Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, CNBC-e'deki Küresel Görünüm programına katıldı. Onay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Geçen seneden itibaren ekonomik programın olumlu etkilerini yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. Finansal piyasalarda güven yaratıyor. Piyasa, şu anda U dönüşü olur mu endişeleri yerine Türkiye ekonomisinde dengelenme ne hızda gerçekleşecek bunu merak ediyor. En önemli gündem maddesi enflasyon."
"Sürecin doyum noktasına ulaşmasını bekleyebiliriz"
Kurda istikrar Merkez Bankası açısından çok önemli. 85 milyar dolara yaklaşan bir net döviz alımı gerçekleştirdi Merkez Bankası. Bu sürecin bir doyum noktasına ulaşmasını bekleyebiliriz.
Geçen hafta enflasyon verileri olumlu geldi. Piyasa da olumlu tepki verdi. Yabancıların TL varlıklara ilgisinin arttığını gözlemledik. Bu da aslında Merkez Bankası'nın tekrar rezerv birikimi sağlamasına olanak sağladı. Son 1 haftada Merkez Bankası'nın net rezerv pozisyonunun 7 milyar dolar iyileştiğini görüyoruz. Bu şu demek oluyor, Merkez Bankası kurun düşmesini istemiyor ancak kurun biraz yukarı gitmesine izin veriyor. Burada TL'nin reel değeri ön plana çıkıyor.
Haziran ayı bize gösterdi, enflasyonda biraz iyileşme göstermeye başladık. Her ne kadar önümüzdeki süreç çok önemli olsa da kurda aslında kademeli ve düzeyli bir artış, enflasyon tarafında dinamikleri çok olumsuz etkilemeyecek diyebiliriz. Dolayısıyla TL'de reel değerlenme devam edecek ama bunun derecesi geçtiğimiz 7 aya kıyasla daha düşük seviyede olacak diyebiliriz.
"Dolar/TL beklentimiz 37"
Kademeli değer kaybıyla birlikte yıl sonu dolar/TL beklentimiz 37. Bu hem enflasyonun ima ettiği hem de vadeli kurların ima ettiği seviyenin altında. Dolayısıyla bu 37 seviyesine ulaşılırken oynaklığın da görece düşük kalmasını bekliyoruz. Tabii burada sadece iç dinamikler etkili olmayacak. Dünyadaki gelişmeler de TL için önemli. Yakın zamandaki turizm gelirleri, destekleyici. Ancak sonrasında enerji ithalatının artışı ve turizm gelirlerinin düşmesiyle kademeli değer kaybının hızlanabileceğini de değerlendiriyoruz. Burada enflasyonun seyri önemli.
"Kasım ve aralık ayında 250'şer baz puan indirim bekliyoruz"
Faiz indirimlerini önümüzdeki birkaç aylık dönem için konuşmak için erken ama yılın son çeyreği için bir imkan olduğunu düşünüyoruz. Kasım ayında 250 baz puan, aralık ayında 250 baz puan indirim beklentimiz var. Toplamda 500 baz puanlık bir indirim beklentimiz var. Dolayısıyla yıl sonu tahminimiz yüzde 45 diyebiliriz.
Faiz indiriminden önce ağustos, eylül, ekim aylarında Merkez Bankası'ndan ön sinyalleri alabiliriz.
Yabancı yatırımcı faiz indirimlerini bekliyor
Üçüncü çeyrekte etkiler daha da belirgin olacak. Bu ortamda borsa şirketlerinin çok da olumlu ayrışmasını bekleyemeyiz. Küresel piyasalarda da önemli çıkışlar görüyoruz son birkaç aydır. Türkiye'nin hikayesini de bunlardan bağımsız düşünmemeliyiz.
Makro tarafta merkez bankasının dikkat çektiği konu iş talebin enflasyonist düzeyde olması. Üçüncü çeyrekte henüz çok fazla veri toplamadık ama yavaşlama sinyallerinin daha belirgin olmasını bekleyebiliriz.
Önümüzdeki 3 aylık süreçte baz etkileriyle birlikte çok hızlı bir düşüş göreceğiz ama bu yanıltıcı olabilir. MB'nin odaklandığı kısım enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler.
Büyümede yavaşlama kaçınılmaz. Bizim yıl sonu için Türkiye 2024 büyüme beklentimiz 3.5, son gelen güçlü veri sonrası bir miktar yukarı yönlü revize ettik ama bu Türkiye'nin geçmiş tarihsel büyüme ortalamasının oldukça altında. Buna bağlı olarak iş gücü piyasasında daha fazla gevşeme sinyalleri bekleyebiliriz.
Onay, yaptığı açıklamalarda yabancı yatırımcının borsaya gelmek için Türkiye'deki faiz indirimlerini beklediğine dikkat çekti.
CNBC-e internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.cnbce.com/haberler/deutsche-banktan-dolartl-ve-faiz-tahmini-h1619?utm_medium=post&utm_campaign=cnbce-webpush&utm_source=web