Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kadim kuruluşu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), kentin 6 ilçesindeki (Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultanbeyli, Ümraniye) su baskınlarına son verecek projenin temelini attı. Toplamda 660 milyon liraya mal olacak atık su, yağmur suyu hatları ve dere ıslahı çalışmalarının başlangıcı için Sultanbeyli Kent Meydanı’nda tören düzenlendi. “Anadolu Yakası İlçeleri Çevre Projeleri Temel Atma Töreni”, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül’ün katılımlarıyla gerçekleştirildi. “Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar” başlığı altında düzenlenen törende, İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa birer konuşma yaptı.
“İSTANBUL’DA İHMAL EDİLMİŞ NE VARSA…”
Dünyanın en güzel şehri olarak nitelediği İstanbul’a hizmet etme sorumluluğunun önemine dikkat çeken İmamoğlu, “İstanbul’da ihmal edilmiş ne varsa, onları tek tek analiz ediyor, aksatmadan hizmetlerimizi harekete geçiriyoruz. Eşitliği önemsiyoruz. Her ilçeye, her insanımıza eşit gözle bakıp, hizmetlerimizi tek tek hayata geçiriyoruz. İstanbul'umuzun tüm sorunlarını geleceğe dönük, dünyanın en güzel kenti olma yolculuğunda çözüme kavuşturmayla ilgili adımları tek tek atıyoruz. Tabii burada, ‘Bugünün sorunları, yarının sorunları’ derken, geçmişten kalan, eksik bırakılan işleri de tamamlamak, elbette görevimiz. Kamu yararını mutlak gözetiyoruz. Bir kesimi, bir bölümü değil, insanların tümünü ilgilendiren meseleleri önceleyerek hareket ediyoruz. Mutlaka akıl ve bilimle projelerimizi tasarlıyor, hataya fırsat vermiyoruz” dedi.
“DENİZLERE VE BARAJLARA KİRLİ SU AKIŞI KESİLECEK”
Attıkları temelle, Sultanbeyli ile birlikte toplam 6 ilçenin altyapı sorunlarını çözecek projeleri başlattıklarını duyuran İmamoğlu, “Aynı zamanda çevre kirliliğini de ortadan kaldıracak çalışmalar bunlar. Bu kapsamda dere ıslahı, atık su şebeke ve kolektör imalatı, yağmur suyu dahil, tam 65 bin metre imalat yapacağız bu yatırımla birlikte. 6 ilçedeki İSKİ yatırımlarımızın toplamı, 660 milyon lirayı geçecek” bilgisini paylaştı. Yağmur ve atık suların ayrıştırılmasıyla, denizlere ve İstanbul’a su sağlayan barajlara, söz konusu 6 ilçeden kirli su akışının kesileceğine dikkat çeken İmamoğlu, ıslah edilecek dere yatakları boyunca da şehre milyonlarca metrekarelik Yaşam Vadileri kazandırdıklarının altını çizdi. “Çevre yatırımlarımızla Anadolu yakasına nefes aldıracağız” diyen İmamoğlu, “İstanbul’un ihmal edilmiş sorunlarını çözerek, İstanbulluları daha mutlu, daha huzurlu, daha keyifli bir yaşam alanlarına kavuşturacağız” şeklinde konuştu.
“ÇEKMEKÖY, SANCAKTEPE VE SULTANBEYLİ’YE METRO MÜJDESİ”
Çalışmalarını kişisel menfaatler üzerinden, bir avuç insanın yararına değil, toplum faydasına devam ettirdiklerini vurgulayan İmamoğlu, “Ufacık bebeğimizden en yetişkinine varıncaya kadar, insanlarımızı gözeten bir kent yönetimi, bir şehir yönetimi İstanbul'umuzda var artık. Ve İstanbul'da bütünüyle böyle hareket ettiğinizde, zaten sorunları çözüme kavuşturmak gibi bir prensibin de sahibi olmak ve bunu gururla temsil etmek görevini yerine getiriyoruz” dedi. Hizmetlerini İstanbul’un 39 ilçesine eşit şekilde gerçekleştirdiklerini belirten İmamoğlu, göreve geldiklerinde yüzde 1 ilerleme seviyesiyle teslim aldıkları Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metrosunda büyük ilerleme sağladıklarını kaydetti. Hattın Çekmeköy’ü Sancaktepe’yle buluşturacak bölümünü 2024 yerel seçimlerinden önce hizmete açacakları müjdesini veren İmamoğlu, “İnşallah fazla değil, 2025’in başında Sultanbeyli’yi Sancaktepe'ye, oradan Çekmeköy'e, dolayısıyla Ümraniye’ye, Üsküdar'a, Ataşehir'e, Göztepe'ye bağlayan bir ağa kavuşturmuş olacağız” bilgisini paylaştı.
“METROMUZU SULTANBEYLİ'YLE BİZ BULUŞTURACAĞIZ”
“Bizden önceki dönem görev yapan bir Belediye Başkanı, kürsüden, ‘Elbette bize daha çok oy verenlere metroyu getireceğiz’ diye bir beyanda bulunmuştu” hatırlatmasını yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Biz ise, milletin kime oy verdiğine değil, her bireyin Türkiye Cumhuriyeti'nin asli birer vatandaşı olduğuna, eşit hissedarları olduğuna bakıyoruz. Ben vatandaşlarıma baktığımda, ‘Hangisi bana oy verdi ya da hangisi bana oy vermedi’ diye değil, ‘Milletimiz hizmetimizden memnun mu değil mi? Yüzü gülüyor mu’ ona bakarım. O bakımdan, düzeltilen projesiyle, ortaya konan finansman kabiliyetiyle, inşallah metromuzu da Sultanbeyli'yle biz buluşturacağız. Şehrin sorunlarını, her şeyden önce vatandaşı merkeze koyarak; ihtiyacı, sosyal adaleti gözeten bir anlayışla çözmeye devam edeceğiz. İnsana saygıyı, kente özen gösteren anlayışı bu şehirde kalıcı kıracağız. Kim bundan önce iyi hizmet etmişse, ona saygı gösteren, ama aynı şekilde yapılan yanlışları da düzelten, bundan sonra da bu şehre birilerinin ihanet etmesine asla fırsat vermeyen, imkan tanımayan bir yönetim olacağız.”
“MECLİS’TEKİ ÇOĞUNLUK YÖNETİMİMİZE AİT OLMADIĞI HALDE…”
Yaşanan ekonomik kriz ortamında vatandaşın yanında olmak adına ürettikleri hizmetlerden örnekler veren İmamoğlu, şöyle konuştu:
“İstanbul'un her konusunu çözerken, şeffaf bir şekilde hareket ettiğimizi, çözülmeyen konuları taraflarıyla aynı masada oturarak çözüme kavuşturduğumuzu, hangi ilçe belediyesi olursa olsun, o ilçenin belediyesi, belediye başkanı yönetimiyle büyükşehir belediyesinin aynı masada sorunların çözümünde ortak akılla süreç yönetme prensibine sahip bir şekilde çalıştırdığımızı bilmenizi isterim. Kurumlar arası iletişimin neredeyse sıfır olduğu bir dönemde, Meclis’teki çoğunluk yönetimimize ait olmadığı halde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, İstanbul, tarihinde hiçbir dönem bu kadar imar sorununun çözüldüğü bir dönemi yaşamamıştır. Tek sebebi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sorunlara şeffaf yaklaşımıdır. Bizim aldığımız terbiyenin gereği tamamen budur. Halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğunu, milletine hizmet etmek için bu göreve talip olduğumuzu, şu anda oturduğumuz koltuğun millete ait olduğunu ve bir gün tekrar millete teslim edileceğini bilen insanlarız. Bu anlayışı, kamunun her aşamasına eğer nakşedebilirsek, emin olunuz ki çocuklarımızın, gençlerimizin de geleceği teminat altındadır. Biz bunu biliriz ve bu anlayışla çalışmaya devam ederiz.”
“SUYUMUZU BOŞA AKITMAMALI, İSRAFA SON VERMELİYİZ”
Dünya ve Türkiye genelinde, iklim krizinden kaynaklı yaşanan kuraklık sorununa da dikkat çeken İmamoğlu, “Evlatlarımızın geleceğini de düşünüyorsak, çevremizi temiz tutmalı, suyumuzu boşa akıtmamalı, israfa son vermeliyiz. Suyla ilgili yatırımlarımız elbette devam ediyor. Ama bu iş, sadece yatırım yapmakla çözülmüyor. Sizler de suyu kullanırken, yaşamın içerisinde bu sürece katkı sunmayı unutmamalısınız. El birliğiyle, iş birliğiyle, iklim sorununa hep birlikte dur demeli, iklim değişikliğiyle mücadelede ortak akılla yol yürümeliyiz” uyarısında bulundu.
BAŞA: “TOPLAMDA 65.000 METRE İMALAT YAPILMASI PLANLANIYOR”
Dr. Başa’nın detaylarını paylaştığı proje ile Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultanbeyli ve Ümraniye ilçelerinin hem karışık sistem çalışan hem de mevcutta yetersiz kesite sahip ve kullanım ömrünü tamamlamış atık su, yağmursuyu hatları yenilenecek, bölgedeki derelerin ıslahı sağlanacak. İlçeler genelinde, atık su kaynaklı çevre kirliliğinin önlenmesi, taşkınlar sebebiyle yaşanması muhtemel can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi için 8.500 metre deresi ıslahı, 36.500 metre atık su şebeke ve kolektör imalatı, 20.000 metre yağmur suyu hatları olmak üzere, toplamda 65.000 metre imalat yapılması planlanıyor. Yapılan imalatlarla, atık su ve yağmur suyu hatları ayrıştırılacak, su baskını ve taşkınlar engellenecek, denizlere ve içme suyu havzalarına atık su girişi kesilerek atık sular arıtma tesisine iletilecek.
2019’DAN BU YANA BÖLGEYE YAPILAN YATIRIM 6 MİLYAR LİRAYI GEÇTİ
2019 yılından bu yana Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultanbeyli ve Ümraniye ilçelerinde yapılan yatırımların toplam maliyeti, 6,04 milyar lira olarak kayıtlara geçti.
Temel atma töreni yapılacak Sultanbeyli ilçesinde; 74 milyon 702 bin 676 lira maliyetle; 17 bin 840 metre atıksu şebeke ve kolektör hattı yapıldı. Yine aynı bölgeye; 8 milyon 627 bin 611 liraya bin 225 metre yağmursuyu hattı, 111 milyon 383 bin 188 liraya bin 868 metre dere ıslahı, 43 milyon 581 bin 726 liraya 6 bin 661 metre içme suyu, isale ve şebeke hattı inşa edildi. Ömerli Emirli İkinci Kademe İçme Suyu Arıtma Tesisi’den Sultanbeyli’ye düşen yatırım payı ise 103 milyon 181 bin 152 lira oldu. 2 milyon 74 bin 701 liraya dere ve kanal temizliği yapıldı. Tüm bu yatırımlar ele alındığında, Sultanbeyli’de 2019’dan günümüze kadar toplamda 343 milyon 551 bin 54 liralık yatırım gerçekleştirildi.
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
İmamoğlu, konuşmaların ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
- Seçim sürecinde Erzurum'daki halk buluşması sırasında uğradığınız taşlı saldırı için iddianame hazırlandı. Pek çok yorum yapıldı üzerine. İnceleme fırsatınız oldu mu? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
ERZURUM SALDIRISI: “SANKİ HİÇ ORGANİZE DEĞİLMİŞ GİBİ…”
“Tabii yine üzülüyoruz yargı adına. Yani yargının, özellikle sanki hiç organize değilmiş gibi bir bakışı, atılan cisimlerin komik tarifleri… İşte arkamda duran yol arkadaşım Mustafa'nın dizine gelen taşı ben gördüm. Yaklaşık 20’ye 30 büyüklüğünde bir taş. Raporları var arkadaşların. Koca korumalı camların kırıldığı yerde, böyle bir iddianameyi üzüntüyle karşılıyorum elbette. Takip ediyoruz. Sürecin ucunu bırakmayacağız. Büyük bir ihmal vardı orada. Allah korusun, çok kötü sonuçlarla karşılaşabilirdik. Ve ben o günden beri, belki yüzlerce, binlerce noktada Erzurumlu dostlarımın, hemşehrilerimin ne kadar üzüntülü olduğunu dinlemiş bir Belediye Başkanı olarak, bunun zaten o kente mal edilemeyeceğini ve burada kandırılan, aldatılan küçücük çocukların bu işe girişimlerinin arkasında kim olduğunun araştırılması gerektiğini, o dönemin Emniyet Müdürü’nün başta olmak üzere, kamu görevlilerinin ihmal ettiği hususlarla ilgili de o günle ilgili bütün hukuki süreçleri, suç duyurularımın arkasında durarak da takip edeceğimi buradan beyan edeyim tekrar. Bir iddianameyle bu iş bitmeyecek. Devam edeceğim süreci sorgulamaya.”
‘TUZLA DAVASI’ YANITI: “KARARLARIN AL BİRİNİ VUR ÖBÜRÜNE”
- Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'nın açmış olduğu bir dava daha var. O davadan beraat etmiştiniz ama tekrar itiraz edildi. 15 Aralık'a da duruşma verildi. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?
“Kararların al birini vur öbürüne. Ne diyelim ki? Bir yandan böyle bir facianın ortasında kalmış bir insanla ilgili ortaya konan bir iddianame, öbür taraftan da yani ‘Şu adama bak’ lafı üzerinden ya da buna benzer, saçma sapan… Ki ne yazık ki bir belediye başkanı değil, tavırlarıyla, davranışlarıyla o gün de orada insanları kışkırtan… Bakın o gün söylediği yalan ifadeler üzerinden o projeler bitirildi, insanlara teslim edildi konut projeleri. Sadece provoke etmek için oraya gelen bir insan. Hiç belediye başkanlığı kimliğine yakışmayan, mesleğine de yakışmayan bir duruşuyla hareket etti. Hala da öyle ediyor. Üzüntüyle söylüyorum ki; partisinde, ‘Ben acaba nereye gelirim, bir adım daha yukarı çıkabilir miyim’ diye bütün marifetini kötü düşünceye ve kötü akla yoran Tuzla'nın Belediye Başkanı’nı Allah'a havale ediyorum. Tuzla halkına ve İstanbulluların vicdanına havale ediyorum. ‘Erzurum'da verilen kararla ya da iddianameyle orada alınan bu kararı al birini vur öbürüne’ diyorum yargıyla ilgili. Başka bir şey değil.”
‘İSTANBUL İTTİFAKI’ YANITI: YENİDEN KURULACAĞINA İNANCIM TAM
- İstanbul İttifakı’ndan söz etmiştiniz. Meral Akşener'in kapıları kapatmayacağını söylemiştiniz. Ama dün Akşener'in bir açıklaması oldu, ‘İstanbul'u alan Türkiye’yi alamıyormuş’ diye. Bununla ve ittifakla ilgili ne söylemek istersiniz? Akşener'le bir görüşmeniz olacak mı?
“Daha önce de söyledim; liderler seviyelerindeki olan münazaralara ya da birtakım görüşlere, buradan söz söylemeyi kendi adıma doğru bulmuyorum. Ama biz, 2019’da yaptığımız sağlıklı ittifakın temelinde, gerçekten bir İstanbul İttifakı vardı. Ve bunun özünde büyük bir toplumsal ittifak oluşmuştu. Zaten o başarı, İstanbul'a tarihi bir demokrasi zaferini, başarısını yaşattı. Yüzde 55’e yakın bir oyla, bir Belediye Başkanı seçildi işin ucunda ve bütün kötülükleri bertaraf etti. Bütün demokrasiye yapılmak istenen ağır darbeleri ortadan kaldırdık. Bu bağlamda önemli bir sonuç ve önemli bir ittifak süreciydi. Bu yönüyle hem tabandaki o büyük toplumsal ittifakın, İstanbul İttifakı’nın kurulabileceğine hem de siyasi ittifakların da müzakere edilebileceğine olan inancım hala tam. Konuşmalar, bu görüşler ifade edilecektir. Ama günü geldiğinde makul görüşmeler için zeminlerin de oluşabileceğini düşünüyorum. Elbette buna Sayın Akşener de dahil.”