Fed: 75 baz puan faiz artırmaya yönelik temel çıkarımlar… (Enver Erkan/Tera Yatırım )

Fed, beklendiği gibi faizi 75 baz puan yükseltti ve oransal olarak Covid öncesi seviyelere kağıt üzerinde de olsa dönüş yapmış oldu. Başa çıkılması gereken bir enflasyon ve dengesinin korunması gereken bir ekonomi zayıflığı olduğunu düşünecek olursak komplike kararın ve bundan sonraki ilerlemesinin ekseriyeti önem taşıyor.

Fed açıklamasından öne çıkan noktalara bakacak olursak;

• Fed, beklentiler doğrultusunda gösterge faizi 75 baz puan artırarak %2,25-%2,5 aralığına yükselterek, hedef faiz oranındaki artışların “uygun olacağını” öngörüyor.
• FOMC yaptığı açıklamada, “harcama ve üretimin yumuşadığını” kabul ederken, “son aylarda istihdam kazanımlarının güçlü olduğunu” da teyit ediyor.
• Fed, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının enflasyon üzerinde “yukarı baskı” yarattığını ve ekonomik aktivite üzerinde baskı oluşturduğunu söylüyor. FOMC, “enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli” olduğunu tekrarlıyor.
• Fed'in bilanço küçültme süreci, Eylül ayında iki katına çıkarak ayda 60 milyar dolara ve MBS için 35 milyar dolara çıkarılarak Hazine'nin yenilenmesine ilişkin üst limitlerle planlandığı gibi ilerliyor.
• Enflasyon, pandemi ile ilgili arz ve talep dengesizliklerini, yüksek gıda ve enerji fiyatlarını ve daha geniş fiyat baskılarını yansıtarak yüksek kalmaya devam ediyor.

Fed’in ekonomi ile alakalı çekincelerinde bazı yumuşayan tümceler var. Harcamalar ve üretimdeki geri çekilme açıklama içerisinde kendine yer bulmuş, ki bu ekonomik aktivitenin daha sağlam olduğunu belirten önceki açıklamalardan bir derece geri çekilmiş bir ayarlama. Buna karşılık, Fed kendini konfor alanı dahilinde görüyor ve bu kapsamda da Temmuz ayı ilerlemesini de 75 bps olarak gerçekleştirmekte bir sakınca görmedi.

İstihdamın halen yeterli katılıkta olduğuna güvendikleri anlaşılıyor. Bu, Fed’in halen faiz artırma konusunda kendisine güvenmesini sağlayan temel pozitif gösterge. Olumsuz gösterge olarak da enflasyon yüksekliği zaten temel sebep. Enflasyon konusunda da ana yönlendiriciler enerji ve gıda olmakla birlikte, Fed’in faiz artışları hem iletişimsel enflasyon mücadelesine, hem de talep enflasyonuna direkt müdahale etmeye yarıyor. Temelde bir diğer ekonomik risk de Covid ve Çin kaynaklı tedarik sorunları olacaktır.

Powell açıklamalarında istihdam piyasası ve ABD’nin aslında resesyon içerisinde olmadığı temaları öne çıkıyor. Resesyon tanımına ilişkin getirilen yorum önemli, anlaşılan o ki 2Ç22 GSYH daralsa bile Fed bunu baz alarak bir resesyon değerlendirmesi yapmayacak. Dolayısıyla 2Ç22’de daralan bir ekonomi Fed’in politika sıkılaştırmasından geri durmasına neden olmayacak. Fed, görünen o ki eğer ekonomide bir durgunluk gözleyecekse bunu bütünsel yaklaşım çerçevesinde ele alacak. Üretimin, istihdamın aynı anda gerilediği, reel ücretlerin ve reel toptan ile perakende satışların daraldığı bir senaryo resesyon tanımına daha uygun olarak görülecek.

Önemli şirketlerin bilançoları, aslında bireysellerin harcama tercihlerini gözler önüne sermesi açısından kritik önemde. Artan faizlerin konut piyasası için negatif olduğunu biliyoruz. Reel ücretler ise özel tüketim ile temel tüketim arasındaki rotasyon açısından önemli. Özel tüketimden geri çekilen talep (Apple vs.), elbette enflasyon için önemli. Ancak firmaların kar marjlarının daralması aynı zamanda operasyonel planlamalarını da geriletmeleri demek. İstihdam bundan olumsuz etkilendiğinde enflasyon kıskacında reel geliri tırpanlanan bireyseller daha olumsuz etkilenecek.

Sonuç olarak, Fed ilerleyen dönemde daha fazla ekonomik zayıflama etkisini değerlendirmek durumunda olabilir. 75 bps beklenti dahilindeydi ve 100 bps faiz artışı bu konjonktürde biraz agresif olacaktı. Fed makul bantta kalırken şahin tandansı da korumak noktasında hareket ediyor. Eylül ayında 50 bps radarda gibi görünüyor. Fed nötr oranın üzerinde olmakta sakınca görmüyor, Eylül ayından sonra artışların miktarı momentum kaybedecek ve 2023’te olası resesyon dinamiklerini muhtemelen biraz daha dikkate alacak.


 https://terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/270720222203

 Enver Erkan
 Araştırma - Başekonomist
 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.