Haftalık Bülten (Odeabank)

Son zamanlarda belirttiğimiz küresel faizlerdeki yukarı yönlü riskler ve politik belirsizliklerin gelişen ekonomilerin varlık fiyatları üzerindeki baskısı geçen hafta da piyasalarda benzer fiyatlama eğilimlerine sebep oldular. TL faizleri ve kurun değer kaybettiği haftada gelişen ekonomilerin varlık fiyatlarında baskıyı ABD uzun vadeli tahvil faizlerinin destek noktalarından hızlıca yukarı harekete geçmeleri ve 3 yıla kadar olan kısa vadeli ABD tahvil faizlerin kademeli yukarı hareketin devam etmesi oldu. Küresel faiz piyasalarında 2-3 yıla kadar olan tahvil faizleri toparlanan enflasyon beklentileri ve sıkılaşmaya yönelen para politikaları nedeniyle bir süredir takip ettikleri yukarı yönlü eğilimin devam ettirebileceklerine inanıyoruz. Euro ile Dolar faizleri başta olmak üzere önümüzdeki aylarda küresel faiz hadlerinin 2 ve 3 yıla kadar olan vadelerinde 30-40 bps yakın yukarı yönlü risk taşıdıklarını düşünüyoruz. Getiri eğrilerinin daha yataylaşması ihtimali önümüzdeki 6 ay için ciddi anlamda artıyor. Önümüzdeki 6 ay içinde yukarı yönlü risk olarak uzun vadeli küresel faizlerde 50 baz puana yakın tahmin ettiğimiz faiz piyasası hareketleri ise bu hafta ve Aralık ayına kadar geçecek süreçte beklentilerimiz dahilinde bir kısım fiyatlanıyor. Bu dönemde yine önemle takip edilecek veriler ABD enflasyon, büyüme verileri ile gelişen ekonomilerin aktivite endeksleri ve büyüme verileri olacak. Önümüzdeki dönemlerde genel olarak hem gelişen hem gelişmekte olan ülkelerin büyüme eğilimlerinin koruyup koruyamayacakları önemli olacak. Bu hafta Başkan Trump 1.yıl dönümünde vergi indirimi açıklaması ihtimali ile ABD'de bu ay ortasından itibaren güçlü gelmesi beklenen büyüme ve enflasyon verilerinin küresel faizlerde ilave bir risk yarattığını düşünüyoruz. Bu nedenle geçen haftalarda belirttiğimiz Dolar'ın güç kazanabileceği, Euro/Dolar'ın aşağı yönlü riskler taşıdığı doğrultusundaki görüşlerimizi korurken gelişen ekonomilerin varlık fiyatları ise hem küresel faiz hadlerinin yükselmmesinden hem de kurlardaki emtia kaynaklı risklerden dolayı oynak seyredebilir. Geçen hafta beklentilerimiz doğrultusunda benzer eğilimler sergileyen piyasalarda bu hafta özelinde Dolar endeksinin vergi reformu riski altında çok daha güçlenebileceğini, özellikle haftanın son 2 gününde vergi açıklaması beklentileriyle oynaklığın artacağını düşünüyoruz. Çarşamba günü ve ertesinde geçen haftakine benzer sert hareketleri gözleme şansı var. Özellikle ABD tarafında vergi indirimi ile ilgili yapılacak açıklamalar ABD 10 yıllık faizinde 20 baz puana yakın yukarı yönlü risk yaratabilir.
Euro Bölgesi'nde Eylül'de perakende satışlar bir önceki aya göre %0,6'lık beklentilerin hafif üzerinde %0,7 artarken aynı ayda perakende satışlarda yıllık bazda %3,7'lik artış kaydedildi. Aynı zamanda Ağustos verileri kayda değer ölçüde yukarı yönde revize edilirken veriler üçüncü çeyrek büyümesinin sınırlı bir ölçüde yukarı revize edilebileceğine işaret ediyorlar. Ekim ayına ilişkin öncü güven endeksleri ise ekoonomik aktivitenin yılın son çeyreğinde bir miktar hız kesse de gücünü koruduğuna işaret ediyorlar. Almanya'da fabrika siparişleri Eylül'de bir önceki aya göre %1,1 azaldığı tahminlerine karşın %1,0 artarken Ağustos verileri sürpriz bir şekilde yukarı yönlü revize edildiler. Öte yandan ülkede sanayi üretimi aynı dönemde aylık bazda %0,9 olan beklentilerin ötesinde %1,6'lık daralma kaydetti. Sanayi üretimindeki bu zayıf sonuç kısmen Ağustos'taki hızlı artışın bir düzeltmesi olarak değerlendirilirken Ekim ayına ilişkin öncü güven endeksleri ekonomik aktivitenin yılın son çeyreğinde bir miktar hız kesse de gücünü koruduğuna işaret ediyorlar.
Çin'de genel TÜFE yıllık enflasyonu Eylül'deki %1,6'dan Ekim'de %1,8 olan tahminleri aşarak %1,9'a yükselirken ÜFE yıllık enflasyonu %6,9'dan %6,6'ya gerileyeceği beklentilerinin aksine sabit kaldı. TÜFE yıllık enflasyonundaki yükselişte geçen yılın düşük bazı etkili olurken detaylar ülkede fiyat baskısının genel olarak ılımlı bir seyir izlediğini teyiit ediyorlar. Çin ekonomisi Ekim'de 39,1 milyar Dolar olan beklentilerin altında 38,3 milyar Dolar dış ticaret fazlası verdi. Ekim'de ihracat yıllık bazda %6,9 artış ile beklentilerin altında kalırken ithalat yıllık bazda %17,2 artarak tahminleri aştı. İthalattaki güçlü artışlar kısmen emtia fiyatlarındaki dalgalanmaları yansıtırken veriler Çin ekonomisindeki dengelenmenin ve küresel ticaretteki canlılığın bir miktar yavaşlasa da genel olarak sürdüğü görüşümüzü teyit ediyorlar.
TCMB son dönemde finansal piyasalarda artan oynaklığı ekonomik temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumları olarak değerlendirerek iki adım attı. Bu kapsamda rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında tüm dilim aralıklarını 5'er puan aşağı çekerek döviz imkan oranı üst sınırını %60'tan %55'e indirdi. TCMB bu değişiklikle yaklaşık 5,3 milyar TL likiditenin piyasadan çekileceğini ve 1,4 milyar Dolar tutarında dövizin bankaların kullanımına geçeceğini öngörüyor. Bunun yanında, 1 Şubat 2018 tarihine kadar vadesi dolacak olan ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin, kredinin vadesinde ödenmesi halinde, ABD Doları için 3,70, Euro için 4,30, İngiliz Sterlini için 4,80 kuru kullanılarak Türk lirası olarak yapılabilmesine olanak tanıdı. Aynı zamanda kredi kullandırım tarihindeki işlem kurunun sabitleme kurundan yüksek olması durumunda kredi kullandırım tarihindeki işlem kurunun esas alınmasına karar verdi. Söz konusu adımlar TCMB'nin döviz rezervlerini bir miktar azaltabilecek olsa da sinyal etkisi açısından önemli hamleler olduğunu değerlendiriyoruz. Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre ise sanayi üretim endeksi Eylül ayında bir önceki aya göre %0,6 oranında arttı. Eylül'deki güçlü sonuçlarda madencilik, elektrik, gaz ve buhar üretimindeki hızlı artışlar dikkat çekerken imalat sanayinde ise dayanıklı mal üretimindeki güçlü artışlar dış talebin devam eden desteğini yansıtıyorlar. Eylül sonuçlarıyla birlikte, üçüncü çeyrekte takvim etkisinden arındırılmış sanayyi üretiminde yıllık bazda %10'luk bir artış kaydedilirken çeyreklik bazda mevsimsellikten arındırılmış büyüme oranı %1,9 olarak gerçekleşti. Öte yandan, önümüzdeki aylarda iç ve dış ekonomik dinamiklerdeki gelişmeler nedeniyle sanayi üretiminin daha yavaş bir büyüme patikası izleyeceğini öngörüyoruz.
Bu hafta veri gündeminde Avrupa'da 3.çeyrek büyümesi ve Eylül ayı sanayi üretimi önem kazanırken ABD'de Ekim ayı ÜFE, TÜFE, perakende satışlar ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. Çin Ekim ayı sanayi üretimi, Euro Bölgesi Eylül ayı cari dengesi ve Japonya 3.çeyrek büyümesi de haftanın diğer verilerinde ön plana çıkıyor. ABD tahvil faizlerinin artış eğiliminde olabileceğini, Euro/Dolar paritesinin bir derece daha düşebileceğini ve gelişen ekonomilerin kurlarında ve varlık fiyatlarında risklerin devam edebileceğini öngörüyoruz.
Bu görüşler doğrultusunda bu haftaki beklentilerimiz:
EURUSD: 1,1280 - 1,2080
USDTRY: 3,8250 - 4,0250
BIST 100: 102.800 -- 112.100
10 YILLIK BONO (Bileşik): %12,10 - %12,80
ALTIN: 1.220$ - 1.295$


Odea Bank A.Ş.
www.odeabank.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş