Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Bilişim Vakfı, TÜBİSAD ve TESİD işbirliğiyle 2011'den bu yana Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı liderliğinde faaliyet gösteren Dijital Türkiye Platformu, KPMG Türkiye'nin katkılarıyla hazırladığı “Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında ICT Sektöründeki İşbirliğinin Geliştirilmesi” raporunun öne çıkan bulgularını 1 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirdiği etkinlikle paylaştı.
Dijital Türkiye Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı ve KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan'ın açılış konuşmalarıyla başlayan rapor tanıtıp toplantısında, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, AB Mali Yardımlar Genel Müdürü Bülent Özcan ve Digital Europe Direktörü Cecilia Bonefeld Dahl de konuşmalarıyla yer aldı.
Dijital Türkiye Platformu adına konuşan Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Dijital Türkiye Platformu'nun Türkiye'nin uluslararası işbirliklerini artırma isteği ve gereksinimini göz önüne alarak bu çalışmayı tamamladığını belirterek şunları ekledi: “Türkiye, gerek coğrafi durumu gerekse yüzyıllara yayılan ticari ilişkileri ve uzun yıllara yayılan AB tam üyeliği çalışmaları nedeniyle kendini sadece Avrupa'nın sınırında, yakınında bir ülke gibi değil, içerisinde ve Avrupa'nın parçası olarak görmektedir. Bu bakış açısının tetiklediği bu çalışma, Türkiye kamuoyuna ve AB üyesi dost kurumlara, bir yandan Türkiye'nin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) alanında yetenek ve kapasitesini özetlemeye çalışırken, diğer yandan da AB'nin BİT alanında stratejilerini, beklentilerini incelemeye çalışıyor. Aynı zamanda, katılımcısı ve faydalanıcısı olduğumuz AB fonları için bir nevi rehber olmayı amaçlıyor. Dijital Türkiye Platformu olarak bu çalışmanın işlerlik kazandıracak bazı çıktıları olmasının önemine inanıyoruz. Bu nedenle de çalışmanın finalinde, yapılan araştırma ve analizlerin sonucunda işbirliklerini geliştireceğine inandığımız öneriler ve bunu yönetecek yapı önerileri yer alıyor.”
Bilgi iletişim teknolojilerinin hızla değişen dünyada pek çok kapıyı açan anahtar rolünü üstlendiğini vurgulayan KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan, “Bilgi ve iletişim teknolojileri eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye kadar her alanı etkiliyor. Bilgiye erişimde artan kolaylık ve hız, toplumları daha bilgili ve bağlantılı kılarken, ekonomik fırsatların artmasına ve yaşam kalitesinin iyileşmesine de etki ediyor. ESG prensipleri ise dijital dönüşümün adil, sürdürülebilir ve şeffaf olmasını sağlıyor. Bu doğrultuda ülkelerin de işbirliğini artırıp sinerji fırsatlarını değerlendirmesi önem taşıyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında AB-Türkiye işbirliği her iki taraf için de büyük faydalar sunuyor. Hazırlanan rapor bilgi ve iletişim sinerjisini nasıl artırabileceğimize dair önemli bilgiler ortaya koyuyor. Raporda yer ala aksiyon önerilerin hayata geçirilmesiyle AB-Türkiye işbirliğinin daha iyi noktalara geleceğine inanıyorum” diye konuştu.
Toplantıya Brüksel'den canlı bağlantıyla katılan Digital Europe Direktörü Cecilia Bonefeld Dahl, şu ifadeleri kullandı: “45 binin üzerinde Avrupa şirketini temsil ediyor ve Türkiye'deki paydaşlarımızla birlikte AB-Türkiye arasındaki ilişkileri araştırma, yatırım ve inovasyon, başlıkları altında geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye henüz bir Avrupa Birliği üyesi olmasa da ikili ilişkilerin endüstriler, şirketler ve pazarlar özelinde gelişebildiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde, Avrupa Birliği çapında yapay zekâ ve siber güvenlik alanlarında önemli regülasyonlar ve standartlar devreye girecek. Söz konusu mevzuat ve standartlara uyum sağlamak AB şirketleri kadar AB ile ticaret yapan Türk şirketleri için de önemli olacak. Yetkinlikler ve güvenlik açısından dayanıklı dijital toplumların gelişimi için yeni teknolojilerin kullanımına dair ortak bir anlayış geliştirebilmemiz ve becerilerimizi güçlendirmemiz kritik önem taşıyor. Türkiye bir NATO üyesi olarak, özellikle yeni teknolojiler ışığında değerlendirilmesi gereken siber güvenlik konusunda ortak anlayışın oluşmasına önemli katkılarda bulunabilir. NATO'nun, üye ülkeler nezdindeki küçük ve orta ölçekli şirketlerle teknoloji konusunda işbirliklerine girdiği DIANA Fonu programı bu alanda önemli bir adım. Özetle toplumları teknoloji ile nasıl daha dayanıklı hale getirebileceğimiz, inovatif bir büyüme ortamı için gerekli standartları nasıl oluşturabileceğimiz ve dijital ekonomini gelişiminde sınırları nasıl ortadan kaldırabileceğimiz konularında işbirliklerini geliştirebileceğimize inanıyoruz.”
Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Mali Yardımlar Genel Müdürü Bülent Özcan, şu ifadeleri kullandı: “Dünyamız yeşil ve dijital dönüşüm olarak adlandırdığımız ikiz dönüşüm sürecini yaşıyor. Türkiye-AB İlişkileri açısından da ikiz dönüşüm çok farklı alanlarda işbirliği fırsatları sunuyor. Bugün tanıtımı yapılan ve Dijital Türkiye Platformu tarafından hazırlanan ‘Türkiye ve Avrupa Birliği Arasında Bilgi ve İletişim Teknolojileri Alanında İşbirliklerini Arttırma' adlı rapor dijital dönüşüm alanında Türkiye ile AB'nin içinde bulunduğu durumu analiz eden ve iki taraf arasındaki işbirliği fırsatları hakkında öneriler sunan önemli bir çalışma. Rapor sadece bir öneri paketini barındırmıyor aynı zamanda önerilerin nasıl hayata geçirileceği bir uygulama modeli de sunuyor. Sunulan modelde kamu özel sektör ve sivil toplum işbirliği çok önemli. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı olarak raporda belirtilen önerilerin hayata geçirilmesi için gerekli desteği vereceğiz. Türkiye-AB ilişkileri açısından böylesine önemli bir çalışmayı hayata geçiren Dijital Türkiye Platformu'na ve KPMG Türkiye'ye teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Toplantıda rapor sunumu öncesinde son konuşmayı AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut yaptı. Büyükelçi yaptığı konuşmada raporun AB ülkeleri ile Türkiye arasında işbirliklerinin geliştirilmesine çok önemli bir katkı sağlayacağına inandığını belirterek Başta Faruk Eczacıbaşı olmak üzere emeği geçen tüm paydaşları tebrik etti. Büyükelçi Landrut şu ifadeleri kullandı: “Avrupa Komisyonu ile Türkiye 1 Eylül 2023'te Dijital Avrupa Programı için ortaklık anlaşması imzaladı. Türkiye'deki özel sektör, kamu idareleri ve uygun nitelik taşıyan diğer kuruluşlar, 2021-2027 dönemi için toplam 7,5 milyar Avroluk bütçesi bulunan Dijital Avrupa Programı kapsamındaki çağrılara başvurabilecek. Türkiye'den katılımcılar, özellikle yapay zekâ ve ileri düzey dijital beceriler gibi belli alanlarda AB genelinde dijital teknolojilerin kullanılmasına yönelik projelerde yer alabilecekler.”
Raporda öne çıkan bulgular
Türkiye'nin, ileri teknoloji alanlarında işbirliklerini genişletmesi gerekiyor
Rapor, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile teknoloji ve inovasyon alanında daha etkin işbirlikleri kurabilmesi için stratejik öncelikleri ve bu önceliklere yönelik eylem planlarını detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu önceliklerin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi, Türkiye'nin AB'nin araştırma ve inovasyon programlarına daha fazla katılım ve kazanım oranı sağlaması, yapay zeka ve Endüstri 4.0 başta olmak üzere ileri teknoloji alanlarında işbirliklerini genişletmesi ve yeni teknoloji alanlarına yönelik işbirliği fırsatlarını keşfetmesi temel hedefler olarak öne çıkıyor.
Öne çıkan zorluklar neler?
Bu doğrultuda AB ve diğer paydaşlar ile etkin iletişim kurabilmek için gerekli olan yabancı dil bilgisi eksikliği ve dijital yetkinliklere ilişkin gelişim alanlarına yeterli yatırımın yapılmaması, Avrupa'daki fırsatlar, sektör bilgileri, pazar hedefleri, fonlar ve süreçler hakkında güncel bilgilere erişim, paydaşlar arası iletişim ve koordinasyon ihtiyacı Türk kuruluşların organizasyonlarında AB projelerinin katılım şartları, başvuru, takip, planlama gibi süreçlerin yönetimine ilişkin yetkinlik eksikliği, proje ekiplerinin pazarlama ve satış kadrolarının eksik olması, proje hedeflerinde pazarlamanın göz ardı edilmesi sebebiyle düşük karlılık ile sürdürülebilir ticari fayda sağlanamaması ve Türk şirketleri, üniversiteler, teknokentler ve STK'lar gibi paydaşların AB düzeyinde rekabet edebilmesi için gerekli olan yetkinlik ve kapasitenin geliştirilmesi konusunda eksiklik yaşaması öne çıkan zorluklar.
Bu öne çıkan zorluklar doğrultusunda ise AB-Türkiye ICT işbirliğine yönelik belirlenen strateji ve hedefleri hayata geçirecek ekosistem ve yönetişim yapısının kurgulanması, AB-Türkiye ICT işbirliğini destekleyici tüm paydaşların katkı sağlayacağı; bilgi paylaşımı, iletişim ve koordinasyon gerekliliklerini karşılayabilecek dinamik bir platform, AB düzeyinde rekabet edebilmek için ihtiyaç ve kapasite gereklilikleri ile doğru hedef ve yönlendirmelere dair bilgilendirme, iletişim ve koordinasyon, daha yetkin organizasyon ve iş gücü için yabancı dil, dijital yetkinlikler, proje yönetimi gibi farklı başlıklarda yetkinliklerin geliştirilmesi, belirlenen strateji ve hedefler ile eylemlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, bununla birlikte değerlendirme sonuçları ile yeni eylemlerin platformda paylaşılması ihtiyaçları görülüyor.
Türkiye-AB ICT işbirliğine rehber ve kaynak olacak web portalı
Raporda çözüm önerisi olarak ise Türkiye-AB ICT işbirliğine bir rehber ve kaynak olması amacıyla; ICT alanında raporlar, analizler ve güncel fırsatlara ilişkin bilgiler içeren, AB fonlarına ilişkin güncel gelişme ve duyurulara sahiplik eden, süreç danışmanlığı desteği veren, paydaşlar arasında daha etkin, anlaşılır, doğru, hızlı iletişim kurma ve bilgi paylaşma imkanı sağlayan dinamik bir web portalının tasarlanıp hayata geçirilmesi planlanıyor.
Bu portalla birlikte Türkiye ile AB arasındaki iletişim ve yönetişim etkinliğinin artırılması, doğru konsorsiyumlara katılım, doğru projelerden haberdar olma ve fırsatların zamanında tespiti ve etkin koordinasyon için danışmanlık şirketlerinin, TÜBİTAK, AB başkanlığı ve STK'lardan oluşan yönetişim kurgularının da oluşturulması öneriliyor.
Raporun tamamı için: http://tbv.org.tr/wp-content/uploads/2023/10/ICT-Sekto%CC%88ru%CC%88nde-I%CC%87s%CC%A7-Birlig%CC%86i-Rapor-C%CC%A7alis%CC%A7masi_Final.pdf