https://terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/130120220857
Türkiye: Kasım sanayi üretimi %11,4 arttı…
Türkiye’de Kasım ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,4 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre %3,3 oranında artış göstermiştir. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre %14,7 oranında artış gerçekleşmiştir. Bizim tahminimiz Kasım ayında sanayi üretiminin arındırılmış verilerle yıllık bazda %7,8 artması yönündeydi.
Bu açıdan bakıldığında, beklentiye kıyasla Kasım ayında oldukça güçlü bir veri aldığımızı gözlemliyoruz. Kasım ayında, döviz ve faiz tarafından gelen çalkantılardan dolayı belli bir ivme kaybı beklenebilirdi, ancak üretim bandının ilgili ayda bundan çok etkilenmediğini gördük. Öncü göstergeler açısından ise, kapasite kullanım oranı ve ihracat tarafındaki eğilim güçlü kalmayı sürdürdü. Bu da Kasım ayında üretim momentumunun güçlü olarak korunmasını sağladı. Sanayi üretimi, yıllık çapta koronavirüs pandemisiyle dip yapıldıktan sonraki aşamada açılma ve normalleşme periyodunda yakaladığı ivmeyi devam ettirdi. İvme değişikliklerine rağmen, yıllık sanayi üretimi 2020’nin ortasından beri artı bölgede kalıyor.
Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda %1,6 daralırken, yıllık bazda %7,6 artış göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda %3,8 artış görülürken, yıllık bazda ise %12,5’lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda %0,4 artış görülmüş, yıllık bazda ise büyüme %4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aylık bazda sermaye malı %7,2, dayanıklı tüketim malı %5,1, dayanıksız tüketim malı %3,5 ve ara malı %2,1 oranında artmıştır. Enerji değişim göstermemiştir. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; ara malı %14,4, dayanıksız tüketim malı %13,6, dayanıklı tüketim malı %12, sermaye malı %5,8 ve enerji %4,3 artmıştır.
Sanayi üretim endeksi (Yıllık)… Kaynak: TÜİK, Bloomberg
İlerleyen dönem için üretim ve büyüme görünümü açısından para ve maliye politikalarının oluşturacağı dengeleri önemsiyoruz. Aralık ayına dair olarak bazı aşağı yönlü çekinceler mevcuttur; bu faktörleri döviz kurundaki yükseliş, küresel arz sıkıntısı, bunun sonucu olarak da üretim maliyetlerindeki artış ve girdi teminindeki sorunlar nezdinde genelleyebiliriz. Omicron varyantının tedarik ve üretim bazındaki etkilerini de dikkate almak gerekecek, çünkü halen tedarik kanallarında tıkanma yaratabilir. Bunun yanında hammadde ve enerji fiyatlarındaki artış etkisini de hem küresel, hem de yerelde döviz şoku kaynaklı olarak yaşıyoruz. Aralık ayında da Merkez Bankası kararları ve ardından döviz tarafındaki gelişmelerle beraber gerçekleşen çalkantılar üretimi ve diğer göstergeleri etkilemiş olabilir. Dönemsel bir büyüme ivme kaybı olmasını bekleyebiliriz, ancak 2021’in genel görüntüsü içinde çift haneli %10,8 büyüme beklentisini koruyoruz.
2022’de ise sanayi üretiminde ve büyümede ivme kaybı bekleriz. Belirttiğimiz küresel arz sıkıntıları ve içeride kur, faiz eksenindeki ekonomik hareketler çerçevesinde Aralık ayı ve sonraki verilerin ayrıntılarına bakacağız. Muhtemelen büyüme biraz yavaşlayacaktır, 2022 yılında mevcut ivmenin büyüme tarafında %4 patikasına doğru yavaşlamasını bekliyoruz. Enflasyon önemli bir sorun ve üretim/talep hatlarını da etkiliyor. Merkez Bankası para politikası belirsizliği nezdinde de enflasyon tarafındaki yüksek artış ivmesinin devamını ve yıllık enflasyon oranlarının artmasını bekleriz. İhracat açısından ise küresel pazarlardaki durumu varyant etkisi çerçevesinde ele almak lazım, dış talep tarafındaki momentumun korunması açısından buna dair gelişmeler önemli olacaktır. Küresel ve içsel stagflasyon risklerini çekince unsuru olarak değerlendiriyoruz.
Merkez Bankası’nın içinde bulunduğumuz periyotta faiz indirimlerine ara vermesi gerektiğini düşünürüz. Ekonominin genel yönetim eğilimi itibariyle, şu aşamada faiz oranlarında artış öngörmüyoruz. Genel para politikası eğilimini gevşeme yönünde görmeye devam ediyoruz, ancak böylesine gevşek bir durumun kur ve enflasyonda yükselişin hızlanarak devam etmesini de beraberinde getirebileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan Merkez Bankası toplantısında herhangi bir faiz değişikliği öngörmüyor, Merkez Bankası’nın bu ayı pas geçeceğini bekliyoruz
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.