Merkez Bankası, tüm ekonomik sektörlerin karşılıklı gerçekleştirdiği işlemleri, stok ve akım şeklinde sunan Türkiye Finansal Hesaplar istatistiklerinin 2019 yılı 2. Çeyrek sonuçlarını yayınladı.
Bankanın istatistiklere ilişkin yaptığı değerlendirme şöyle:
Sektörlere ilişkin finansal bilançolara göre, 2020 yılı ikinci çeyreğiitibarıyla sektörlerin toplam finansal varlıkları 18,2 trilyon TL, yükümlülükleri ise 20,7 trilyon TL düzeyinde gerçekleşmiştir.
Aynı dönemde, hanehalkının ve finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYİH’ye oranı sırasıyla %17 ve %74 olarak gerçekleşmiştir. Bu oranlara göre Türkiye, hem hanehalkı hem şirketler kategorisinde borçluluk düzeyi düşük ülkeler arasındaki yerini korumuştur.
2020 yılı ikinci çeyreği itibarıyla, yurt içi ekonominin sektörel finansal bilançoları incelendiğinde, toplam
ekonominin finansal borçlu pozisyonunda olduğu, hanehalkı ve dünyanın geri kalanının yurt içi
sektörlerden alacaklı, finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetimin ise diğer sektörlere borçlu
pozisyonda olduğu gözlenmiştir. Finansal kuruluşlar sektörü ise finansal aracılık rolü gereği dengeye yakın
bir net finansal değer yaratmıştır.
Sektörlerde gerçekleşen net finansal işlemler incelendiğinde, bir önceki çeyrekte GSYH’nin %7’si ile net
borç alan konumunda olan toplam ekonomi 2020 yılı ikinci çeyreğinde GSYH’nin %16,4’ü oranında net
borç almıştır. Bu orana sektörlerin katkısı incelendiğinde, finansal olmayan kuruluşların GSYH’nin %12,4’ü
ile bu dönemde en fazla borç alan sektör olduğu, bunu sırasıyla yaklaşık %9,2 ve %9 ile finansal kuruluşlar
ve genel yönetimin izlediği, hanehalkının ise GSYH’nin % 14,3’ü oranında net borç verdiği gözlenmiştir.
Sektörlerin son dönem itibarıyla finansal varlık ve yükümlülük dağılımı incelendiğinde, finansal kuruluşların
varlık tarafında, finansal olmayan kuruluşların yükümlülük tarafında en büyük sektör olmaya devam ettiği
görülmektedir.
2020 yılı ikinci çeyreği itibarıyla, finansal araç dağılımında önemli bir değişiklik olmamıştır. Varlıklarda para
ve mevduat ile diğer alacaklar; yükümlülüklerde ise sırasıyla krediler ile para ve mevduat kalemleri en
ağırlıklı araçlar olarak gözlenmektedir.