Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz konusunda Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik adımlar atması durumunda Türkiye'nin Kıbrıs'ta faaliyetlerini artıracağını söyledi. "Bizim teklifimiz, KKTC'nin teklifi son derece sade" diyen Çavuşoğlu, "Adanın etrafındaki kaynaklarda Kıbrıs Türklerinin hakkı var, bu hak garanti altına alınmalı. Avrupa Birliği Rumlara paylaşmayı öğretsin" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ile ortak basın toplantısı düzenledi. Görüşmelerde ikili ekonomik ve siyasi ilişkilerin ele alındığını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Karşılıklı ziyaretlerimizi daha düzenli şekilde gerçekleştirme arzumuz var. İlişkilerimizi her alanda geliştirme konusundaki fikirlerimizi bugün bir kez daha teyit ettik. Önümüzdeki süreçlerde konsolosluktan tutun da siyasi ve ekonomik istişarelere önemli toplantılarımız var. Arzumuz her iki tarafta yatırımı artırmak, 5 milyar dolar olan ikili ticaret hacmimizi daha yüksek seviyeye çıkarmak. 1925 yılında imzalanan Dostluk Anlaşması çerçevesinde yürütülen köklü ilişkiler var. İkili ilişkilerimizde ciddi bir sorun yok" dedi.
Türkiye’deki İsviçreli yatırımcılara verilen desteğin bundan sonra da devam edeceğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, ülkede yaklaşık 890 civarında İsviçre kökenli firma olduğunu belirterek, "İsviçre’de 130 bin civarında Türk toplumu var. Türk toplumunun hassasiyetlerini gündeme getirdik. İsviçre ile terörle mücadelede daha yakın işbirliği içinde çalışmak istiyoruz. İsviçre kanunlarına göre bir terör listesi yok. İllegal faaliyetler konusunda İsviçre'nin hassasiyetini biliyoruz. Bugün Kıbrıs meselesini, göç konusunu değerlendirdik. Yemekte İsviçre ve Türkiye’nin yakından ilgilendiği bölgesel konuları eğerlendirme fırsatı bulacağız" şeklinde konuştu.
"Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye ziyaretlerimin amacı Kıbrıs meselesini ele almak"
Türkiye ile olan ilişkileri son derece önemsediklerini belirten İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, "Dışişleri sıfatıyla bir ülkeyi ziyaret etmek çok önemli. Bu ziyarette resmi konutta kabul görmek çok önemli dostluk göstergesidir. ikili ilişkilerin yoğunluğunu ve derinliğini ifade etmektedir. Lozan’a kadar çıkıyor tarihimiz önemli bir geçmiş söz konusu. Burada olmak benim için onurdur. İkili ilişkilerimizi tartışma görüşme fırsatımız oldu. İlişkilerimiz çok önemli ilişkiler ikili ilişkileri daha geliştirmek yapıcı yönde ilerletmek istiyoruz. Bazı sorunlar olabilir ama önemli değil. İsviçre'de 130 bine yakın Türk vatandaşı var. Bunların bir kısmı Türk bir kısmı Kürt. Serbest dolaşım anlaşması parlamentomuz tarafından kabul edildi. Serbest dolaşım anlaşmasının Türkiye gündeminde olduğunu ifade edildi. Her ilişkide olduğu gibi bir takım pürüzler mevcut ilişkilerimizde. İnsan hakları konusuna İsviçre'nin ne kadar önem verdiğini söyledim Görüşmelerimizde göçmenlerin konusu var, bu konuda Türkiye’nin ne kadar büyük rol oynadığını göçmenlere kapılarını açtığını iyi biliyoruz. İsviçre’de bu konuda yardımlara devam edecek. Yasa dışı göç çok önemli uluslararası platformda Türkiye bu konuda çok sağlam duruş sergiliyor. Aslında bu Ankara ziyaretim üçüncü etap Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye ziyaretlerimin amacı Kıbrıs meselesini ele almak. Bunu nasıl tekrar ele aşabiliriz canlandırabiliriz konuşmak" dedi.
"Biz yeniden reformcu kimliğimize döndük, ifade özgürlüğünün kapsamının genişletilmesi bu reform içindedir"
Basın açıklaması sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, İsviçre ile bir dönem yaşanan gerginliğin nedenine ilişkin konuştu. Çavuşoğlu, "İsviçre ile ilişkilerimize önem veriyoruz. İlişkilerin gerilmesinin sebeplerine baktığımız zaman Türkiye’den İsviçre’ye yönelik negatif adımdan dolayı gerginlik yaşamadığımızı belirtmek isterim. Esasen sebeplerine baktığımız zaman; insan hakları, gösterim özgürlüğü, demokrasi gibi konularda bir standart anlaşmamız gerekiyor asıl problem bu. Sayın Bakan İsviçre'nin bu konuda hassas olduğunu söyledi ancak İsviçre'de yaşananlara bakınca çifte standart olduğunu söylemek isterim. Biz de ifade özgürlüğüne önem veriyoruz, demokrasi ile iş başına gelmiş hükümeti yıkmak için Gezi olayları, 17-25 Aralık olayları ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra biz yeniden reformcu kimliğimize döndük. İfade özgürlüğünün kapsamının genişletilmesi bu reform içindedir. İsviçre’de Öcalan’a özgürlük posterleriyle PKK’ya destek için her yerde gösteri yapılıyor ve İsviçre makamları buna izin veriyor. Tam tersi Öcalan’ın terörist olduğunu söylemek isteyen Türkler, barışçıl gösteri yapmak isteyen Türkler engelleniyor. Diğer taraftan Erdoğan’ı öldürün posterleriyle yine PKK'lılar istediği gösteriyi yapıyor fakat bizim vatandaşlarımız barışçıl gösteri yamak istediği zaman İsviçre makamları bunları engelliyor. Gösteri ve ifade özgürlüğü derken kime göre özgürlük kime göre yasa. İsviçre'de bu konuda çifte standart görüyoruz. İlişkimizin gerilmesine sebep budur, siyasi konularda bir gerginlik yoktur" ifadelerini kullandı.
"Türkiye Kıbrıs'ta kalıcı bir barıştan yanadır"
Uzun yıllardır uyarılara rağmen Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına almadan Rum tarafının sondaj çalışmalarını ısrarla sürdürdüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu, "Baktık uyarılarımızın faydası yok; garantör ülke olarak ruhsat olan alanlarda sondaj faaliyetimizi başlattık. Geçmişte İsviçre Türkiye Ermenistan arasında ara buluculuk yaptı. Ermenistan buna riayet etmedi. İsviçre'nin her zaman objektif olduğunu biliyoruz. Türkiye Kıbrıs'ta kalıcı bir barıştan yanadır" dedi.
"Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alınsın, paylaşmayı Rum halkına öğretsinler"
Geri kabul anlamasının yürürlüğe koyulmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Çünkü vize serbestisi gecikti. Vize serbestisi ve geri kabulün aynı anda yürürlüğe girmesini istiyoruz. AB'nin yanlışların arkasında durmaması gerekiyor. Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alınsın paylaşmayı Rum halkına öğretsinler. Beklentimizi son derece net. Bize yönelik atılacak adımların faydası olmaz. Oraya ilave adımlar da atarız buna kimse engel olamaz. AB Rum kesimini tatmin etmek için sağlam duruş gösterdi. Bizim teklifimiz, KKTC'nin teklif son derece sade. Adanın etrafındaki kaynaklarda Kıbrıs Türklerinin hakkı var, bu hak garanti altına alınmalı. Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını korumak için ne gerekiyorsa onu yaparız. İlave adımlar atarız buna kimse engel olamaz" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, S-400 hava savunma sistemlerine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
"S 400 bitmiş bir anlaşma, süreç seyrinde devam ediyor. Biz bu işleri koordine ediyoruz. Süreç devam ediyor Herhangi bir sıkıntı yok. Süreç sağlıklı bir şekilde devam ediyor."