Faiz beklentileri analizi (Sesmir)

Satın alma gücünün düşmesine en fazla yükselen kurlar sebep olmaktadır: Yükselen faizler yatırım tercihlerini gevşetmekle beraber, geniş kesimlerin satın alma gücünü ani ve hızlıca düşüren en önemli esas sebebin yüksek faizlerin değil, yükselen kurların olduğunu artık herkes görüyor ve biliyor.

Seçmen tercihlerini en fazla yükselen kurlar etkilemektedir: Seçim takvimi yaklaşırken, hayat pahalılığı olarak ortaya çıkan yükselen kurların yoksullaştırıcı etkilerinin seçmen tercihlerini en fazla yönlendiren faktör olduğu hususunu da artık herkes görüyor ve biliyor.

Mevcut döngüsel ortamda faiz indirimleri ve hatta faiz indirim beklentileri, tasarruf sahiplerinin yerel para pozisyonlarını kapatmalarına, dolar ağırlıklı yabancı para sistemine ve merkez bankasının işlevsiz kalmasına yol açmaktadır.

Hayat pahalılığını artıracağı bilindiği halde, faiz indirimine gidilmesinin geçerli ve masum bir gerekçesi yoktur.

Hiçbir politika yapıcısının, hiçbir Merkez Bankası yöneticisinin mantıken kendi ekonomik birimlerine, bütün Türk Parası pozisyonlarınızı kapatın ve bundan sonra artık döviz üzerinden pozisyon almaya başlayın demek istemeyeceğine göre, politika faizini indirip kendi ayağına kurşun sıkmaması gerekir.

Hiçbir politika yapıcısı, seçmen tercihinin kendisinden soğumasına izin vermek istemeyeceğine göre, satın alma gücünü eriten kur artışlarına ve TL’nin değersizleşmesine yol açacak bir faiz indirimine gitmemesi ve bu yönlü bir algı yaratmaması beklenir.

Türkiye ekonomisinin mevcut döngüsü faiz indirimine imkân vermediğini bilmelerine rağmen, Merkez Bankası’ndan faiz indirimi kararı bekleyenlerin temel gerekçeleri, Merkez Bankası’nın kurumsal bağımsızlığını kaybetmiş olduğuna yönelik bir zafiyet içerisinde olduğunu düşünmeleridir.

Yaygın öngörülerin tersine, Merkez Bankası’nın yaklaşan PPK toplantısında, en az 200 baz puan faiz artıracağını öngören yatırımcıların sayısı az değildir: Sonuçta, yaklaşan Para Politikası Kurulu toplantısında, üyelerinin hiçbiri fire vermeden ekonomi biliminin mantık silsilesi içerinde davranacağını, politika faizini en az 200 baz puan artıracağını ve dolar kur seviyesinin 23 Eylül 2021 öncesine dönmesine yardımcı olacağını ve ülke-politika riskleri düşmeden, sıkı para politikasından tek santim dahi vaz geçmeyeceğini bekleyen hatırı sayılır yerli ve yabancı yatırımcı bulunmaktadır.

 
 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş