Zarrab İddianamesi raporu -Siyasi İstikrar İndeksi (Sİİ)/S Bilişim Danışmanlık

S Bilişim Danışmanlık tarafından Siyasi İstikrar İndeksi (Sİİ) kapsamında hazırlanan
"Zarrab İddianamesi" raporu aşağıda bulunmaktadır:

S Bilişim Danışmanlık 2017 Yılı Ara Rapor 05 Kasım/Siyasi İstikrar İndeksi (Sİİ) Referans No: 130482

Zarrab İddianamesi

Amerikan hukuku, siyasi baskıya kapalılık bakımından güvenilir hukuk çevresindendir. Amerikan hukukunda siyasi netice üretmek için yargıca baskı uygulanması, açık usul hükümlerinin üstünden atlanma ya da etrafından dolaşılması pek görülmemiştir. Usule tam uygun yargılama, Amerikan hukukunun temelidir.
Zarrab iddianamesi, daha yayımlanmaksızın, Türkiye’de kamu görevlilerini de kapsadığı, ağır suçlamalar içerdiği iddiaları medyada devrede ve etkindir. Medyadan başka finans piyasalarında da söz konusu iddialar devrede ve etkili olmuştur. İddianame yayılanmış, ektedir. Türkiye’de kamu görevlilerinin ve siyasilerin İran yaptırımlarının ihlali nedeniyle yargılanması faslında iddianameden anlaşılan, kısaca şudur:
New York savcısı J. H. Kim, sanık M.H. Atilla’nın işbirliğine ve ifadeye açık ancak Türk Hükümet görevlileri aleyhine ifade vermeyi reddettiğini teslim etmektedir. Esas sanık R. Zarrab’ın Kasım sonunda hâkim önünde vereceği ifade belirsizdir, hatırlatalım. Zarrab’ın ana sermaye-gömüsünün, evladının ve umutlarının Türkiye’de olduğunu ekleyelim. Savcı Kim, Türk Hükümet yetkililerinin ifade verme ve işbirliğine girmede kati ret tutumunda olduğunu belirtmektedir.

Savcı Kim, Amerikan Hükümet görevlilerinin ifadelerininse, ancak sınırlı konuda alınabileceği ve geçerli olacağını, bu ifadelerin kendi içlerinde ve Türk tarafından yetkili ifadelerinin çapraz sorgularıyla teyit edilmesi gerektiğini, Amerikan usul hukukuna göreyse bunun elde edilemeyeceğini teslim etmektedir.
Amerikan ceza yargılamasında tanıklık, ancak, yargılama konusu alanın ilgilisi ve yargılamaya konu eylem-gelişme hakkında maddi-somut bilgisi olanlarla sınırlıdır. Dolayısıyla, İran’a yaptırım mevzuat ve idari düzenini bilmek, yaptırımları ihlal ediici eylemler ve failler hakkında somut-maddi bilgi sahibi olmak, para trafiğini ve akışın saiklarına tam hâkimiyet, tanıklık için aranan asli hukuki şartlardır.
Ceza yargılamasında bu şartları temin etmek, takdir edilir ki hayli güçtür. Elde edilse de bu tanıklığın/ifadelerin, çapraz ifadeyle teyidi gerekmektedir. İmkânsıza

yakındır. Savcı çapraz sorgu kanuni şartının askıya alınmasını mahkemeden talep etmiştir ki bunun mahkûmiyet kararlaştırmasında ederi belli; olumsuzdur. Savcı Kim, nakledilen akışlara dair uzman yorumununsa yargılamada kanunla yasaklandığını hatırlatmaktadır. Savcı Kim tüm bu hususu teslim etmekte ve Amerikan Hükümet görevlilerinin; dış politika, uluslararası müzakereler, terörle mücadele, finans piyasalarının ve kurumlarının bütünlüklü işleyişi sair hassas konularda gizlilik dereceli statüde çalıştıklarını, konuya dair yargılamaya esas teşkil edecek tam-düzgün ifade veremeyeceklerini ikaz etmektedir.
Savcı Kim, Amerikan Hükümet görevlilerinin Türkiye’de resmî görevvli ve piyasa aktörleriyle yürüttüğü görüşmelere dair sorular sormak istemekte, soru yönelteceği görevlilerin, D. Cohen-CIA direktörü dâhil, ancak sınırlı konularla cevap verebileceklerini ikaz etmektedir. Savcı Kim, usul hukukuna göre, Amerikan Hükümet görevlilerinin Türkiye İran yaptırımlarını ihlal etti şeklinde yargı-kanaat belirtemeyeceklerini ve bu ifadelerinin mahkûmiyete dayanak teşkil ettirmeyeceğini teslim etmektedir.

Savcı Kim, Amerikan Hükümet görevlilerinin vereceği ifade esnasında savunma avukatının soru soramamasını da hâkimden talep etmek durumunda kalmıştır ki bunun Amerikan ceza yargılamasında ederi, sanığa ceza verilmesinde bu ifadelerin mahkeme nezdinde bağlayıcı olmama hatta dikkate alınamama prensibidir.

Savcı Kim, hukuki açıklık ve temkinlilik prensipleri içinde, Türk Hükümeti ya da Türk Hükümet görevlileri aleyhine, elindeki deliller ve tanık ifadeleriyle dava ika edemeyeceğini, sanık-kati özneleştirmesi üretemediğini deklare etmiştir. Bu cümle HALKBANK bakımınndan da geçerli kabul edilebilir. Savcı Kim, mevcut halde Türk Hükümet yetkililerine ya da Türk bankalarına dava ika edebilmek, İran yaptırımlarının ihlal edildiğini, bunun Amerikan hukukuna/devletine zarar verdiğini ispat maksadıyla mahkemeden, uzman-tanıklardan ifade alabilmek için önünün açılmasını talep etmektedir. Ne yolla? Savcı Kim, iki sivil toplum kuruluş temsilcisinden ifade alınmasını (Mr. Dubowitz ve Dr. Schanzer), adı geçen temsilcilere savunma avukatının soru soramaması şartıyla birlikte talep etmektedir.
Savcı Kim’in elindeki deliller numaralandırılmış ve mahkemeye ibraz edilmiş, bundan böyle sanık aleyhine delil ibrazı olağan şartlarda kapalıdır. Tekraren istisnası; Zarrab’ın hâkim önünde ifadesidir.

Savcı Kim; ilk grup tanıklara ki bunlar Amerikan Hükümet görevlileridir, İran yaptırımlarının ihlal edilip edilmediğini soramamaktadır. Savcı Kim, ikinci grup tanıklara ki bunlar sivil toplum kuruluş yetkilisidir, yaptırımların ihlalini uzman görüşü olarak sorabilecek, bunuun için de değinilen bağlayıcı eşikte mahkemeden yetki ister haldedir.
Savcı Kim mahkemeden ayrıca, ABD Kongresince 2016’da kaldırılan İran yaptırımlarının sanıklara “af” şeklinde hak teşkil ettirmemesini, ihlallerin 2010-15’te gerçekleştiğini ikazla talep etmektedir. Bu husus kritiktir zira Kongrece İran yaptırımları insani gerekçelerle kaldırılmıştır. İran yaptırımlarını kaldıran kanundan sanıkların yararlanmaması (yabancı hukukta kanunu şahıs bakımından askıya alma müessesesi vardır) talebi, savcının düştüğü kötü hukuki pozisyonu ek olarak teyit edicidir.

Bahsin özü; Zarrab iddianamesi, Türk Hükümet görevlilerine dönük itham ve dava ikası bakımından savcının mevcut hukuki pozisyonunun yetersiz olduğunu göstermektedir.

***
                               Yasal Uyarı

Bu raporun barındırdığı ya da dayandığı bilgiler yazarlarının doğru ve güvenilir olduğuna inandığı kaynaklardan alınmış ve akademik denetime tabi tutulmuştur. Bununla birlikte üçüncü şahıslardan alınan hiçbir bilginin doğruluğu ve tamlığı bağımsız olarak onaylanmamış buna dair bir garanti verilmemiştir. Rapordaki ifadeler geleceğe dair güncel beklentiler temin edebilir ve doğrudan güncel veya tarihi bir gerçeğe ilişkin olmayan herhangi bir beyan içerebilir. İşbu ifadeler bilinen / bilinmeyen riskler, tereddüt ve kapsamlı olarak belirtilmemiş başka faktörler içerebilir. Bu rapora katkıda bulunanlar sürekli değişen bir çevrede faaliyet gösterdiğinden devamlı yeni risklerin ortaya çıkması doğaldır. Okuyucu bu ifadelere aşırı bir güven sergileyerek yatırım ya da ticari bir işlem yapmamaları için uyarılmaktadır. Raporun hazırlanmasına katkıda bulunanlar yeni bir bilginin doğuracağı sonucu müteakiben hiçbir ifade üzerinde halka açık bir güncelleme yapma zorunluluğu taşımaz. Raporu yazanlar bu bilgilerin kullanımına bağlı doğacak hiçbir zarar yahut kayıptan hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar.” Tüm hakları saklıdır. Bu raporun hiçbir parçası fotokopi, kayıt, bilgi depolama ve yeniden kullanımı mümkün kılacak araç / sistem dâhil olmak üzere alıntı yapılamaz, yeniden yayınlanamaz.