hiçbir ülke sanayicisi hazmedemez, yönetemez. Hazır giyim, tekstil gibi konvansiyonel sektörlerde firmalar bir süredir yurtdışından sipariş alamıyorlar. Tekstilciler Fas’a ve Mısır’a karşı değil, İtalya ve Portekiz’e karşı sipariş kaybediyorlar. Sipariş alamama sorunu otomotiv, kimya ve beyaz eşya sektörlerine de sirayet etti. Dolayısıyla kurun dış ticaret dengelerindeki olumsuz etkilerini 2025’te de görmemiz doğru olmayacaktır” diye konuştu.

Kurun baskılanmasının etkilerini yeteri kadar anlatamadık
“Kurun baskılanmasının ihracat ve üretim üzerine etkilerini iş dünyası olarak yeteri kadar anlatamadık” diyen Avdagiç, şöyle devam etti: “Bu sene ihracat düşmedi, mal ticaretinde de dış açık 80 milyar dolara indi. Ama şunu da gözden kaçırmayalım: Bütün firmaların pipeline’ında önceden aldığı siparişleri ve taahhütleri vardır. Dolayısıyla kur 5-6 ayda terse döndü diye kimse müşterisine ‘Yarın sana mal gönderemiyorum’ diyemez. Çünkü taahhütlerini yerine getirmekle mükellef. Ama bu siparişler yavaş yavaş tamamlanacağı ve yenileri de gelmeyeceği için orada bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Bu nedenle 2025 ile ilgili en büyük risk bu...”
 
  Habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.ekonomim.com/ekonomi/ito-baskani-sekib-avdagic-rekabetciligimizi-kaybediyoruz-haberi-786659