Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Tarım Müşavirleri ile Türkiye İhracatçılar Meclisi Tanışma ve İstişare Toplantısı'nda ülkemiz tarımının mevcut durumu ve ihracat politikaları, hedeflerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Pandemi döneminde alınan 101 tedbir sayesinde gıda arzı ile ilgili hiçbir sorun yaşanmadığını vurgulayan Bakan Pakdemirli, hatta 2020 yılında Pandemiye rağmen tarım sektörünün, bitkisel üretimden hayvancılığa, tarımsal hasıladan ihracata kadar her alanda büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini belirtti. "Son bir yılda toplam bitkisel üretim miktarımız % 6 büyümeyle, yani 7 Milyon Ton ilave artışla 2020 yılında 124 milyon tonu aşarak Cumhuriyet Tarihinin rekorunu kırmıştır. Hayvan varlığımızda ise son bir yılda çok ciddi artışlar yaşadık. Büyükbaş hayvan varlığımızı yüzde 4,2 artışla, 18,6 milyon başa, Küçükbaş hayvan varlığımızı ise yüzde 13,6 artışla, 55,1 milyon başa çıkardık. Su ürünleri yetiştiricilik üretimimiz ise 2019 yılında 374 bin tona ulaşarak, yine Cumhuriyet tarihinin üretim rekorunu kırmıştır."
"Son 2,5 Yılda Tarımsal Destekleri % 65 Artışla, 24 Milyar Liraya Çıkardık"
Tüm bu üretim artışlarının arkasında iki faktörün ön plana çıktığını da belirtti Bakan Pakdemirli; "Birincisi, üreticiye ve yatırımcıya verdiğimiz destekler... Son 18 yılda, üreticilerimize reel rakamlarla toplam 311 Milyar Lira tarımsal destek verdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte; tarımsal desteği yüzde 65 artışla, 24 Milyar Liraya çıkardık. İkinci faktör ise; Türkiye'nin ürettiği kaliteli ürünleri dünya pazarlarına sunma potansiyeli."
Tarımsal üretimdeki artış, büyüme ve hâsılaya da yansıdı. Bakan Pakdemirli; "Tarım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte son 2,5 yılda, tüm çeyreklerde büyüme gösterdi. 2020 yılı ilk 3 çeyrek ortalamasında ise yüzde 5,3 gibi önemli bir büyüme rakamına ulaşarak ekonomimize katkı sağlamaya devam etti. Tarımsal hasılamız son iki yılda yüzde 47 artışla, 277,5 Milyar Liraya ulaştı. Buradan gururla söylüyorum, Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'da lider, Dünya'da ise ilk 10 arasındadır" dedi.
"Pandemiye Rağmen 5 Milyar Dolar Dış Ticaret Fazlası Verdik"
Ülkemiz, tarım ve gıda ürünleri ihracatında, son 18 yılda büyük bir gelişme gösterdi. Bakan Pakdemirli, Tarımsal ihracatın 18 yılda 5 katına çıktığını belirtti; "Tarımsal ihracatımız; 5 kat artışla 3,7 Milyar Dolardan, 18 Milyar Dolara yükseldi. Ve şunun altını özellikle çizerek söylüyorum, Türkiye, tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülkedir. Son 18 yılda, toplam 237 Milyar Dolar ihracat yaptık ve 78 Milyar Dolar dış ticaret fazlası verdik. 193 ülkeye 1.827 çeşit tarım ürünü ihraç ediyoruz. 2020 yılı ilk 11 ayında ise pandemiye rağmen, tarım ve gıda ürünleri ihracatımızı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,3 artırdık. Böylelikle; 16,9 Milyar Dolar tarım ve gıda ürünleri ihracatı yaptık ve 5 Milyar Dolar dış ticaret fazlası verdik."
"Bitkisel Ürün İhracatımızda, Pandemi Döneminde, % 7 Artış Sağlandı"
Bitkisel üretimde sağlanan artışın, tarımsal ihracatımıza da yansıdığını belirten Bakan Pakdemirli rakamları paylaştı; "Bitkisel ürün ihracatımızda 2020 yılının 11 ayında; bir önceki yılın aynı dönemine göre değer olarak yüzde 7 artış sağlandı. Sebzelerde yüzde 12, meyvelerde ise yüzde 8 artış ile toplam 4,8 Milyar Dolarlık ihracat yaptık. Ülkemiz buğday unu ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikincidir. Fındık, kuru kayısı, incir, kuru üzüm ve ayvada, dünya ihracatında lideriz. 2020 yılı, ilk 11 ayında nohut ihracatımız 127 bin tona yükselmiştir. . Böylece, 2017 yılında 90 bin ton nohut ithal etmekteyken 2018 yılından itibaren ülkemiz nohut dış ticaretinde her yıl artan oranda net ihracatçı konuma ulaşılmıştır. Ülkemiz Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen mercimeğin işlenip, katma değerli ihracatı ile dünya üçüncüsü konumundadır. 2002 yılında 1,5 milyon ton olan ülkemiz toplam meyve ihracat miktarı yüzde 132 artışla 3,4 milyon tona, ihracat değeri ise yaklaşık 5 kat artışla 4,9 Milyar Dolara yükselmiştir. Bakanlığımızın etkin politikaları ve sektörün yapmış olduğu çalışmalar neticesinde tohum ihracatımız son 18 yılda 9 kat artışla 17 Milyon Dolardan 155 Milyon Dolara yükseldi. Tohumluk ihracatının ithalatı karşılama oranı ise, 18 yılda yüzde 31'den yüzde 86'ya ulaşmıştır. Bu oranı, yüzde 100'ün üzerine taşımaya gayret ediyoruz. Hedefimiz, 2023 yılında 500 Milyon Dolarlık tohum ihracatına ulaşmak."
"Canlı Hayvan Ve Hayvansal Ürün Dış Ticaretinde 712,2 Milyon Dolar Dış Ticaret Fazlası Verdik"
Bu dönemde üretim ve ihracatın tüm alanlarda devam ettiğini belirten Bakan Pakdemirli, hayvan ve hayvansal ürüne dair rakamları da paylaştı; "Canlı hayvan ve hayvansal ürün dış ticaretinde 2019 yılında 585 Milyon Dolar, 2020 yılının ilk 11 ayında ise 712,2 Milyon Dolar dış ticaret fazlası verdik. 2020 yılının ilk 11 ayında kontrollü olarak izin verilen 141 bin küçükbaş hayvan ihracatı ile ekonomimize 26 Milyon Dolar katkı sağladık. 2020 yılında Çin'e süt ve ürünleri ile kanatlı eti ve ürünleri ihracatı başladı. Su ürünleri sektörü, ülkemizin ihracattaki önemli kalemlerinden biridir. Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 100'den fazla ülkeye su ürünleri ihracatı yapıyoruz. Su ürünleri ihracatımız son 18 yılda; yaklaşık 7,5 kat artarak 27 bin tondan, 200 bin tona yükseldi. Özellikle son iki yılda su ürünleri ihracatımız; değer olarak yüzde 20 artarak 1 Milyar Dolara ulaştı. Böylece 2023 yılı hedefini 2019 yılında yakaladık. Yeni hedefimizi ise 2 Milyar Dolar olarak belirledik."
"Odun Dışı Orman Ürünleri Dış Ticaretinde Son 2,5 Yılda % 105 Artış Oldu"
Bakan Pakdemirli, 2018 öncesi dış ticaret açığı verirken, özellikle son iki yılda dış ticaretinde fazla veren Odun endüstrisine de değindi. Pakdemirli; "Odun endüstrisi dış ticaretinde artık fazlaya geçtik. 2018'e kadar yıllık ortalama 2 Milyar Dolar dış ticaret açığı verirken, 2019 yılında 265 Milyon Dolar dış ticaret fazlası verdik. 2020 yılı için 1 Milyar Dolar dış ticaret fazlası bekliyoruz. Odun Dışı Orman Ürünleri dış ticaretinde son 2,5 yılda yüzde 105 artışla 1 milyar 350 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. 2023 yılı hedefimiz ise 2 milyar dolardır. Orman Fidanı ve süs bitkisi ihracatında son 2.5 yılda %20 artışla 105 milyon dolar ihracat rakamına ulaştık. Bu alanda 2023 hedefimiz ise 500 milyon dolardır."
"Ülkemiz GDO'suz Ve Sağlıklı Tarım Ürünleri Üreten Önemli Ülkelerden Biri"
Bakan Pakdemirli, Tarım Orman Şûrası eylem planlarında öne çıkan konulardan olan 'Markalaşma'ya getirdi sözü. Ülkemizin sağlıklı tarım ürünleri üreten önemli ülkelerden biri olduğunu belirten Bakan Pakdemirli; "Coğrafi işaret tesciline sahip ürünlerin benzerleriyle kıyaslandığında, yaklaşık 3 kata kadar daha fazla fiyatlanabildiği bilinmekte. Son 18 yılda; Türkiye'de 592 ürünün coğrafi işareti tescil edildi. Bunun 279'unun yani yaklaşık yüzde 50'sinin son 2,5 yılda tescil edilmesini sağladık. Halen 699 tescil aşmasında ürünümüz bulunuyor. Potansiyelimizin 2.500 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ürünlerimizin "kalite, yöresel ve sağlık" vurgusuyla üretilmesi ve uluslararası pazarlarda pozitif bir "Türk Ürünü" imajının sağlanması gerekiyor. Bu nedenle biz de markalaşma çalışmalarımızı; planlı ve sonuç odaklı programlar çerçevesinde ve kurumlar arası iş birliği ile sürdürüyoruz. Buradan şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Ülkemiz GDO'suz ve sağlıklı tarım ürünleri üreten en önemli ülkelerden birisidir."
"Tarım Müşavirlerimiz İle Dış Ticarette İlişkilerimiz Daha da Güçlenecek"
Tarımsal ihracatın hedeflenen düzeye ulaşması için mevcut ticari fırsatları değerlendirerek sorunlara daha hızlı çözümler üretmeye çalışıldığını belirten Bakan Pakdemirli, bu noktada Tarım Müşavirliğinin oldukça önemli olduğuna dikkati çekti; "Daha önce 5 olan, Bakanlığımız yurtdışı müşavirlik sayısını, geçen yıl 15'e çıkardık. Özelikle, tarım ve gıda ürünleri ihracat potansiyeli yüksek; Çin, Rusya, Almanya, Fransa gibi ülkelerde açtığımız yeni müşavirlikler, bu ülkelerle olan ticari ilişkilerimizi daha da güçlendirecektir. Faaliyete geçen müşavirliklerimiz, tarımsal ilişkilerimizin ve ticaretimizin hedeflediğimiz düzeylere ulaşması için ihracatçılarımız ile ilgili ülkelerdeki ithalatçılar ve kurumlar arasında bir köprü rolü üstleneceklerdir. Bundan sonraki dönemde ülke olarak ihracat stratejimiz, mevcut konumumuzu korumanın yanı sıra farklı coğrafyalara yayılmak ve yeni pazarlara giriş sağlayarak ihracatımızı artırmaktır.