Türkiye, Enflasyon, petrol ve kur etkisiyle 6. ayda da rallisine devam etti(Tera Yatırım )

Türkiye: Enflasyon, petrol ve kur etkisiyle 6. ayda da rallisine devam etti…

Türkiye'de tüketici fiyatları Mart ayında %1,08 artış gösterirken, yıllık enflasyon ise %16,19 oranında gerçekleşti. Bizim beklentimiz aylık %1 ve yıllık %16,1 oranında bir enflasyon gerçekleşmesi yönündeydi. Genel olarak piyasanın beklentisiyle uyumlu olmakla birlikte, enflasyonda artışın 6. ayda da devam ettiği görüldü. Petrol fiyatlarının yükselişi ve TRY'deki zayıflığın yol açtığı fiyatlama eğilimleri enflasyonun yükselmeye devam etmesinde başlıca etkili faktörler olmuştur.

Enflasyonun alt kalemlerine bakacak olursak; ana harcama gruplarının tamamında artış gözlenmektedir. Gıda, enerji ve altın gibi değişken kalemlerin dışarıda bırakıldığı C göstergesinde yıllık bazda Şubat ayındaki %16,2 seviyesinden Mart ayında %16,9 seviyesine yükseliş söz konusudur. Mart ayının sonunda TRY'de meydana gelen %13'lük değer kaybı ve hizmet sektöründe pandemi sonrası normalleşme fiyatlamaları enflasyon tepe noktasına dair yukarı yönlü riskleri artırmıştır. Bu da Nisan ve Mayıs aylarında önceki tahminlerden daha yüksek enflasyon oranları göreceğimize işarettir. Manşet enflasyondan daha yüksek artış gösteren kalemler olarak sağlık %3,70, eğitim %2,77, lokanta ve oteller %2,60 ile öne çıkmaktadır. Eğlence ve kültür %2,01, çeşitli mal ve hizmetler %1,98, giyim ve ayakkabı %1,72 ve gıda ve alkolsüz içecekler %1,13 artmıştır. Gıda kaleminde yıllık enflasyon ise Mart ayı ile beraber %18,4'ten %17,4'e gerilemiştir, ancak halen Merkez Bankası'nın yılsonu gıda enflasyonu tahmini %11,5'in çok üzerindedir. Enerji enflasyonunda bir önceki yıla göre yükselen Brent petrol fiyatlarının bir yansıması olarak yıllık %8,8'den %12,4'e artış söz konusudur. Enerji maliyetlerindeki artış, enflasyonun geneline bir yayılma etkisi gösterebileceğinden dolayı önemlidir.

 
TÜFE (yıllık)… (Kaynak: Bloomberg, TCMB, TÜİK)

Manşet rakamın farklı faktörler tarafından yukarı doğru baskılandığını görmekteyiz. Yükselen petrol fiyatlarının getirdiği maliyet ve nihai fiyat etkisi, gıda ve enerji gibi kalemlerin dışarıda bırakıldığı çekirdek enflasyonda ani yükselişin getirdiği enflasyonist baskı, hizmet sektörü fiyatlarında özellikle normalleşme dönemi sonrasında da etkisini gösterecek artışlar, ÜFE'de birikmeye devam eden maliyet etkisi ve zayıf TRY bunların arasında sayılabilir. ÜFE, son artışla beraber %30 üzerine gitmiştir ve TÜFE ile arasında 15 puanlık bir fark oluşturmuştur. Aradaki makasın açılması TÜFE'nin ilerleyen aylarda da yüksek gerçekleşeceğini göstermektedir. Mart ayı sonunda yeniden başlayan bir TRY değer kaybı baskısı olduğunu da düşünecek olursak; enflasyon tepe noktası ve yılsonu hedefine ilişkin risklerin ciddi anlamda yukarı yönde ağırlıklandığını düşünürüz.

Merkez Bankası, son ekonomist toplantısında sıkı para politikasına bağlılığın altını çizdi ve enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmeye devam etti. Yerel para birimi üzerindeki yenilenen değer kaybı baskısı, merkez bankasının sıkı bir para politikası sürdürme ihtiyacını vurguluyor. Türkiye, şu anda verdiği %19 nominal faiz ile %2 üzerindeki reel faiz pozisyonu itibariyle ile birçok benzer ülkeden daha iyi pozisyondadır. Tabii, beklenen enflasyona göre ölçülen reel faiz daha fazla olsa da, genelde enflasyon hedefleri kaçırıldığı için yatırımcı cari durumun tespiti için güncel enflasyona son dönemde daha çok bakmaktadır. Diğer taraftan, bir sıkılaşma ihtiyacı olacaksa bu enflasyondan ziyade riskten dolayı olacaktır. Çünkü CDS +300 seviyelerinden (bu bile tüm EM'lerden negatif ayrışmamıza sebep oluyordu), +450 seviyelerine gelmiştir. Böyle durumlarda da, faizin reel ekonomi için ne kadar yavaşlatıcı etkisi de olsa da, fiyat stabilitesi açısından da en yararlı enstrüman olduğu söylenebilir. Tabii bu CDS yükselişinde, Merkez Bankası'ndaki değişiklik sonrası piyasaların yeni TCMB Başkanı'na daha az kredi açması etkilidir. Sözün özü; halen ek parasal sıkılaşma noktasına teorik olarak daha yakınız. Kavcıoğlu yönetiminin, 15 Nisan PPK'sında ve takip eden Mayıs PPK'sında bir faiz indirimine gitmesini beklemeyiz. Hatta ek sıkılaşma mesajları verilebilir.


 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş