Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında açıkladığı Ana Metaller Sanayi rehberinde; AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında değerlendireceği ilk beş sektörden biri olan ve Ana Metaller Sanayi grubu içinde yer alan demir-çelik sektöründe, Türkiye’nin Avrupa'nın en büyük üreticisi olduğu, dünyanın 7. üreticisi konumuna yükseldiği ve üretim hacminde yüzde 6 artış kaydettiği vurgulandı.
Rehberde, demir-çelik üretiminin doğadaki CO2 salımlarının artmasında önemli bir paya sahip olduğu hatırlatılarak, çelik üreticilerinin çevresel etkiyi en aza indirmek, yaşam kaynağı olan toprak, su ve biyoçeşitliliği korumak, enerji ve su verimliliğini artırmak, karbon salımlarını azaltmak ve sıfır atık hedefiyle faaliyet göstermesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) küresel iklim değişikliği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi sürdürülebilirlik çerçevesinde uluslararası ticarette yaşanan yeni sistemleri göz önünde bulundurarak belirlediği Sürdürülebilirlik Vizyonu kapsamında 10 sektör için hazırladığı yol haritalarını açıklamaya devam ediyor. İSO’nun bünyesindeki 55 meslek komitesinin gruplandığı 10 ayrı sektör için küresel pazarda yüksek katma değer üretmek ve sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmak amacıyla hazırladığı rehberlerden 4.sünü Ana Metaller Sanayi sektörü için açıkladı.
Rehber, İSO bünyesinde faaliyet gösteren ve Demir Çelik ve Sıcak Hadde Ürünleri Sanayi, Alüminyum Ürünleri Sanayi, Bakır, Bakır Alaşımları ve Ağır Metaller Sanayi ve Değerli Metaller ve Kuyumculuk Sanayi meslek komitelerini kapsayan “Ana Metaller Sanayi” Grubu’nun gelecek dönem sürdürülebilirlik çalışmaları için sektöre özel yol gösterici öncelikleri ve takip göstergeleri sunmak amacıyla hazırlandı.
Rehberde, dünya ekonomisinde büyük bir paya sahip olan Ana Metaller Sanayinin en yoğun enerji tüketen imalat sanayilerinden biri olduğu, 2020 yılı verilerine göre dünya genelinde demir- çelik üretiminde ilk üç sırayı Çin, Hindistan ve Japonya’nın aldığı, Türkiye’nin ise demir-çelik üretiminde 35,8 milyon ton ile Avrupa'nın en büyük üreticisi olduğu, dünyanın 7. üreticisi konumuna yükseldiği ve üretim hacminde yüzde 6 oranında artış kaydettiği belirtildi.
Yine rehberde, çelik üretim sürecinin büyük kısmının yüksek sıcaklıklarda gerçekleştiğinden enerji yoğun bir faaliyet olarak kabul edildiği, demir-çelik üretiminde demir cevherini indirgeyici madde olarak karbon kullanıldığı ve metalik demire dönüştürüldüğü için doğadaki CO2 salımlarının artmasında önemli bir paya sahip olduğu bilgisi yer aldı.
Bu doğrultuda, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmamasının doğa üzerinde baskı ve ekonomik faaliyetler üzerinde de tehdit oluşturacağı göz önünde bulundurulduğunda, çelik üreticilerinin çevresel etkiyi en aza indirmek, yaşam kaynağı olan toprak, su ve biyoçeşitliliği korumak, enerji ve su verimliliğini artırmak, karbon salımlarını azaltmak ve sıfır atık hedefiyle faaliyet göstermesinin büyük önem taşıdığı ifade edildi.
Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı yüzde 7.4
İSO Ana Metal Sanayi rehberinde, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın (AYM), 2050 yılına kadar Avrupa Birliği’ni (AB) net sera gazı emisyonlarının olmadığı, kaynak açısından verimli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip adil ve müreffeh bir topluma dönüştürme stratejisi olduğu ve bu doğrultuda AB’nin, AYM ile 2030 yılına dönük sera gazı emisyon azaltımının en az yüzde 55 oranına yükseltilmesi ve Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim- nötr kıtasına dönüştürülmesi hedefini ortaya koyduğu hatırlatıldı. Rehberde, AB’nin AYM’de yer alan “Yenilenebilir Enerji Direktifi” ile 2030 yılında enerjinin yüzde 40’ının yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedefleri ile AYM çerçevesindeki hedeflere ulaşmak için Temmuz 2021’de “Fit for 55” (55’e Uyum Paketi) yasa teklifini açıkladığı da belirtildi.
Rehberde yer alan bilgilere göre, AB’nin bölgedeki karbon kaçağını azaltmak adına, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) aracılığıyla ticarette yeni vergiler ve tarife dışı engeller ile örülmüş bir sistem üzerine çalışmaları sürüyor. Buna göre AB Komisyonu’nun iklimle ilgili hedeflerin gerçekleşebilmesi için ilk koşulu; ekonominin tümünde karbonun etkin biçimde fiyatlandırılması olarak görülürken, AB’nin Fit for 55 ile açıkladığı SKDM kapsamında değerlendirilecek olan ilk 5 sektörde ise demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik sektörleri yer alıyor. Rehberde, bu sektörlerin belirlenmesinde enerji yoğun endüstri olmalarının etkili olduğunun yanı sıra, ana metaller sanayi grubu içinde yer alan ve açıklanan ilk 5 sektörden biri olan demir- çelik sektöründe; çeliğin Türkiye’nin toplam ihracatındaki payının 2020 yılında yüzde 7,4 olduğu not düşüldü.
Rehberde, AB’nin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'nda yer alan öncelikli politika alanlarından biri olan sürdürülebilir ürün inisiyatifi çerçevesinde; Eko- tasarım (Eco-design) Direktifi'nin genişletilmesi amacıyla, sürdürülebilirlik ilkeleri odağında öncelikli olarak değerlendirilen çelik sektöründeki yüksek etkili ara mallar oranının yükseltilmesinin hedeflendiği yer aldı. İnşaat, otomotiv ve mühendislik gibi çeşitli alt ekosistemlerin önemli bir girdisi olan çelik için ham maddesi olarak kullanıldığı sektörleri de yakından ilgilendirdiği belirtildi.
Yine düşük karbonlu üretim çözümlerinin geliştirilmesi için adımlar atılmasının yanı sıra; elektrifikasyon, hidrojen kullanımı ile karbon yakalama ve kullanımı gibi yöntemler kullanılarak da karbon salımının azaltılabileceği, geri dönüşüm yöntemleri ile birlikte üretim sürecinde çelik hurda kullanılmasının CO2 emisyonlarını yüzde 58, hava kirliliğini yüzde 86, su kullanımını yüzde 40 ve su kirliliğini yüzde 76 oranında azaltacağı not düşüldü. Özetle; enerji yoğun sektörlerin içinde yer alan ana metaller sanayinin karbonsuzlaşması AYM kapsamında öne çıkan konulardan biri olurken, çizilen bu yolda üretimin en önemli girdilerinden birisi olan enerjinin temiz ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi için adımlar atıldığı belirtildi.
Ana Metal Sanayi özelinde Avrupa Yeşil Mutakabatı’nda Öne Çıkan Konular
• Sektörde karbonsuzlaşmayı sağlayacak inovatif ürün çalışmalarına odaklanılması (yeşil çelik)
• Yenilenebilir enerji kullanımının artırılması
• Tedarikte bağımlılığı azaltacak dijital altyapılara yapılacak yatırımın hızlandırılması ve dijital ürün pasaportlarının oluşturulması
• Hedeflere ulaşmada kolaylaştırıcı rol oynayacak iş birliklerinin oluşturulması (Avrupa Temiz Hidrojen İş Birliği, Endüstriyel Veri İş Birliği vb.)
• Döngüsel Ekonomi Aksiyon Planı kapsamında sektörün geri dönüşüm kapasitesinin artırılması
• Dijitalleşme/ dijital teknolojilerin kullanılması ve üretim süreçlerindeki verimliliğin artırılması