Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, günlük basın toplantısında, 1 Ocak 2022 itibariyle yürürlüğe giren Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) anlaşmasının rolünü ve etkilerini değerlendirdi.
Wang, RCEP’e üye 15 ülkenin toplam nüfusu, ekonomi büyüklüğü ve ticaret hacminin dünya toplamının yüzde 30’unu oluşturduğunu, RCEP’nin dünyadaki en büyük serbest ticaret bölgesi olduğunu kaydetti.
RCEP’nin resmen yürürlüğe girmesiyle Çin ile ASEAN, Avustralya, Yeni Zelanda gibi üye ülkeler arasındaki sıfır tarifeli ürünlerin oranının önemli ölçüde artacağına, mal ticaretinde malların yüzde 90'ından fazlasının sıfır tarife hedefine doğru adım atacağına işaret eden Wang, böylece bölgede ticaretin potansiyelinin artırılacağını ve bunun küresel ticaret ve yatırım özgürlüğünü ilerletmek için önemli bir adım olacağını belirtti.
RCEP’nin yürürlüğe girmesinin bölgedeki ülkeler arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesine güç ve verimlilik katacağına dikkat çeken Wang, RCEP’nin menşe kuralları, gümrük prosedürleri, denetim ve karantina açılarından Asya-Pasifik bölgesinin ticari ve ekonomik kuralları için örnek oluşturmanın yanı sıra, hizmet ticareti ve yatırım alanlarında daha yüksek seviyeli dışa açılma taahhüdünde bulunması, idari prosedürleri basitleştirmesi ve ticaret engellerini kaldırmasının beklendiğini ifade etti.
RCEP’nin yürürlüğe girmesinin çok taraflılık ve serbest ticaretin önemli bir zaferi olduğuna dikkat çeken Wang, salgın sonrası dönemde dışa açılma ve ülkelerin birbirleriyle kaynaşmasının önemli bir eğilim oluşturacağını, engelleri kaldırma ve kaynaşmayı artırmanın bütün RCEP üyelerinin küresel ekonomi yönetişimde yaşanan sorunların çözümü için ortak çağrısı olduğunu söyledi.
Wang, Çin’in öteden beri dışa açılmayı genişlettiğini, çok taraflı ticaret sistemini kararlılıkla ve somut eylemlerle koruduğunu, bölgesel ekonomik bütünleşme sürecini ilerletmek ve bölgesel ticaret ve yatırımdaki artışları yükseltmek için çaba harcadığını vurguladı.
Wang, Çin’in diğer taraflarla birlikte RCEP mekanizmasının inşasına aktif olarak katılacağını, anlaşmayı uygulama seviyesini daha yüksek seviyelere taşımaya, bölgesel refaha ve küresel ekonomik toparlanmaya daha aktif katkılar yapmaya hazır olduğunu dile getirdi.
Çin Uluslararası Radyosu