Haftalık Bülten (Işık FX)

ABD Büyüme Oranı Önemli Olacak!
Geçtiğimiz haftaya yine negatif başlayan TL kurlarında; uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch ve Standard And Poor’s ‘dan gelen uyarılar hafta ortasına kadar oluşan fiyatlamalarla TL kurlarında rekor üstüne rekor kırıldı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise yaptığı açıklamalarda: Kur ve faiz oranlarında hakedilmeyen dalgalanmalar ve fiyat oluşumları olduğunu söylerken, döviz piyasasındaki dengesizliğin kaldırılması için gerekli araç ve yetkiye sahip olduklarını ve en doğru zamanda gerekenin yapılacağına güvendiklerini belirtti. Zeybekçi’nin açıklamalarına karşın bazı uluslararası yatırım bankalarının uyarı mahiyetinde olumsuz açıklamalarının devam etmesi göze çarptı. Yine, TCMB’nin yapmış olduğu TL depoları karşılığı Döviz depoları ihalesine gelen tekliflerin oldukça düşük olması ile Türkiye tahvil faizleri de rekorlarını yeniledi. Akabinde TCMB Para Politikası Kurulu Çarşamba günü akşam saatlerinde olağanüstü toplantı yaptı ve kurlara şimdilik nefes aldıracak bir hamle yapıldı. Toplantı sonrası yayınlanan bildiride Bir Hafta Vadeli Repo İhale Faiz Oranı yüzde 8, Gecelik Borç Alma Faiz Oranı yüzde 7.25, Marjinal Fonlama(Gecelik Borç Verme Faizi) Oranı ise yüzde 9.25 düzeyinde sabit tutulurken, bir süredir piyasa fonlamasının yapıldığı Geç Likidite Penceresi(LON) Borç Verme Faiz Oranı ise yüzde 13.5’den yüzde 16.5’e yükseltildiği belirtildi. Kararlar sonrası USDTRY ve EURTRY gibi TL kurlarında aşağı yönlü sert hareketler göze çarptı. Ancak, r uluslararası kurumlardan haftanın kalanında gelen açıklamalar ile yukarı yönlü atakların zaman zaman devam ettiği görüldü. TCMB’nin yapmış olduğu TL uzlaşmalı Döviz Satım İhale miktarının artırılması ve reeskont kredilerindeki kuru sabitlemek gibi başkaca hamlelerin etkileri ise sınırlı oldu. Yurt dışı tarafta ise ABD ile Çin arasında ek gümrük vergileri konusunda uzlaşma sağlanması sonrasında Çin Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada: Otomotiv gümrük vergilerinde 1 Temmuz’dan itibaren yapılacak indirimlerle bazı araçların vergilerinin yüzde 6, bazılarının ise yüzde 15’e çekileceği belirtildi. ABD Başkanı Donald Trump ise: Çin ile varılan uzlaşmadan yeterince tatmin olmadığını, ancak bunun sadece bir başlangıç olduğunu ve olumlu gelişmeler olacağına inandığını söyledi. Euro Bölgesi’nin; 1 Haziran’da sona erecek olan ABD ek gümrük vergileri geçici muafiyetinin kalıcı hale gelmemesi halinde karşı hamle yapacağı bildirilirken, Avustralya ve Yeni Zelanda ile serbest ticaret anlaşması yapma kararı alması piyasada yankı buldu. İtalya koalisyonuna yönelik devam eden spekülasyonlar ise Euro varlıklarını zaman zaman baskıladı. Bir süredir Brexit konusunun yeniden gündemin üst sıralarına yerleştiği İngiltere’de; Merkez Bankası(BOE) yetkililerinin açıklamaları takip edildi. Başkan Mark Carney: Kısa vadeli piyasalardaki faiz oranı oynaklığının tarihi standartlara göre çok düşük olduğunu ve bunun İngiltere ekonomisine belirsizlik kattığını belirtirken, hane halkları ve iş dünyasının faizlerin nazik bir şekilde artacağının farkında olduğunu söyledi. Gündemde yer alan önemli küresel haber akışlarından birisi olan İran Nükleer Anlaşması hakkında ABD Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında geçen atışmalar sonrası Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sandars, bu konuda bir planları olduğunu ve yakın zamanda ortaya çıkacağını söyledi. Pompeo da sonrasında tekrar yaptığı açıklamada: Haziran ortasına kadar diğer P5+1 ülkeleri ile bu konuda bir anlaşma yapmak istediklerini belirtti. Kuzey Kore ile ABD arasında son zamanlarda tekrar bozulmaya yüz tutan ilişkiler hakkında ise ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence: Kuzey Kore’nin ABD ile anlaşma yapmaması halinde Libya gibi olabileceği uyarısı yaptı. Kuzey Kore tarafının ise Pence’e sert tepki vermesine karşın, nükleer tesislerin söküm işlemlerinin görüntülenmesi için Güney Koreli gazetecilerin gelmesine izin vermesi bir yumuşama sinyali modundaydı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın 12 Haziran’’daki buluşmayı iptal etmesi konuyu yeniden jeopolitik riskler arasında üst sıralara taşıdı. Venezuela’ya yönelik ek ABD yaptırımları sonrası ise, Venezuela’daki ABD Maslahatgüzarı’na ülkeyi terk etme direktifi verilmesine ABD’den aynı düzeyde karşılık gelirken, bu durum ortamı gerebilecek bir gelişme olarak kayıtlara geçti.
Bu hafta önemli küresel haber akışlarının yanı sıra tahvil piyasası hareketleri ve ekonomik veriler takip edilecek. Dataların öne çıkanları ise; ABD’de 1.Çeyrek büyüme revizesi, Türkiye’de Dış Ticaret Dengesi, Euro Bölgesi’nde TÜFE, Kanada’da ise TÜFE ve Büyüme olacak.
EURUSD
İtalya'nın tahvil borçlarının sürekli artması ve yeni kurulacak olan hükümetin popülist söylemler ile gevşek maliye politikaları uygulamak istemesi ve AB tarafından borçların yapılandırılması veya silinmesi yönünde talepte bulunabilecekleri endişesi geçtiğimiz hafta Euro varlıklar üzerinde baskı kurdu. Ayrıca İtalyan-Alman tahvilleri spreadinin de artış göstermesi korelasyon olarak paritedekki aşağı yönlü hareketleri destekledi. İtalya koalisyonu hakkında üst düzey yetkililerden gelen açıklamalara baktığımızda ise bekle-gör politikası izleneceği yönünde konsensus hakimdi. Geçtiğimiz hafta açıklanan Avrupa Merkez Bankası Para Politikası Toplantısının tutanaklarına baktığımızda; büyüme hızının hala daha güçlü olduğuna vurgu yapılsa da, korumacılık politikalarının Euro Bölgesi için belirsizlik yarattığı belirtildi. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump eksenli gelişmeler takip edilirken FED/FOMC toplantısının tutanakları takip edildi. Yayınlanan bildiride; ekonomik görünümün, yakın bir zamanda yapılabilecek faiz artışını destekleyebileceği belirtilirken bazı üyelerin; ticari politikaların sonuçlarına ilişkin belirsizliğin, iş dünyası ve harcamalar üzerinde negatif etki yaratabileceğine yönelik söylemleri dikkat çekti. Öte yandan FED yetkililerinden gelen açıklamalar önemli olurken Atlanta FED Başkanı Raphael Bostic: yılın geri kalanında 2 faiz artışını destekleyeceğini açıklladı. Enflasyonun durumuna göre 4 faiz artışı yapabileceğini söyleyen Philadelphia FED Başkanı Patrick Harker ise 2019 yılından sonra faiz artışlarının sona erebileceğini beyan etti. Bu haftanın ekonomik takviminde ise Euro Bölgesi’nden manşet enflasyon (TÜFE), ABD’den ise İstihdam verileri, büyüme ve PCE enflasyonu önemli olabilir. Ayrıca Merkez Bankası yetkililerinden gelecek açıklamalar, tahvil piyasası hareketleri ve başkaca haber akışları da gündemimizde olacak. Teknik olarak baktığımızda kritik bölge olan 1.1730 - 1.1710 bandı altında kalıcılıklarda USD lehine işlemlerde artış görmekteyiz. Bu durumun devam etmesi halinde görülecek satış yönlü işlemlerde 1.1630, 1.1595 ve 1.1560 destekleri önemli olabilir. 1.1730 üzerine çıkılması halinde görülebilecek alım ağırlıklı işlemlerde ise izlenebilecek direnç noktaları 1.1750, 1.1775 ve 1.1790 seviyelerinde bulunmakta.
USDTRY
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’den Türkiye’ye yönelik olarak yeni uyarılar geldi. Yapılan açıklamada: Para politikasının uzun zamandır politik kısıtlamalara maruz kaldığı ve siyasi iradenin söylemlerinin seçimler sonrasındaki belirsizliği de artırabileceği vurgusu yapılırken, bu durumun sıkı global finansal şartların Türkiye’nin büyük dış finansman ihtiyacının yarattığı kırılganlığı test ettiği zamanda meydana gelmesinin muhtemel olduğu ve bundan dolayı ülke kredi profili üzerinde baskı oluşabileceği belirtildi. Gelen bu açıklamalar sonrası oluşan hareketlilikte yeniden rekor seviyelerin görülmesi göze çarptı. Diğer kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s ‘dan akabinde gelen açıklamada: Türkiye’nin mali durumunun TL’nin gerilemesi konusunda bir eylem olmaksızın oldukça hızlı bozulabileceği ve eğer bir şey olmazsa Türkiye’deki birçok şeyin TCMB’nin ne yapacağı konusuna bağlı olacağı belirtildi. Türkiye’nin sürdürülebilir tamponlarının ve mevcut sıkıntılardan çıkış yolunun var olduğu belirtilen açıklamada ayrıca: not görünümündeki “Durağğan” görünümün; piyasa üzerindeki baskı azalmazsa potansiyel olarak yeniden gözden geçirilebileceği vurgulandı. S&P açıklamasından sonra Çarşamba gece yarısı Asya seansında TL kurları rekor üstüne rekor tazeledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi bu durum üzerine yaptığı açıklamalarda: Kur ve faiz oranlarında hakedilmeyen dalgalanmalar ve fiyat oluşumları olduğunu söylerken, döviz piyasasındaki dengesizliğin kaldırılması için gerekli araç ve yetkiye sahip olduklarını ve en doğru zamanda gerekenin yapılacağına güvendiklerini belirtti. Zeybekçi’nin açıklamalarına karşın bazı uluslararası yatırım bankalarının uyarı mahiyetinde olumsuz açıklamalarının devam etmesi göze çarptı. Bir süredir tartışmaların odağında olan TCMB’nin olağanüstü toplantısı ise en nihayetinde Çarşamba akşamı yapıldı ve Banka’nın Geç Likidite Penceresi Borç Verme Faiz Oranı 3 puan artışla yüzde 16.5 seviyesine çekildi. Karar sonrası yapılan açıklamada: gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve enflasyon beklentilerindeki riskkler nedeniyle sıkılaştırma kararı alındığı ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme olana kadar para politikasındaki sıkı duruşun devam edeceği belirtildi. ABD tarafında ise aybaşında yapılan FED/FOMC toplantılarının tutanakları açıklandı. Bilindik metin yazılımı içerinde; yakın bir zamanda faiz artırımı yapılabileceğine karşın para politikasında sıkılaştırmanın öngörülenden daha hızlı olmayacağına yönelik söylemler ABD tahvil getirilerinde geri çekilmelere neden oldu. Bu hafta ABD tarafından büyüme oranı gibi önemli ekonomik verileri, FED/FOMC yetkililerinin açıklamalarını ve tahvil getirilerinin durumunu takip edeceğiz. Yurt içi tarafta ise yine ekonomik veriler izlenecekken, TCMB’nin 7 Haziran’da yapacağı toplantıya dair uluslararası kurumların beklentileri ve sistematik risk unsurlarının durumu da fiyatlamalar üzerinde etkili olacaktır. Özellikle yurtiçine yönelik haber akışlarına oldukça duyarlı olan kur için volatil hareketler bu hafta da devam edebilir. Teknik anlamda kur tarafında yukarı tarafta 4.81 seviyesi üzerinde kalıcılıklar alım yönlü işlemlerin devamına neden olabilecekken, aşağı tarafta ise 4.66 altı kalıcılık TL lehine fiyatlamayı bir miktar daha derinleştirebilir.
GBPUSD
Geçtiğimiz hafta İngiltere’den gelen enflasyon rakamlarının (TÜFE-ÜFE) piyasa beklentilerinin altında kalması dikkat çekerken 1. Çeyrek revize büyüme rakamları tahminlere paralel olarak gerçekleşti. Öte yandan Brexit’e ilişkin yaşanan gelişmeler Sterlin varlıkları üzerinde son zamanlarda etkisini hissettirirken İskoçya Bakanı Nicola Sturgeon’ın: İngiltere’nin, AB’den ayrıldıktan sonra yeni bir bağımsızlık referandumu yapmayı düşündüklerini söylemesi mevcut duruma yeni bir bakış açısı getirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İngiltere Başbakanı Theresa May ise: düşünülen bu oylamanın zamanlama olarak uygun olmadığını beyan etti. Geçtiğimiz hafta ayrıca ülkenin Merkez Bankası yetkililerinden gelen açıklamalar önemli olurken Başkan Mark Carney; yoğun bir faiz artışı yapammayacaklarını ve kısa vadedeki faiz oynaklığının İngiltere ekonomisi için belirsizlik yarattığını söyledi. BOE üyesi Gertjan Vlieghe ise; önümüzdeki 3 yıl içinde 25 baz puanlık bir veya 2 faiz artırımına ihtiyaç olacağını açıkladı. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump’ın, Kim Jong-un düşmanca söylemleri yüzünden kendisiyle Singapur da yapacağı görüşmeyi iptal etmesi geçtiğimiz hafta gündemin önemli maddeleri arasında yer alırken haftanın son gününde görüşmenin belirtilen tarihte yapılacağını söylemesi kafa karışıklığına neden oldu. FED/FOMC toplantısının tutanaklarına baktığımızda ise; ekonominin rayında devam etmesi halinde yakın bir zamanda faizlerin yeniden artırmanın uygun olabileceği ancak öngörülenden daha hızlı bir sıkılaştırma olamayacağı vurgusu yapıldı. Tutanaklarda ayrıca; birçok yetkilinin, istihdam piyasasında aşırı bir ısınma görmediği belirtilirken bazı katılımcıların ticaret politikalarına ilişkin endişe duymaları dikkat çekiciydi. Bu haftanın ekonomik takvimine baktığıımızda ise ABD’den Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançları, İşsizlik Oranı, Conference Board Tüketici Güveni, S&P/CS Konut Fiyat Endeksi, ADP Tarım Dışı İstihdam, GSYİH, Mal Ticaret Dengesi, PCE enflasyonu ve Askıdaki Konut Satışları, İngiltere’den ise; Nationwide Endeksi ve İmalat PMI’ı önemli olabilir. Teknik olarak baktığımızda 2017’Aralık ayından bu yana altında kapanış görmediğimiz 1.3305 desteği önemini korumaya devam ediyor. Buranın kırılmasıyla birlikte görülecek satış yönlü işlemlerde 1.3285, 1.3250 ve 1.3220 destekleri ilk etapta önemli olabilir. 1.3305 üzerinde yaşanacak toparlanma hareketlerinde ise 1.3360, 1.1330 ve 1.3440 dirençleri izlenebilir.
BRENT PETROL
Bilindiği üzere bir süredir ABD’nin, İran nükleer anlaşmasından çıkışıyla petrol arzında oluşabilecek düşüş beklentisi ve önemli petrol üreticisi Venezuela’da yaşanan kriz ortamı fiyatlara olumlu yansımaktaydı. Bir önceki hafta sonunda Venezuela’da yapılan seçimlerde Nicolas Maduro yeniden devlet başkanı seççilirken, ABD tarafının seçimleri kınaması ve ek yaptırımların getirilebileceğinden bahsetmesi ise petrol piyasası için bir diğer tedirginlik unsuru olarak karşımıza çıkmıştı. İran Nükleer Anlaşması konusunda da ABD Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo’dan gelen sert açıklamalar dikkat çekiciydi. Pompeo: İran’a “ tarihteki en ağır yaptırımları uygulayacaklarını ve İran’ın kendine çeki düzen vermemesi halinde bunun daha da ağırlaşacağını” belirtti. Gelişen bu olumsuz durumlar emtia fiyatlarına olumlu yansırken yıllık rekorunu yeniden güncellemesine sebep oldu. Hafta ortasında ise Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu (OPEC); Venezuela ve İran’a yönelik yaptırımlar nedeniyle petrol arzının zayıflaması halinde Haziran’da yapılacak toplantıda arz kısıntısının esnetilebileceği belirttiği açıklaması kırılma noktasını başlattı. Tüm gözler 22 Haziran’da Viyana’da gerçekleşecek OPEC toplantısına çevrilirken üye ülkelerin Enerji Bakanlarından gelen açıklamalar peşi sıra takip edildi. Rusya Enerji Bakanı AAleksandr Novak: OPEC ve OPEC dışı ülkelerin şu anlık mevcut petrol anlaşmasını korumayı planladıklarını, Haziran ayında petrol piyasasında dengelenme görmezlerse petrol üretimi üzerindeki kısıtlamaların gevşetilebileceğini söyledi. Suudi Arabistan Enerji Bakanı ve OPEC Başkanı Halid-El Falih, üretim artışı konusunda tüm seçeneklerin masada olduğunu kaydederek Venezuela’nın petrol üretimindeki düşüşü çok yakından izlediklerini ve İran’a yönelik yaptırımların OPEC için endişe kaynağı olduğunu vurguladı. Öte yandan Reuters’in haberine göre OPEC’in petrol üretimini günde yaklaşık 1 milyon varil arttırmayı tartışacağı dedikoduları brent petrol sert bir satışa sebebiyet verirken, neredeyse 3 haftalık tüm karını geri vermesine sebep oldu. Amerikan Petrol Ensititü’sü Haftalık Ham Petrol Stokları beklenti altında azalış gerçekleştirirken, Haftalık Stoklar 5 milyon 778bin varil artarak fiyatları destekledi. Haftanın son işlem gününde açıklanan Baker Hughes Sondaj Kuyusu Sayısı ise 844’ten 859’a yükselirken uzun zamandır izlenen ABD tarafındaki üretim artışını gözler önüne serdi. Bu hafta için teknik olarak baktığımızda ise geri çekilmenin devamında 75.00, 74.30 ve 73.85 noktaları izlenebilir. Oluşabilecek yukarı yönlü senaryoda ise 76.90, 77.90 ve 78.90 seviyeleri direnç noktalarımız olarak kabul edilebilir.
ONS ALTIN
Geçen hafta, ABD 10 Yıllık Tahvil Faizleri’ndeki geri çekiliş ile üzerindeki baskıdan kurtulan altın, jeopolik risk priminin artması ile güvenli liman vazifesini yapmış ve haftayı pozitif olarak kapatmıştı. Bir süredir gündemimizde yer edinen ABD ve Çin arasında yaşanılan ticari gerginlik bu hafta başında rafa kalktığı izlenimini verirken, özellikle Çin tarafının yapacağı fedakarlık miktarının ne kadar olacağı merak konusuydu. Hafta içi ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’dan gelen açıklamalar: Çin’e yönelik otomobil yönündeki vergiler esnetileceği yönündeyken, çelik ve alüminyum tariflerinde ise uygulamada herhangi bir değişiklik olmadığına ilişkindi. Çin kaynaaklı gelen haberler ise hammadde, gıda ve enerji alanında ABD’den yapılacakları ithalatların artacağı yönünde oldu. Ticari savaşlar cephesinden nerdeyse her gün farklı açıklamalar gelmesi altın fiyatlarında hareketliliğe sebebiyet verdi. İran yaptırımları konusunda ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun şahin tutumdaki açıklamaları emtia fiyatlarını yukarı yönlü hareketlendirdi. Bakan Pompeo 12 maddelik ABD şartlarını deklare ederken, Tahran yönetiminin uymaması halinde “tarihteki en ağır yaptırımlar” olarak nitelendirdiği kararları almaktan çekinmeyeceklerini ekledi. Peşi sıra kara listeye alınan şirketler ve kişiler bu açıklamayı destekler nitelikteydi. Geçen hafta gündemi sarsan en önemli gelişme ise yılan hikayesine dönen ABD ve K.Kore liderleri görüşmesiydi. Hatırlanacağı gibi 12 Haziran’da yapılması beklenen zirve, çeşitli bahanelerle muallakta kalmış akıbeti ise merak konusu olmuştu. Konu hakkında yorumlarda bulunan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence: K.Kore için, anlaşmaya yanaaşmaması durumunda Libya modelin gerçekleşebileceğini belirtti. Hatırlanacağı gibi batılı güçlerin destekleri ile Libya’da çıkan ayaklanmalar ülke lideri Kaddafi’nin devrilmesi ve ölümü ile sonuçlanmıştı. Bu açıklamadan sonra üsluplar daha da sertleşmiş, karşılıklı iki ülke liderleri arasında nükleer füzeleri ile ilgili büyüklük tartışmalarına girilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın; Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un’u suçlayarak 12 Haziran’da Singapur’da yapılması düşünülen görüşmeyi iptal etmesiyle piyasalarda bir şok etkisi yarattı. Haftanın sonlarına doğru gelen K.Kore taraflı pekte alışık olmadığımız ılımlı mesajlar ise altında geri çekilmenin habercisi oldu. Hafta sonu açıklamalarda bulunan Başkan Trump; ABD’li bir heyetin iki lider arasındaki görüşmeyi planlamak için K.Kore’ye gittiği açıklamasında bulundu. Haftanın son işlem gününde ciddi bir geri çekilme yaşayan emtia için, bahsettiğimiz konular önümüzdeki haftada değerli metalde yaşanacak hareketlerin sebebi olacaktır. Teknik olarrak baktığımızda ise 1304 seviyesi üstünde kalıcılık sağlayamayan altın, 1297 seviyesinde şimdilik tutunmuş gözükmekte. Düşüşün devamında 1293, 1288 1283 destek noktalarımız olabilir. Gelen haber akışlarıyla gerçekleşebilecek tepki alımlarında ise 1304, 1309 ve 1316 seviyeleri hedeflenebilir.



 Işık FX Araştırma Departmanı
 Işık Menkul Değerler A.Ş.
 www.isikfx.com
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kkararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş