Nasıl Bir Ekonomi (NBE) gazetesinde yayınlanan habere göre; Binek araç piyasasında tablo, aylar sonra tersine döndü. Pandemide çip kriziyle başlayan araç bulunurluk sorunu, bu kez stok fazlasına dönüştü. Kurdaki yavaşlama ve azalan taleple birlikte, yakın dönemde hemen her ay yaşanan fiyat artışları da ortadan kalktı. Pandemiden bu yana sıfır kilometre araçlar, ekim ayında ilk kez zam görmedi. Fiyat artışlarının durması ve otomobilin “yatırım aracı” niteliğini kaybetmesi, spekülatif talebi de dizginledi. İkinci elde ise durgunlukla birlikte fiyatlarda da düşüş hızlandı. Ekim ayının başından bu yana düşüş yüzde 10’a yaklaştı. EKONOMİ gazetesine konuşan sektör temsilcileri, 2024 için ciddi daralma endişelerini dile getirdi.
Finansmana erişimin zorlaşması ve alım gücünün düşmesiyle en çok satış yaptığı son çeyrekte bu kez stokla yakalanan otomotiv sektörü kampanya telaşında. Markaların likit kalmak ve stok eritmek için düzenlediği kampanyalarla birlikte pandemi sonrası ilk kez bu ay fiyat artışı yaşanmadı.
Otomotiv sektöründe işler terse döndü. Pandemide çip kriziyle birlikte başlayan araç bulamama sorunu yerini biriken stoklara bıraktı. Markalar stok eritmek için kampanya yarışına girerken, talebin yavaşlaması ve kurun stabil kalmasıyla “sıfır kilometre araçlar” pandemiden bu yana ilk kez aylık bazda zam görmedi. Sıfır araçlara göre çok daha keskin bir talep düşüşüyle karşı karşıya olan ikinci el pazarında ise hem satışlar hem fiyatlar serbest düşüşe geçti. EKONOMİ'ye konuşan sektör temsilcileri, otomotivde asıl kaybın 2024’te yaşanacağına işaret ediyor.
Otomobilin yeniden “yatırım aracı”na dönüşmesiyle yılın ilk yarısında satışlar rekor kırmış, bayilerde uzun sipariş kuyrukları oluşmuştu. Krediye erişim sorunu yaşanması nedeniyle satışların yüzde 90’a yakını peşine dönmüştü. Ancak bakanlığın aldığı önlemlerle birlikte pazarda dengeler değişti. ‘Al-sat’çıların piyasadan çekilmesiyle bayiler gerçek alıcının peşine düştü. Ancak finansman sorunu ve alım gücünün düşmesine paralel olarak gerçek otomotiv alıcısının talebinde keskin bir daralma yaşanınca olağan dönemde en fazla satışın yapıldığı son çeyrekte stokla yakalanan markalar kampanyalara yöneldi.
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, talepteki düşüşün kampanyalarda artışa neden olduğunu ifade ederken, firmaların stok eritmeye çalıştığını söyledi. Kılıçer, “Talebin yüksek olduğu zamanda yapılan tedarik planlamaları revize ediliyor ya da kampanyalarla eritilmeye çalışıyor” dedi. Kılıçer fiyatlara yönelik olarak da “Kur çok büyük değişikliğe uğramadığı için fiyat artışı olmadı” görüşünü paylaştı.
“Bireyselde çok iptal var”
Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, bireysel alımlarda yaşanan iptallerin arttığına dikkat çekerek, piyasadaki son gelişmelere yönelik EKONOMİ’ye şu bilgileri verdi: “Son çeyreğe girdik. Otomobil ve tüketici kredileri gerek maksimum vade şartı, gerek faiz oranı gerekse de limit sınırı anlamında bireysel alıcının işine yaramıyor. Bu sebeple almaktan vazgeçen, başvurusunu iptal eden çok müşteri var. Markalar da stok taşımamak ve kısa vadede likit olmak için kampanya düzenliyor ki bu stok ve likidite yönetimi açısından uygun.” Çağdaş, fiyatlara yönelik olarak da “Markalar kurun belirli bir kuşakta dalgalanmasına göre fiyat belirledikleri için, kuşak içindeki salınımlarda fiyat değiştirmeye gerek olmuyor. Ancak özellikle Euro kurunun yukarı hareketlenmesi ve 30.00 TL’yi geçmesi zamları getirebilir” dedi.
“Filo payı eski seviyeye gelebilir”
Skoda Türkiye Genel Müdürü Zafer Başar, arzın artmasıyla filocuların toplam satışlardan aldığı payı geri kazanabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Yılın ikinci yarısından itibaren MB bankasının politika faizlerinde başlatmış olduğu artışın etkisiyle piyasadaki likiditenin her geçen gün daha da önem arz ettiği bir döneme giriyoruz. Bununla birlikte tüketicilerin yılın ilk yarısındaki alım taleplerinde etken olan enflasyona göre cazip kredi faiz oranlarının artık denge noktasına yaklaşmasıyla birlikte otomobile erişimi kolaylaştırmak için kampanyaların Ekim ayında sektörde yoğun bir şekilde başlaması bunun önemli bir göstergesi. Bu bağlamda Eylül ayı sonuna kadar rekor kıran pazarı oluşturan talep ortamının kampanyalar ile halen devam ettirilebildiğini sahadan aldığımız geri dönüşlerle görüyoruz. Filonun pazar payı özellikle pandemi sonrasında baş gösteren tedarik dar boğazlarından ötürü gerilemeye devam etti. Arz talep dengesinin dengeye oturduğu sınıflarda filo satışlarının da tekrardan geçmiş dönemdeki satış payını yakalaması muhtemeldir. Ülkemiz kişi başına düşen araç sahiplik durumuna bakıldığında nüfusuna göre büyük bir potansiyeli barındırıyor. Bu nedenle hem üreticilerin hem de distribütörlerin de çabalarıyla pazardaki talebi güçlü kılacak ve iyi bir hacim yaratacak aksiyonlar önümüzdeki dönemde de devam edecektir.