ABD başkan adayları Harris ve Trump, tartışma programında karşı karşıya geldi

ABD’nin ve birçok devletin merakla beklediği tartışma programı sona erdi. Başkan adayları Demokrat Kamala Harris ve Cumhuriyetçi Donald Trump, ilk defa tanıştıkları programda hem politikalarını hem de kozlarını paylaştı.

90 dakika olarak açıklanan ancak süresini aşan programın ilk sorusu Kamala Harris’e yöneltildi. Başkan yardımcısına, Amerika'nın ekonomide dört yıl öncesine göre daha iyi durumda olup olmadığı soruldu.

Harris, ekonomi ve hayat pahalılığı konusunda endişeli olduklarını söyleyen Amerikalı ailelere yardımcı olacaklarını vurguladı. Kamala Harris, konutları daha uygun fiyatlı hale getirme ve çocuklu aileler için vergi kesintisini genişletme önerileri dahil bir “fırsatlar ekonomisi” inşa etmeyi planladığını açıkladı.

Harris ayrıca eski Başkan Donald Trump'ın şirketlere vergi indirimi sağlamak gibi önerilerini eleştirdi. Trump’ın gündelik ürünlere yüzde 20 satış vergisi de getirmeyi planladığını savunan Harris, bunların Amerikalı orta sınıf ailelere zarar vereceğini söyledi.

VOA Türkçe'ye konuşan Güney Dakota Üniversitesi uzmanı Prof. Dr. Evren Çelik Wiltse’ye göre Trump’ın performansı Harris’in yarışa girmesiyle dezavantajlı konuma geldi

Trump ise böyle bir satış vergisi olmadığını belirtirken, Harris’in eleştirilerine başkanlık döneminde Çin ve diğer ülkelere gümrük vergisi koyduğunu söyleyerek yanıt verdi. Bu sayede ülkeye milyarlarca dolar getirdiğini savunan Trump, kendi döneminde enflasyon olmadığını savundu ve Başkan Joe Biden'ın bu gümrük tarifelerini yürürlükte tuttuğuna dikkat çekti.

Harris ise Trump'ı başkanlığında ABD'yi “Büyük Buhran'dan bu yana en kötü işsizlik”, “İç Savaş'tan bu yana demokrasimize yönelik en kötü saldırı” ve “yüzyıldaki en kötü halk sağlığı salgınıyla” baş başa bırakmakla suçladı. Harris, Biden yönetiminin Donald Trump'ın “bıraktığı enkazı temizlemek” zorunda kaldığını kaydetti

Donald Trump Kamala Harris'i “Marksist” olarak nitelendirirken, “Eğer seçilirse, ülkemizin sonu olur. O bir Marksist, herkes onun Marksist olduğunu biliyor. Babası Marksist bir ekonomi profesörü ve onu iyi eğitmiş” dedi.

Trump'ın Çin'in “çiplerini Tayvan'dan aldığını” söylemesinin ardından Harris ağzı açık bir şekilde başını salladı. Trump kendisinin bazı politikalarını Harris'in benimsediğini söylediğinde de başını sallamaya devam etti. Trump kendisine “Marksist” dediğinde Harris kaşlarını kaldırdı ve başını arkaya eğdi. Trump Harris'in babasından Marksist olarak söz ettiğinde de Harris elini çenesine götürerek düşünceli bir tavır takındı.

Başkan Yardımcısı Kamala Harris ayrıca Trump'ı, Heritage Foundation adlı düşünce kuruluşunun yürütme yetkisini genişletmeyi, çevre düzenlemelerini ortadan kaldırmayı öneren muhafazakar bir planı olan Project 2025 ile ilişkilendirmeye çalıştı.

“Proje 2025 ile hiçbir ilgim yok” diyen Trump, “Okumadım. Bilerek okumak istemiyorum. Okumayacağım” dedi. 920 sayfalık belgenin önemli bir kısmı Trump'ın yönetiminde görev almış kişiler tarafından yazılmıştı.

Eski Başkan Donald Trump, kendi eyaleti olan Florida'da oylamaya sunulacak olan altı haftalık kürtaj yasağını destekleme kararını savunarak, daha önceki duruşunu değiştirdi.

Kürtaj politikalarında “Demokratlar'ın radikal” olduğunu söyleyen Trump bu meselenin eyaletlere bırakılması gerektiğine inandığını kaydetti.

Donald Trump, muhafazakar çoğunluklu Anayasa Mahkemesi’nin kürtajı serbest bırakma kararını geri çevirmesine vesile olmasıyla ilgili olarak “Ben ABD’de 51 yıllık bölünmeye son verdim” diye konuştu.

Trump ayrıca Kamala Harris'in başkan yardımcısı adayı Tim Walz'a kürtaj konusundaki tutumu nedeniyle saldırarak Walz'ın “doğumdan sonra idamı” desteklediğini iddia etti.

ABC News Live sunucusu Linsey Davis bu iddiaya, “Bu ülkede bir bebeği doğduktan sonra öldürmenin yasal olduğu hiçbir eyalet yoktur” diyerek karşı çıktı.

Başkan Yardımcısı Kamala Harris, “Trump kürtaj yasakları” olarak nitelediği süreci eleştirdi; “Hükümetin ve Donald Trump'ın bir kadına bedeniyle ne yapacağını söylememesi gerektiğini kabul etmek için kimsenin inancını ya da derin inançlarını terketmesi gerekmez” dedi.

Trump'ın kürtajla ilgili politikalarında tecavüz ya da ensest için herhangi bir istisna bulunmadığını belirten Harris, bunu “ahlaksızlık” olarak nitelendirdi. Harris daha sonra, başkan seçilmesi halinde, Kongre’nin desteğiyle Roe v. Wade'in korumalarını geri getiren bir yasa tasarısını “gururla” imzalayacağını söyledi.

Başkan Yardımcısı, “Amerikan halkının bazı özgürlüklerin, özellikle de kişinin kendi bedeni hakkında karar verme özgürlüğünün, hükümet tarafından verilmemesi gerektiğine inandığını düşünüyorum” diye konuştu.

Kamala Harris'in eski başkanın ulusal bir kürtaj yasağı getireceği iddiasına karşı çıkan Trump ise, “İşte yine başladı, bu bir yalan. Yasağı imzalamayacağım ve imzalamak için de bir neden yok çünkü herkesin istediğini elde ettik” dedi.

İki aday yasadışı göç konusunda da uzun bir tartışmaya girdi. Başkan Yardımcısı Harris, “Biden yönetimi göçü sınırlamak için neden seçimden altı ay öncesine kadar bekledi ve siz bu konuda Başkan Biden'dan farklı bir şey yapar mıydınız?” sorusunu yanıtladı.

Harris, Trump'ın müttefiklerinin geçen Şubat ayında sunulan ve son on yılların en katı önlemlerinden bazılarını yürürlüğe koyacak olan iki partili bir göçmenlik yasa tasarısını engellemelerine odaklandı. Harris, “Bir sorunu çözmek yerine bir sorun üzerinde çalışmayı tercih ediyor” dedi.

Trump ise kendisine yöneltilen, “Bu tasarıyı neden öldürdünüz?” soruna net bir yanıt vermeden, göçmenlik hakkında konuştu, “ABD’deki kasabalarda neler olduğunu görüyorsunuz. Springfield, Ohio'ya bakın. Springfield'da köpekleri yiyorlar. Buraya gelen insanlar kedileri yiyor” sözleriyle asılsız iddiaları yineledi.

Trump'ın bu sözleri, Springfield'daki Haitili göçmenlerin yemek için komşularının evcil hayvanlarını çaldıkları ve yemek için ördek ve kazları öldürdükleri yönündeki asılsız iddialara bir göndermeydi.

Trump’ın iddialarını şaşkın bir yüz ifadesiyle dinlediği görülen Harris, bunun, eski başkanın söyleminin ne kadar “aşırı” hale geldiğini gösterdiğini söyledi.

Trump'tan ayrılan çok sayıda Cumhuriyetçi ve eski yönetim yetkilisine işaret eden Harris, eski başkan için çalışan 200 Cumhuriyetçi’nin kendisini desteklediğini söyledi, Cumhuriyetçi eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Kongre üyesi Liz Cheney'nin desteğini aldığına dikkat çekti.

6 Ocak Kongre saldırısı, Trump’a suikast girişimi

Eski Başkan, Temmuz ayında Pennsylvania'daki bir mitingde kulağından vurulmasına Demokratlar'ın kendisine yönelik söylemlerinin yol açtığını öne sürdü.

Trump, "Muhtemelen hakkımda söyledikleri şeyler yüzünden kafama bir kurşun yedim. Demokrasiden bahsediyorlar. 'Ben demokrasi için bir tehditmişim'. Demokrasi için tehdit onlar" dedi.

Harris, Trump'ın “açıkça, ABD Anayasası'nı feshedeceğini söyleyen biri” olduğunu söyledi.

Trump, 2022 yılında Truth Social 'da yaptığı açıklamada, seçim hilelerinin ABD Anayasası’nda yer alan kuralların “feshi” için temel oluşturabileceğini söylemişti.

6 Ocak 2021’deki Kongre saldırısıyla ilgili ise Trump kendi rolünü reddederek, “Benden bir konuşma yapmamı istemeleri dışında bu olayla hiçbir ilgisi olmadığını” söyledi.

Trump, ayrıca 2020 seçimlerinde Başkan Joe Biden'ı yendiğine dair yanlış iddiasını tekrarlayarak “Çok fazla kanıt var. Tek yapmanız gereken bakmak” dedi.

İsrail-Hamas savaşı

Demokrat başkan adayı, İsrail'in Gazze'deki savaşına yönelik ABD politikasıyla ilgili olarak daha önceki beyanlarını yineledi.

Bu savaşın sona ermesi gerektiğine söyleyen Harris, “Sona ermesinin yolu olarak bir ateşkes anlaşmasına ve rehinelerin serbest bırakılmasına ihtiyacımız var” dedi.

Harris, “İsrail'in kendini savunma hakkı vardır ama bunu nasıl yaptığı önemlidir, çünkü çok sayıda masum Filistinli'nin öldürüldüğü de bir gerçek, çocuklar, anneler” dedi ve özellikle İran ve İran'ın vekillerinin İsrail'e yönelik tehditleri sözkonusu olduğunda İsrail'e her zaman kendini savunma imkânı vereceğini söyledi. Harris, “iki devletli çözümü” de savunmayı sürdürdü.

Trump ise başkan olsaydı savaşın asla yaşanmayacağını söyledi ve birkaç kez Harris'in “İsrail'den nefret ettiğini” söyledi.

“İsrail'den nefret ediyor. Eğer başkan olursa, İsrail'in iki yıl içinde var olmayacağına inanıyorum,” diyen Trump'a Harris, “Bu kesinlikle doğru değil. Tüm kariyerim ve hayatım boyunca İsrail'i ve İsrail halkını destekledim” yanıtını verdi.

Eski Başkan, Biden yönetimindeki liderlik eksikliğinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesine izin verdiğini savundu. Trump, tekrar göreve seçilmesi halinde Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını 24 saat içinde “çözebileceğini” iddia etti.

Ukrayna'nın savaşı kazanmasını isteyip istemediği sorusuna ise, “Savaşın durmasını istiyorum... Milyonlarca insan öldürülüyor” diyen Trump, Biden yönetiminin NATO'dan savaşa daha fazla yatırım yapmasını istemediğine inandığını da savundu.

Ukrayna'nın savaşı kazanmasının ABD'nin çıkarına olup olmadığı konusundaki tutumunu netleştirmesi istendiğinde Trump, “Bence bu savaşı bitirmek ve bir anlaşmaya varmak ABD'nin yararına çünkü tüm bu insan hayatlarının yok edilmesini durdurmak zorundayız” diye yanıt verdi.

Harris, Trump'ın Rusya'nın işgaline karşı Ukrayna'nın savaşı kazandığını görmek isteyip istemediğine ilişkin soruyu ise geçiştirdiğini savundu.

“Eğer Donald Trump başkan olsaydı, Putin şu anda Kiev'de oturuyor olurdu. Bunun ne anlama geldiğini anlayın çünkü Putin'in gündemi sadece Ukrayna değil” diyen Harris, “Donald Trump'ın bu savaşın 24 saat içinde sona ereceğini söylemesinin nedeni, bundan vazgeçecek olması” diye konuştu.

Harris kendisini ismiyle tanıttı ve “İyi bir tartışma yapalım” dedi. Trump karşılık verdi: “Sizi gördüğüme sevindim. İyi eğlenceler.”



 Amerika'nın Sesi internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://d33vxfhewnqf4z.cloudfront.net/a/baskan-adaylari-trump-ve-harris-tartisma-programinda-kozlarini-paylasti-hangi-konular-one-cikti/7779643.html



Facebookta Paylaş