TZOB/Bayraktar:Market Fiyatlarına Baktığımızda; Ağustos Ayında,14 Üründe Azalma, 18 Üründe İse Fiyat Artışı Gerçekleşti

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak
2007 yılından bu yana üreticiden tüketiciye halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki
değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam ediyoruz.

Bu çerçevede market fiyatlarına baktığımızda;
Ağustos ayında, 6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 14 üründe azalma, 18 üründe ise fiyat artışı gerçekleşti.
Marul, kuru fasulye, nohut, kuru üzüm, kuru incir ve zeytinyağı fiyatında değişim olmadı.

Fiyat düşüşü markette yüzde 27,40 ile en fazla kuru soğanda meydana geldi.
Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 16,47 ile şeftali, yüzde 15,16 ile domates izledi.
Fiyat düşüşü sivri biberde yüzde 14,15,
patateste yüzde 12,33 oldu.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 47,13 ile kabakta oldu.
Kabaktaki fiyat artışını yüzde 43,34 ile salatalık, yüzde 16,67 ile yeşil fasulye takip etti.
Fiyat artışı Antep fıstığında yüzde 12,38,
limonda yüzde 11,27 düzeyinde gerçekleşti.
Üretici fiyatlarında ise; Ağustos ayında 7 üründe fiyat değişimi görülmedi.
11 üründe azalma, 12 üründe ise fiyat artışı meydana geldi.
Maydanoz, yeşil soğan, limon, elma, pirinç, kuru kayısı ve zeytinyağı fiyatında değişim olmadı.

Fiyat düşüşü üreticide yüzde 64,29 ile en fazla kuru soğanda görüldü.
Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 45,49 ile domates, yüzde 40 ile sivri biber izledi.
Fiyatlar patateste yüzde 39,73,
havuçta yüzde 33,33,
yeşil mercimekte yüzde 30,20,
şeftalide yüzde 28,57,
patlıcanda yüzde 23,75,
kuru üzümde yüzde 16,67,
nohutta yüzde 14,56,
marulda yüzde 11,54 geriledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 89,47 ile salatalıkta meydana geldi.
Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 33,33 ile kuru incir, yüzde 25 ile fındık izledi.
Fiyat artışında bu ürünleri
yüzde 24,68 ile yumurta,
yüzde 24,32 ile Antep fıstığı,
yüzde 21,20 ile kuru fasulye,
yüzde 14,47 ile yeşil fasulye takip etti.

Üretici fiyatlarındaki artış ve düşüşlerin nedenlerine baktığımızda,
salatalıkta ve kabakta üretim maliyetlerini kurtarmayan fiyatlar, sökümlere neden oldu.
Bu durum da arzı düşürdüğü için fiyatları artırdı.
 
Kalite ve verimin iyi olduğu kuru incirde yeni sezon ürün fiyatı devreye girince, fiyatlarda artış görüldü.

Fındıkta Toprak Mahsulleri Ofisi'nin fiyat açıklayarak piyasaya girmesi üretici fiyatlarını artırdı.

Antep fıstığında ise yok yılı olması nedeniyle rekoltede yaşanan düşüş, fiyatları artırdı.

Kuru fasulyede yeni başlayan hasat nedeniyle tam oturmayan piyasa fiyatları, geçen sezona göre artış gösterdi.

Yeşil fasulyede yağışların ürünü olumsuz etkilemesi fiyatları artırdı.

Kuru soğanda geçen yıla göre artan ekim alanları ve hasat edilen ürün miktarındaki artış, fiyatları düşürdü.

Domateste hasat edilen ürün miktarındaki artışa karşın alımların yavaş olması, ihracattaki durgunluk fiyatlarda düşüşe yol açtı.

Sebzelerde hasadın yoğun olduğu bir dönem olmasının yanı sıra tüccarın alımlarda yavaş davranması sivri biber, patlıcan, patates gibi ürünlerde fiyatlarda düşüşe neden oldu.

Havuçta talepteki daralma, fiyatları aşağı çekerken, şeftalide hasat edilen ürün miktarındaki artış fiyatlarda gerilemeye yol açtı.

Aşırı yağışların kaliteyi olumsuz etkilemesi nedeniyle yeşil mercimek fiyatlarında da düşüş meydana geldi.

Nohutta ise geçen yıla göre ekim alanlarındaki artışa bağlı olarak yeni sezon fiyatlarında düşüş yaşandı.

Kuru üzümde, yeni sezonla birlikte fiyatlarda gerileme oldu.

Ağustos ayında üretici ve market fiyatları arasındaki fark, yüzde 342,08 ile en fazla patlıcanda görüldü.

Patlıcandan sonra fiyat farkı sırasıyla,
elmada yüzde 308,33,
kuru kayısıda yüzde 307,25 oldu.
Bu ürünleri,
yüzde 291,85 ile nohut,
yüzde 283,20 ile kuru soğan,
yüzde 274,94 ile domates,
yüzde 268,60 ile sivri biber takip etti.
 
Patlıcan 4,4 kat,
elma ve kuru kayısı 4,1 kat fazlaya tüketiciye ulaşmaktadır.
Bu oran,
nohutta 3,9,
kuru soğanda 3,8,
domateste ve sivri biberde 3,7 kattır.
 
Üreticide,
61 kuruş olan patlıcan 2 lira 70 kuruşa,
1 lira 52 kuruş olan elma 6 lira 21 kuruşa,
10 lira olan kuru kayısı 40 lira 73 kuruşa tüketiciye satılmaktadır.
Yine üreticide,
2 lira 70 kuruş olan nohut 10 lira 58 kuruşa,
50 kuruş olan kuru soğan 1 lira 92 kuruşa,
73 kuruş olan domates 2 lira 72 kuruşa,
98 kuruş olan sivri biber 3 lira 59 kuruşa tüketiciye sunulmaktadır.

Görüldüğü gibi üretici market fiyatları arasındaki makasta sorun devam etmektedir.
Tarladan markete olan zincirin kısalması,
çiftçimizin emeğinin karşılığını alabilmesi, tüketicilerimizin de uygun fiyatla ürün tüketebilmelerinin sağlanmasının yolu kuşkusuz ekonomik örgütlenmeden ve planlı üretimden geçiyor.
Üretim planlaması yapılamamasının sıkıntısını düşen fiyatlar nedeniyle üreticilerimiz yaşamaktadır.

Yine de üreticimiz, her türlü zorluğa rağmen bu yıl da üretimini sürdürmüştür.
Özellikle bu yıl, doğal afetler, çok sayıda çiftçimizi olumsuz etkilemiştir.
Çiftçimiz, aşırı yağıştan, kuraklığa, selden doluya, don afetinden fırtınaya, hortuma, su baskınına kadar ardı arkası kesilmeyen afetlere maruz kalmıştır.
Meydana gelen yağışlar özellikle tarla ürünlerinde ve açıkta yetiştirilen sebze ve meyvelerde hastalık ve zararlıların
çoğalmasına, ürün kayıplarına yol açmıştır.


Doğal afetlerden çok sayıda ilimizde,
buğday, arpa, fındık, kırmızı ve yeşil mercimek, nohut, kuru ve yeşil fasulye, zeytin, kayısı, üzüm, elma, armut, Antep fıstığı ve
ceviz gibi ürünler olumsuz etkilenmiştir.

Son bir yılda olay bununla da kalmamış, geçen yıl Nisan ayından itibaren döviz kurlarında yaşanan dalgalanma ve kura bağlı olarak enflasyonda görülen yükselme, çiftçimizi olumsuz etkilemiştir.
Çiftçimizin kullandığı bütün girdilerde, gübresinden, mazotuna, elektriğinden zirai ilacına, sulama ücretlerinden, tohum, yem fiyatlarına kadar hepsinde yüksek fiyat artışları görülmüştür.
Fiyatlardaki yıllık artış, gübrede yaklaşık yüzde 60'ın, elektrikte yüzde 76'nın, zirai ilaçta ise yüzde 100'ün üzerinde gerçekleşmiştir.

Ayrıca tarımsal kredilerde cari faiz oranları yükselmiş, çiftçimizin finansman maliyetleri de artmıştır.
Tabii afetlerin üst üste her yıl yaşanması da ertelenen borçların ödenmesini imkansız hale getirmiştir.

Üreticimiz mağdur durumdadır.
Borçlu durumdadır.

Üstelik, 31 Aralık 2018 tarihi itibarıyla takip hesaplarında izlenen tarımsal kredi borçları ile çeşitli afetlerden yüzde 30'un üzerinde zarar gören çiftçilerimizin yapılandırılan borçlarının ilk taksit ödemelerinin Ekim ayında yapılacak olması çiftçimizi zorlayacaktır.
2019 yılı içinde yaşanan afetlerden etkilenen çiftçilerimizin kredi borçlarının ertelenmesini sağlayacak kararname çıkarılmalıdır.
Çiftçimize yeni finansman imkanı verilmelidir.

Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmelidir.

Destekler artırılmalıdır.

Çiğ sütte süt/yem paritesinin 1,5 olması sağlanmalıdır.
Halen litrede 1 lira 83 kuruş olan çiğ süt fiyatı,
2 lira 53 kuruşa çıkarılmalıdır.

Son bir yılda yüzde 76,4 artan elektrik fiyatları çiftçimizi oldukça zorlamaktadır.
Mesken abone grubu, fon, pay ve vergi dahil elektriğin kilovatsaatine 60,3 kuruş öderken,
ülkenin gıda güvencesini sağlayan çiftçimizin 70,17 kuruşa elektrik almasının izahı yoktur.
Tarımın tamamında elektrik fiyatları makul düzeylere indirilmeli, yüzde 18 olan KDV sıfırlanmalı, yüzde 1 Enerji Fonu ve yüzde 2 TRT payı kaldırılmalıdır.
Üreticilerimizin her ay elektrik faturası ödemesine imkan yoktur.
Ürünlerin hasat dönemi dikkate alınarak yılda bir ya da iki defada tahsilat yapılmalı,
teminat isteme uygulamasından vazgeçilmelidir.

Lifiyle, çiğidiyle, linteriyle, küspesiyle ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayan, hasadın başlamak üzere olduğu pamuk konusuna da bu toplantımızda değinmek istiyorum.

Pamuk fiyatlarında, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, devir stokları ve yüksek rekolte beklentisi nedeniyle uluslararası piyasada yaklaşık 5 aylık sürede yüzde 26'ların üzerinde bir düşüş var.
Bu durumun bizim piyasaya da yansıması, hasatla birlikte fiyatların daha da düşmesi bekleniyor.
Pamuk hasadına çok az bir süre kala dünya pamuk fiyatlarındaki ciddi düşüş, maliyetleri oldukça yüksek olan üreticilerimizi endişelendirmektedir.
Bu şartlarda seneye kimse pamuk ekemez.

Pamukta sıfır gümrük önemli bir sorundur.
Dünya Ticaret Örgütü uygulamaları nedeniyle gümrük vergilerini artıramıyoruz.
Sanayicilerin Yunanistan'dan çok ucuza pamuk almak için bağlantı yaptıkları öne sürülmektedir.

Ülkemizde 2,6 milyon ton kütlü pamuk üretimi yapsak da hala üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 60'lar seviyesindedir.
Geçen yıl 752 bin ton lif pamuk ithali için 1,4 milyar dolar döviz ödedik.
Ülkemiz son 10 yılda, 2009-2018 döneminde pamuk ithalatı için 14,8 milyar dolar döviz ödemiştir.

Pamuk primlerinde gerekli düzenleme acilen yapılmalı, prim kilogramda 80 kuruştan en az
1 lira 20 kuruşa çıkarılmalıdır.
Pamuğunu satan üreticinin primi hemen ödenmelidir.
Prim desteğinde dekara üst sınır olarak 500 kilogram kota getirilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.
Ülke ihtiyacı pamuğun çiftçimiz tarafından üretilmesi sağlanmalıdır.

Diğer bir konu da hasadı yaklaşan çeltiktir.
Üreticimizin mağdur olmaması için,
Toprak Mahsulleri Ofisi, hasattan önce,
çeltik alım fiyatını açıklamalı ve gecikmeden alıma girmelidir.



Diğer Haberler
EURO BÖLGESİ TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS'TA : -7.1
EURO BÖLGESİ HİZMET GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS'TA : 9.3
EURO BÖLGESİ İŞ DÜNYASI GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS'TA : 0.11
EURO BÖLGESİ SANAYİ GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS'TA : -5.9
İTALYA/CONTE : GELECEK BİR KAÇ GÜNDE, BAKANLAR LİSTESİ İLE C.BAŞKANLINAĞA GERİ DÖNMEYİ UMUYORUM
PEKCAN: İHRACAT DESTEKLERİNDE OTOMASYON ÇALIŞMALARINI BU SENE TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ- BLOOMBERG HT
Pekcan:%3,5 Olan Yüksek Teknolojili Ürün İhracatının Payını %5'E Çekmeyi Hedefliyoruz - Bloomberg Ht
PEKCAN: SEÇİLEN 5 HEDEF SEKTÖR;MAKİNE, ELEKTRİK, OTOMOTİV, GIDA VE KİMYA- BLOOMBERG HT
PEKCAN:(İHRACAT ANA PLANI)17 HEDEF ÜLKE SEÇTİK- BLOOMBERG HT
PORTEKİZ'DE İŞ DÜNYASI GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS'TA2.30: (ÖNCEKİ:2.30)
PORTEKİZ'DE TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS'TA: -7.60 (ÖNCEKİ:-8.00)
Facebookta Paylaş