Türkiye ve Çin’in iş çevrelerinden temsilcileri bir araya getiren 2. Türkiye-Çin İş Konferansı, Çin’in başkenti Beijing’de bugün düzenlendi. TÜSİAD ve DEİK’in ortak organizasyonuyla Beijing’deki Uluslararası Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Türkiye’nin Beijing Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ve Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Li Qingshuang’ın yanı sıra TÜSİAD ve DEİK üyesi iş insanları, Çinli şirketlerin yöneticileri ve temsilcileri ile basın mensupları dâhil olmak üzere 250’den fazla kişi katıldı.
“Ticaret, Yatırım ve Tedarik Zincirleri ile Ekonomileri Birbirine Bağlamak” ana temasıyla düzenlenen konferansın açılış töreninde, Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Li Qingshuang, Türkiye’nin Beijing Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ve DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı Korhan Kurdoğlu söz aldı.
Büyükelçi Musa: “Çin, Asya’daki en büyük, dünyadaki üçüncü büyük ticaret ortağımız”
Türkiye’nin Beijing Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, yaptığı konuşmada, Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin geliştiğine işaret ederek, “Çin, Asya’daki en büyük, dünyada ise üçüncü en büyük ticaret ortağımız konumunda bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi son 20 yılda, 40 kat artarak 2022’de yaklaşık 45 milyar dolarlık bir rekora imza attı. Çin’in Türkiye’deki yatırım stoku 1 milyar doların üzerine çıktı. 1200’ü aşkın Çinli şirket Türkiye’de, 100 kadar Türk şirketi de Çin’de kârlı faaliyetlerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
Musa, iki ülke arasında sürdürülebilir bir ekonomik iş birliği ilişkisi kurulması için ticaretin dengeli şekilde yürütülmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Hem ekonomilerimizin yapısı itibarıyla hem de tek taraflı çabalarla Türkiye aleyhine ticaret açığının dengelenmesi için atılabilecek önemli adımlar var. Çin’in dünya genelinde 160 milyar doları aşkın yatırımı bulunuyor. Türkiye’nin bu yatırımdaki payı ise beklentimizin altındadır. Bu çerçevede, Çinli iş insanlarının Türkiye’deki yatırımlarına hız kazandırmaları ve ihracat çalışmalarımızı kolaylaştırmaları en büyük beklentilerimiz arasındadır” dedi.
Musa, konuşmasında “Dünyanın büyük bir kaygı ve üzüntüyle takip ettiği Filistin meselesi gibi siyasi kutuplaşmaların ve çatışmaların, ekonomik alanda ise ayrışmaların (de-coupling) ve riskleri azaltma (de-risking) eğilimlerinin yoğunlaştığı bir küresel tabloyla karşı karşıyayız. Açıklıkla ifade etmek gerekirse, özünde Çin’i dışlama niyeti taşıyan bu kavramsal yapılandırmalar, küresel ekonomik dinamiklerle örtüşmediği gibi, gerçekçi de değildir. Bu küresel konjonktürde bağımsız ve tutarlı politikalar izleyen Türkiye, etkili diplomatik girişimleriyle siyasi açıdan güçlü bir tavır sergileyerek dünya barışına hizmet etmektedir” dedi.
Li Qingshuang: “Çin-Türkiye iş birliğinin gelişmesine destek vermeyi sürdüreceğiz”
Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Li Qingshuang, konuşmasında, bu yılın ilk üç çeyreğinde Çin ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yıllık bazda yüzde 15,6’lık artışla 33,44 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, “İki ülke iş dünyası, Kuşak ve Yol’un ortak inşası çerçevesinde ticaret, yatırım, altyapı, yeşil enerji ve diğer alanlardaki işbirliğini derinleştirmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
Li, Beijing’de düzenlenen Çin Uluslararası Tedarik Zincirleri Fuarı’na 60’a yakın Türk şirketinin katılmasının önem taşıdığına işaret ederek “Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi, Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini güçlendirmeyi istiyor. Bu bağlamda DEİK ve TÜSİAD gibi muadil kuruluşlarla iş birliği anlaşmaları imzaladık” dedi.
Li Qingshuang, gelecekte daha fazla kaliteli Türk ürününün Çin pazarına girmesine yardımcı olmak, Çinli şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmasına ve iş kurmasına destek olmak için çalışmayı sürdüreceklerinin altını çizdi.
Kurdoğlu: “Çin, Türkiye için önemli iş birliği alanları ve fırsatları sunuyor”
DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı Korhan Kurdoğlu da açılışta yaptığı konuşmada, küresel tedarik ve üretim zincirlerinin yeniden şekillendiğini, şirketlerin tedarik ağlarını veya üretim üslerini daha yakın coğrafyalara, kendi ülkelerine veya partner olarak gördükleri ülkelere kaydırmaya başladıklarını hatırlattı.
Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki rolünün artırılması hususunda Çin ile iş birliğini geliştirebileceğine işaret eden Kurdoğlu, “Çin’in hem küresel tedarik zincirlerindeki güçlü konumu hem de dijitalleşme ve yeni teknolojiler alanında dünya lideri olma yolunda attığı sağlam adımlar düşünüldüğünde, ülkemiz için de önemli işbirliği alanları ve fırsatları sunduğunu görüyoruz. Türkiye’de, Çin’den gelecek know-how ile özellikle akıllı üretim, sağlık teknolojisi, büyük veri, IoT dâhil dijitalleşme konusunda pek çok ortak proje hayata geçirebilir. Kazan-kazan olarak görülecek projeler, Türkiye’nin Avrupa ile iç içe girmiş bağları ile Çin’i Avrupa’ya daha da yaklaştıracaktır” dedi.
Çin’in küresel ticaretteki ağırlığının, tedarik zincirlerinde teknoloji ve Ar-Ge alt yapısına dayanan politikaları ile artarak sürmesini beklediklerine dikkat çeken Kurdoğlu, ayrıca Çin’in 800 milyon dijital kullanıcısı ve 400 milyon orta sınıfı ile ürettiği kadar tüketen bir ülke olarak, Türkiye için önemli bir pazar olduğunu kaydetti. Kurdoğlu, Türkiye’nin Çin’e ihracatının çeşitlendirilmesinin yanı sıra Çinli şirketlerin, Türkiye’de katma değeri yüksek alanlar başta olmak üzere tüm sektörlere daha çok yatırım yapması için çalıştıklarını dile getirdi.
Türk ve Çinli iş insanları panelde bir araya geldi
Açılış töreninin ardından “Küresel Tedarik Zincirleri ve Türkiye-Çin İş Birliği” başlıklı bir panel düzenlendi. TÜSİAD ve DEİK üyesi iş insanları ile Türkiye’de yatırımları bulunan Çinli şirketlerin temsilcilerinin söz aldığı panelde, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde karşılaşılan engeller tartışılırken, alınması gereken tedbirler ve izlenebilecek çözüm yolları masaya yatırıldı.
CGTN TÜRK