Türkiye büyüme verisi, çeyreklik bazda teknik resesyona girildiğini gösteriyor (GCM Forex)

Türkiye büyüme verisi, çeyreklik bazda teknik resesyona girildiğini gösteriyor…
 
Türkiye ekonomisi, 20183Ç döneminde yıllık bazda %1,8 büyüme kaydettikten sonra takip eden 20184Ç döneminde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3 oranında daraldı. Piyasadaki genel beklenti olan %2,5'in ve bizim tahminimiz %1,5'un üzerinde bir daralma meydana geldiğini görüyoruz. Ekonomi 2018 yılının genelinde ise %2,6 oranında büyüdü. 20184Ç döneminde, bir önceki çeyreğe göre de mevsimsellikten arındırılmış bazda %2,4 daralan ekonomi, çeyrekten çeyreğe ardışık ikinci dönemde de daraldığı için teknik resesyona girdi. Teknik resesyon durumu 2007 ve 2008 yıllarında gerçekleşmişti. Kişi başına milli gelir de 2018'de 9.632 USD'ye geriledi.
 
2017'nin en hızlı küresel büyüme oranlarından birisine sahip olan Türkiye, özellikle 20183Ç döneminden sonra yaşanan ekonomik dalgalanmanın etkileriyle durgunluk içerisine girdi. Büyüme tarafında, özellikle iç talepteki ve yatırımlardaki güçlü daralma etkin olurken, baz etkisiyle düşüşe geçmesi beklenen enflasyonun Merkez Bankası'nın faiz indirmesine müsaade etmesi, 2019'un ikinci yarısında ekonominin biraz da baz etkisiyle yeniden büyüme tarafına geçebileceğini göstermektedir.
 
Dengeli bir büyüme kompozisyonuna sahip olmayan Türkiye, ithalat ve talep kaynaklı büyümenin olumsuz etkilerini 2018 yazındaki dalgalanmada gördü. Bu mevcut büyüme modelinde de, büyüme ve cari açık görünümü birbiriyle oldukça yakından ilintili; yani iç talep artıyor, ithalat artıyor ve cari işlemler açığı büyürken ekonomi büyüyor. Bu yaz ise, iç talepteki sert daralma ithalatı sert şekilde aşağı çekmiş, ara malı ithalatındaki yavaşlama imalat sanayiindeki ve sanayi üretimindeki daralmada etkili olmuş, cari açık da ekonomideki yavaşlamayla ilintili bir şekilde düşmüştü. Dolayısıyla, ekonomi bir yandan da yapısal reform eksikliğinin sıkıntılarını çekiyor diyebiliriz. YEP'de hedeflenen ihracat ve üretim kaynaklı büyüme modeline geçiş sağlanabilmesi bu yüzden önemli… 20183Ç'dee ilk etkileri görülen yavaşlama 20184Ç'de de geniş kapsamlı şekilde gerçekleşti ve muhtemelen 2019'un ilk bölümünde de benzer şekilde devam edecek.

 

Özel tüketim 20184Ç'de %8,9 daraldı ve enflasyondaki hızlı yükseliş tüketicilerin alım gücünü düşürdü. TRY'deki sert değer kaybı, kurlardaki volatilitenin uç seviyelere yükselmesi yabancı para cinsinden borç alan şirketleri olumsuz etkilerken, yüksek faiz oranları da kredi mekanizmasını son derece yavaşlatmış ve artan borç yükü ile borçlanma maliyetleri sabit sermaye oluşumundaki %12,9'luk daralmaya sebep olmuştur. TRY'deki bu değersizleşme cari işlemler dengesine, numerik olarak, olumlu yansımış ve bu dönemde TRY değer kaybı ve görece güçlü dış talep ihracatın %10,6 büyümesine yardımcı olurken, iç talepteki sert daralma ithalatı da %24,4 oranında daraltmıştır.
 
Ekonomide durgunluk devam ederken, enflasyonda ise yavaşlamanın ilk işaretleri görülmeye başlandı. Fiyat mekanizmasındaki temel riskler devam etmekle birlikte, enflasyonda yyılın ikinci yarısında baz etkisinin enflasyonu aşağı çekeceği, yani geçen yılki yüksek oranların devreden çıkacağı bir görünüm bekliyoruz. Bu kapsamda, Merkez Bankası'nın yılın ikinci yarısında enflasyonun elverdiği ölçülerde faiz indirimleri yapması ekonomik aktivitede yeniden karşılık bulabilir ve borçlanma maliyetlerinde azalma ile büyüme pozitif bölgeye tekrar girebilir. PMI ve güven endeksleri biraz yukarı tepki verse de henüz dipten toparlanma aşamasındadır. Devlet bankaları, hükümetin çalışmalarıyla düşük faizli kredi paketleri devreye sokuyorlar, kredi faizlerinin yılın ikinci yarısında gerilemesi etkisiyle bu etki biraz daha pozitifleşebilir. TCMB'nin Haziran - Temmuz döneminden önce faiz indirim döngüsü içine girmesini beklemiyoruz.



 GCM Forex
 GCM Menkul Kıymetler A.Ş.
 www.gcmforex.com


                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yaatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş