Türkiye’de Nisan ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,8 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre değişim göstermemiştir. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre %10,5 oranında artış gerçekleşmiştir.
Sanayi üretimi tarafının gücünü koruması pozitif olarak değerlendirilebilir. Bu oranlar büyümenin 2Ç22 döneminde de belli bir gücü koruyabileceğini göstermektedir. Diğer taraftan, diğer öncü büyüme göstergelerine bakıldığında PMI ve diğer verilerin bir miktar yavaşlama etkisini ortaya koyduğu görülmektedir. Jeopolitik kriz nedeniyle küresel girdi açıkları ve maliyetlerdeki mevcut durum önümüzdeki aylarda da devam edecek gibi görünüyor. Önümüzdeki aylarda savaş, yüksek enflasyon ve maliyet girdilerindeki artışlar nedeniyle yıllık sanayi üretim endeksindeki artışların düşüş eğiliminde olacağını düşünüyoruz.
Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda %3,4 artarken, yıllık bazda %7,4 büyüme göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda %0,1 artış görülürken, yıllık bazda ise %11,9’luk büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda %3,3 azalma görülmüş, yıllık bazda ise %0,4 seviyesinde daralma gerçekleşmiştir. Aylık bazda sermaye malı %7,6 oranında artarken; enerji %2,5, ara malı %1,9, dayanıklı tüketim malı %1,3 ve dayanıksız tüketim malı %0,1 oranında azalmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; dayanıksız tüketim malı %18,4, sermaye malı %13,2, ara malı %8,1, dayanıklı tüketim malı %5,8 ve enerji %2,4 artmıştır.
Sanayi üretim endeksi (Yıllık)… Kaynak: TÜİK, Bloomberg
Rusya - Ukrayna meselesinden sonra Türkiye, tedarikle ilgili olarak Avrupa piyasası için daha önemli bir konuma yerleşmiştir. Bu talep şimdilik sanayiyi destekliyor gibi görünüyor. Ancak, savaş riski, yarattığı küresel ekonomik yansımalar nedeniyle ihracat potansiyelini de olumsuz etkilemektedir. 2Ç22'de dış talep göstergeleri kısmen güçlü seyrini sürdürmekle birlikte, Euro Bölgesi'nde artan resesyon potansiyeli nedeniyle bu etkinin yılın ikinci yarısında negatife dönmesini bekliyoruz. İç talep anlamında ise yüksek enflasyon etkisini ve şirketlerin yatırım eğilimleri açısından ise maliyet faktörlerini olumsuz olarak değerlendiriyoruz.
https://terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/130620221038
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.