Haftalık Beklenti Raporu (ALB Forex)

BİST100: TL'deki Değer Kaybına Rağmen BİST100 Güçlü Duruş Sergiledi

Geçtiğimiz hafta BİST100 endeksinde haftalık bazda bir önceki haftaya göre yüzde 5,72 ile alıcılı bir görünüm sergiledi. 2 yıllık gösterge tahvil faizinde ise hafta içerisinde 77 baz puanlık artış kaydedilirken hafta kapanışını yüzde 11,21 seviyelerinde gerçekleştirdi.
Yurtiçinde geçtiğimiz hafta Kasım ayına ait sanayi üretimi verisi piyasa beklentilerinin oldukça altında kaldı. Aylık bazda sanayi üretimi rakamı değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 2.7 artış gösterdi. Sanayi üretimi verisinin alt kalemlerine baktığımızda sanayi üretiminde en fazla düşüş kaydeden kalemin dayanıksız tüketim mal grubunda yaşandığı görüldü. Verinin beklentilerin altında kalması 4. Çeyreğe ilişkin büyüme beklentilerinin yanında resesyon riskini de artırdı. Yine açıklanan Kasım ayına ilişkin cari denge verisinin 2.27 milyar dolar ile beklentilerin altında kalmasına rağmen cari açıkta artış eğiliminin devam ettiği görüldü. Yurtiçi piyasalarda anayasa değişikliğine ilişkin gündem TL cinsi varlıklar üzerinde bir miktar baskı yaratırken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch'in ayın sonuna doğru yapacağı not değerlendirmesinde Türkiye'nin kredi notunu düşüreceğine ilişkin açıklamalar oluşan baskıyı artırdı. Kurdaki tarihi zirvelerinin kaydedilmesiyle birlikte TCMB geçen hafta içerisinde TL cinsi varlıklardaki değer kayıplarına müdahale etti. İlk olarak TCMB haftalık repo ihalesi açmayarak bankaları üst limitten faize zorlaması örtülü faiz artırımına işaret ederken, ikinci hamle olarak TCMB, likidite tedbirleri çerçevesinde hafta içinde 22 milyar TL'ye düşürdüğü Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitlerini 11 milyar TL'ye çekti ve Borsa İstanbul bünyesindeki repo pazarlarında TCMB tarafından yapılan fonlama tutarını sınırlandırabileceğini açıkladı. Merkez Bankası'nın bu müdahalelerinin ardından TL cinsi varlıklarda değer kazanımları karşımıza çıktı.

Bu hafta yurtiçinde sabah saatlerrinde açıklanan işsizlik oranı beklentilerin üzerinde yüzde 11,8 gelirken bu rakam Mart 2010'dan beri görülen en yüksek seviyeyi işaret etmekte. İşsizlik oranı istihdam oranının aynı kalmasına karşı işgücüne katılım ve tarım dışı işsizlik oranındaki artışa paralel yükseldiğini izledik. Veri sonrası piyasadaki volatilitenin arttığı görülürken piyasanın negatif veriyi dikkate almadığı izlendi. Bu hafta veri akışı sakin geçecek olup geçtiğimiz hafta TL cinsi varlıklar üzerinde artan volatilitenin dengelenme süreci, yurt içi ve yurt dışı gündemin iç piyasaya etkileri takip edilecektir.

ABD tarafında geçtiğimiz hafta yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın konuşması ön plandaydı. Trump piyasa beklentilerinin aksine uygulayacağı mali politikalardan bahsetmezken, daha çok siyasi ve kişisel konulara değinmesi dolar üzerinde değer kayıpları yarattı. Aralık ayına ilişkin perakende satışlar verisi beklentilerin hafif altında kalırken, son 4 aydır pozitif seyretmesi tüketimde ılımlı seyrin devam ettiğinii gösterdi. Hafta ortasında ekonominin görünümde olumlu söylemlerde bulunan Fed Başkanı Yellen dolar tarafında Trump sonrası değer kaybeden dolarda bir miktar toparlanma sağladı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri bu hafta yüzde 2,30 seviyelerine doğru gerileme kaydederken, dolar endeksi haftalık bazda satıcılı bir görünüm sergiledi ve volatilitesi oldukça yüksekti.
ABD'de başlayan bilanço sezonunda haftanın son işlem gününde açıklanan olumlu 3 banka bilançosunun etkisiyle finans sektöründe yükselişler kaydedilirken, ABD borsaları hafta genelinde sınırlı alıcılı bir görünüm sergiledi.

Bu hafta ABD'de Aralık ayına ilişkin TÜFE verileri öne çıkacaktır. Enflasyon tarafındaki değişim 2017 senesi için Fed'in faiz artırım politikasında etkili olacağı için önemle takip edilecektir. Büyümenin öncül göstergelerinden olan Aralık ayına ait sanayi üretimi verisi önemle izlenecektir. Sanayi üretiminin beklentilerin üzerinde açıklanması durumunda veri, ABD büyümesine ilişkin olumlu sinyal niteliği taşıyaabilecektir. Ayrıca Fed Başkanı Janet Yellen'ın konuşmasında ABD büyümesi ve enflasyona ilişkin açıklamaları Fed'in faiz politikalarına ilişkin verebileceği mesajlardaki satır araları önemle takip edilecektir. Haftanın son işlem gününde Trump'ın ABD Başkanlık görevini devralmasını takip ediyor olacağız.

Avrupa tarafında Kasım ayına ilişkin sanayi üretimi verisi ön plandaydı. Büyüme verisinin bileşenlerinden olan sanayi üretimi aylık bazda beklentilerin üzerinde yüzde 1.5 olarak açıklanırken, bölge ekonomisinde büyüme ılımlı toparlanmanın devam ettiği görüldü. Avrupa borsaları da alıcılı görünümünü devam ettirdi.

Bu hafta Euro Bölgesi'nde Aralık ayı enflasyon verileri öne çıkacaktır. Euro Bölgesi'ne ait enflasyonda toparlanma kaydedilirken bu ayki veri enflasyon görünümünün gidişatı hakkında fikir sağlayacaktır. Ayrıca Euro Bölgesi'nde haftanın en önemli verisi Avrupa Merkez Bankası faiz kararı ve başkan Draghi'nin konuşması olacaktır.

Teknik açıdan baktığımızda BİST100'de 82.000 direencinin kırılması kritik bir eşik diyebiliriz. Bu seviyenin kırılması durumunda önce 83.300 ve arkasından 84.000 seviyesine doğru yükselişler kaydedilebilir. Aşağıda ise 80.900 seviyesinin altına inilmesi halinde satış baskısı artabilir ve önce 78.300 ve arkasından 76.550 seviyesine kadar geri çekilme yaşanabilir.

EURUSD : Avrupa Merkez Bankası ve Başkan Draghi Sahnede

EURUSD paritesi geçtiğimiz hafta Euro Bölgesi'nde açıklanan verilerin euro para birimine değer kazandırması ve dolar endeksinde görülen değer kayıplarının etkisiyle yükseliş kaydetti.

Geçen haftaya baktığımızda hafta başında Euro Bölgesi'nde Sentix tüketici güveni ise beklentilerin üzerinde 18.2 puan açıklanırken geçen ay ki düşüşü telafi etmesinin ardından ekonomiye güven 2015 Ağustos ayından beri en yüksek seviyeye ulaşmış oldu. Parite gelen verinin ardından yükselişine devam etti. Ayrıca açıklanan sanayi üretimi aylık bazda beklentilerin üzerinde yüzde 1,5 olarak gerçekleşirken büyüme tarafında ılımlı toparlanmanıın devam ettiği görüldü.

Geçen hafta ABD tarafına baktığımızda ise veri akışı kısmen sakinken özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin haftaya yüzde 2,43 başlamasının ardından hafta ortasında Trump'ın konferansta beklendiği gibi güçlü mali politikalar yerine siyasi ve kişisel konulara değinmesi piyasalarda bir miktar hayal kırıklığı yarattı. Konuşması sonrasında tahvil faizlerindeki düşüşün devam etmesi dolar endeksinde satışlara sebep olurken hafta sonuna doğru yükselen faizlere rağmen Euro bölgesi verilerinin etkisiyle paritedeki yükseliş sürdü. Haftanın son işlem gününde ise ÜFE artan benzin, gıda ve otomobil fiyatlarının etkisiyle yükseliş kaydederek Aralık ayında yüzde 0,3 artarken yıllık bazda da yüzde 1,6 oranında gerçekleşti. Yıllık bazda Eylül 2014'ten beri en yüksek seviyeye ulaşmış oldu. Perakende satış verileri ise Aralık'ta aylık bazda beklentilerin hafif altında yüzde 0,6 artarken son 4 aydır pozitif tarafta seyretmesi tüketimdeki iyileşmenin ılımlı bir şekilde devam eettiğini işaret etmekte.

Bu haftaya baktığımızda oldukça önemli veri akışları izlenecek. Euro Bölgesinde Zew ekonomik güven endeksleri açıklanacakken verinin iyi gelmesi paritede yükselişe sebep olabilecekken verinin beklentilerin altında kalması paritede satış baskısı yaratabilir. Hafta ortasında ise Avrupa Merkez Bankası'nın para politikası için belirleyicilerinden olan enflasyon verisi açıklanacak. Nisan ayından beri yükselişini sürdüren enflasyonun yukarı yönlü eğiliminin devam etmesi bekleniyor. Perşembe günü ise Avrupa Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak. Faizlerde ve tahvil alım programında herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin yapacağı açıklamalar sonrası piyasada volatilitenin oldukça yükseleceğini ve özellikle euro kanadında sert fiyatlamaların oluşabileceğini düşünüyoruz. Draghi'nin büyüme canlanana kadar tahvil alım programına devam edeceklerini ve artırabileceklerini söylemesi euroda sert değer kayıpları oluşturabilir. Draghi'nnin büyümede ve enflasyonda iyileşmenin yaşandığına dair vereceği mesajları ise paritede yükselişleri destekleyebilir.

Bu haftaya baktığımızda ABD'de makroekonomi tarafında açıklanacak olan BEJ kitap raporu Fed bölgelerinin son ekonomik düzeylerini gösterip Fed toplantısı için bize fikir verebilecekken enflasyon rakamları ise Fed'in yeni yılda faiz adımına ne kadar yaklaştığını göstermesi bakımından önem arz ediyor. Son veriler tüketimde artışı işaret ederken reel ücretlerdeki yükseliş eğilimi enflasyonist baskının kuvvetlenebileceğini göstermekte. Bu durumda Fed faiz artırımına bir adım daha yaklaşmış olurken doların küresel bazda değer kazanması devam edebilir ve paritede satışlar hızlanabilir. Verilerin beklentilerin altında kalması halinde ise paritede yükseliş eğilimi yaşanabilir. Haftanın son işlem gününde ise gözler beklenen adama Trump'a çevrilecek. Trump'ın göreve nasıl başlayacağı küresel ekonomi açısından önemli olacaktır. Trump'ın daha önce bahsettiği maliye politikalarınnı hızlı bir şekilde gerçekleşmesi ekonomide aşırı ısınma yaratabileceği gibi Fed'i harekete geçirebilir.

Teknik açıdan baktığımızda 1,0680-1,0370 bandı oluşturan paritede bu seviyelerin kırılması halinde kırılacağı yönde sert hareketler yaşanabilir. Yukarıda 1,0680 seviyesinin kırılması halinde önce 1,0800 ve arkasından 1,0870 dirençleri test edilebilir. Aşağıda ise 1,0485 desteğinin altında önce 1,0370 ve arkasından 1,000 seviyesine kadar düşüşler görülebilir.
USDTRY: TCMB Sahaya Çıktı
USDTRY'nin sene başından beri performansı incelendiğinde beklenti altı kalan veriler, Türkiye için oluşan olumsuz algı ve yurtdışında yaşanan bazı önemli gelişmelerin ön plana çıktığını görüyoruz. Öncelikle Aralık enflasyonu beklentilerin üzerinde gelerek aylık bazda yüzde 1.64, yıllık bazda ise yüzde 8.53 oldu. Verinin ardından açıklanan TCMB fiyat gelişmeleri raporunda petrol fiyatlarındaki yükselişin enerji maliyetlerini yukarı çektiği belirtilirken alkol ve tütün grubunda yapılan vergi artışlarınınn da beklenti üstü enflasyonun başka bir sebebi olduğunun altı çizildi. Bir diğer önemli ayrıntı da raporda son dönemde TL'de yaşanan değer kaybının çekirdek enflasyonu yukarı yönlü baskılandığından söz edilmesiydi. Olumsuz enflasyon verisi sonrası ABD 10 yıllıklarında yaşanan hareketin de etkisiyle USDTRY yeni rekorlara doğru yola çıktı. Yılın ikinci haftasında ise sanayi üretimi ve cari denge verilerinin yine hayal kırıklığı yaşatması yukarı yönlü hareketin ivme kazanmasını sağladı. Baktığımızda sanayi üretimi Kasım ayında aylık bazda beklentilerin altında yüzde 0.0, yıllık bazda ise yine beklentilerin altında yüzde 2.7 artış gösterdi. Alt kalemler incelendiğinde ana sanayi grubu içerisinde aylık bazda en yüksek artışın dayanıklı tüketim malı grubunda yaşandığı görülürken en fazla düşüş ise dayanıksız tüketim mal grubunda yaşanmış. Büyüme verisi için çok önemli bir gösterge olan sanayi üretiminin beklentiyi karşılayamamasının son çeyrek büyüme verisinin de negatif gelerek resesyon ihttimalini güçlendirmesiyle TRY'de zayıflığın arttığını gördük. Son olarak cari denge verisinin özellikle turizm gelirlerinin son yılların en kötü performansını ortaya koymasıyla yarattığı olumsuz algı ve süren anayasa görüşmelerinin gerginliği USDTRY'de 3,9415 zirvesinin görülmesini sağladı.

Süreç boyunca aynı zamanda merkez bankasının hızlı yükselişi kontrol altına almak adına attığı adımları izledik. TCMB önce mevduat toplayan bankaların kendisinde tuttuğu yabancı para cinsinden zorunlu karşılık oranlarını aşağı çekerek piyasaya yaklaşık 1,5 milyar dolar likidite sağladı. Kısa süreli olarak kuru durduran bu hareket sonrası yükseliş devam edince merkez bankası bankalara yüzde 8 üzerinden fonlama sağladığı haftalık repo ihalelerini iptal ederek bankaları yüzde 10 faizli gecelik borçlanma penceresine yönlendirdi. Bu manevra ile TCMB TL likiditesini sıkıştırarak, en azından şimdilik, istediğini elde etti ve USDTRY'de yaşanan hızlı yükselişi durdurmayı başardı. Banka üçüncü bir adım olaraak ta bankaların borç alabilme limitlerine yeni kısıtlamalar getirerek kuru kontrol altında tutmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz hafta ABD'de Aralık ayına ait perakende satışlar beklentilerin bir miktar altında kalırken, son birkaç aydır toparlanma eğilimi gösterdiği görülüyor. Aralık ayına ait ÜFE verisi aylık bazda yüzde 0.3 ile yıllık bazda da yüzde 1.6 ile beklentiler paralelinde artış kaydetti. Aralık ayında ÜFE'nin benzin, gıda ve otomobil fiyatlarındaki artış ile etkisiyle yükseliş kaydettiği görüldü. Diğer taraftan bugün açıklanan işsizlik oranının yüzde 11.8 ile 2010'dan beri en yüksek seviyesine ulaşmasının, ayrıca yurtdışında ABD'de Trump, İngiltere'de ise Brexit belirsizliğinin TCMB'nin işini zorlaştırdığı görülüyor. Yurt içinde hafta boyunca önemli bir ekonomik veri beklenmezken ABD'den açıklanacak TÜFE, FED Başkanı Yellen'ın konuşmaları ve Cuma günü görevi devralacak Trump'dan gelecek açıklamalar kurda sert hareketler yaratabilir.

Teknik açıdan baktığımızda tarihi zirve seviiyemiz olan 3,9415 direncinin kırılması halinde yeni tarihi zirve seviyeleri olacak olan 4'lü seviyeler test edilebilir. TCMB'nin piyasadki aktivitesini sürdürmesi ile aşağı yönlü hareketlerde 3,7200 seviyesinin kırılması halinde önce 3,6560 ve arkasından 3,6260 seviyesine kadar düşüşler yaşanabilir.

XAUUSD : Altın Kritik Virajda

ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki geri çekilmenin devam etmesinin yanında altın olan fiziki talepteki artış altın fiyatlarında son dönemde görülen yükselişin devamını sağladı. Kanal hareketi oluşturan altında bu yapı aşağı yönlü kırılmadığı sürece yükseliş eğilimi devam edebilir.

Geçen haftaya alıcılı başlayan altın fiyatları hafta genelinde bu seyrini devam ettirdi. Makro bazlı gelişmelere baktığımızda Çin tarafında açıklanan ÜFE verisi beklentilerin üzerinde açıklanırken TÜFE verisinin beklentilerin altında kalması küresel talebe ilişkin soru işaretleri yaratsa da ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin hafta başında 2,43'lerden 2,31'lere kadar gerilemesi altın fiyatlarının yükselişini destekleyen temel unsur oldu. Hafta ortasında Trump'ın konferansta beklendiği gibi güçlü mali politikalar yerine siyasi ve kişisel konulara değinmesi piyasalarda bir miktar hayal kırıklığı yaratırken konuşması sonrasında tahvil faizlerindeki düşüşün devam etmesi altın fiyatlarının yükselişine katkı sağladı. Haftanın son işlem gününde ise ÜFE artan benzin, gıda ve otomobil fiyatlarının etkisiyle yükseliş kaydederek Aralık ayında yüzde 0,3 artarken yıllık bazda da yüzde 1,6 oranında gerçekleşti. Yıllık bazda Eylül 2014'ten beri en yüksek seviyeye ulaşmış oldu. Perakende satış verileri ise Aralık'ta aylık bazda beklentilerin hafif altında yüzde 0,6 artarken son 4 aydır pozitif tarafta seyretmesi tüketimdeki iyileşmenin ılımlı bir şekilde devam ettiğini işaret etmekte. ABD 10 yıllık tahvil faizi verilerin ardından yüzde 2,32'lerden ilk tepkiyle yüzde 2,42'lere fırlarken ardından gelen kar satışlarıyla haftayı 2,39'larda tamamladı. Tahvil faizlerinde yaşanan volatillitedeki artış sebebiyle küresel bazda dolar para birimleri karşısında ilk etapta yükselirken ardından satış yaşadı. Dolar ve tahvil faizleri ÜFE'de yaşanan iyimserliğin TÜFE verilerine yansıyacak olmasının getirdiği pozitif havayla yükselirken perakende satışlarının beklenen yükselişi gösterememesine bağlı olarak yükseliş hareketi sınırlı kaldı. Altın fiyatlarında da bu bağlamda volatil bir seyir izlendi.

Bu haftaya baktığımızda ABD'de makroekonomi tarafında açıklanacak olan BEJ kitap raporu Fed bölgelerinin son ekonomik düzeylerini gösterip Fed toplantısı için bize fikir verebilecekken enflasyon rakamları ise Fed'in yeni yılda faiz adımına ne kadar yaklaştığını göstermesi bakımından önem arz ediyor. Son veriler tüketimde artışı işaret ederken reel ücretlerdeki yükseliş eğilimi enflasyonist baskının kuvvetlenebileceğini göstermekte. Bu durumda Fed faiz artırımına bir adım daha yaklaşmış olurken doların küresel bazda değer kazanması devam edebilir. Enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi altın fiyatlarını bir miktar baskılayabilir. Verilerin beklentilerin altında kalması halinde ise altın fiyatlarında yükseliş eğilimi devam edebilir.Haftanın son işlem gününde ise gözler beklenen adama Trump'a çevrilecek. Trump'ın göreve nasıl başlayacağı küresel ekonomi açısından önemli olacaktır. Trump'ın daha önce bahsettiği maliye politikalarını hızlı bir şekilde gerçekleşmesi ekonomide aşırı ısınma yaratabileceği gibi Fed'i harekete geçirebilir. Aynı zamanda Trump'ın yapacağı ayrıştırıcı söylemler risk algısını arttırabilecekken altın, yen gibi güvenli liman olarak görülen para birimlerinde sert yükselişler yaşanabilir.

Teknik açıdan baktığımızdan altın kanal hareketine devam ederken kanal kırılmadığı sürece yükselişini sürdürecektir. Kanalın kırılması halinde satış baskısı tekrar ön plana çıkabilir. Aşağıda 1187 seviyesinin kırılması halinde önce 1170 ve arkasından 1146 desteğine doğru geri çekilme yaşanabilir. Yukarıda ise önce 1215 seviyesinin kırılması halindee 1230 ve arkasından 1265 direncine doğru sert alımlar görülebilir.



 ALB Forex
 www.albforex.com.tr

***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş